TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#WWF Türkiye

İLKHABER-Gazetesi - WWF Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, WWF Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ünlü doğa savunucusu Dr. Goodall İstanbul’un yaban hayatı ile buluştu Haber

Ünlü doğa savunucusu Dr. Goodall İstanbul’un yaban hayatı ile buluştu

Dünyaca ünlü bilim insanı ve doğa savunucusu Dr. Jane Goodall, İstanbul Boğazı’nda İBB Yaban İstanbul, WWF-Türkiye ve Roots & Shoots Türkiye ile bir araya gelerek İstanbul Boğazı'nda yunus ve kuş gözlemine katıldı. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 2023 yılından bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Yaban İstanbul ekibi ile doğa koruma farkındalığı yaratılması amacıyla düzenlediği İstanbul Boğazı’nda yunus gözlem etkinliklerine Roots & Shoots Türkiye işbirliği ile unutulmaz birini daha ekledi. İBB Yaban İstanbul ekibi, WWF-Türkiye ve Roots & Shoots Türkiye’nin düzenlediği yunus gözlemi etkinliği, dünyada çığır açan bir bilim insanı olarak bilinen ve tehlike altındaki türlerin korunması adına önemli çalışmalarda bulunan bilim insanı ve Birleşmiş Milletler Barış Elçisi Dr. Jane Goodall’ın eşliğinde gerçekleşti. Etkinlik kapsamında İBB Beykoz Çubuklu Arabalı Vapur İskelesi Sosyal Yaşam Merkezi Yeşil İstanbul Doğa Bilimleri Kitaplığı ve Yaban İstanbul Çalışma Ofisi’nde bir araya gelindi. İBB Yaban İstanbul, WWF-Türkiye ve Roots & Shoots Türkiye ekiplerince Dr. Jane Goodall’a İstanbul’un zengin biyoçeşitliliği hakkında bilgiler verilirken özel bir dürbün ile gözlem gerçekleştirildi. Söyleşi ve gözlem etkinliğinde katılımcılar, geçtiğimiz günlerde 90. yaşını kutlayan dünyaca ünlü bilim insanı Dr. Jane Goodall’ın yanı sıra WWF-Türkiye ve Roots & Shoots Türkiye uzmanları rehberliğinde İstanbul Boğazı'nın doğası, yaban hayatı, özellikle de yunusları ve kuşları hakkında bilgilenme şansı yakaladı. Yunus ve kuş gözlemi yapılan etkinliğe göç yolundaki şahin ve küçük kartallar eşlik etti. Dr. Jane Goodall etkinlikle ilgili “Her büyük ağaç küçük bir tohum olarak hayatına başlar. Küçük kökler ve filizler suya ulaşmak için toprağa uzanmaya çalışır. Başlangıçta bu tohum çok küçük ve zayıf görünse de içinde bir sihir ve canlı bir güç barındırır. Bu güç o kadar kuvvetlidir ki, küçük kökler ve filizler yoğun toprağı ve kayaları delerek suya ve güneş ışığına ulaşabilir. Kökler sağlam temelleri oluşturur; filizler küçük görünür ama ışığa ulaşmak için çok çaba gösterirler. Her birimizde bu güç var. Yerküre için bu gücümüzü ortaya koyalım ve birlikte çalışalım. Adını buradan esinle alan Roots & Shoot (Kökler ve Filizler) Türkiye ile WWF–Türkiye ve İBB Yaban İstanbul işbirliğinde gerçekleştirilen bu etkinlik bu çalışmanın güzel bir örneği.” dedi. WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Nergis Yazgan ise buluşma ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “WWF-Türkiye olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yaban İstanbul ekibi ile iki yılı aşkın süredir Boğaz'da yunus gözlem etkinlikleri düzenlemekteyiz. Bu etkinlikler her defasında gençlerin ve çocukların büyük ilgisi ile karşılanıyor. Artık gelenekselleşmeye doğru giden bu çalışma etki yaratmak için çalışan bizim gibi doğa koruma kuruluşları için örnek bir yerel yönetim - sivil toplum işbirliği olarak öne çıkıyor. Bu çalışmaların bir örneği olan bu tek seferlik özel etkinliğimizde İBB’nin ev sahipliğinde Boğaz’ın eşsiz noktalarından Çubuklu’da buluşmamızı gerçekleştirdik. İBB Yaban İstanbul ve Roots & Shoots Türkiye işbirliği ile Dr. Jane Goodall’u Boğaz’da konuk etmek bizim için büyük bir onur. Kendisinin doğaya adanmış yaşamının yeni nesle ilham vermesini, İstanbul gibi bir metropolde yaşamaya devam eden zengin biyoçeşitliliğin de Sayın Goodall’ın çalışmalarına ilham olmasını diliyoruz.” Roots & Shoots Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Aslıhan Niksarlı ise şunları kaydetti: “Çocuk ve gençlerin çevre, hayvanlar ve insanlar için çalışarak, içinde bulundukları topluluğa ilham vermeleri ve değişime öncülük etmeleri amacıyla başlatılan küresel bir hareket olan Roots & Shoots’un Türkiye’deki temsilcileri olarak Dr. Jane Goodall’un ülkemizin doğasını yakından görebilmesi, Türkiye’de doğa dostu insanlarla, çocuklarla, gençlerle buluşması bizim için büyük bir mutluluk. İstanbul’u yunuslar gibi çok sayıda canlı ile paylaşıyoruz. Dr. Jane Goodall, Roots & Shoots’u 1991 yılında Tanzanya’daki verandasında toplanan ve dünyanın sorunları karşısında kendilerini güçsüz hissettiklerini ifade eden 12 Tanzanyalı lise öğrencisiyle kurdu. Dr. Jane Goodall, çocuklara ve gençlere çok güveniyor, onlar sayesinde umudunun arttığını her fırsatta dile getiriyor. Türkiye’de yapılanları öğrenmek de onun umudunu güçlendirdi. Yunuslara, WWF Türkiye’ye ve İBB Yaban İstanbul’a bu özel gün için teşekkür ediyoruz.” Dr. Jane Goodall hakkında Dünyada çığır açan bir bilim insanı olarak bilinen Dr. Jane Goodall, Gombe’den Chicago’ya gittiği bir konferansta hayatının önemli anlarından birini yaşadı. Bilim insanı olarak katıldığı konferanstan aktivist olarak ayrıldı. 1977 yılında Jane Goodall Enstitüsü’nü kurdu. Günümüzde bu enstitü dünya genelinde faaliyet gösteren eğitim ve koruma programları yürütüyor. Afrika’nın en büyük şempanze koruma alanında çalışıyor ve Gombe’de yürütülen araştırmalara destek veriyor. Dr. Jane’in başlattığı Roots & Shoots programı da 1991’de Tanzanya’lı bir grup gençle toplumsal sorunlar üzerine yaptığı bir görüşmenin ardından kuruldu ve Dr. Jane bu programla Birleşmiş Milletler Barış Elçisi unvanını aldı.

