Bayram BULUT
ADANA (İLKHABER) - TÜM Emekliler Derneği Adana Çukurova Şube Başkanı Rafet Kaya, emeklilerin aldıkları maaşla geçinememelerinden ötürü 65 yaşından sonra boşanma vakalarının boy göstermeye başladığını söyledi.
Son dönemde emeklilerin aldıkları 7 bin 500 liralık maaş konusu gündem oldu. İğneden ipliğe zam furyasının yaşandığı bir dönemde emekliler bu parayla geçinemediklerini söylüyor. Ülkeyi yönetenlerin gündeminde emeklilere verilecek ara zam konusu konuşuluyor. Ancak geçim sıkıntısı geçen emeklilerde akla hayale gelmeyecek vakalar gerçekleşmeye başladı. Emeklilerin geçim sıkıntısı nedeniyle boşanma vakaları yaşadıkları iddiaları ortaya atılırken, bu konuyu TÜM Emekliler Derneği Adana Çukurova Şube Başkanı Rafet Kaya’da dile getirdi. Kaya, emeklilerin aldıkları maaşla geçinememelerinden ötürü 65 yaşından sonra boşanma vakalarının boy göstermeye başladığını söyledi.
EMEKLİ MAAŞI EV KİRASINA YETMİYOR
Emekli maaşı yetmediği için bu durumun yaşandığını savunan Kaya, “Yedi bin beş yüz lira maaşı aldığımız zaman diyelim ki emeklinin evi kira. Ev kirası Adana'da, şu an yedi bin liranın altında ev yok. Aldığı paranın tamamına yakınını ev kirasını veriyor. Verdikten sonra elinde bir şey kalmıyor. Bekçilik ya da inşaatta inşaata çalışarak para kazanmaya çalışıyorlar. Yazık günah değil mi? Emekli bunu reva görenlere ben sormak istiyorum. Ya hiç mi Allah'tan korkmuyorlar mı? Hiç mi bu emeklinin meselesini bilmiyorlar. Kira parasından sonra emeklinin harcayacağı para kalmıyor evinde. Çoluğuna çocuğuna bakamıyor. Ayrılmalar oluyor. Altmış beş yaştan sonra, altmış yaşından sonra evliliklerde ayrılmalar oluyor. Ekonomik geçimsizlikten kaynaklı bu boşanmalar yaşanıyor. Hani gençlerimizde oluyor, gidiyorlar, harcıyorlar, ediyorlar. Ondan sonra parasal sıkıntı çektiklerinden ayırıyorlar ya, şimdi bizim altmış yaşında da var. Altmış altmış beş yaşında da var. Bu yaştan sonra artık geçim sıkıntısı nedeniyle anlaşmazlıklar oluyor ve ayrılıyorlar” dedi.
ARA ZAM YAPILMALI
Emeklilere ara zam yapılması gerektiğinin zaman zaman iktidar kanadında konuşulduğuna dikkat çeken Kaya, “İnşallah emekliler olarak bekliyoruz ama yorumcuları dinliyoruz, görüntülü yazılı basında çok çeşitli söylemlerde bulunuyorlar. Fakat ben şunu ifade etmek istiyorum. SSK, Bağ-Kur, emeklisinin suçu ne? Birilerine güven mi? Biz birilerine güvendiysek, onlar neden emekliye güvenmiyor? Sekiz bin yetmiş yedi lira memura zam verirken bunu ikiye bölseydi dört bin lira da SSK bağdır emeklisine verseydi bu hengame hiç olmazdı. Şimdi iktidar kanadı farklı farklı zamanlar için emekli zammını konuşuyor. Biz iki arada birileri de kalıyoruz. Emekliler de bize bir şey soruyor. Cevaplamakta zorlanıyoruz. Ara zam bir Temmuz'dan itibaren geçerli olmalı. Geriye dönük bir sefer bunu emeklinin maaşına ekle. Emekli bir nefes alsın. Geçmişte söyledik. Yine söylüyoruz. Marketlere emeklilerimiz giremiyor. Bir ekmek yedi buçuk lira. Marketler almış başını gidiyor. Artı dönelim. Bir dolmuş yirmi lira. 65 yaş üstüne ücretsiz binişler kaldırılmıştı. Tepkimiz sonucunda da güzel sonuçlar aldığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
