SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yönetmelik

İLKHABER-Gazetesi - Yönetmelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yönetmelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Sağlık çalışanlarının üçüncü eylemine iktidar yanıt vermeli Haber

Gürer: Sağlık çalışanlarının üçüncü eylemine iktidar yanıt vermeli

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarın sağlıkta da sorunları görmezden gelmesinin yaratacağı olumsuzluklara dikkat çekti. Gürer, “Aile hekimleri ve ASM çalışanları 3 aydaki 3. eylemi yaparak iktidarı uyarıp, 1 Kasım'da yürürlüğe giren Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin geri çekilmesini istiyorlar. İktidar bu talebi duymazdan gelmemelidir” dedi. “Sağlıkta kadro ve güvence sorunları çözüm bekliyor” Ömer Fethi Gürer, “Aile Hekimliğinin farklı sorunları var. Son düzenleme tüm sorunları da depreştirdi. Aile hekimleri, ebe, hemşire açığı da var. En önemlisi, Sağlık Bakanlığı tarafından aile sağlığı merkezleri giderlerine ilişkin bir bütçe ya da destek yok. Sağlık Bakanlığı'nda 696 sayılı KHK ile kadro verilmeyen ve hizmet alım sözleşmesine takılarak mağdur edilen kiralık araç şoförleri, görüntüleme merkez çalışanları, hastane bilgi işlem merkezi çalışanları, sosyal tesis, yemekhane, güvenlik gibi taşeronda kalanların hakları verilmediği gibi Aile Sağlığı Merkezlerinde grup elemanları (hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, tıbbi sekreter, temizlik elemanı vb.) çalıştırılanların da iş güvencesi ve kadro sorunları devam ediyor” şeklinde konuştu. “Sağlık çalışanlarının sesine kulak verilmiyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Öğretmenlik Meslek Yasası gibi, tüm öğretmen sendikalarının karşı çıktığı kanunları çıkarabiliyor. Aile Sağlığı Merkezi (ASM) hekimleri, hemşire ve ebeler gibi sağlık çalışanlarının kabul etmediği düzenlemeleri yapmaktan geri durmuyor. ‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak nitelenen yönetmeliğin değişmesi için bu kadar hekim ve çalışan birden çok kere iş bırakıyorsa, bu duruma bakıp çözüm üretelim diye bir düzenleme yapılmaz mı? 1 Kasım’da yürürlüğe giren yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, aile hekimleri ve beraber çalışan ebe, hemşirelerin kabul etmediği düzenlemeler içermektedir” diye ifade etti. “Aile Hekimliği dahi işini yapamaz noktaya taşınıyor” Gürer, aile hekimleri, ebe ve hemşirelerin çalışma şartlarını ağırlaştıran, özlük haklarını geriye götüren, mali anlamda sorunlu kılan ve ilaçları dahi sınırlayan düzenlemenin, nitelikli sağlık hizmetinde de sorun oluşturabileceğine işaret ederek şunları söyledi: “Sağlık sorunlar yumağı büyüyor. Hastanelerde farklı branşlarda doktor yetersiz olduğu için uzun süreli randevular oluşturuluyor. Hasta sayısı arttıkça muayene süresi kısalıyor. Aile hekimleri, hastanelerdeki yığılmaların önüne geçilmesi için daha verimli kılınması sağlanmak yerine, Aile Hekimliği dahi işini yapamaz noktaya taşınıyor.”

Hastanelerde ve tıp merkezlerinde gebe okulu açılması zorunluluğu getirildi Haber

