Prof. Dr. Sağlıker; Böbrekler çok önemli organlarımızdır

Her yıl böbrek hastalığının önemine dikkat çekmek için Dünyada Mart ayının ikinci Perşembe günü ‘Dünya Böbrek Günü’ olarak kutlanıyor. Dünya genelinde önemli halk sağlığı sorunu olarak öne çıkan kronik böbrek hastalığı sıklığı her geçen gün artıyor. Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde 850 milyondan fazla kişi kronik böbrek hastalığından etkilenmiş durumda...

İLKHABER Gazetesi'nden Serhat Şanlı'nın haberine göre; böbrek hastalığı hakkında konuşan Ulusal Böbrek Vakfı ve Hipertansiyon Derneği Kurucu Başkanı ve aynı zamanda Avrupa Birliği Sağlık Uzmanı olan Prof. Dr. Yahya Sağlıker, dünyada yaşayan insanların yüzde 8’inde börek hastalığı sorunu olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sağlıker, “Dünyada 8 milyar insan yaşamakta ve bu nüfusun yüzde 8’inde böbrek hastalıkları var. Yani dünyada şuan 640 milyon böbrek hastası var. Ülkemizde de durum aynı” dedi.

Prof.Dr. Sağlıker, “Peki! Niye bu kadar böbrek hastası var! Hipertansiyon, şeker hastalığı, her iki böbrekte yer alan çok sayıda kistle kendini gösteren, karaciğer, pankreas gibi diğer organlarda da kistlere neden olabilecek genetik geçişli bir hastalık olan Polikistik böbrek hastalığı (PKBH), Herediter böbrek hastalığı, bazı damar hastalıkları, zehirlenmeler vs. böbreklere büyük zarar vermektedir.” Diye konuştu.

Böbreklerin en ciddi organları arasında olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sağlıker, “Sonuçta böbrekler en ciddi organlarımızdandır. Bir böbreğin içerisinde 1 milyon 250 bin tane küçük böbrekcik vardır. Yani insanda aslında 2 böbrek yok, 2 milyon 500 bin tane böbrek var. Bunların rahatsızlıkları halinde böbrek hastalıkları başlar. Sonra kronik böbrek yetmezliği olur.

Omurganın iki yanında bulunur ve kuru fasulyeye benzer. Boyutları insanın vücut yapısına göre değişmekle beraber, Her biri 50 gr. gibi bir ağırlığa sahip ve genellikle; uzunluğu 11-12 cm, genişliği 5-7 cm ve kalınlığı 2.5-3 cm’dir. İçi tamamen bir damar ağıdır. Bu damarları yan yana getirdiğimizde dünyanın çevresini 4 kez dönersiniz yani 160 bin kilometreye denk gelir. Bu kadar ciddi bir organımızdır.” Dedi.

Böbrekleri etkileyen hastalıklara da değinen Ulusal Böbrek Vakfı ve Hipertansiyon Derneği Kurucu Başkanı ve aynı zamanda Avrupa Birliği Sağlık Uzmanı olan Prof. Dr. Yahya Sağlıker, şu açıklamalara yer verdi;

“Şöyle baktığımızda böbrekleri etkileyen en ciddi etkileyen hastalıkların başında hipertansiyon gelir. Hipertansiyon damar hastalığı olmakla beraber, böbreklerimiz de tam bir damar yumağı olduğu için çok etkilemektedir. Sonrasında gelen normal tansiyon da böbrekleri etkilemektedir. Ardından şeker hastalığı ve özellikle Tip 2 çok etkiler. Yani sorunlara neden olur. Damar hastalıkları, polikistik hastalıkları ve daha bazı sorunlar böbreklerimize zarar verir.

NELER YAPILMALI

Kalbin pompaladığı kanın beşte birini böbrekler alır. Bu bakımdan küçük olmalarına rağmen çok özellikleri vardır. Böbreklerimiz; tansiyonu, su dengesini, tuz dengesini ve kansızlığı ayarlayan önemli bir organdır.

Böbrek hastaları çok dikkat etmeli, diyetlerini, sporlarını, egzersizlerini aksatmamalı... Su çok önemli... Suyu eksik etmeyelim. Tansiyon hastaları, şeker hastaları ve diğer hastalar ilaçlarını mutlaka düzenli kullanmalı ve hekim kontrollerini aksatmamalıdır. Unutmayın! Kan basıncınızı ve kan şekerinizi düzenli olarak ölçtürün. Risk grubunda iseniz böbreklerinizi düzenli olarak kontrol ettirin.

Özellikle tuzlu gıdalardan uzak durulmalı, günlük tüketim de 4 -6 gram arasında olmalıdır. Unutulmamalıdır ki eğer tuz tüketimi fazla olursa potansiyel hipertansiyon hastalığına ya da potansiyel böbrek hastalığına davetiye çıkarmış oluruz

Tuz aslında sağlık açısından çok önemli bir tüketim maddesidir ve insan tuzsuz yaşayamaz. Yani tuz yemesek ölürüz. Kandaki tuz oranımız 140’tır, 120’ye düşerse ölür. Burada önemli olan tüketim miktarına dikkat etmektir. Örneğin ekmek ve salçadaki tuz bizim için yeterlidir. Buna ilave tuz almayın.

Çünkü aşırı tuz tüketiminden dolayı kan basıncı artarak, yüksek tansiyon meydana gelir ve böbrekler fazla tuzu vücuttan atamaz. Bu nedenle yüksek tansiyon sebeplerinin başında gelen tuz tüketimi kesinlikle azaltılmalıdır.

Marketlerden işlenmiş ürün aldığınızda etiket bilgisini mutlaka okuyun ve bunlarda tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünleri tercih edin. Taze sebze ve meyve tüketelim. Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarını azaltalım. Çünkü çok tercih ettiğimiz ev salçalarında yeterinde tuz bulunmaktadır. Peynir, zeytin, salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için yemeden ve kullanmadan önce suda yıkama ve bekletilebilir.

Düzenli şekilde tansiyonunuzu ölçtürün. En az haftada iki kez ölçtürmeliyiz. Ayrıca insanlar hipertansiyon ve böbrek hastası olmasa dahi 2 ay da bir kan basınçları ile kilolarını kontrol edip, şeker değerlerini ve kolesterol ölçümlerini yaptırmalıdır.”