EMEKLİ SAYISI 16 MİLYONA ULAŞTI
Emekli sayısının 16 milyona ulaştığını anlatan Kaya, “Emekli sayısı nereden bakarsanız bakın 16 milyon. Emekliler göz ardı edilecek bir konumda değil. Emeklinin suçu bu ülkede yirmi beş yıl çalışıp, primini yatırıp vergisini vermek mi? Şu an rahat yaşayabilmek için mücadele veriyorlar. Ben kendimden pay biçiyorum. Benim evim mülk. Şükürler olsun Allan herkese versin. Bir emekli olarak bu sıkıntıyı ben çekiyorsam, şimdi evi kira olan emekli ne yapmalı. Markete gitti, şuraya gitti, buraya gitti. Vallahi cebinde harcayacak parası kalmıyor. Allah rızası için bizim sesimizi duymayanlar duysun. İktidar ile muhalefeti birlik beraberlik içerisinde emeklinin meselesinin çözsünler. İnanın samimiyetimle söylüyorum. Gelin meselemize sahip çıkın. Değneğinize kaydolun. Bizim aidatımız ayda beş lira, bir çay parası. Senede altmış lira. Gelin sahip çıkın. Yüzde elli biri tamamlayalım. Üye olalım ki bizler sizin öncülüğünüzü yapalım. Birilerine diyoruz ki aman ya kardeşim meclise çıktığın zaman bizim emeklimizden söz et. Sendikacıya diyoruz ki bizim emeklimizden söz et. Bunları bir kenara bırakıp bizimde masada söz sahibi olmamız gerekli. Yüzde elli biri bulursak, yaptırım gücümüz artar diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
MİLLETVEKİLİ EMEKLİLERİ
3 aylık milletvekilliği yapmış kişilerin bile emekli olduğunu ve yüksek rakamlı emekli maaşları aldığını söyleyen Kaya, “Milletvekili çıkıyor, bir dönem milletvekilliği yapıyor veya üç ay yapıyor. Üç ay sonra tekrar seçime gidildiğini gördük. 3 aylık milletvekilliğinin ardından ömür boyu emekli maaşı alıyor. Ya böyle bir şey olur mu? Yüce Rabbimiz ne diyor? Diyor ki neyle gelirsen gel affederim. Kul hakkıyla gelme. Ben de diyorum ki bu ülkeyi yönetenlere muhalefetiyle birlik beraberlik içerisinde nasıl ki her şeye el kaldırıyorlar, kendi meselelerini çözüyorlarsa emeklinin meselesini çözmeleri lazım. Çözmeleri lazım ki biz hakkımızı helal edelim. Yoksa emeklimizin hiçbiri samimiyetimle söylüyorum hakkını yiyenlere hakkını helal etmiyor. Kimse kusura bakmasın. Yanlışın karşısındayız. Bu arada büyükşehrimize de seslenmek istiyorum. Biz diyoruz ki önümüzdeki günlerde biraz daha bize yaklaşın. Zeydan Bey bu konuyu iyi götürüyor. Yani sivil toplum kuruluşlarına da dönem veriyor. Çünkü yapısını biliyoruz. Daha da önem vereceğine de inanıyoruz. Önümüzdeki yerel seçimlerde biz de diyoruz ki ya kardeşim gelin bizle iş birliği yapın. Bizden meclis üyesi isteyin. Çeşitli yerlere daire başkanı isteyin. Biz size yardımcı olalım. Bizim derdimiz ney? Birlik beraberlik içerisinde olalım ve sorunlara çözüm üretelim. Adana'yı da hep beraber yönetelim.” ifadelerini kullandı.