Hastanelerde ve tıp merkezlerinde gebe okulu açılması zorunluluğu getirildi

Sağlık Bakanlığınca hazırlanan "Gebe Okulları ile Doğuma Yönelik Hizmetlerin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik", Resmi Gazete'de yayımlandı. Gebe okullarının açılışı, personel standartları ve eğitim esasları gibi detayları düzenleyen yönetmeliğe göre, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı dalında faaliyet gösteren Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler, üniversite hastaneleri ve özel hastaneler ile tıp merkezlerinde gebe okulu açılması zorunlu olacak. Bakanlığa bağlı birinci basamak sağlık kuruluşları ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı dalında faaliyet gösteren poliklinik ve muayenehanelerde sorumlu hekim sorumluluğunda ve koordinatör ebe varlığında gebe okulu açılabilecek. Gebeliğinin son 3 aylık döneminde bulunan, daha önce sezaryen ameliyatı olmamış her gebeye, doğum yapacağı yerin müdürlüğü tarafından normal doğuma yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti verilmesi için ebe görevlendirilecek. Hamilelere yalnızca sağlık mesleği mensupları tarafından meslek tanımları çerçevesinde eğitim ve danışmanlık hizmeti verilebilecek. İlgili sağlık meslek mensupları dışında herhangi bir meslek mensubu, gerçek veya tüzel kişi tarafından gebelere "danışmanlık, rehberlik, refakat veya koçluk (doula)" gibi isimler altında hizmet sunulamayacak. Gebe okulu için şartlar Gebe okulu açmak isteyen sağlık kuruluşlarının Entegre Kurumsal İşlem Platformu (EKİP) üzerinden başvuru yapması gerekecek. Başvuruların değerlendirilmesi için ilgili müdürlükler, uzmanlardan oluşan komisyonlar oluşturacak. İnceleme sonucunda uygun bulunan gebe okullarına tescil belgesi verilecek. Bu tescil belgesi, sağlık kuruluşunun faaliyet izin belgesine işlenmek üzere Sağlık Bakanlığına gönderilecek. Gebe okulları, eğitim odası, bekleme ve danışma alanlarının yanı sıra mümkünse aktivite ve egzersiz odalarıyla donatılacak. Eğitim odaları, en az 8 katılımcıya uygun, her katılımcı için asgari 1,5 metrekare olacak şekilde tasarlanacak ve gebe dostu bir ortam sunacak. Okul, doğal ışık alacak, elektrik, aydınlanma, havalandırma ve diğer teknik donanım açısından yeterli ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde mahremiyet kurallarına uygun ve radyasyon kullanılan birimlerden uzak olarak düzenlenecek. Eğitim odası olarak kullanılacak odanın ortak kullanım alanı dışında, diğer odalardan bağımsız olması gerekecek. Gebe okullarının duvarlarının beyaz renkte olması zorunlu olacak, duvarlarda gebelerde olumlu duygular oluşturabilecek tablo, çizim ve ibareler yer alacak. Çalışma ve eğitim esasları Gebe okullarında sorumlu hekim olarak bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile tam zamanlı koordinatör ebe görev yapacak. Ayrıca, gerekirse diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi sağlık meslek mensupları da görevlendirilebilecek. Gebe okulları, gebelere doğum öncesi, doğuma hazırlık ve doğum sonrası süreçlere ilişkin eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunacak. Eğitimler hem yüz yüze hem çevrim içi gerçekleştirilebilecek. Ayrıca yüksek riskli gebeler, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilecek. Eğitim programına uygun olarak sorumlu hekim ve koordinatör ebe tarafından katılımcı sayılarına ve fiziki şartlara göre eğitim planlanıp uygulanacak. Eğitim, danışmanlık, egzersiz programları ve uygulamalar çerçevesinde sunulan hizmetlerin kayıtları, zamanında doğru ve eksiksiz tutulacak. Sunulan tüm hizmetler, hasta hakları mevzuatına, tıbbi deontolojiye, mesleki ve etik ilkelere, hasta ve çalışan güvenliğine uygun yürütülecek. Hizmet sunumunda hizmetten faydalananların bireysel farklılıkları göz önünde bulundurulacak, mahremiyete ve kültürel değerlere saygı gösterilecek. Gebe okullarında görevli personelin düzenli hizmet içi eğitime katılması sağlanacak. Denetimler, ilgili müdürlüklerce yapılacak ve uygunsuzluk durumunda yaptırımlar uygulanacak.

