Vladimir Putin Haberleri - Son Dakika Vladimir Putin Haber Güncel Gelişmeler

Putin, Kremlin Sarayı'nda 5. dönem devlet başkanlığı görevine başladı

Rusya’da 15-17 Mart arasında gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerini yüzde 87.28 oy oranıyla kazanan Vladimir Putin için Kremlin Sarayı’nda yemin töreni düzenlendi. Aralarında Müslüman cemaat önderleri ve yabancı diplomatların da yer aldığı 2 bin 600 davetlinin katıldığı törende salona alkışlarla giren Rusya lideri Putin, 6 yıllık yeni görev dönemi için Anayasa'ya el basarak yemin etti. Putin, “Rusya Federasyonu Başkanının yetkilerini kullanırken vatandaş hak ve özgürlüklerine saygı göstereceğime ve koruyacağıma, Rusya Federasyonu Anayasasına uyacağıma ve koruyacağıma, devletin egemenliğini ve bağımsızlığını, güvenliğini ve bütünlüğünü koruyacağıma, halka sadakatle hizmet edeceğime yemin ederim" sözleriyle yeni görev dönemi için yemin etti. Putin’in yemininin ardından Kremlin'in bahçesinde top atışları yapıldı. Putin, Rus halkına teşekkür etti Rusya Devlet Başkanı Putin yemin töreninin ardından yaptığı konuşmada, Ukrayna’dan ilhak edilen bölgelerdeki seçmenleri de işaret ederek kendisine destek veren tüm Rus halkına teşekkür etti. Putin, “Devlet başkanlığı görevini üstlendiğim bu önemli anlarda, ülkemizin tüm bölgelerindeki Rusya vatandaşlarına, anavatanla birlikte olma hakkını savunan tarihi topraklarımızın sakinlerine içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Kahramanlarımızın, özel askeri operasyona katılanların, vatan için savaşan herkesin önünde saygıyla eğiliyorum. Verdiğiniz güven ve destek için teşekkür ediyorum” dedi. “Batılı ülkelerle diyaloğu reddetmiyoruz” Putin konuşmasında Batılı ülkelere de mesaj verdi. Batı'ya diyalog kapılarının açık olduğunu ifade eden Putin, “Rusya'yı güvenilir ve dürüst bir ortak olarak gören tüm ülkelerle iyi ilişkileri güçlendirmeye açık olduk ve olacağız. Bunlar gerçekten de küresel çoğunluğu oluşturuyor. Batılı ülkelerle diyaloğu reddetmiyoruz. Tercih onların. Rusya'nın gelişmesini engellemeye çalışmaya, saldırganlık politikasını sürdürmeye, ülkemiz üzerinde yıllardır durmayan baskıya devam mı edecekler, yoksa iş birliği ve barışa giden yolu mu arayacaklar?" şeklinde konuştu. Müttefikleriyle birlikte hareket etmeye devam edeceklerini de vurgulayan Putin, “Avrasya entegrasyonundaki ortaklarımız ve diğer egemen kalkınma merkezleriyle birlikte çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşturulması, aynı zamanda eşit ve bölünmez bir güvenlik sistemi için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Putin, yemin töreninin ardından Kremlin Sarayı bahçesinde bekleyen Devlet Başkanlığı Muhafız Alayı’nı selamladı. Selamlamanın ardından Putin için geçit töreni gerçekleştirildi. Putin yaklaşık 1 saat süren törenin ardından Kremlin'de bulunan çalışma ofisine geçti. Vladimir Putin kimdir? Vladimir Putin, Rusya'nın Sankt-Peterburg kentinde 7 Ekim 1952 tarihinde SSCB döneminde çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Leningrad Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden 1975'te mezun olan Putin, yüksek lisansını ekonomi alanında yaptı. Putin mezuniyetinin ardından Sovyetler Birliği gizli istihbarat servisi KGB'ye katıldı, bir süre Almanya'da görev yapmasının ardından Leningrad'a dönerek üniversite yönetiminde görev aldı. Putin 2000 yılında yapılan seçimlerde oyların yüzde 52.94'ünü, 2004'te yüzde 71.31'ini alarak devlet başkanı seçilmesinin ardından 2008'de başbakanlığa geçti, 2012'de oyların yüzde 63.6'sını alarak yeniden devlet başkanı olurken, 2018'de yapılan seçimlerde ise oyların yüzde 76.7'sini alarak devlet başkanlığı koltuğuna oturmuştu. Putin 7 Mayıs 2030'a kadar 6 yıl daha devlet başkanlığı görevini yürütecek.

