TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Malı satabilmek için müşteriye hediye vermek caiz mi?

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2023 16:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2023 16:48

       Öncelikle şunu bilmek gerekir ki alış verişi cazip hale getirmek için meşru olmak kaydı ile verilen her şey dinen caizdir. Bu anlamda promosyon sürümü artırmak için satılan malla beraber ilave olarak para, eşya ve benzeri bir şeyi bedava olarak müşteriye vermektir.           

      Herhangi bir şart olmaksızın ve verilen promosyon meşru olmak kaydıyla satışla beraber promosyon verme de bir sakınca yoktur. Çünkü alıcı neye para verdiğini, satıcı da neyi pazarladığını bilmektedir. Örnek olarak; televizyon telefon verilmesi gibi bir alışveriş dinen sakıncalı değildir.     

     Burada en önemli nokta; alıcıyı aldatacak bir unsura yer verilmemesidir.     


Bir malın fiyatını belirlemeden sonra ödemek üzere satmak caiz mi?
      İslam Hukukuna göre alış-veriş akdi esnasında mal ya da paranın meçhul veya olmaması, alış-verişi fasit kılar.  Böyle bir alış verişte yani faraza 5 ay sonra parası ödenecek bir malın fiyatını ödeme gününde belirlemek caiz değildir. Çünkü bu alış-verişte, fiyat meçhuldür. Bu ise alıcı ve satıcının tartışmasına yol açabilir.      

       Bundan dolayı malı peşin verip parasını belirlemeden bir kaç gün ya da ay sonra ödeme günü geldiğinde fiyatını belirlemek caiz değildir.     

  

Çamur olmuş elbise ile namaz kılmada bir sakınca var mı?   

       Namazın şartlarından birisi de necasetten temizlenmektir. Namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, şarap, dışkı... gibi namaza engel necasetler bulunmamalıdır. Tesettüre uymak ve temiz olmak şartı ile iş elbisesi ve pijama ile namaz kılınabilir. Bu itibarla, işin cinsine göre iş elbisesinde bulunan madeni yağlar, pas ve benzeri kirler namazın sıhhatine engel değildir. Aynı şekilde çamur veya toz olmuş elbise ile namaz kılmak da geçerlidir. Ancak kişi, camiye veya mescide gidecekse temiz elbise giymesi Kur'an'ın emridir.   

        Örf, adet ve medeniyet gereği olarak camiye veya cemaate giden kimsenin en güzel elbiselerini giymesi cemaate saygının bir gereğidir. Gerek evde, gerek diğer yerlerde tek başına da olsa namazların temiz ve güzel bir kıyafetle kılınması, şüphesiz daha iyidir.   

  

İbadetlerin niyetini Arapça dışında bir dille yapmak caiz mi?   

       İbadetlerde niyetin hangi dilde yapıldığının bir anlamı yoktur. Hangi ibadet olursa olsun hangi dilde yapılırsa yapılsın fark etmeksizin o ibadet geçerlidir. Örneğin: Namaza başlamak için niyet etmek gerekir.  Bu niyeti getirirken de niyetin Arapça olma zorunluluğu yoktur.      

       Dileyen niyeti Arapça dileyen Türkçe, Farsça... ya da başka bir dilde niyet edebilir bunun namaza hiç bir zararı yoktur.   

  

Günün Ayeti     

"Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı zaten aldatıcı şeylerden ibarettir."    

Âl-i İmran, 3/185.    

   

Günün Hadisi    

Yemeğin bereketi, yemekten evvel ve yemekten sonra elleri yıkamaktadır.    

Tirmizî, "Şemâil", 27.    

   

Günün Sözü    

Dünyada kalacağın kadar dünyan için, ahirette kalacağın kadar da ahiretin için çalış.    

Süfyan Sevri    

    

Günün Duası    

Allah'ım sahip olduğumuz iman, sağlık, huzur ve nimetlerin kıymetini bilen kullarından eyle.    


Bunları Biliyor muyuz?    

Mubah Nedir?    

Dinen yapılıp yapılmaması serbest bırakılan şeydir.    

   

Günün Nüktesi    

Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?    

Bir gün yaşlı bir münzeviye sorarlar: ( Münzevi, insanlardan kaçan, yalnız yaşamayı tercih eden insan anlamındadır. )    

"Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?"    

Münzevi cevap verir:    

- "Yapacak çok işim var. İki şahin eğitmem gerekiyor. Ve iki kartal. İki tavşan sakinleştirmek ve yılanı eğitmek. Eşeği motive etmek ve aslanı evcilleştirmek."    

 "Ama senin etrafında hiç hayvan göremiyoruz!" "Neredeler?"    

- "Onlar içimizde yaşayan hayvanlar."     

"İki şahin gördükleri her şeye saldırıyor. İyi-kötü, faydalı-zararlı. Onlara ayırt etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim gözlerim."    

"İki kartal dokundukları her şeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyor. Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardım etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim ellerim."    

"Tavşanlar her zaman kaçar, korkar ve saklanır. Onları sakinleştirip, zor durumlarla başa çıkmayı öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil. Çünkü onlar benim ayaklarım."    

"En zor kısmı yılanı izlemek. Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da, her zaman saldırmaya, sokmaya, yakın olan herkesi zehirlemeye hazır. Bu yüzden onu takip edip, disiplinli olmalıyım. Çünkü bu benim dilim."    

"Eşek herkesin bildiği gibi çok inatçı, sonsuza kadar yorgun ve işini yapmak istemiyor. Bu yüzden ona şükretmeyi ve akışta olmayı öğretmeliyim. Çünkü bu benim vücudum."    

"Ve sonunda kral olmak ve herkese emretmek isteyen bir Arslan’ı evcilleştirmek istiyorum. Gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor. O aslanı terbiye etmeliyim. Çünkü bu benim egom."    

"Gördüğünüz gibi yapacak çok işim var"    

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.