Çirkin Kral haklı çıktı

Türk sinemasının 'Çirkin Kral'ı Yılmaz Güney, 37 yıl önce cezaevindeyken arkadaşı Yavuz Pağda'ya yazdığı mektubunda "Bir gün dünyanın en iyi filmlerini biz yapacağız" demişti

Haber Giriş Tarihi: 01.04.2013 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 31.03.2013 23:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Çirkin Kral haklı çıktı
Çirkin Kral haklı çıktı

 

   ADANA (İHA) - Türk sinemasının 'Çirkin Kral'ı Yılmaz Güney, 37 yıl önce kaleme aldığı ve arkadaşı Yavuz Pağda'ya gönderdiği mektubunda Türk sinemasıyla ilgili öngörüsünde haklı çıktı. "Bir gün dünyanın en iyi filmlerini biz yapacağız" diyen Güney'i; Nuri Bilge Ceylan, Fatih Akın, Derviş Zaim, Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu ve Yüksel Aysu, aldıkları ödül ve başarılarıyla Güney'in haklılığını ortaya koydu.  

  Adana Büyükşehir Belediyesi'nce merkez ilçe Seyhan'da tarihi Tepebağ Mahallesi'nde kurulan ve bugüne kadar yaklaşık 36 bin kişinin ziyaret ettiği 'Sinema Müzesi', aynı zamanda da tarihi bir olaya tanıklık ediyor. Anadolu'daki ilk ve tek 'Sinema Müzesi' olarak da öne çıkan müzede; Adana'da doğmuş sinemacıların beyaz perdeye yansıyan filmleri ve bu filmlerin afişleri, fotoğrafları, sanatçıların kişisel eşyaları sergileniyor. Her bir karesi tarih ve sinema kokan müzede aynı zamanda da Yılmaz Güney, Şener

Şen, Menderes Samancılar, Ali Özgentürk, Bilal İnci, Ali Şen, Mümtaz Sevinç, İrfan Atasoy, Aytaç Arman, Yüksel Arıcı, Demir Karahan, Abdurrahman Keskiner, Meral Zeren ve Salih Güney gibi isimlerin de eserleri yer alıyor.  

 

  ZEKİ MÜREN'DEN BERKER İNANOĞLU'NA MEKTUP VAR 

  Adana'nın ilk yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkan tarihi Tepebağ Mahallesi'nde restore edilen binada faaliyet gösteren müzede; 'Adana Sinemacılar Bölümü', 'Altın Koza Tarihi Bölümü' ile birlikte kişisel sinema bölümü ve kütüphane araştırma bölümü de yer alıyor. Söz konusu müzede Türk Sanat Müziği'nin usta yorumcusu merhum Zeki Müren'in, 'Rüya Gibi' filminin yapımcısı Berker İnanoğlu'na yazdığı telgraf da ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor. Bu telgrafta filmden dolayı İnanoğlu'nu kutlayan Müren, şu

satırları kaleme almış; "Rüya gibi filminiz hayırlı uğurlu olsun, hepinizi sevgiyle öperim." 

 

  YILMAZ GÜNEY'İN BALMUMU HEYKELİ ZİYARETÇİLERİ KARŞILIYOR 

  Ayrıca müzenin kütüphanesinde 1891 tarihli Osmanlıca fotoğraf kitabının yanı sıra 'Ses', 'Artist' gibi tarihe damgasını vurmuş dergiler ve Yılmaz Güney'in ilk romanı olan; 'Boynu Bükük Öldüler' ile birçok usta yazarın eserleri araştırmacılar için zengin bir arşiv olarak öne çıkıyor. Müzede en çok ilgiyi ise Yılmaz Güney için özel olarak hazırlanan bölüm görüyor. Söz konusu bölümde, sanatçının bal mumu heykeli ziyaretçileri karşılarken, sergilenen eserler arasında Güney'in kişisel eşyalarıyla birlikte

filmleri ve bu filmlerde giydiği kıyafetler, 'Altın Koza Film Festivali'nde aldığı ödüller, kaleme aldığı ve Türk sinemasını eleştiren ve geleceğine ilişkin yürüttüğü tahminlerin de bulunduğu mektuplar meraklısının beğenisine sunuluyor. 