Putin'in 5. Kez Devlet Başkanı Seçilmesi: Rusya'da Siyasi Dengeler ve Uluslararası Tepkiler

Rusya'da gerçekleşen devlet başkanlığı seçimleri, Vladimir Putin'in 5. kez Devlet Başkanı seçilmesiyle sonuçlandı. Putin'in uzun süredir devam eden liderliği, ülkenin iç ve dış politikasında önemli etkiler yaratmıştır. Ancak seçim süreci, muhalefetin seçimlere katılımının kısıtlanması ve siyasi rakiplerin cezaevinde olması gibi tartışmalara yol açtı. Bununla birlikte, Putin'in zaferi ve seçim sonuçlarına yönelik uluslararası tepkiler, Rusya'nın iç siyasetini ve uluslararası ilişkilerini şekillendirme potansiyeline sahiptir. Bu yazıda, Rusya'daki seçimlerin önemi ve sonuçları, ulusal ve uluslararası boyutta ele alınacak ve tartışılacaktır. Rusya'da Devlet Başkanlığı seçimleri sonuçlandı ve beklenenin üzerinde bir sürpriz yaşanmadı. Resmi olmayan sonuçlara göre, Vladimir Putin'in 5. kez Devlet Başkanı olarak seçildiği bildiriliyor. Üç günlük oy verme sürecinin ardından sandık çıkış anketlerine göre, oyların yaklaşık %88'ini alan Putin'in seçimi kazandığı açıklandı. Rusya Merkezi Seçim Komitesi Başkanı Ella Pamfilova, oyların %30'unun sayıldığını ve Putin'in oy oranının %87,97 olduğunu duyurdu. Seçimlere katılım oranının ise %74,22 olduğu belirtildi. 71 yaşındaki Putin, bu görevi 2030'a kadar sürdürecek. Anayasa değişiklikleri sonucunda Putin'in 6. dönem için de devlet başkanlığına aday olabileceği ifade ediliyor. Putin'in uzun süreli liderliği dikkat çekiyor. Şu anda fiili olarak 24 yıldır Rusya'yı yöneten Putin, Sovyetler Birliği'ni 31 yıl yöneten Stalin'den sonra Rusya'nın en uzun süre yöneten lideri olmuş durumda. Ancak seçim süreci sadece kutlamalarla geçmedi. Oy verme sürecinin son gününde Rusya'nın çeşitli bölgelerinde hükümet karşıtı protestolar düzenlendi ve en az 80 kişi gözaltına alındı. Geçen ay Rusya'nın kuzeyindeki bir hapishanede hayatını kaybeden muhalif Aleksey Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya, Berlin'deki Rus Büyükelçiliği'nde oy kullandı. Navalnaya, oy pusulasına "Navalni" yazdığını belirtti. Navalni, geçmiş seçimlerde aday gösterilmemesine rağmen Putin'e karşı en güçlü muhalefet figürlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sandık çıkış anketlerine göre, diğer üç adayın aldığı oy oranları da paylaşıldı. Komünist Nikolai Kharitonov'un yaklaşık %4,6, Duma Başkan Yardımcısı Vladislav Davankov'un %3,6 ve milliyetçi Leonid Slutsky'nin %2,5 oy aldığı tahmin ediliyor. Putin'in zaferi, aynı zamanda Kırım'ın Rusya tarafından ilhakının 10. yıl dönümüyle de denk geliyor. Rusya'nın 2014'te Ukrayna'ya bağlı olan Kırım'ı ilhak etmesi uluslararası alanda büyük tartışmalara yol açmıştı. Batılı ülkelerden ise seçim sonuçlarına tepki geldi. Beyaz Saray, Putin'in siyasi rakiplerinin cezaevinde olduğu ve muhaliflere yarışma şansı verilmediği seçimleri "ne özgür ne de adil" olarak nitelendirdi. Almanya, İngiltere ve Polonya gibi ülkeler de benzer şekilde Rusya'yı eleştirdi ve Ukrayna'nın işgal edilen bölgelerinde yapılan seçimlerin hükümsüz olduğunu vurguladı.

