Alıcı: Engellilerin bacaklarını açıp baksalar en az 25-30 yara izi vardır

Engellilerin Adana'daki durumları, sorunları ve engellilerle ilgili sosyal alanlarda yapılması gerekenlerle ilgili Altı Nokta Körler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Merkez Başkan Yardımcısı Osman Alıcı önemli açıklamalarda bulundu. Engellilerin zaten hayata 1-0 yenik başladıklarını söyleyen Alıcı, Adana'da yaşayan bir engellinin ise hayata 3-0 yenik başladığını vurguladı.
"Türkiye neyse biz oyuz" diyen Alıcı, Adana'nın eneglliler için hiçbir avantajı olmadığı gibi bir de fazladan dezavantajı olduğunun altını çizdi. 

Erişilebilir bir Adana istediklerini kaydeden Alıcı, "Ayrıca engellilerin temsili alanında engelli derneklerinin görüş ve önerilerinin alınmasını istiyoruz. Belediyelerde, il ya da ilçe hiç fark etmiyor. Buralardaki engellilerle ilgili oluşturulacak komisyonlarda, kurullarda ya da şube müdürlüklerinde engellilerin görev alması gerekiyor. Niye bir Adana Büyükşehir Belediyesi'nin Engelli Şube Müdürlüğü'nün başında bir engelli olmasın? Ama bu yapılmak yerine tanıdıkları göreve getiriyorlar. Yapılacak olan şeyler aslında çok basit. Kanunlar uygulansın yeter. Bir de insana yatırım yapılsın. İnsana yatırım yapmadıktan sonra Adana'da pek bir şey çözemezsin. Adana'nın trafiği engelliler için tam anlamıyla keşmekeşlik" şeklinde konuştu. 

"İddia ediyorum; herhangi bir engelli gitsin İsmet İnönü Parkı'nın karşısında otobüse binmek için beklesin. Kesinlikle Hiçbir engellinin araca binebilceğini düşünmüyorum. Mümkün değil. Çünkü durak yok. Durak olsa hangi aracın geldiği belli değil. Hangi dolmuşun nerede durduğu belli değil" diyen Alıcı, kısaca engelliler için en büyük problemin erişilebilirlik olduğunu ve bu sorunu engellilere özel herhangi bir alanın olmamasının takip ettiğini aktardı.
Adana'da hala bir görme engellinin gidip oturup çıktılarını alıp yazılarını çıkarabileceği, oturup çayını kahvesini içebileceği, kitabını okuyabileceği bir yerin olmamasından yakınan Alıcı, konuşmasının devamında şu cümleleri kullandı:
"Bugün büyük şehirlerin hepsinde var olan belediyeye bağlı sesli kafeler var. Adana'da 1 tane bile yok. Bunu bütün şehirleri yapıyor. Ben defalarca belediyelere söylememe rağmen bu yatırımları yapmadılar, yapmıyorlar. Çünkü başlarına gelmeyince bunun ne olduğunu bilmiyorlar. Görme engelliler için tek bir kafede kabartmalı menü yok. Ben özellikle basının bu konuda duyarlı olmasını hakikaten çok büyük bir şekilde önemseyen biriyim. Ama bundan da belediyelerin ya da merkezi yönetimin de haberi olması lazım. Adana'da engelli olmak, Adana'da kör olmak böyle bir şey."

Alıcı, "Adana, engellilere yönelik yaptığı çalışmalarla, engellilerle ilgili erişimi sağlayacak kolaylaştırmalarla ilgili ve yerel yönetimiyle, merkezi yönetimiyle isterim ki farklı bir şehir olsun. Engelli dostu bir şehir olsun" dedi.
Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin 26. maddesinde 'Engelliler için pozitif ayrımcılık şarttır' maddesinin yer aldığını aktaran Alıcı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Ama burada pozitif ayrımcılık hiç yok. Onun için bu kanundan hareket ederek pozitif ayrımcılığı bizler bekliyoruz. Bu şehrin bizlere göre düzenlenmesi lazım. Belediyenin, merkezi yönetimin kaldırımlarına sahip çıkması, engellerine sahip çıkması lazım. Bizlerin bacaklarını açıp baksalar her bacağımızda en az 25-30 yara izi vardır. Bunun sebebi de hep bu kaldırımlar, kaldırımlardaki yerli yersiz yerleştirilmiş demirler. Mağazaların, dükkanların kaldırımın ortasına yerleştirdiği malzemeler. Dileğim şudur ki: Adana hakikaten artık engelli dostu, erişilebilir bir şehir olsun."