HERKES BİR GÜN EMEKLİ OLACAK
Herkesin bir gün emekli olacağını anlatan Kaya, “Şimdi birilerine biz böyle bir şey söylediğimiz zaman yani Rafet Bey kendinizi bir yere mi hazırlıyorsunuz? diyorlar. Hayır hiçbir yere hazırlamıyorum. Allah'tan sağlık, devletten de güzel bir aylık istiyorum. Şu an insanlarımız yani özellikle SSK, Bağ-Kur, emeklisi hatta bunun içine bir de dul yetimi koyduğun zaman bir huzursuzluk var Nasıl umutlu olsun? Beş kiloluk yağ yüz yetmiş lira, yüz seksen lira olmuş. Ben bunların altını çizerek söylüyorum. Yazık günah. Ben diyorum ki bizi bu maaşlara mecbur edenlere soruyorum. Yahu sen emekli olmayacak mısın? Senin annen, baban yok mu? İster cumhurbaşkanı ol, ister genelkurmay başkanı ol, ister başbakan ol. Ne olursan ol, kim olursan ol. Bir gün bu çatının altına gelmesen dahi isminden emekli olarak söz edecekler. Ha ben düşük maaş alacağım, sen otuz bin lira alacaksın. Ayrı bir olay bu. Buna bir şey demiyoruz. Ama emekli geliyor diyecekler. Sen de bana selam vermekten hiç olmazsa imtina etme. Emeklinin hakkını ver. Emekliyi bertaraf etme” dedi.
ARTIK BIÇAK KEMİĞİ SIYIRDI
Artık bıçak kemiği sıyırdı diyen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü;
“İki bin yılından sonra siz de takdir edersiniz. Emeklinin maaş bağlamını çok değiştirdiler. En son şekliyle yüzde on dokuzlara, yüzde yirmilere kadar çektiler. Eskiden neydi? İki bağlama şekli vardı. Biri SSK’aydı. SSK'nın emeklisini yüzde altmış beşle bağlıyorlardı. Herhangi bir sistemine bağlıydık. Ne oluyordu? Memur katsayısına bağlıyız. Memur arttıkça bizim maaşımız da artıyordu. Şu an bizim eğer o sistem devam etmiş olsaydı yirmi bin liranın altında maaşın üzerinde maaşımız olurdu. Bize en büyük kötülüğü yapan isimlerini söylemekten asla çekinmeyeceğim. Yaşar Okuyan ve İmran Aykut oldu. Bizi eşel mobil sistem olan memur katsayısından aldılar. 5510 sayılı yasaya bağladılar. Tüfeyi koydular. Bizim emeklimiz tüfeyi bilmez. Vallahi bilmez, billahi bilmez. Tekrar tekrar şunu söylemek istiyorum. Artık bıçak kemiğe dayanmadı, bıçak kemiği sıyırıyor.”
ASGARİ ÜCRETLİLERDE DURUM FARKSIZ
Asgari ücretlilerin maaşlarının da artık bir şeye yetmediğine dikkat çeken Kaya, “Asgari ücretle çalışanlarda bizim çocuklarımız. Asgari ücreti yükselttiler. 11 bin 402 lira yaptılar. Ama bu parada eridi gitti. Asgari ücretli olan kişide ev kirasını ödedikten sonra elinde kalan küçük bir meblağ ile nasıl geçinsin. Çocuklarını okula mı göndersin. Masraflarını mı karşılasın. Evine erzak mı alsın. Elektrik su, su, tüp parasını mı ödesin. Dört yüz liranın, beş liranın altında pazardan çıkamıyoruz. Markete de girdiğiniz zaman sekiz yüz lira, bin liradan aşağı harcama yapamıyoruz. Bin beş yüz lira bir pazar, bir markete gidiyor. Herkes kafasına göre fiyat arttırıyor. Haklı olarak denetimsizlik olunca bu yaşanıyor. Eğer keyfi arttıran varsa gel cezasını yaz, önlemini al. Adana'mız biliyorsunuz sıcak memleketlerden biri. Klima çalıştırmak zorunda yaşlılarımız. Yoksa kalbi durup ölüyor yada bilmem ne oluyor. Kilima çalıştığı zaman da bin 500, bin 600 lira aylık elektrik faturası geliyor. Nasıl verecek ücreti. Ben diyorum ki değerli vekillerimize altı yüz milletvekilimiz var mecliste. Altı yüzüne de buradan seslenmek istiyorum. Bizim bu Adana'nın vekilleri ne yapıyor diye ben bazen şaşırıyorum. İki maaş verelim. Bir ay bu parayla geçinsinler. Ama mümkün değil. Herkes elini vicdanına koyarak emekliye güzel bir zam yapmalılar. Yoksa inanın samimiyetimle söylüyorum önümüzdeki yerel seçimde bu emekliyi kızdırdığınız zaman büyük bir ders verebilirler. Millet aç, parası yok” diye konuştu.