Putin, NATO ile çatışmanın mümkün olduğunu belirtti ve üçüncü dünya savaşı uyarısı yaptı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, seçim zaferinin ardından ülke halkına seslendiği bir konuşmada, NATO ile çatışmanın mümkün olduğunu belirterek, bu durumun tam kapsamlı bir Üçüncü Dünya Savaşı'nın eşiğine gelinmesine yol açabileceği uyarısında bulundu. Putin, seçim sürecinde sandıklara ilginin yoğun olmasından dolayı seçmenlere teşekkürlerini iletti. Ayrıca, Ukrayna'da temas hattında bulunan Rus ordusuna özellikle teşekkürlerini vurgulayarak, yeni dönemde Rus ordusunun yeteneklerini güçlendirmenin önemini vurguladı. Konuşmasında, yeni bir dünya savaşı ihtimalinden söz eden Putin, NATO ile çatışmanın mümkün olduğunu ifade etti. Bu çatışmanın, tam kapsamlı bir Üçüncü Dünya Savaşı'nın eşiğine gelinmesine yol açabileceğini dile getirdi. Putin'in bu çıkışı, uluslararası ilişkilerdeki gerilimlerin arttığı bir dönemde dikkat çekti ve gelecekteki gelişmeler için endişeleri artırdı. PUTİN: "ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI UYARISI YAPTI, RUSYA VE NATO ARASINDA ÇATIŞMA OLASILIĞI VAR" Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ile NATO arasında olası bir çatışmanın Üçüncü Dünya Savaşı'nın eşiğine getirebileceği uyarısında bulundu. Putin, modern dünyada her şeyin mümkün olduğunu belirterek, böyle bir çatışmanın ciddi sonuçlara yol açabileceğini ifade etti. Ancak Putin, bu konunun pek çok kişinin öncelikli gündemi olmadığını düşündüğünü ekledi. Putin, konuşmasında Rus halkının birlik ve dayanışma içinde olduğunu vurgulayarak, dini inanç ve etnik köken ayrımı yapmaksızın tüm Rusların tek bir aile gibi hissettiğini söyledi. Ayrıca, Federal Meclis'teki geçmiş konuşmalarında belirttiği görev ve hedeflerin gerçekleştirileceğine dair güvence vererek, seçim sonucunun halkın kendisine duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu belirtti. Putin ayrıca, ABD'li bir gazetecinin sorusu üzerine, Rus muhalif Aleksey Navalny'nin hapishanede ölümünü "üzücü bir olay" olarak nitelendirdi. Navalny'nin ölümüyle ilgili olarak, hapishanede ölümlerin üzücü olmasına rağmen bu tür olayların ABD ve diğer ülkelerde de yaşandığını belirtti. Putin, Navalny'nin ölüm haberinden birkaç gün önce, Batı ülkelerinde bulunan Rus vatandaşları ile takas edilme fikrini kabul ettiğini de açıkladı. PUTİN: "SAVAŞ BÖLGESİNDE NASIL DAVRANIYORSA, BU İNSANLARA DA HER ZAMAN ELİ SİLAHLI İNSANLAR GİBİ DAVRANACAĞIZ" Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belgorod bölgesinin güvenliğinin sağlanması için Ukrayna'nın Harkiv bölgesinin Rusya'ya katılmasının gerekliliğine dair soruya cevap verirken, sınır bölgelerinin bombalanması gibi trajik olaylar göz önüne alındığında Rusya'nın Ukrayna toprakları içinde "sıhhi bölge" oluşturabileceğini dile getirdi. Putin, belirli bölgelerin birleşme planları hakkında konuşmaya hazır olmadıklarını belirterek, düşmanın kullandığı yabancı silahlar yüzünden güvenli bir bölge oluşturmanın zorunlu hale gelebileceğini ifade etti. Ukrayna'ya sığınan Rus silahlı oluşumların sınır bölgelerine yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Putin, Rusya'da idam cezasının olmamasına rağmen bu kişilerin hepsinin yok edileceğini bildirdi. "Savaş bölgesinde nasıl davranıyorsa, bu insanlara da her zaman eli silahlı insanlar gibi davranacağız" diyen Putin, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin Rusya'nın sınır bölgesine 5 bin kişilik bir gücü yoğunlaştırdığını ve bu güçlerin çoğunun kayıp verdiğini belirtti. Ayrıca, bu güçlerin akılsızca saldırdığını ve bu durumun Rusya'nın çıkarlarına hizmet ettiğini vurguladı. PUTİN: "FRANSA'NIN BARIŞA KATKIDA BULUNMASINI ÖNERİYORUZ" Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2024 Paris Olimpiyatları boyunca ateşkes teklifinden haberi olmadığını açıkladı. Putin, Rusya'nın her koşulda kendi çıkarlarına ve çatışma bölgesindeki duruma göre hareket edeceğini vurguladı. Putin, barış görüşmelerine açık olduklarını ancak ciddi olduklarını belirterek şunları söyledi: "Biz barış görüşmelerinden yanayız ancak düşmanın cephanesi bittiği için değil, eğer gerçekten ciddilerse, uzun vadede barışı inşa etmek istiyorlarsa, barış görüşmelerinden yanayız. Yeniden silahlanma için 1,5-2 yıl ara verilsin diye değil." Fransa'ya Ukrayna'daki çatışmaları ağırlaştırmamasını, ancak barışçıl çözüme katkıda bulunmasını öneren Putin, Ukrayna'da NATO askerlerinin bulunduğunu hatırlattı. Yeni dönemde devlet başkanlığı ve hükümette bir değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya cevap veren Putin, "Şimdi mesele, ekip çalışmasının genel sonucunun maksimum olması için kimin hangi yerde en etkili çalışacağını belirlemektir." dedi. Hükümet, devlet başkanlığı yönetimi ve Merkez Bankası yönetimiyle sakin bir şekilde düşüneceklerini, ardından karar vereceklerini belirten Putin, aceleye gerek olmadığını, yasal olarak 2,5 aylık sürelerinin olduğunu aktardı.

