Deprem bölgesindeki tanıklıklarını kaleme alan Namık Kemal Biçer, “Renkli Uçurtmalar” romanıyla İzmir’de okurlarıyla buluştu. Yazar, gençlerin kitaba sahip çıkmasının umut verici olduğunu belirtti ve yeni projelerini duyurdu.
Haber Giriş Tarihi: 12.05.2025 10:53
Haber Güncellenme Tarihi: 12.05.2025 10:53
Kaynak:
BÜLTEN
İzmir Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki Kırmızı Kedi Kitabevi’nde düzenlenen imza gününde, 6 Şubat depremini konu alan ilk roman olma özelliğini taşıyan ‘Renkli Uçurtmalar’ kitabının yazarı Namık Kemal Biçer, okurlarıyla bir araya geldi. Deprem bölgesindeki tanıklıklarını kaleme aldığı kitabının kısa sürede ikinci baskıya ulaştığını belirten Biçer, Türkiye’deki okuryazarlık seviyesinin de umut verici olduğunu söyledi. Biçer, “Genç kitlenin kitaba sahip çıkması ve kısa sürede ikinci baskıya ulaşmamız beni çok mutlu etti” dedi. Kitabında, deprem sonrası devletin geciken müdahalesine karşı gönüllü gençlerin Hatay’da kurduğu yardım kampını ve sahada yaşanan zorlukları anlattığını aktaran Biçer, romanın tarihe not düşme niteliği taşıdığını vurguladı. Yazar, önümüzdeki dönemde biri mitolojik, diğeri toplumsal eleştiri niteliği taşıyan iki yeni roman projesi üzerinde çalıştığını da duyurdu.
"Renkli Uçurtmalar" Deprem gerçeklerini gözler önüne seriyor
Kitabın konusunu aktaran Biçer, “Renkli Uçurtmalar kampının 2’nci baskısının ilk imza gününden İstanbul’dan geldim. İzmir’de ise Kırmızı Kedi Kitabevi’nde yayınlıyoruz. 6 Şubat depreminde hasır altı edilmiş olayları gerçekliğiyle kurguladım. Şubat ayında çıkmış olduğu halde bir buçuk ay sonra 2’nci baskıya girdik. Anladığım kadarıyla İzmirliler okumayı çok seviyor. Daha imza günümüzün saati gelmemişken imzalarımı atmaya başladım. 6 Şubat depreminde Z kuşağı ilk defa Hatay’a gidiyor. 4 kişinin yaşadığı olaylar ele alınıyor. 3’ü kız 1’i erkek. Orada daha devlet veya kimse yokken yardım kampı kuruyorlar. Kısa sürede 25-30 kişiye ulaşıyorlar ve günde 20 tır indirmeye başlıyorlar. Ben de o dönemde oradaydım. Onların yaşadıkları sıkıntıları, devletin geç kalmışlığını, hırsızlıkları ve çetelerin kol gezmesini bir başka açıdan kaleme aldım. 6 Şubat depremi ile ilgili yazılan ilk roman. Tarihe not düştük diyebilirim” şeklinde konuştu.
