Kışın hastalıklara kalkan BESLENME TÜYOLARI

Serhat ŞANLI / ÖZEL HABER

ADANA (İLKHABER) – Kış kapımızı çalıyor ve Kasım aynın sonlarına doğru gelmekle beraber, bir yandan günler iyice kısalırken, bir yanda ise havalar da soğumaya başladı. Özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu gibi yerlerde yüksek kesimlerinde kar görmek mümkün..

Uzmanlara göre, bu yıl Kış mevsiminin çok sert geçeceği uyarısı yapılırken, meteorolojiden de soğuk ve kar yağışı uyarısı geldi. Yapılan tahminlere göre, Kasım ayının sonunda havaların çok ciddi şekilde soğuyacağı, La Nina olarak bilinen ve Pasifik Okyanusu üzerinde etkili olan hava akımının yaşanacağı belirtiliyor.

Havaların daha da soğuyacak olması ile birlikte kış hastalıkları da kapımızı bir bir çalmaya başlarken, uzmanlar soğuk kış günlerinde özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilerek birçok hastalığa karşı önlem alınmasının önemine vurgu yapıyor.

Peki! Soğuk kış günleri ile birlikte sağlıklı bir kış dönemini atlatmak için nasıl beslenmeliyiz? Nelere dikkat etmeliyiz? Hastalıklara kalkan görevi ile öne çıkan güçlü bir bağışıklık sisteminin temelinde yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat çeken uzmanlar, özellikle antioksidanlardan zengin besinlerin tüketilmesinin önemli olduğunu söylüyor.

Gazetemize bu konuda önemli açıklamalarda bulunan Uzman Diyetisyen Fadime Özgök Şenses, soğuk kış günlerinde yeterli ve dengeli beslenmenin önemine değinerek, “Kasım ile birlikte sıcak havalar son buldu ve grip, nezle, soğuk algınlığı gibi gribal enfeksiyonlardan kaynaklı hastalıklar ortaya çıkmaya başladı. Soğuklarla beraber vücut direncinin de iyice azaldığını görmek mümkün. Ayrıca önümüzdeki günlerde havaların daha da soğuyacak olması daha dikkatli olmamız gerektiğini unutmamak lazım.” Dedi.

Uzman Diyetisyen Şenses, “Bağışıklık sisteminin güçlü olması ve hastalıklara karşı kalkan oluşturması gerekiyor. O nedenle bağışıklık sistemimizi güçlendirmek gerekiyor.” diye konuştu.

Sağlıklı bir yaşam için daima beslenmenin önemli olduğuna vurgu Yapan Uzman Diyetisyen Fadime Özgök Şenses, kış mevsiminde yapılması gerekenler hakkında şu bilgilere yer verdi;

“Kış döneminde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklardan korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekir. Tabi burada meyve ve sebze tüketiminin artırılması öne çıkıyor. Kış mevsiminde sebzeler ve meyveler açısından zengin çeşitler bulabiliriz. Ispanak, brokoli, kerevizden, karnabahar vb. C vitamini, demir açısından zengin daha çok sebze çeşitleri, yine aynı şekilde narenciye çeşitleri, kivi vb. daha çok meyve bulmak mümkün. Bunlar bağışıklığı güçlendirir.

OMEGA KAYNAĞI BALIK VE KURUYEMİŞ TÜKETİN

Şimdi balık zamanı.. Taze taze olarak rahatlıkla bulabiliriz. Ayrıca sebze ve meyve ile birlikte kış aylarında Omega 3 kaynağı balık, fındık ve ceviz vb. ürünleri de eksik etmemekte fayda var. Haftada 2-3 kez balık tüketmeye çalışalım. Unutmamalıyız ki, sağlığın korunması için yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenmek gerekir.