 

  GÜNEY, 37 YIL ÖNCESİNDE BUGÜNÜN SİNAMACILARINI GÖRMÜŞ 

  "Bir gün dünyanın en iyi filmlerini biz yapacağız. Öyle bir gün gelecek ki, Türkiye sanatın, kültürün en yoğunlaştığı örnek bir ülke olacak." Bu satırlar, Türk sinemasının 'Çirkin Kralı' Yılmaz Güney'in cezaevindeyken ilkokul arkadaşı Yavuz Payda'ya yazdığı mektuba ait. Yılmaz Güney'in o dönemdeki gelişmeleri, yaşadıklarını ve Adana Demirspor, eşi Fatoş Güney'e ve arkadaşı Yavuz Payda'ya anlattığı mektuplar, Seyhan Caddesi'nde tarihi binada hizmet veren Adana Sinema Müzesi'nde sergileniyor. Güney'in 25

Ocak 1975 yılında Selimiye Cezaevi'ndeyken, Adana Erkek Lisesi'nde birlikte okuduğu sıra arkadaşı Yavuz Pağda'ya yazdığı mektup ise şöyle: 

 

  "ŞU SIRALAR TÜRKİYE'DE KİMSE İYİ FİLM YAPAMAZ" 

  "İnsana, hayata bakarken amacımız onu temellendiren, biçimlendiren 'gerçeği' kavramaktır. Burada karşımıza çıkan en önemli sorun budur. 'Gerçek' nedir? Nedir bizi konuşturan, düşündüren, kavga ettiren, iyi olmaya zorlayan, neşelendiren? Nedir bizi hesaplı yapan, korkutan, endişelendiren? Hangi güçtür trenleri saatinde hareket ettirmeyen, suları akıtmayan? Binlerce şey sayabiliriz. Nedir bunların sebebi, hareket ettiricisi, durdurucusu? İşte son aylarda kafamı kurcalayan soru. Gerçek, sosyal gerçek.

Maddenin, insanın ve doğanın gerçeği. Sanatımın hareket ettiricisi, yönlendiricisi de bu olacak işte; Türk toplumunun sosyal gerçeği. Şu sırada Türkiye'de ve hatta dünyada kimsenin iyi film yapacağına inanmıyorum. Çok büyük bir iddia belki. Ama mektupla bunu anlatmam imkansız." 

 

  "BİR GÜN DÜNYANIN EN GÜZEL FİLMLERİNİ BİZ YAPACAĞIZ" 

  Güney, mektubunda şu düşünceleri paylaşıyor; "Bir gün, dünyanın en güzel filmlerini biz yapacağız. Öyle bir gün gelecek ki, Türkiye sanatın, kültürün en yoğunlaştığı, örnek bir ülke olacak. Göreceğiz bunu. 'Gökçe Çiçek' Akad ustanın değişmez sinema anlayışının ürünüdür. Her insan, her bölge, her konu kendine ait bağların bir sonucudur. Akad usta, bunu göremiyor. İnsan yapısını belirleyen esasları kavramıyor. Onun için biçimsel olmaktan kurtulamıyor. Epey ukalalık yapıyorum, değil mi? Eh, film

yapamayınca, en kolay iş ukalalık oluyor. Şimdi düşün, sor soruştur, araştır ve oku. 'Gerçek nedir?' Sosyal gerçek nedir? Bana yazmak zorunda değilsin. 'Yabancılaşma' nedir? İnsanın insana, insanın doğaya yabancılaşmasından ne anlıyoruz? 'Sanatın kökeni' yani menşei nereye uzanır? Bir de beni, çocukluğumu, okul günlerimizi, mümkün olduğu kadar detaylı düşün. Beni tanıyan insanlara sor, eski arkadaşlarımıza. Onların aklında kalanları, senin aklında kalanlarla kıyasla bakalım. Hocalarımızla konuş. Beni

okul günlerinde nasıl hatırlıyorlar? Bu arada kendini de düşün. Gözlerinden öperim, sevgiler. İnanır mısın yeniden öğrenci olmak, yine lisede, birinci sınıfta, en arka sıralarda oturmak özlemi nasıl yakıyor içimi? Yine sevgiler." 

 

  "KALEME ALINAN MEKTUPLAR TARİHE IŞIK TUTUYOR" 

  Öte yandan, 'Adana Sinema Müzesi' ile ilgili olarak İHA muhabirine açıklamalarda bulunan müzenin sinema sorumlusu Hatice Çay, sinema üzerine araştırma yapmak isteyenlerin müze kütüphanesinden binlerce kaynağa ulaşabileceğini belirtti. Çay, müzede bir de yazlık sinema bölümü olduğunu ifade ederek, "Bu bölümde Adana'da sıkça bulunan yazlık sinemaların bir örneği olan Sular Sineması'nın bir örneği bulunuyor. Ayrıca koridorlarda Adanalı sanatçıların yapmış oldu filmlerin afişleri yer alıyor" dedi.

  Adana Büyükşehir Belediyesi de, müzenin yanındaki tarihi konağı restore ettirerek, sinema ve konferans salonu gibi bölümler yapmayı planladığını hatırlatan Çay, müzenin 7 gün boyunca akşam saat 18.00'a kadar kapılarını açık tutuyor. Sinema Müzesi'nde Yılmaz Güney'in kaleme aldığı mektupların aynı zamanda da tarihe ışık tuttuğunu vurgulayan Çay, Güney'in eşi Fatoş Güney ve arkadaşlarına yazdığı mektupların satır aralarında ortaya konulan öngörülerin de bugün gerçekleştiğini görmenin haklı mutluluğunu

yaşadıklarını da dile getirdi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.