Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay'da, yıkılan bir binanın temel kazısı sırasında tarihi kalıntılara rastlandı. Antakya'da yürütülen çalışmalarda Geç Antik Çağ dönemine ait olduğu belirlenen mozaik gün yüzüne çıkarıldı.
Haber Giriş Tarihi: 21.12.2025 11:17
Haber Güncellenme Tarihi: 21.12.2025 11:54
Kaynak:
AA
Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Maşuklu Mahallesi'nde, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde yıkılan 3 katlı bir binanın arazisinde yeniden inşaat süreci başlatıldı. Deprem enkazı tamamen kaldırıldıktan sonra yeni yapının temeli için iş makineleriyle kazı yapıldığı sırada zemin etüdünde farklı bir yapıya rastlandı. İşçilerin durumu fark etmesi üzerine inşaat faaliyetleri durduruldu ve yetkililere haber verildi.
TEMEL KAZISINDA FARK EDİLDİ
Yapılan incelemelerin ardından bölgenin arkeolojik potansiyel taşıdığı tespit edilerek Hatay Arkeoloji Müzesi devreye girdi. Mart ayı itibarıyla bölgede başlatılan kurtarma kazıları sonucunda, inşaat sahasının altında tarihi bir mirasın yattığı kesinleşti. Uzman ekipler, alanda 3 farklı noktada taban mozaiği kalıntıları belirledi.
Arkeologlar ve işçilerden oluşan ekibin titiz çalışmaları sonucunda, toprağın altındaki eser tamamen açığa çıkarıldı. Bulunan eserin, milattan sonra 5. ve 6. yüzyıllara tarihlenen Geç Antik Çağ dönemine ait bir taban mozaiği olduğu saptandı. 17,5 metre uzunluğundaki tek parça mozaiğin üzerinde geometrik desenler ve Grekçe yazıtlar bulunduğu kaydedildi.
Kazı çalışmalarını yürüten Arkeolog Ozan Demir, bulunan eserin niteliği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Mozaiğin üzerinde o döneme ait tamirat izlerinin görüldüğünü belirten Demir, bu tür mozaiklerin o dönemde herkesin evinde bulunmadığını, bu nedenle kalıntıların yüksek statülü bir kişiye ait bir konutun parçası olabileceğini ifade etti.
2026 YILINDA MÜZEYE TAŞINACAK
Eserin korunması ve sergilenmesi için planlama yapıldı. Mozaiğin bulunduğu yerden kaldırılarak müzeye nakledilmesi işleminin 2026 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Arkeolog Mert Nalbantoğlu da eserin kondisyonunun çok iyi durumda olduğunu ve üzerindeki yazıtların arkeolojik açıdan büyük değer taşıdığını vurguladı. Bölgedeki diğer mimari dokuların ortaya çıkarılması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hatay'da deprem enkazının altından tarih çıktı: Grekçe yazıtlı taban mozaiği bulundu
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay'da, yıkılan bir binanın temel kazısı sırasında tarihi kalıntılara rastlandı. Antakya'da yürütülen çalışmalarda Geç Antik Çağ dönemine ait olduğu belirlenen mozaik gün yüzüne çıkarıldı.
Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Maşuklu Mahallesi'nde, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde yıkılan 3 katlı bir binanın arazisinde yeniden inşaat süreci başlatıldı. Deprem enkazı tamamen kaldırıldıktan sonra yeni yapının temeli için iş makineleriyle kazı yapıldığı sırada zemin etüdünde farklı bir yapıya rastlandı. İşçilerin durumu fark etmesi üzerine inşaat faaliyetleri durduruldu ve yetkililere haber verildi.
TEMEL KAZISINDA FARK EDİLDİ
Yapılan incelemelerin ardından bölgenin arkeolojik potansiyel taşıdığı tespit edilerek Hatay Arkeoloji Müzesi devreye girdi. Mart ayı itibarıyla bölgede başlatılan kurtarma kazıları sonucunda, inşaat sahasının altında tarihi bir mirasın yattığı kesinleşti. Uzman ekipler, alanda 3 farklı noktada taban mozaiği kalıntıları belirledi.
Arkeologlar ve işçilerden oluşan ekibin titiz çalışmaları sonucunda, toprağın altındaki eser tamamen açığa çıkarıldı. Bulunan eserin, milattan sonra 5. ve 6. yüzyıllara tarihlenen Geç Antik Çağ dönemine ait bir taban mozaiği olduğu saptandı. 17,5 metre uzunluğundaki tek parça mozaiğin üzerinde geometrik desenler ve Grekçe yazıtlar bulunduğu kaydedildi.
Kazı çalışmalarını yürüten Arkeolog Ozan Demir, bulunan eserin niteliği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Mozaiğin üzerinde o döneme ait tamirat izlerinin görüldüğünü belirten Demir, bu tür mozaiklerin o dönemde herkesin evinde bulunmadığını, bu nedenle kalıntıların yüksek statülü bir kişiye ait bir konutun parçası olabileceğini ifade etti.
2026 YILINDA MÜZEYE TAŞINACAK
Eserin korunması ve sergilenmesi için planlama yapıldı. Mozaiğin bulunduğu yerden kaldırılarak müzeye nakledilmesi işleminin 2026 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi öngörülüyor. Arkeolog Mert Nalbantoğlu da eserin kondisyonunun çok iyi durumda olduğunu ve üzerindeki yazıtların arkeolojik açıdan büyük değer taşıdığını vurguladı. Bölgedeki diğer mimari dokuların ortaya çıkarılması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Kaynak: AA