Vladimir Putin, yüzde 87 oy oranıyla 5’inci kez Rusya'nın Devlet Başkanı seçildi

Rusya'da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen devlet başkanlığı seçimlerinde Vladimir Putin, resmi olmayan sonuçlara göre yüzde 87 oy oranıyla beşinci kez Rusya'nın devlet başkanı seçildi. Seçimlerin sona ermesiyle birlikte Rusya Merkez Seçim Komisyonu, ülke genelindeki sandıklardan gelen ilk sonuçları açıkladı. Vladimir Putin'in yüzde 87,30 oy oranı alarak beşinci kez devlet başkanı seçilmesi, Rusya'daki seçim atmosferini belirledi. Rusya Komünist Partisi'nin adayı Nikolay Haritonov yüzde 4,28, Yeni İnsanlar Partisi adayı Vladislav Davankov yüzde 8,86 ve Rusya Liberal Demokrat Parti adayı Leonid Slutskiy ise yüzde 3,16 oy oranlarıyla sırasıyla ikinci, üçüncü ve dördüncü oldular. Seçimlere katılım oranının yüzde 74,22 olduğu belirtilirken, Rusya'nın Ukrayna'dan ilhak ettiği bölgelerde de Putin'in büyük destek aldığı görüldü. Luhansk, Donetsk, Zaporijya ve Herson bölgelerinde oyların yüzde 90'ından fazlasını alan Putin, Kırım'da da yüzde 85'ten fazla oy aldı. Rusya Merkez Seçim Komisyonu'nun resmi olmayan sonuçları duyurmasının ardından, Vladimir Putin'in seçim zaferi kutlanmaya başladı. Rusya'ya müttefik ülkeler olan Venezuela, Nikaragua ve Küba, Putin'i tebrik eden ilk ülkeler arasında yer aldı. Putin'in resmi olarak seçilmesiyle birlikte, 6 yıl daha Rusya'nın başkanlık koltuğunda kalacağı belirtiliyor.

