9. Adana Lezzet Festivali’nde deniz ürünleri masaya yatırıldı
9. Adana Lezzet Festivali’nde deniz ürünleri masaya yatırıldı
9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde düzenlenen panelde, şefler ve gastronomi uzmanları Adana mutfağının kebaptan ibaret olmadığını vurgulayarak, Akdeniz’in zengin deniz ürünlerinin kentin gastronomi kimliğine dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 13.10.2025 16:09
Haber Güncellenme Tarihi: 13.10.2025 16:36
Kaynak:
BÜLTEN
9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali kapsamında düzenlenen “Adana’da Balık Kültürü ve Deniz Ürünleri Gastronomisi” panelinde Türkiye’nin önde gelen balık restoranı şefleri ve gastronomi uzmanları, Adana mutfağının yalnızca kebaptan ibaret olmadığını vurguladı. Katılımcılar, Akdeniz’in zengin deniz ürünlerinin kentin gastronomi kimliğine dahil edilmesi gerektiği görüşünde birleşti.
Akdeniz’in bereketi Adana mutfağında hayat buluyor
Erol Altun, Seyhan, Ceyhan ve Berdan nehirlerinin Akdeniz’e taşıdığı zengin minerallerin bölgedeki deniz canlılığına katkısını hatırlatarak, “Adana sadece kebabın değil, lagosun, karidesin, hatta dünyaca ünlü kefal yumurtasının da şehridir.” dedi. Erol Altun, Adana’nın bottarga (kurutulmuş kefal yumurtası) ile dünya mutfakları arasında özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Gastronomi uzmanları Adana’da balık kültürünü masaya yatırdı
Ünlü gastronomi yazarı ve Trilye Restoran’ın sahibi Süreyya Üzmez ise Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın kişi başına balık tüketiminin yalnızca 6-7 kilogram olduğunu belirterek, “Denizlerin çölü olarak anılan Akdeniz’in en verimli noktalarından biri Adana–İskenderun hattıdır. Ancak bilinçsiz avlanma ve yavru balık tüketimi bu bereketi tehdit ediyor.” sözleriyle dikkat çekti. Çanakkale’yi temsil eden Ertuğrul Sürgit ise “Tazelik, saygı, ustalık” üçlüsünü deniz mutfağının özeti olarak tanımlarken; Ayvalık’tan Volkan Bekit, balık restoranı işletmenin zorluklarını ve sürdürülebilir tedarikin önemini dile getirdi. Antalya’dan katılan Şef Tahsin Fettah ise mevsimsel balık tüketimi bilincine vurgu yaptı ve “Ekim sardalye ve uskumrunun ayıdır; her balığın bir zamanı vardır, biz de doğanın takvimine uymalıyız.” diye konuştu.
Panelin sonunda tüm şefler tek bir noktada birleşti: “Adana’nın gastronomi vizyonu kebaptan öteye geçmeli; Akdeniz’in zengin deniz ürünleriyle birleşmeli. Ancak bunun sürdürülebilir olması için doğaya saygı, doğru avlanma, mevsimsel tüketim ve eğitim şart. Bu kültürün kuşaktan kuşağa aktarılması, Türkiye’nin gastronomi kimliğini zenginleştirecek.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
9. Adana Lezzet Festivali’nde deniz ürünleri masaya yatırıldı
9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde düzenlenen panelde, şefler ve gastronomi uzmanları Adana mutfağının kebaptan ibaret olmadığını vurgulayarak, Akdeniz’in zengin deniz ürünlerinin kentin gastronomi kimliğine dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali kapsamında düzenlenen “Adana’da Balık Kültürü ve Deniz Ürünleri Gastronomisi” panelinde Türkiye’nin önde gelen balık restoranı şefleri ve gastronomi uzmanları, Adana mutfağının yalnızca kebaptan ibaret olmadığını vurguladı. Katılımcılar, Akdeniz’in zengin deniz ürünlerinin kentin gastronomi kimliğine dahil edilmesi gerektiği görüşünde birleşti.
