Murat Ülker, siyasi görüşü ve ailesi hakkındaki spekülasyonlara cevap verdi: “Ben müslümanım ve T.C. vatandaşıyım”
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, sosyal medya üzerinden takipçilerinin sorularını içtenlikle yanıtladı. İş dünyası, ailesi ve geçmişi hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ülker, kendisini "İslamcı, sağcı, Atatürkçü, solcu filan değilim" diyerek tanımlayarak, siyasi görüşü ve kimliğiyle ilgili sosyal medyada ortaya atılan iddialara açıklık getirdi. Ayrıca, ColaTurka'nın pazardan çekilmesine ve 28 Şubat dönemi sonrası yapılan bağışlarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
“Ben İslamcı, Sağcı, Atatürkçü Değilim”
Ülker, siyasete dair kendisine yöneltilen soruları yanıtlarken, kendisini hiçbir ideolojinin içine yerleştirmediğini belirtti. “İslamcı, sağcı, Atatürkçü, solcu filan değilim. Müslümanım ve T.C. vatandaşıyım” diyen Ülker, kendisine yöneltilen “Atatürkçü” ve “Muhafazakâr” gibi etiketlere de yanıt verdi. Sosyal medyada hakkındaki yanlış anlamaların ve asılsız iddiaların yayıldığını dile getiren Ülker, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bazen ‘Atatürkçü’ olduğum söylenir, bazen ‘muhafazakâr kesime ihanet ettiğim’ iddia edilir. Gerçek şu ki, ben hiçbir zaman bir ideolojinin ya da siyasi grubun içinde olmadım. Milliydim, Müslümandım ama hiçbir zaman bunlara -cı, -ci eklemedim.”
“Biz Hazar Yahudisi Değiliz, Soyumuz Tatar”
Ailesinin kökeniyle ilgili sosyal medyada sıkça dile getirilen spekülasyonları da yanıtlayan Ülker, “Biz Hazar yahudisi ya da Karay Türkü değiliz, ancak Tat’ız; yani sahilde yaşayan melez Tatar topluluğuyuz” açıklamasında bulundu. Kırım kökenli olduklarını belirten Ülker, babasının Kırım’a fazla ilgi duymadığını ancak kendisinin geçmişin izlerini takip ettiğini söyledi. Ülker, ailelerinin Osmanlı İmparatorluğu’nda önemli bir geçmişe sahip olduğunu ve zaman zaman kendilerine yönelik yapılan yanlış tanımlamaların temelsiz olduğunu belirtti.
“İmam Hatip Lisesi Yerine Neden İstanbul Erkek Lisesi’ni Tercih Ettim?”
Eğitim hayatına dair merak edilen soruları da yanıtlayan Ülker, İmam Hatip Lisesi yerine İstanbul Erkek Lisesi’ni tercih etmesinin nedenini de açıkladı. “İstanbul Erkek Lisesi’ni tercih etmemin nedeni aile geleneği değil, gerçekten kazanarak 4. olmuştum” diyen Ülker, Boğaziçi Üniversitesi’ni de İngilizce eğitim sunduğu için tercih ettiğini belirtti. Ayrıca, gençlik yıllarında çeşitli siyasi gruplarla arkadaşlık ilişkisi kurduğunu ancak kendisini belirli bir ideolojiye bağlı hissetmediğini söyledi.
“80’li Yıllarda Silah Eğitimi Aldık”
Murat Ülker, 1980’li yıllarda Türkiye’deki siyasi ortamın gergin olduğu dönemde ailesinin silah eğitimi aldığını açıkladı. Ülker, “80’li yıllara girerken, askeri darbeye doğru gidilen ortamda ben ve ablam Ahsen Hanım silah eğitimi aldık. Devletin güvenlik sorunu yaşayanlara yakın koruma vermesi sınırlı olduğundan babam fedailer kiralamıştı. Silah eğitimini bütün sülale almıştı ve silahlıydık; ama bu normaldi bizim için” dedi.
“Mehmetçik Vakfına Yapılan Bağışın Darbe ile Hiçbir İlgisi Yok”
Ülker, 1997’deki 28 Şubat dönemi sonrası hakkında çıkan spekülasyonlara da açıklık getirdi. O dönemde Ülker Grubu'nun, Mehmetçik Vakfı’na yaptığı 1,5 milyon dolarlık bağışın darbe ile ilişkilendirilmesine değinen Ülker, “Mehmetçik Vakfı’na yapılan bağışın darbe ile ilgisi yok. Çünkü darbe geçmişte kalmıştı. Bu bağış, çatışmalarda uzuv kaybeden Mehmetçiklere yardım içindi” dedi. Ayrıca, devletin 75. yılı kutlamalarına sponsorluk yapmalarını da bir vatandaşlık görevi olarak gördüğünü belirtti.
“ColaTurka’daki Ceza ve Pazardan Çekilme”
Ülker, ColaTurka’nın pazardan çekilmesinin arkasındaki gerçeği de paylaştı. 2003 yılında ColaTurka’nın Pepsi’ye rakip olarak büyük bir pazar payı elde ettiğini ancak bir ceza sonucu pazardan çekildiklerini belirtti. “O ceza mahkemeden döndü ama 7 sene ‘Demokles’in kılıcı’ gibi tepemizde sallandırdılar. Başbakanlıkta Tayyip Bey’in (Recep Tayyip Erdoğan) katıldığı bir toplantıda, kendisi bize hak verdi ve zaten mahkeme olacak, bekleyin dedi. Ama o vakit bürokrasi ertesi gün cezayı kesinleştirip uygulamaya koydu” diyen Ülker, dönemin Sanayi Bakanı Ali Coşkun’un kendisini şikayet ettiğini de ifade etti.