Rusya’da resmi olmayan sonuçlara göre devlet başkanlığı seçimini Putin kazandı

Rusya’da 15 Mart tarihinde başlayan devlet başkanlığı seçimlerinde oy verme işlemi TSİ 20.00’de sona erdi. Rusya Merkez Seçim Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, seçime katılım oranının yüzde 74,22 olduğu belirtildi. Oyların yüzde 24.4’ünün sayıldığını aktaran Komisyon, Vladimir Putin’in oyların yüzde 87,8’ini, Nikolay Haritonov'un oyların yüzde 8,87'sini, Vladislav Davanko'nun oyların yüzde 8,77'sini ve Leonid Slutsky'in oyların yüzde 2,97’sini aldığını açıkladı. Ülke genelinde oy sayım işlemi devam ederken, saat farkı nedeniyle doğu bölgelerinde oy sayım sürecinin tamamlandığı ve sonuçların Merkezi Seçim Komisyonu’na iletildiği ifade edildi.

Putin'in Uzun Soluklu Liderliği: Rusya'da Beşinci Kez Başkanlık Seçimleri

Rusya'da yapılan devlet başkanlığı seçimleri, Vladimir Putin'in beşinci kez iktidara gelmesiyle sonuçlanacak gibi görünüyor. Putin, 2000 yılından beri Rusya'yı yönetiyor ve uzun yıllar boyunca ülkenin siyasi sahnesinde belirleyici bir figür olmuştur. Ancak, bu seçimler sadece Putin'in yeniden seçilmesi değil, aynı zamanda Rusya'nın geleceği ve siyasi istikrarı açısından da büyük önem taşıyor. Putin'in liderliği altındaki Rusya'nın iç ve dış politikaları, uluslararası ilişkilerde belirleyici bir faktör olmuştur ve bu seçimler, Putin'in liderliğinin devamının sağlanması için kritik bir adım olarak kabul ediliyor. Rusya'da Yapılan Seçimlerle Beşinci Döneme Hazırlanıyor Rusya'da devlet başkanlığı seçimleri başladı ve Vladimir Putin'in beşinci kez seçilmesi kesinleşti. Bu seçimler, Putin'in Rusya'nın yönetimindeki uzun soluklu liderliği açısından önem taşıyor. Putin, 2000 yılından beri Rusya'yı yönetiyor ve selefi Boris Yeltsin tarafından vekaleten atanmasının ardından 2000 yılında Devlet Başkanı seçilmişti. İlk dönemindeki başarısıyla ve sonrasında başbakanlık göreviyle de kontrolünü sürdürdü. 2008-2012 yılları arasında başbakanlık görevi yapmasına rağmen, Putin'in kontrolü zayıflamadı ve tekrar devlet başkanı seçilerek göreve döndü. Ancak o dönemde Rus anayasası, bir devlet başkanının sadece iki dönem üst üste görev yapmasına izin veriyordu. Putin'in bu kısıtlamayı aşmak için anayasa değişikliği yapılması gerekti. 2020'de gerçekleşen anayasa değişikliğiyle artık Putin'in 2036 yılına kadar görevde kalması mümkün hale geldi. Eğer Putin, 2036 yılına kadar iktidarda kalırsa, Rusya'yı komünist lider Joseph Stalin'den ve 18. yüzyıl imparatoriçesi 2. Katerina'dan daha uzun süre yöneten liderlerden biri olacak. Putin'in bu uzun soluklu liderliği, Rusya'nın iç ve dış politikalarını belirleyen önemli bir faktör olmaya devam edecektir. Bu nedenle Putin'in beşinci kez seçilmesi, Rusya'da politik istikrarın devamı ve Putin'in liderliği altındaki devletin devamı açısından önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.