Orkinosların Akdeniz popülasyonunda tehdit devam ediyor Haber

Orkinosların Akdeniz popülasyonunda tehdit devam ediyor

Dünyanın en büyük orkinos türlerinden biri olan 50 seneye kadar yaşayabilen Mavi Yüzgeçli Orkinos Akdeniz popülasyonunda tehdidin devam ettiği belirtildi. WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Derneği), Mavi Yüzgeçli Orkinos türü ile ilgili çarpıcı paylaşımda bulundu. Dünya Orkinos Günü nedeniyle yapılan paylaşımda, dünyanın en büyük orkinos türlerinden biri olan Mavi Yüzgeçli Orkinos türünün 50 seneye kadar yaşayabildiği, 500 metreye kadar dalabildiği ve yaklaşık 70 kilometre hızla yüzebildiği ifade edildi. Mavi Yüzgeçli Orkinos türünün, sadece etkileyici boyutuyla değil, aynı zamanda yaşam tarzıyla da dikkat çektiği vurgulanan paylaşımda, şunl,ar kaydedildi: "Mavi Yüzgeçli Orkinos, besin zincirinin üst basamaklarında yer alarak denizlerimizin dengesini sağlıyor ve balık popülasyonlarının kontrolünde önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, Mavi Yüzgeçli Orkinos varlığı, deniz ekosistemlerinin genel sağlığının bir göstergesi. Dünya Doğayı Koruma Birliği'ne (IUCN) göre, bu türün Akdeniz popülasyonu halen tehdit altında. Özellikle Akdeniz'deki popülasyonun EN statüsünde olması, bu türün korunma ihtiyacını daha da önemli hale getiriyor. Denizlerimizin ve tüm yaşam formlarının sağlığı için Mavi Yüzgeçli Orkinosun korunması kritik öneme sahiptir. Mavi Yüzgeçli Orkinosun sayısının azalmasındaki ana neden av baskısı ve sürdürülebilir olmayan balıkçılık uygulamaları. WWF Akdeniz ofisleri, Mavi Yüzgeçli Orkinos üzerindeki av baskısının azalması ve türün popülasyonunun Akdeniz’de artarak yaşamaya devam edebilmesi için politika düzeyinde çalışmalarına devam ediyor."