“Türkiye'de okuma oranı düşük değil, eğitim sistemi zayıf”
Türkiye’deki okuryazarlık seviyesini değerlendiren Biçer şunları söyledi: “1 buçuk ayda ve Türkiye’de ekonomik krizlerin olduğu dönemde kitabımın 2’nci baskıya çıkması ve kısa bir sürede yarıya gelmesi, genç kitlenin okuryazar olduğunu ve kitaba sahip çıktığını gösteriyor. Bu da benim çok hoşuma gidiyor. Gençlikten yana umut tükenmedi, hep var. ‘Türkiye’de 1980’li yıllarda kitap çok okunuyordu’ deniliyor ancak ben buna karşıyım. O zaman da Türkiye’de toplam basım 40-50 bini geçmezdi. 5 bin kitabı basıldığında bestseller derdik. Şu anda Zülfü Livaneli’nin 1 milyon kitabı satılıyor. Ahmet Ümit’in 300 bin adet kitabı çıkmış. Türkiye için çok ciddi rakamlar. Almanya’da 15 bin adet satana bestseller diyorlar. Türkiye’de ise 15 bin satmak çok satanların çok altında. Bu nedenle Türkiye’deki okuma oranının iyi olduğunu düşünüyorum. Burada eğitimle okumayı yazmayı ayırt etmek de lazım. Yani eğitim ayrı bir şey. Okumak ayrı bir şey. Eğitim sistemimiz çok iyi değil ama okur seviyemiz çok iyi. Bu nedenle Türkiye bugün laik düzende kalıyorsa okuryazar kitle sayesinde kalıyor. Roman okuyucularla buluşacak. İkinci projem ise bir seri katilin hikâyesini konu alıyor. Kimsesiz ve topal bir gazetecinin, sistemin baskılarıyla nasıl bir seri katile dönüştüğünü anlatıyorum. Bu romanda sistemi eleştirel bir dille ele alıyorum. Bu çalışmanın da 2026’nın mart ayında raflarda yerini almasını planlıyorum.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Renkli Uçurtmalar” İzmir’de okuyucularla buluştu
Deprem bölgesindeki tanıklıklarını kaleme alan Namık Kemal Biçer, “Renkli Uçurtmalar” romanıyla İzmir’de okurlarıyla buluştu. Yazar, gençlerin kitaba sahip çıkmasının umut verici olduğunu belirtti ve yeni projelerini duyurdu.
İzmir Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki Kırmızı Kedi Kitabevi’nde düzenlenen imza gününde, 6 Şubat depremini konu alan ilk roman olma özelliğini taşıyan ‘Renkli Uçurtmalar’ kitabının yazarı Namık Kemal Biçer, okurlarıyla bir araya geldi. Deprem bölgesindeki tanıklıklarını kaleme aldığı kitabının kısa sürede ikinci baskıya ulaştığını belirten Biçer, Türkiye’deki okuryazarlık seviyesinin de umut verici olduğunu söyledi. Biçer, “Genç kitlenin kitaba sahip çıkması ve kısa sürede ikinci baskıya ulaşmamız beni çok mutlu etti” dedi. Kitabında, deprem sonrası devletin geciken müdahalesine karşı gönüllü gençlerin Hatay’da kurduğu yardım kampını ve sahada yaşanan zorlukları anlattığını aktaran Biçer, romanın tarihe not düşme niteliği taşıdığını vurguladı. Yazar, önümüzdeki dönemde biri mitolojik, diğeri toplumsal eleştiri niteliği taşıyan iki yeni roman projesi üzerinde çalıştığını da duyurdu.
"Renkli Uçurtmalar" Deprem gerçeklerini gözler önüne seriyor
Kitabın konusunu aktaran Biçer, “Renkli Uçurtmalar kampının 2’nci baskısının ilk imza gününden İstanbul’dan geldim. İzmir’de ise Kırmızı Kedi Kitabevi’nde yayınlıyoruz. 6 Şubat depreminde hasır altı edilmiş olayları gerçekliğiyle kurguladım. Şubat ayında çıkmış olduğu halde bir buçuk ay sonra 2’nci baskıya girdik. Anladığım kadarıyla İzmirliler okumayı çok seviyor. Daha imza günümüzün saati gelmemişken imzalarımı atmaya başladım. 6 Şubat depreminde Z kuşağı ilk defa Hatay’a gidiyor. 4 kişinin yaşadığı olaylar ele alınıyor. 3’ü kız 1’i erkek. Orada daha devlet veya kimse yokken yardım kampı kuruyorlar. Kısa sürede 25-30 kişiye ulaşıyorlar ve günde 20 tır indirmeye başlıyorlar. Ben de o dönemde oradaydım. Onların yaşadıkları sıkıntıları, devletin geç kalmışlığını, hırsızlıkları ve çetelerin kol gezmesini bir başka açıdan kaleme aldım. 6 Şubat depremi ile ilgili yazılan ilk roman. Tarihe not düştük diyebilirim” şeklinde konuştu.