Putin'den Batı'ya gözdağı: Nükleer silah taşıyabilen "Tu-160M" ile uçtu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da nükleer silah taşıma kapasitesine sahip "Tu-160" stratejik bombardıman uçağının geliştirilmiş versiyonu "Tu-160M" ile uçuş gerçekleştirdi. Kremlin'den yapılan açıklamaya göre dün gerçekleştiren uçuş 30 dakika sürdü. Putin uçuştan sonra yaptığı açıklamada, "Teknoloji mükemmel. Gerçekten yeni nesile ait" ifadelerini kullandı. Putin'in NATO'nun "Blackjack" adıyla tanımladığı nükleer silah taşıma kapasitesine sahip uçakla uçması, Batı medyasında önümüzdeki ay ülkede yapılacak seçim öncesi "Batı'ya gözdağı" olarak yorumlandı.

Putin’in kalp krizi geçirdiği iddiası

Rus muhalif “General SVR” adlı muhalif kanal yayımladığı haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in pazar akşamı resmi konutunda kalp krizi geçirdiğini iddia etti. Haberde Putin’in doktorların müdahalesiyle kalbinin çalıştırılarak hayata döndürüldüğü, daha sonra yoğun bakıma alındığı ileri sürüldü. Haberde, "Moskova saatiyle 21.05 civarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in güvenlik görevlileri, olay yerinde görevdeydi. Başkan’ın yatak odasından gürültü ve düşme sesleri geldiğini duyan iki güvenlik görevlisi, hemen Başkan’ın yatak odasına girdi ve Putin’in yatağın yanında yerde yattığını ve içinde yiyecek ve içeceklerin bulunduğu ters dönmüş bir masayı gördü. Muhtemelen Başkan düştüğünde masaya ve tabaklara çarpıp yere düşürdü, bu da gürültüye neden oldu. Hemen yan odalardan birinde bulunan doktorlar çağrıldı” ifadeleri kullanıldı. Putin’in konutunda özel donanımlı bir odaya taşındığı, durumunun normale döndüğü ve "sürekli tıbbi gözetim altında" olduğunu iddia edildi. "Son dönemde tüm resmi toplantılara ve etkinliklere Başkan’ın dublörü katılıyor" Haberde ayrıca onkoloji hastası olduğu, sağlık durumunun kötüleştiği ve sonbaharın sonuna kadar yaşama ihtimalinin düşük olduğu iddia edilen Putin’in kalp krizi geçirmesinin yakın çevresini ciddi şekilde alarma geçirdiği öne sürüldü. Haberde, “Son dönemde tüm resmi toplantılar ve etkinliklere Başkan’ın dublörü katılıyor. Akşamki olayla ilgili haberin ardından Putin’e yakın birkaç kişi, birbirleriyle temasa geçti ve Başkan’ın önümüzdeki günlerde ölmesi durumunda atılacak muhtemel adımlar konusunda Pazartesi günü istişarelerde bulunma konusunda anlaştı” ifadeleri kullanıldı. Kremlin iddiaları reddetti Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise söz konusu haberin ardından yaptığı açıklamada, Putin’in sağlık durumunun kötü olduğu yönündeki iddiaları yalanladı. Peskov, Putin’in iyi ve sağlıklı olduğunu belirtirken, dublör kullandığı yönündeki iddiayı ise "saçma" olarak nitelendirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin : ''Hainler en ağır şekilde cezalandırılacaktır.''

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ulusa sesleniş konuşmasında, "Bugün hainlerle karşı karşıyayız. Wagner içindeki hainler silahlı isyan başlattı. Bu isyanın ülkemize bir faydası olmayacaktır. Hainler en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Suçlu olan bu kişiler yanıtımızın sert olacağını bilsinler" dedi.

# Vladimir Putin