'Uçan Halı' rehabilitasyona alındı Haber

'Uçan Halı' rehabilitasyona alındı

Yılın ilk günlerinde İstanbul’da Büyükçekmece ile Kartal'da gözlemlenen ve 3 metreye yakın kanat açıklığıyla kuş gözlemcileri arasında 'Uçan Halı' olarak adlandırılan Kara Akbaba, rehabilitasyona alındı., İstanbul Boğazı’nda bu yıl yapılan yırtıcı kuş göç sayımda, küçük akbaba, büyük orman kartalı ve şah kartal gibi tehlike altında olan yırtıcı göçmen kuşların yanı sıra, şahin, küçük orman kartalı, küçük kartal, kara çaylak, yılan kartalı, çakır, saz delicesi, boz doğan ve atmaca gibi 17 türe ait 7 bin 707 yırtıcı göçmen kuş sayıldı. Bu yılın ilk günlerinde İstanbul'da gözlemlenen kuşlar arasında 3 metreye yakın kanat açıklığıyla kuş gözlemcileri arasında 'Uçan Halı' olarak adlandırılan Kara Akbaba da yer aldı. Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği (BSPB) tarafından halkalanan ve verici takılan karar akbaba 'Uçan Halı', sayım ve gözleme katılan çevrecilerin objektiflerine yansıdı. İstanbul Büyükçekmece ve Kartal'da görülen 'Uçan Halı'nın, Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği (BSPB) Rehabilitasyon Merkezinde rehabilitasyona alındığı belirtildi. WWF-Türkiye tarafından yapılan bir paylaşımda, halkalanan ve verici takılan kara akbabanın, kendi türüyle bağ kurması amaçlanan rehabilitasyon sürecinden sonra, yeniden salınacağı belirtildi. Yapılan paylaşıma göre, kara akbaba, yaban hayatı uzmanı Ahmet Emre Kütükçü tarafından da Bulgaristan’da bulunduğu merkezde ziyaret edildi. Ahmet Emre Kütükçü, ‘Uçan Halı’nın, Doğu Rodoplar Doğa Koruma Merkezi’ndeki 5 aylık rehabilitasyon sürecinin ardından tekrar doğada kanat çırpacağını ifade etti.