Eren: ASM’ler güvenceli ve yeterli personelle hizmet vermeli Haber

Eren: ASM’ler güvenceli ve yeterli personelle hizmet vermeli

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, birinci basamak sağlık hizmetlerindeki sorunlar ve çözüm önerilerini gündeme taşımak amacıyla eylem planlarını açıkladı. Eren, Aile Sağlığı Merkezleri’ndeki yönetmelik değişikliklerinin sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz etkileri konusunda dikkat çekerek, 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 5 günlük iş bırakma eylemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Eren, bu mücadeleye eczacılar, diş hekimleri gibi diğer meslek gruplarının da dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Erol Eren, “Aile Sağlığı Merkezilerinde yönetmeliğinin geri çekilmesi için yaptığımız  2 -6 Aralık'ta  2024  tarihlerinde 5 günlük iş bırakmada üyemiz olan doktorlara  "sınıf düşürme " ebe ve hemşirelerin " ücret kesintileri" yapılacağı ancak bunun 15 Aralıkta verilecek olan maaşlarda netleşeceği biliyoruz. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası hukuk büromuz tarafından hazırlanan sınıftan düşürme ve ücret kesintilerine itiraz dilekçelerimiz hazırlanmış ve üyelerimiz sağlık müdürlüklerine itiraz dilekçelerine vermeye başlamışlardır. Bundan sonraki eylemlere eczacılar, diş hekimleri gibi meslek örgütlerini ve eczaneleri de sürece dahil edecek çalışmalar ile 2 .ve 3. basamak sağlık kurumlarını da sürece katmak için çalışma  yapmalıyız” diye ifade etti. Erol Eren, “Nasıl bir birinci basamak istiyoruz ? Antibiyotik kullanımının düşürülmesine yönelik faaliyet olarak adlandırılan akılcı ilaç kullanımı savunusuna karşı aşılamaya artır antibiyotik kullanımını düşsün " tarzda söylemler geliştirmeliyiz eylem önerilerimiz: Merkezi örgütlerin Ankara'daki kitleleri  ile Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde basın açıklaması yapmak bakanlık cevap vermezse bu sefer meclis önündeyiz gibi ayrımsız tüm grup başkanları ile görüşme sağlıkçı milletvekilleri ile görüşmeleri yapmak. Ocak ayı içerisinde merkezi bir miting yapmak miting 3-5 gün 2 3 4 bölgeden Ankara'ya kol yürüyüşleri ile desteklenebilir” şeklinde konuştu. “Performans sistemi değil, güvence istiyoruz” Eren sözlerine son verirken yönetmeliğin geri çekilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Eziyet yönetmeliğinin geri çekilmesini istiyoruz, taban aylığın yükseltilmesi ve performansını düşürülmesi talebinin öne çıkarılması yoksulluk sınırı üzerinde çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek temel ücret istiyoruz .Ankara'ya mesai dışı çalışmanın kaldırılması için nüfus sayısının 2.000'i geçmemesi cari ödemeler ve benzeri tüm ödemelerin işveren devlet tarafından sağlanması yeterli sayıda kamu eliyle işçi sağlığı ve güvenliğine uygun ASM’lerin inşa edilmesi deprem bölgesinde binaların inşasının bitirilmesi ücretsiz nitelikli erişilebilir alabildiğine sağlık hizmeti istiyoruz. Gruplandırma personeli daha tüm çalışanların kadrolu ve güvenceli şekilde istihdam edilmesi koruyucu sağlık sisteminin önceliği bölge tabanlı birinci basamak sisteminin hayata geçirilmesi için mücadelemize devam edeceğiz.”

