TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Mazereti bulunmadan namazı terk edenin imanı zarar görür mü?

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2023 20:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.05.2023 20:31

      Namaz ibadeti inançtan sonra sorumlu olduğumuz ilk ibadettir. Ahiret gününde de hesabını vereceğimiz ilk ibadettir. Dolayısıyla hiçbir mazereti olmadığı halde namazı terk eden kimse büyük bir günah işlemiş olur. Ama büyük günah işledi diye kafir olmaz ve İslam’dan çıkmaz.        

       Çünkü ehl-i sünnet inancına göre iman, kalben onaylama ve kabullenmedir, bu ortadan kalkmadıkça insan kâfir olmaz; yani dinden çıkmaz. Namaz kılmada inanç meselesi olmadığından ibadet olduğundan onu kılmamak Müslüman’ı kafir yapmaz. Ama Müslüman bir kimse her zaman ve her şartta namazını kılmalıdır. Asla ama asla ihmal etmemelidir. 

 

Kalbe doğan kötü düşüncelerden dolayı insan günahkâr olur mu? 

        Vesvese: şeytanın, kötü bir işin yapılmasını veya iyi bir işin terk edilmesini ya da eksik yapılması için kişiyi kışkırtıp aklını çelmesi ve nefsin kötü arzularına uymasını teşvik etmesidir. 

        Vesvese kelimesi Kuran-ı Kerim'de dört yerde geçmektedir. Kur’an-ı Kerim’de Vesvese verenin şerrinden Allah'a sığınılması emredilmiştir.  

        Kur’an, aynı zamanda Şeytanın Hz. Adem ile eşini vesvese yoluyla cennetten indirilmelerine neden olduğunu bildirerek müminlerin bu konuda duyarlı olmalarını istemiştir. 

        Hz. Peygamber de müminlere vesvese ile hareket etmemelerini tavsiye etmiş, vesvesenin dini ve hukuki bir hüküm doğurmayacağını bildirmiştir. 

        Dolayısıyla kişi kalbine doğan düşüncelerinden, eyleme dönüştürmedikçe sorumlu değildir. Buna göre kalbe doğan vesvese sebebiyle kişinin dinine zarar gelmez. Kişi vesveseden etkilenmemeli, kendisine iyi şeyler telkin etmeli bundan korunmak için de Felak, Nas İhlas, Ayetel Kürsi… gibi ayet ve sureleri okumalıdır. 

 

Bir bayanın rahmini aldırması caiz mi? 

       Evlilikte asıl olan insan neslinin devam etmesidir. Bu yüzden evlenecek kişilerin çocuk yapabilecek kadınları nikâhlanmaları müstehabdır. Çünkü evliliğin en önemli hedeflerinden birisi çocuk sahibi olmaktır. 

      Evliliğin bu yönüne dikkat çeken fakihler, kadının tıbbi bir rahatsızlığı yoksa veya doğum yapması halinde fiziki bir rahatsızlık geçirmeyecekse ister çocuğu olsun ister çocuğu olmasın fark etmeksizin o kadını temelli olarak çocuktan kesmeyi caiz görmemişlerdir. Yani sebepsiz bir şekilde ve tıbbi bir gerekçe yoksa kadının rahmini aldırmak, onu kısırlaştırmak caiz değildir. Ancak kadının hamile kalması halinde tıbbi bir tehlike veya ölüm, sakat kalma… gibi bir hadise ortaya çıkacaksa rahmini aldırabilir. Çocuktan temelli kesilebilir. 

 

Günün Ayeti 

"O halde yetime zulüm etme. Dilenciyi de azarlama. Sadece Rabbinin nimetini (hatırla ve) anlat. " 

Duha, 93/9-11. 

 

Günün Hadisi 

Kişi yalancılığı meslek edinince Allah indinde yalancı (kezzâb) diye yazılır. ” 

Buhâri, “Edeb,” 69 

 

Günün Sözü 

Vicdan pusula gibidir. Ona uyarsan doğru yolu bulursun 

 

Günün Duası 

Allah’ım verdiğin nimetin kıymetini bilen ve şükredebilen kullarından eyle. 

 

Bunları biliyor muyuz? 

Fakr Nedir? 

Tasavvufta her zaman ve her işte kişinin kendisini fakir ve Allah’a muhtaç olduğunu bilmek dem 

 

Günün Nüktesi 

Üç Düğüm…
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
"Şeytan, sizden biriniz geceleyin uyuduğunda ensesine üç düğüm atar.  Her düğümle birlikte, “Senin üzerine haydi uzun gece var uyu dinlen der.” 

O kimse uyanıp da Allah'ı zikrettiği zaman bir düğüm çözülür, abdest alırsa iki düğüm, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür. 

Artık o kimse zinde ve gönlü rahat olarak sabahlar. Aksi takdirde uyuşuk ve tembel olarak sabahı bulur. 

Buharı, “Teheccüd”, 12. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.