Akdeniz’in bereketi Adana mutfağında hayat buluyor
Erol Altun, Seyhan, Ceyhan ve Berdan nehirlerinin Akdeniz’e taşıdığı zengin minerallerin bölgedeki deniz canlılığına katkısını hatırlatarak, “Adana sadece kebabın değil, lagosun, karidesin, hatta dünyaca ünlü kefal yumurtasının da şehridir.” dedi. Erol Altun, Adana’nın bottarga (kurutulmuş kefal yumurtası) ile dünya mutfakları arasında özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Gastronomi uzmanları Adana’da balık kültürünü masaya yatırdı
Ünlü gastronomi yazarı ve Trilye Restoran’ın sahibi Süreyya Üzmez ise Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın kişi başına balık tüketiminin yalnızca 6-7 kilogram olduğunu belirterek, “Denizlerin çölü olarak anılan Akdeniz’in en verimli noktalarından biri Adana–İskenderun hattıdır. Ancak bilinçsiz avlanma ve yavru balık tüketimi bu bereketi tehdit ediyor.” sözleriyle dikkat çekti. Çanakkale’yi temsil eden Ertuğrul Sürgit ise “Tazelik, saygı, ustalık” üçlüsünü deniz mutfağının özeti olarak tanımlarken; Ayvalık’tan Volkan Bekit, balık restoranı işletmenin zorluklarını ve sürdürülebilir tedarikin önemini dile getirdi. Antalya’dan katılan Şef Tahsin Fettah ise mevsimsel balık tüketimi bilincine vurgu yaptı ve “Ekim sardalye ve uskumrunun ayıdır; her balığın bir zamanı vardır, biz de doğanın takvimine uymalıyız.” diye konuştu.
Panelin sonunda tüm şefler tek bir noktada birleşti: “Adana’nın gastronomi vizyonu kebaptan öteye geçmeli; Akdeniz’in zengin deniz ürünleriyle birleşmeli. Ancak bunun sürdürülebilir olması için doğaya saygı, doğru avlanma, mevsimsel tüketim ve eğitim şart. Bu kültürün kuşaktan kuşağa aktarılması, Türkiye’nin gastronomi kimliğini zenginleştirecek.”
Kaynak: BÜLTEN
Kocaeli’de otomobil yayalara çarpıp refüje çıktı: 1’i ağır 2 yaralı
Adana 01 FK’dan önemli galibiyet
Gaziosmanpaşa’da korkunç cinayet: 13 yaşındaki çocuk, 60 yaşındaki dedesini silahla öldürdü
Adanaspor deplasmanda fark yedi: Aliağa Futbol AŞ 7 – 1 kazandı
Eski Nilüfer Belediye Başkanı Erdem'in tutuklandığı rüşvet soruşturmasında 3 kişiye daha gözaltı
SON HABERLER
Gelin aracının önünü kesti, 50 TL aldı, beğenmedi
Adana Seyhan’da gelin arabasının önünü kesip para isteyen bir kişi, verilen 50 TL’yi beğenmeyince aracın kaputuna yatarak daha fazla para talep etti. Damat aracını hareket ettirse de kişi bir süre kaputta gitti, sonunda parayı alamayınca olay yerinden uzaklaştı. O anlar görenleri şaşırttı.
Antalya’da güvenlik görevlisi bıçaklı saldırıda hayatını kaybetti
Antalya Muratpaşa’da, otel önünde gürültü yapan iki kişiyi uyaran 26 yaşındaki güvenlik görevlisi Tahsin Göker, çıkan tartışmada kalbine aldığı bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi. Düğününe sayılı günler kalan Göker’i kurtarmak için sağlık ekipleri kalp masajı yapsa da başarılı olamadı. Olayın şüphelileri kısa sürede yakalandı.
Diyarbakır’da hastaneden kaçan polis memuru aranıyor
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören polis memuru İsmail T., perşembe sabahı kayıplara karıştı. Siroz tedavisi gören memurun kaçışı üzerine polis, AFAD, itfaiye ve Jandarma Arama Kurtarma ekipleri, hastane çevresi ve Dicle Nehri’nde arama başlattı.