Yeni seçilen belediye başkanlarına 'çevre' çağrısı Haber

Yeni seçilen belediye başkanlarına 'çevre' çağrısı

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 31 Mart Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi göreve gelecek olan belediye başkanlarına iklim krizi ve doğal afetlere dirençli, sürdürülebilir kentler oluşturulması konusundaki çağrısını, seçimden sonra da hatırlattı. Çevrenin korunması, günümüzün en önemli küresel sorunlarından birini oluşturuyor. Bu sorunun çözümünde yerel yönetimler kritik bir rol oynuyor. Çevreye ilişkin birçok alanda yetkiye ve sorumluluğa sahip olan yerel yömetimlerin, bu yetkileri kullanarak çevrenin korunması konusunda daha etkin adımlar atması bekleniyor. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), 31 Mart yerel seçimleri öncesi doğayla uyumlu bir yaşama kavuşmak için tüm belediye başkan adaylarına yönelik taleplerini açıklamıştı. Doğa tahribatı, iklim değişikliği, doğal kaynakların aşırı tüketimi, kirlilik, yasadışı avcılık gibi insan kaynaklı sorunlarla mücadele ederek doğal yaşam alanlarının azalması ve türlerin kaybıyla sonuçlanan tehditleri durdurmayı amaçlayan WWF-Türkiye, bu talepleri seçimlerden sonra da hatırlattı. WWF-Türkiye'nin sosyal meyda hesabından yapılan paylaşımda, "Tüm belediyelerden iklim dostu kentler talep ediyoruz. İklim kriziyle mücadele; ulaştırmadan altyapıya, kent planlamasından sosyal desteklere kadar bütün çalışma alanlarının merkezine oturtulmalıdır. İklim riskleri haritalandırılarak kırılgan gruplar belirlenmelidir. Doğa temelli çözümler önceliklendirilmeli, kentlerin karbon ayak izi hesaplanmalı ve azaltmaya yönelik bilim temelli adımlar atılmalı, hedefler somut ve sayısallaştırılmış eylemlerle desteklenmelidir. Aynı zamanda enerji dönüşümü önceliklendirilmeli, iklim eylem planları plan olarak kalmamalıdır."

WWF Türkiye'den Çağrı: İstanbul Boğazı'nda Gırgır Balıkçılığına Son Verilmeli Haber

WWF Türkiye'den Çağrı: İstanbul Boğazı'nda Gırgır Balıkçılığına Son Verilmeli

Denizlerimizin geleceği için yapılan önemli bir çağrıyla karşı karşıyayız: İstanbul Boğazı'nda gırgır balıkçılığına son verilmesi gerekiyor. WWF Türkiye, Deniz Yaşamını Koruma Derneği ve İstanbul Üniversitesi'nin birlikte yürüttüğü araştırma, denizlerdeki plastik kirliliği ve av araçlarının etkileri konusunda dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Özellikle İstanbul Boğazı ve çevresinde yapılan incelemeler, deniz dibinde terk edilmiş gırgır ağlarının yaygın olduğunu gösterdi. Bu ağlar, sadece denizel habitatlara zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda milyonlarca sualtı canlısının yaşamını tehdit ediyor. Gırgır balıkçılığına son verilmesi çağrısı, denizlerimizin geleceği için atılması gereken önemli bir adım olarak öne çıkıyor. İstanbul Boğazı'nda Hayalet Ağlar Tehdit Oluşturuyor WWF Türkiye, Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD) ve İstanbul Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırma, denizlerdeki hayalet ağların zararlarına odaklanarak İstanbul Boğazı'ndaki gırgır balıkçılığının durdurulması çağrısını içeriyor. Araştırma kapsamında İstanbul Boğazı ve Adalar’da dalışlar yapılarak deniz dibinde bulunan ağların incelendiği belirtiliyor. Rapor, bu ağların çoğunun gırgır teknesi ağları olduğunu tespit ediyor ve denizel habitatlar için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor. DYKD tarafından yürütülen çalışmalardan elde edilen veriler, denizde terk edilen av araçlarının yıllarca pasif olarak avlanmaya devam ettiğini ve bu durumun milyonlarca sualtı canlısının yaşamını kaybetmesine neden olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, av araçlarının kanserojen etkiye sahip kurşunlar içermesi ve balıkların kas dokularında birikerek uzun vadede insan sağlığına zarar verebileceği belirtiliyor. WWF-Türkiye Deniz ve Yaban Hayatı Programı Kıdemli Müdürü Ayşe Oruç, rapora dayanarak İstanbul’un Prens Adaları’ndan çıkarılan av araçlarının çoğunun gırgır ağlarından oluştuğunu ifade ediyor. Oruç'a göre, gırgır avcılığında derinlik sınırının Avrupa Birliği standardı olan 50 metreye yükseltilmesi gerekiyor ve İstanbul Boğazı'nın balık stoklarının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla gırgır balıkçılığına kapatılması gerekiyor. Bu çağrılar, denizlerdeki plastik kirliliği ve balıkçılık faaliyetlerinin doğal yaşam üzerindeki etkileri konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor.

