Maymun çiçeği salgını endişe veriyor: Uzmanlardan korunma tavsiyeleri

Halk arasında maymun çiçeği olarak bilinen M-virüsü, son dönemde sağlık otoritelerini endişelendiren bir salgın riski oluşturdu. İstanbul Gelişim Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Boztaş, hastalığın kökeni ve korunma yöntemleri hakkında önemli bilgiler sundu. M-çiçeği virüsünün aslında bir hayvan hastalığı olduğunu belirten Dr. Boztaş, bu virüsün Afrika'nın kırsal ve ormanlık bölgelerinde yaşayan küçük kemirgenler ve maymunlarda bulunduğunu ifade etti. 1958 yılında Danimarkalı bilim insanları tarafından maymunlarda tespit edilen virüs, ilk insandan insana bulaşını ise 2017 yılında gerçekleştirdi.

Dr. Boztaş, hastalığın belirtilerinin ateş, lenf bezlerinin şişmesi ve cilt döküntüleri olduğunu belirtti. Kuluçka süresinin 5-21 gün arasında değiştiğini ve iyileşme sürecinin 2-4 hafta sürdüğünü aktaran Boztaş, bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ölüm riskinin arttığını vurguladı. M-çiçeği virüsünün Tip 1'in daha ağır seyrettiğini, Tip 2'nin ise daha hafif olduğunu söyledi.

Maymun Çiçeği Virüsünden Korunma Yolları

Temastan Kaçının: Ateşli ve döküntülü hastalarla temastan kaçınılmalı. Temas halinde ise eldiven ve maske kullanılmalı.
Temizlik: Hastalığa sahip kişilerin kıyafetleri, yatak çarşafları ve havluları kullanılmamalı.
Aletler: Hastaların temas ettiği bardak, çatal, kaşık ve tabaklar kullanılmamalı.
Cinsel Temas: Hastalık cinsel yolla da bulaşabileceği için enfekte bireylerle cinsel temastan kaçınılmalı.
Ellerin Temizliği: Eller sık sık sabun ve su ile yıkanmalı veya alkol bazlı dezenfektan kullanılmalı.
Vahşi Hayvanlar: Virüs riskine karşı vahşi hayvanlarla temastan kaçınılmalı.
Et Pişirme: Et tüketiminde iyice pişirmeye özen gösterilmeli.
İzolasyon: Virüse sahip bireyler kendini izole etmeli, dışarı çıkılması gerekiyorsa kısa süreli olmalı ve dışarıda cilt yaralarını kapatacak giysiler tercih edilmeli.
İzolasyon Süresi: İzolasyon süresi, tüm vücut lezyonları tamamen iyileşene kadar (ortalama 4 hafta) sürmeli.

Dr. Boztaş, özellikle 0-5 yaş arası bebekler, yaşlılar, gebeler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin hastalığa karşı daha hassas olduğunu belirtti ve bu gruptaki kişilerin dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, 1980 yılına kadar uygulanan çiçek aşısının M-virüsüne karşı yüzde 85 oranında koruma sağladığını, suçiçeği aşısının ise bu virüse karşı etkili olmadığını ekledi.