TTB'den, deprem bölgelerindeki aile hekimleri için çağrı Haber

TTB'den, deprem bölgelerindeki aile hekimleri için çağrı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, deprem bölgesindeki aile hekimlerine yönelik ödemeler hakkında çağrıda bulundu. TBB tarafından gönderilen yazıda, 5 Nisan 2023 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan ve afet bölgesindeki aile hekimlerine yapılacak ödemeleri düzenleyen yönetmelik hatırlatıldı. Söz konusu yönetmeliğe göre, afet öncesine ait aylık ücretlerden az olmamak üzere ödemelerin yapılacağı ve hizmet sunumuna devam edilemeyen birimler için önceki ayın giderlerinin ödenmesinin öngörüldüğü belirtilen yazıda, ancak bu düzenlemelerin altı ay süreyle geçerli olduğu ve sürenin dolmasıyla normal uygulamalara geçileceği anımsatıldı. Deprem bölgesinde yaşamın hâlâ normale dönmediği ve pek çok alanda çalışmaların tamamlanmadığı öne sürülen yazıda, şu ifadelere yer verildi: "Henüz pek çok yerde enkaz kaldırma çalışma tamamlanmamış, yerleşim yerleri çok büyük ölçüde yeniden inşa edilememiş, az ve orta hasarlı binaların güçlendirme çalışmaları tamamlanamamıştır. Halen pek çok kişi çadır ve konteynır kentlerde yaşamlarını sürdürmektedirler. Barınma sorunun yanı sıra bu yerlerde güvenliğin, yol ve özellikle toplu ulaşım imkanlarının, eğitim olanaklarının yeterince sağlanamaması, başka kentlere ve ülkelere geçici olmak üzere giden kişilerin dönmelerini geciktirmiştir. Deprem bölgesinde ikamet etmeye devam eden nüfus azalsa da, sağlık hizmetine ihtiyacı daha da artmıştır." Nüfus hareketliliğine bağlı olarak aile hekimlerinin aldığı ücretin deprem öncesine göre neredeyse yarı yarıya düştüğüne dikkat çekilen yazıda, şunlar kaydedildi: "Barınma ve ulaşım başta olmak üzere artan harcama yükü de düşünüldüğünde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yaşamlarını sürdürmesinin mümkün değildir. Bu durum, sözleşme fesihlerini de beraberinde getirebileceği gibi, dolayısıyla toplumun sağlık hizmetine erişiminin önünde de ciddi bir engel teşkil edecektir. 6 Şubat depreminden etkilenen yerleşim yerlerinde Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin 25/A maddesinin uygulanmasına devam edilmesini sağlayacak düzenleyici işlemlerin ivedilikle yapılması talebimizi, gereği için bilgilerinize sunarız."

"Tarımsal Üretim Planlanması Yönetmeliği" hazırlanacak Haber

"Tarımsal Üretim Planlanması Yönetmeliği" hazırlanacak

Aydın GÖKÇEOĞLU (Haber Merkezi) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tarım ve Orman Bakanlığı'nda 81 ilin tarım ve orman müdürleri ile bir araya geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan yardımcıları ve genel müdürlerin de katıldığı toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, dünyada stratejik öneme sahip tarım sektörünün ülkemiz için büyük bir ekonomik potansiyel barındırdığını belirtti. Tarımın gıda üretimi, gıda arz güvenliği ve ekonomik büyüme açısından kritik bir sektör olduğuna işaret eden Yumaklı, "Dünyanın en önemli gündemi haline gelen tarım sektörünün, hem planlanması hem de yönetimi için yeni bir yaklaşım gerekiyor. Bizler de hem sizlerle hem de ilgili paydaşlarımızla bunu sağlamayı hedefliyoruz." dedi. Bakan Yumaklı, iklim krizi, salgın hastalıklar, savaşlar ve nüfus artışının gıdaya olan talebi beraberinde getirdiğini vurgulayarak, olası risklere karşı Türkiye'nin tarımsal üretim altyapısının daha da güçlendirilmesinin önemine değindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2023 yılının “Türkiye Yüzyılı" ilan edildiğini anımsatan Bakan Yumaklı, Türkiye Yüzyılı'nda başta tarım ve orman sektörü olmak üzere birçok sektörde daha fazla söz sahibi olmayı hedeflediklerini belirtti. Son 21 yılda yapılan çalışmaların ileriye taşınması için yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Bakan Yumaklı, "9 kanundaki 39 maddede düzenlemeyi içeren ve 5 Nisan'da yayımlanan 7442 sayılı kanun değişikliği ile tarım ve orman alanında bir devrim gerçekleştirdik. Böylece ekilemeyen arazilerin üretime kazandırılması, tarımsal üretim yapılan tüm alanların kayıt altına alınması, suya göre tarım yapılması ve sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması gibi düzenlemeleri kapsayan planlı üretime geçmeyi hedefledik. Bakanlığımızın merkez biriminde tarımsal üretimin planlanması ile ilgili çalışmalar yapıldı. Yönetmelik taslağı sektör paydaşlarının görüşlerine sunuldu. Artık bir takvim işlemeye başladı." diye konuştu. -Sektörün bütün paydaşlarının görüşleri alınacak Bakan Yumaklı'nın açıkladığı takvim çerçevesinde bölgelerde bir dizi toplantı gerçekleştirilecek. İlgili kamu kurumları, özel sektör, tarım sektöründe faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşları, birlikler, odalar, dernekler ve üniversitelerin de görüşlerinin alınacağı toplantıların ardından Tarımsal Üretim Planlanması Hakkında Yönetmeliğin hazır hale getirilmesi bekleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.