Akdeniz'deki deniz çayırlarının yüzde 34'ünden fazlası yok oldu Haber

Akdeniz'deki deniz çayırlarının yüzde 34'ünden fazlası yok oldu

Akdeniz'in biyolojik çeşitliliğinin temelini oluşturan deniz çayırlarının yüzde 34'ünden fazlasının,  demirleme, kirlilik ve iklim değişikliği gibi nedenlerle yok olduğu bildirildi.  Adını deniz tanrısı Poseidon'dan alan deniz çayırı (Posidonia), milyonlarca yıldır olağanüstü bir deniz ekosistemine ev sahipliği yapıyor. Akdeniz biyolojik çeşitliliğinin temelini oluşturan deniz çayırları, 400'den fazla bitki ve binden fazla denizel türe üreme ve yaşam alanı sunuyor. Ancak Akdeniz'deki demirleme, kirlilik ve iklim değişikliği gibi insan kaynaklı nedenlerden dolayı son 50 yılda deniz çayırlarının yüzde 34'ünden fazlasının yok olduğu belirtiliyor. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından bu konuda yapılan açıklamada, değerli bir karbon yutağı olması bakımından kritik role sahip deniz çayırı ekosistemlerinin zarar görmesinden dolayı, karbon depolama kapasitelerinin de olumsuz etkilendiği belirtildi.  Akdeniz’in akciğerleri deniz çayırlarını yaz aylarında Akdeniz’de yoğunlaşan demirleme faaliyetlerinin olumsuz etkileiği belirtilen açıklamada, "Bu durumun önünde geçmek için Kaş-Kekova Deniz Koruma Alanı’nda oluşturulan sistemi yerel yönetimler koordinasyonunda HSBC desteğiyle hayata geçirdik. 'Akdeniz’e Nefes: Kaş-Kekova Deniz Çayırlarını Koruma' projesi kapsamında Cumhuriyetimizin 100. Yılında Akdeniz’deki yüz şamandıra, deniz çayırlarının korunmasına destek olacak.  Deniz çayırlarının alandaki güncel durumunu belirlemek üzere bilim danışmanlarımızla sualtı izleme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Mart 2023 itibariyle Kaş-Kekova ÖÇKB’nden edinilen deneyimlerin Datça-Bozburun ve Dilek Yarımadası’nda yaygınlaştırılması, deniz çayırlarının ulusal ve bölgesel ölçekte etkin korunmasına katkı sağlamak üzere WWF Akdeniz ofislerinin iş birliğiyle Mavi Ormanlar Projemizi de yürütmeye başladık." denildi.

Hatay'daki 'Bir Damla Su Ol' projesi için önemli adım Haber

Hatay'daki 'Bir Damla Su Ol' projesi için önemli adım

Hatay Tabiatı Koruma Derneği tarafından ormanlık alanların olası yangınlara karşı korunması amacıyla hazırlanan "Bir Damla Su Ol" projesinde önemli bir adım olan eğitim protokolü, imza altına alındı. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Öğünç, uzunca süredir Hatay il genelindeki ormanlık alanların korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmayla "Bir Damla Su Ol" isimli proje hazırladıklarını anımsattı. Proje ile 'orman yangınlarının önlenmesi, yangın anında müdahale edecek gönüllü eğitimleri ve yangın sonrası atılacak bilinçli adımların' hedeflendiğini ifade eden Öğünç, "Bu projemiz, dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarından biri olan WWF’nin Türkiye temsilcisi WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) desteğini alan projelerden biri oldu." dedi. Projenin hayata geçmesi noktasında önemli bir adım atıldığı bilgisi veren Hatay Tabiatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Öğünç, "WWF-Türkiye'nin Garanti BBVA’nın finansal desteği ile yürüttüğü Türkiye’nin Canı Yanmasın Destek Programından yararlanan ‘Bir Damla Su Ol’ isimli projemiz kapsamında yapacağımız eğitim çalışmaları ile ilgili Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzaladık. İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Harun Tüysüz'e, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Selim Yiğit'e ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ARGE birim sorumlusu Nurcihan Yurdagül'e destekleri için teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.