Prag’a gitmeden önce bilmeniz gereken her şey: Vize, gezilecek yerler, en uygun mevsim
Çekya’nın başkenti Prag, gotik mimarisi, tarihi meydanları, kuleleri, köprüleri ve dünyaca ünlü biralarıyla Avrupa'nın en büyüleyici şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Seyahatseverlerin gözdesi haline gelen şehir, yılın her döneminde ziyaretçilerini ağırlıyor. Ancak Prag’a gitmeden önce vize gerekliliğinden gezilecek noktalara kadar birçok detayı bilmek gerekiyor. İşte Prag hakkında merak edilen her şey…
PRAG’A GİTMEK İÇİN VİZE GEREKİYOR MU?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Prag’a seyahat edebilmek için Schengen vizesi almak zorunda. Çekya, Schengen bölgesine dahil olduğu için, geçerli bir Schengen vizesine sahip olanlar Prag’a giriş yapabiliyor. Eğer daha önce alınmış geçerli bir Schengen vizeniz varsa, yeniden vize almanıza gerek kalmıyor. Vize başvurusu, Çekya Konsolosluğu ya da yetkili vize merkezleri aracılığıyla yapılıyor. Başvurular genellikle 15 iş günü içinde sonuçlanıyor.
PRAG’A NE ZAMAN GİDİLİR?
Prag, dört mevsim ziyaret edilebilecek bir şehir olsa da her mevsimin kendine özgü avantajları bulunuyor:
İlkbahar (Mart-Mayıs): Şehir doğanın canlanmasıyla birlikte masalsı bir atmosfere bürünür. Kalabalık henüz artmamıştır, bu nedenle rahatça gezilebilir.
Yaz (Haziran-Ağustos): En yoğun turist sezonudur. Hava sıcaktır, şehir etkinliklerle doludur ama fiyatlar artar.
Sonbahar (Eylül-Kasım): Yaprakların sararıp şehre renk kattığı dönemdir. Hava serindir ama çok keyiflidir.
Kış (Aralık-Şubat): Özellikle yılbaşı döneminde Prag adeta bir Noel kartpostalı gibi olur. Karlı Prag’ı görmek isteyenler için eşsiz bir zamandır.
En ideal seyahat dönemi olarak ilkbahar ve sonbahar ayları öne çıkıyor.
PRAG’DA GEZİLECEK YERLER: ADIM ADIM PRAG TURU
Prag’da görülecek yerler adeta bir açık hava müzesini andırıyor. İşte şehirde mutlaka ziyaret edilmesi gereken noktalar:
Eski Şehir Meydanı (Staroměstské náměstí):
Prag’ın kalbi burada atıyor. Gotik ve barok mimarinin iç içe geçtiği meydanda Astronomik Saat ve Tyn Kilisesi mutlaka görülmeli.
Karl Köprüsü (Charles Bridge):
Vltava Nehri üzerine kurulmuş bu tarihi köprü, 14. yüzyıldan kalma heykellerle süslenmiş. Gün doğumunda yürümek ayrı bir deneyim.
Prag Kalesi (Pražský hrad):
Dünyanın en büyük antik kalesi olarak bilinen bu yapı, içerisinde Aziz Vitus Katedrali’ni de barındırıyor. Kaleden şehir manzarası eşsiz.
Lennon Duvarı:
Beatles hayranlarının uğrak yeri olan bu duvar, barış ve özgürlük temalı grafitilerle kaplı.
Dans Eden Ev (Tančící dům):
Modern mimarinin Prag’daki ilginç örneklerinden biri. “Fred & Ginger” olarak da bilinir.
Vyšehrad:
Tarihi bir kale ve mezarlık alanıdır. Kalabalıktan uzak, huzurlu bir yürüyüş için idealdir.
Letná Parkı:
Şehre tepeden bakan harika manzarasıyla yerel halkın ve turistlerin favori noktalarından biri.
PRAG’DA NE YENİR, NE İÇİLİR?
Prag mutfağı doyurucu ve et ağırlıklıdır. Geleneksel Çek yemeklerinden bazıları:
Gulaş: Et yahnisi olarak bilinir, genelde ekmek içinde servis edilir.
Svíčková: Marine edilmiş etin, kremalı sos ve knedliky (ekmek dilimi) ile servis edilmesi.
Trdelník: Tatlı hamur işi, şeker ve tarçına bulanarak sokakta sıcak sıcak satılır.
Pilsner Birası: Çek Cumhuriyeti’nin dünyaca ünlü biralarını Prag’da tatmak bir gelenek gibidir.
PRAG’DA ULAŞIM NASIL?
Prag’da ulaşım son derece pratik ve ekonomiktir. Metro, tramvay ve otobüs ağı geniştir. Şehir kartlarıyla (Lítačka) ulaşım daha da uygun hale gelir. Tarihi bölgeler yürüyerek gezilebilecek kadar yakındır.
PRAG’A KAÇ GÜN AYRILMALI?
Prag, kompakt yapısı sayesinde 3-4 gün içinde rahatlıkla keşfedilebilir. Ancak çevre şehirler olan Karlovy Vary, Kutna Hora ve Cesky Krumlov gibi yerler de görülmek istenirse 5-6 gün ayırmak mantıklı olacaktır.