Bu yıl için kış mevsiminin çok sert geçeceği belirtiliyor. Yani sert kış koşullarını yaşayacağız gibi.. O bakımdan şimdiden hazırlıklı olmamız lazım. Soğuk günlerde genellikle daha kalorili, yağlı ve daha şekerli besinleri tüketme eğiliminin arttığını görmekteyiz. Kış mevsiminde hareketsizlik ve beslenmede günlük alınan kalori miktarındaki artışın, istenmeyen kilo artışlarına da neden olduğu dikkat çekiyor.

Ayrıca Kış aylarında soğuk havalardan dolayı metabolizmamız yavaşlar. Bu durumda 3 ana öğün ve 3 ara öğün kuralına dikkat edersek, metabolizmamızı hızlandırmaya yardımcı oluruz. Beslenmede tüketeceğimiz gıdalarda çeşitliliğe önem vermek gerekir.

BOL SEBZE VE MEYVE TÜKETİN

Kış aylarında vitamin ve mineral deposu bol meyve ve sebze tüketmek her zaman tavsiye ettiğimiz önemli bir konudur. Bunlarla vücut savunmamızı güçlendirecek ve vücut savunmasını güçlendirmek de bizi koruyacaktır. Vitaminlerin sebze ve meyveler içerisindeki dağılımı değişiktir. Bu sebeple tek bir sebze ve meyveyi sık tercih etmek yerine çeşitlilik sağlanması en doğru yöntem olacaktır. A, C, E vitaminleri ile yine antioksidan bakımından zengin beslenmeliyiz.

C VİTAMİNİ

Koyu yeşil, sarı, turuncu, kırmızı ve mor sebze ve meyveler- ıspanak, karalahana, brokoli, pazı, roka, yeşil soğan, sivri biber, turp, limon, portakal, mandalina, şalgam, pancar, kereviz, kuşburnu, domates, havuç, elma, kivi, gibi- ürünlere yer vermeliyiz. Burada özellikle C vitamini içeren sebze ve meyvelerin antioksidan özelliklerinden faydalanmak için öğünlerde, çeşitli yeşilliklerde hazırlanmış bol salata tüketmek çok yararlı olacağını söyleyebilirim.

MEYVELERİ POSASIYLA TÜKETİN

Meyvelerin her zaman posalı olarak tüketilmesi besleyiciliği açısından daha faydalı olacaktır. Meyve suyu şeklinde tüketimi posa alımını azalttığı için, bağırsak hareketleri yavaş olan kişilerin posa alımını arttırmak açısından meyve olarak tercih etmesi metabolizmayı hareketlendirmesi açısından da daha sağlıklı olacaktır.

KURU BAKLAGİLLER ÖNEMLİ

Baklagiller protein açısından et kadar zengin olan besinlerdir. Hem bağışıklık sistemini güçlendiren hem de besin öğesi içeriği nedeniyle kuru baklagiller bu aylarda özellikle haftada 2 - 3 kez mutlaka tüketilmeliyiz.

KURU YEMİŞ TÜKETİN

Kış aylarında yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için ara öğünlerde kuruyemiş tercih edebilirsiniz. Ara öğünlerde meyve tercih edilebileceği gibi fındık, ceviz, badem, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, kuru erik gibi kuru yemişler tercih edilebilir. Kuruyemişlerde bolca bulunan E vitamini bağışıklığınızı kuvvetlendirir.

SPOR, EGZERSİZ YAPIN

Kış aylarında hareketsiz kalmak, vücut kilo endeksimizin artmasına neden olabilir. Bunun için vücut ağırlığının kontrolünün sağlanmasında en önemli unsur hareketli olmaktır. Özellikle havanın güneşli olduğu günlerde dışarıda yapılacak yürüyüşler sağlık açısından çok yararlı olacaktır. Hava şartları nedeniyle dışarı çıkamıyorsak evde yapılabilecek basit egzersizler tercih edilebilir.

SU OLMAZSA OLMAZIMIZ

Su, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezimiz olmalı.. Sonuçta su hayattır. Vücut ısısını dengede tuttuğu gibi, vücuttan toksinlerin atılmasına da yardımcı olmaktadır. Günlük su tüketimini 2 litrenin altına düşürmemek gerekir.”