“Türkiye'de okuma oranı düşük değil, eğitim sistemi zayıf”
Türkiye’deki okuryazarlık seviyesini değerlendiren Biçer şunları söyledi: “1 buçuk ayda ve Türkiye’de ekonomik krizlerin olduğu dönemde kitabımın 2’nci baskıya çıkması ve kısa bir sürede yarıya gelmesi, genç kitlenin okuryazar olduğunu ve kitaba sahip çıktığını gösteriyor. Bu da benim çok hoşuma gidiyor. Gençlikten yana umut tükenmedi, hep var. ‘Türkiye’de 1980’li yıllarda kitap çok okunuyordu’ deniliyor ancak ben buna karşıyım. O zaman da Türkiye’de toplam basım 40-50 bini geçmezdi. 5 bin kitabı basıldığında bestseller derdik. Şu anda Zülfü Livaneli’nin 1 milyon kitabı satılıyor. Ahmet Ümit’in 300 bin adet kitabı çıkmış. Türkiye için çok ciddi rakamlar. Almanya’da 15 bin adet satana bestseller diyorlar. Türkiye’de ise 15 bin satmak çok satanların çok altında. Bu nedenle Türkiye’deki okuma oranının iyi olduğunu düşünüyorum. Burada eğitimle okumayı yazmayı ayırt etmek de lazım. Yani eğitim ayrı bir şey. Okumak ayrı bir şey. Eğitim sistemimiz çok iyi değil ama okur seviyemiz çok iyi. Bu nedenle Türkiye bugün laik düzende kalıyorsa okuryazar kitle sayesinde kalıyor. Roman okuyucularla buluşacak. İkinci projem ise bir seri katilin hikâyesini konu alıyor. Kimsesiz ve topal bir gazetecinin, sistemin baskılarıyla nasıl bir seri katile dönüştüğünü anlatıyorum. Bu romanda sistemi eleştirel bir dille ele alıyorum. Bu çalışmanın da 2026’nın mart ayında raflarda yerini almasını planlıyorum.”
Kaynak: BÜLTEN
Başakşehir’in UEFA Konferans Ligi’ndeki rakibi belli oldu!
Meteoroloji tarih verdi: 25 il için şiddetli sağanak uyarısı! Hangi iller etkilenecek?
Adana'da eşini ve bacanağını öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi
Kanser hastası olan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık için tahliye talebi
Emir Sarıgül kimdir, nereli, kaç yaşında? Sibel Can’la evlendi mi?
SON HABERLER
Dursun Özbek’ten 6. yıldız mesajı: "Fenerbahçe 4’ü takmadan biz 6’yı takarız"
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Galatasaray Taraftarlar Derneği tarafından düzenlenen “25. Şampiyonluk Gecesi”ne gönderdiği mesajda, ezeli rakip Fenerbahçe'ye göndermede bulunarak “Fenerbahçe 4. yıldızı takamadan biz 6. yıldızı takacağız” dedi.
Fulya Öztürk: “Adana algısını dönüştürmek zorundayız”
Adana Valiliği tarafından yürütülen “Adana'nın İmajı: Doğru İletişim, Etik Habercilik ve Dezenformasyonla Mücadele Projesi” kapsamında “Doğru Tanıtım, Marka Şehir, Gastronomisinden Tarihine Adana'nın İmaj Değerine Yolculuk” başlıklı söyleşi düzenlendi. Müze Kompleksi'nde gerçekleştirilen etkinlikte, Adana’nın hak ettiği imajı kazanması için medyanın gücüne ve doğru iletişim stratejilerine dikkat çekildi.
Adana'da ormana sıçrayan yangın söndürüldü: 2 gözaltı
Adana’nın Çukurova ilçesinde tarlada çıkan ve kısa sürede ormanlık alana sıçrayan yangın, ekiplerin havadan ve karadan müdahalesiyle kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangını çıkardıkları iddiasıyla 2 kişi gözaltına alındı.