TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayırsız olan bir zaman ya da ay var mı?  

Yazının Giriş Tarihi: 26.01.2023 17:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.01.2023 17:45

Allah’ın bize bahşettiği bütün gün, gece, ay ve yıl yani zaman mefhumu değerli ve kıymetlidir. Allah indinde değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Ancak bu zaman mefhumu içerisinde daha hayırlı ve bereketli zaman dilimleri vardır. Cuma gününün diğer günlerden, kadir gecesinin diğer gecelerden, ramazan ayının diğer aylardan daha hayırlı olması gibi.   

Ancak değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Bu anlamda halk arasında var olan  kameri ya da hicri aylardan olan safer ayının uğursuz ve belaların çokça olduğu inancı dinen doğru bir inanç değildir. Safer ayının uğursuz olduğu ve bu ayda bela ve musibetlerin çokça meydana geldiği şeklinde bir anlayış cahiliye dönemine ait olup, dinimizde yeri yoktur.   

Dolayısıyla böyle bir anlayış hurafedir. Şöyle ki bu ayın diğer aylardan hiçbir farkı yoktur. Hz. Peygamber böyle bir anlayışı reddetmiştir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şerifinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Eşya da uğursuzluk yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur." (Müslim, “Selâm”, 102)   

 

Bir malın fiyatını belirlemeden sonra ödemek üzere satmak caiz mi?
İslam Hukukuna göre alış-veriş akdi esnasında mal ya da paranın meçhul veya olmaması, alış-verişi fasit kılar.  Böyle bir alış verişte yani faraza 5 ay sonra parası ödenecek bir malın fiyatını ödeme gününde belirlemek caiz değildir. Çünkü bu alış-verişte, fiyat meçhuldür. Bu ise alıcı ve satıcının tartışmasına yol açabilir.      

Bundan dolayı malı peşin verip parasını belirlemeden bir kaç gün ya da ay sonra ödeme günü geldiğinde fiyatını belirlemek caiz değildir. 

 

Abdest alırken veya guslederken konuşmak caiz mi?  

Abdest alırken ve guslederken konuşmamak İslam ahlakındandır ve de dinen müstehaptır. Ama konuşmak abdeste de gülse de zarar vermez. Ancak zorunlu olmadıkça konuşmamak daha iyidir.  

 

Hutbeye yetişemeyen kimsenin kıldığı Cuma namazı geçerli midir?   

Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir.   

Bu nedenle Cuma namazının geçerli olması için hutbenin okunması sayı mezhepler arasında ihtilaflı olmakla beraber birilerinin de dinlemesi gerekir. Ancak bütün cemaatin cuma namazını kılabilmek için hutbeye yetişmesi ve dinlemesi şart değildir.   

Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan kişinin kıldığı cuma namazı geçerlidir.   

 

Diş kanaması abdesti bozar mı?   

Hanefi mezhebine göre vücuttan çıkan kan abdesti bozar. Dolayısıyla ister dilden çıksın, ister burundan aksın, isterse el yaralanmış ya da sivilce patlamış olsun vücuttan çıkan kan fark etmeksizin ki abdesti bozar.   

Ancak Şafii mezhebine göre vücuttan çıkan kan abdesti bozmadığından diş kanaması abdesti bozmaz.  

 

Günün Ayeti  

And olsun ki biz, bu Kur'an'da insanlara, düşünsünler diye her türlü misali verdik.  

Zumer, 39/27. 

Günün Hadisi  

“Miskin ve yoksul bir iki lokma bir iki hurma diye kapı kapı dolaşan kimse değildir. Gerçek yoksul miskin ihtiyacını karşılayacak bir şeyi bulunmadığı halde mali durumu bilinmediği için kendisine sadaka verilmeyen ve kendisi de kalkıp insanlardan bir şey istemeyen kimsedir.”   

(Buhârî, "Zekat", 25.)  

  

Günün Sözü  

İnsanoğlu o kadar dünyevileşir ki, mezar kazan bile öleceğine inanmaz.  

Gazzali  

 

Günün Duası  

Allah’ım boynumuzu sana kulluk ve secdeden başka eğdirme.  

 

Bunları biliyor muyuz?   

Telfik nedir?    

Telfik, bütün kolaylıkları bir araya getirip amel etmektir. Bir mezhepteki kolaylığı alıp başka mezhepteki zorluğu terk etmek gibi.   

 

Günün Nüktesi  

Kabrimi görmek istiyorum…  

Harun Reşid ölüm yatağında iken kardeşlerine:   

"Defnedileceğim kabri görmek istiyorum" dedi.  

Kardeşleri onu kabre kadar götürdüler.   

Harun Reşid, kabre bakarak ağladı.   

Sonra çevresindeki insanlara yönelerek Hâkka Sûresi'nin 28 ve 29. âyet-i kerîmelerini okudu:"Malım bana hiç fayda sağlamadı; güç ve saltanatım elimden çıkıp gitti."  

Bu âyetleri okuduktan sonra başını sema'ya kaldırdı ve ağlayarak şunları söyledi:  

Ey mülkü yok olmayan Allah'ım!  

Mülkü yok olup gidene merhamet et.  

Ey Müslümanlar!   

Sizler de şunu bilin ki:  

Gece ne kadar uzun olursa olsun, fecrin doğması kaçınılmazdır.  

Ömür de ne kadar uzun olursa olsun, kabre girmek kaçınılmazdır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.