Sağlıkta performans adaletsizliği

İddiaları ortaya atan isim Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Denetleme Kurulu Başkanı Muzaffer Yüksel oldu. Doktorların durum üzerine en çok ücret veren hastaneye tayin yaptırmaya çalıştıklarını dile getiren Yüksel, doktorların fazla hasta muayene etmeye çalıştıklarını öne sürdü. Doktorların artık fazla hasta gelsin diye bir bekleyiş içerisine girdiğini savunan Yüksel, “Kim 150. ve 200. hasta olmak ister. Zaman kısıtlı olduğu için zaman zaman lüzumsuz görüntüleme filmleri ve laboratuvar tahlilleri isteniyor. Cerrahlar daha çok işlem yapmak istiyor.” dedi.

Aynı işyerinde aynı işi yapan aynı meslekte çalışanların ayrı ücretler aldığını belirten Yüksel, “Ayrı işyerlerin de ayrı ücretler uygulanıyor. Aynı işlemi yapmış aynı puanı almış acilde çalışan bir doktor  başka bir hastane de ayrı ücret alıyor.  Cerrahi bölümlerinde, klinikler arası farklar uygulanıyor. Bu doktorlar aynı işlemleri yaptıkları halde işlem puanları ayrı olduğu ve katsayılar değiştiği için aynı ücretleri alamazlar. Bununla yetinilmez birde öncelikli bölümler vardır. Bunlar aynı işlemler için daha fazla ücretler alırlar.” diye konuştu.

Bayram BULUT      

ADANA (İLKHABER) Performansa dayalı sistem nedeni ile doktorların daha fazla ücret veren hastanelere tayin yapmak istedikleri ileri sürülürken, daha fazla performans ücreti alabilmek için doktorların daha çok hasta muayene etmek zorunda kaldıkları iddia edildi.

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Denetleme Kurulu Başkanı Muzaffer Yüksel sağlıkta dönüşümün sağlık emekçilerinin çalışma düzenini değiştirdiğini, sağlık emekçilerinin ücretlerinin bir kısmı  performanssa bağlandığını söyledi. Bu ücretlerin emeklilikten sayılmadığına dikkat çeken Yüksel, uygulamayı adaletli bulmadığını anlattı. Emekçiler arası ücret farklarının 25 katlara kadar çıktığını dile getiren Yüksel, “Aynı işi yapan eşit ücretten vazgeçildi. Emekçiler arasında 25 kata varan farklar olmuştur. Bu ücretler sabit değildir. Performansın  yüksek olsa dahi gelir az  diyerek karşılığını alamazsın. Çünkü öncelik firmaların alacağınadır. Bu ödemelere uygulanan vergiler yüksek olduğu için devamlı bir sonraki aya düşük ek ödeme alınır. Bununla da yetinilmez, bankalardan yeterli promosyonu da alamazsınız.  Gerçekler böyle olunca ekip hizmeti, iş barışı bozulmuş çalışanlar arasında dostluk kalmamış kıskançlıklar birbirinin önünü kesmek için rekabetler oluşmuştur.” dedi.

AYRI ÜCRETLER ALINIYOR

Aynı işyerinde aynı işi yapan aynı meslekte çalışanların ayrı ücretler aldığını belirten Yüksel, “Ayrı işyerlerin de ayrı ücretler uygulanıyor. Aynı işlemi yapmış aynı puanı almış acilde çalışan bir doktor  başka bir hastane de ayrı ücret alıyor.  Cerrahi bölümlerinde, klinikler arası farklar uygulanıyor. Bu doktorlar aynı işlemleri yaptıkları halde işlem puanları ayrı olduğu ve katsayılar değiştiği için aynı ücretleri alamazlar. Bununla yetinilmez birde öncelikli bölümler vardır. Bunlar aynı işlemler için daha fazla ücretler alırlar. Buralarda çalışmak için  yandaş sendika üyeliği gibi torpiller araya girer. Bazı dal uzmanlıkların hastası az olduğu için  performansı az diyerek az ücret alır. Oysa bu uzmanlıklar da olmazsa  olmaz uzmanlardır. Bunları hastanelerde tutmak zorlaşıyor. Hastaları olmayan uzmanlar ortalamadan alıyor bunlara da aynı yol uygulanabilir.  “ şeklinde konuştu.                                                                 

DOKTORLAR TAYİN İSTİYOR

Doktorların durum üzerine en çok ücret veren hastaneye tayin yaptırmaya çalıştıklarını dile getiren Yüksel, doktorların fazla hasta muayene etmeye çalıştıklarını öne sürdü. Doktorların artık fazla hasta gelsin diye bir bekleyiş içerisine girdiğini savunan Yüksel, “Kim 150. ve 200. hasta olmak ister. Zaman kısıtlı olduğu için zaman zaman lüzumsuz görüntüleme filmleri ve laboratuvar tahlilleri isteniyor. Cerrahlar daha çok işlem yapmak istiyor. Ameliyatlar artıyor, insanlar birbirin hastalarını kapmaya çalışıyor. Bir uzman 7-8 Bin liraya kadar ücret alırken diğer yanındaki uzman daha az ücret veya hiç performans ücreti almayabiliyor. Doktorlara özeller gibi saatte muayene yapabileceği hasta sayısı, tıbbı işlem sayısı sınırlandırılmalı bir hastaya 20 dakika ayrılabilmelidir. Doktorlar dışındaki teknisyen, hemşire, biyolog, eczacı  diyetisyen ve benzeri branşlarda  çalışanların performansları 100-500 TL’dir. Bu kadar farklılıkların olduğu yer de, iş barışı ekip hizmeti olur mu.  Bu performans ücretleri emekliliğe sayılmaz izinli hasta olduğun zaman alamazsınız  bu sistemle çalışkan tembel memuru ayırt etmek mümkün değildir.” diye konuştu.                                                                                                                                                              

KORUYUCU HEKİMLİĞE ÖNEM VERİLMELİ

 Koruyucu hekimliğe önem verilmesi gerektiğini dile getiren Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü, “Sağlıkta amaç insanları hastalandırmamak olmalıdır.  Koruyucu hekimliğe önem verilmelidir hastaları müşteri, hastaneleri işletme çalışanları köle olarak görürseniz işletme de kazansın çalışanda kazansın derseniz insanların hastalansın müşteri olarak işletmeye gelmesini beklersiniz. Sağlıkta kışkırtıcı işlemleri hazırladılar istediğin yerde muayene olursun  istediğin yerde ilacını alırsın diyerek plansız programsız bu güne gelindi. Bu gün yurttaşları hastanelerden uzaklaştırmak için hastanelerde katkı ve katılım ücretleri arttırılıyor, acillere ücret konuyor  son olarak mahallelerdeki aile hekimlerine nöbet konuyor. Bu sonuçlar göründükten sonra sağlıkta dönüşüm programından vazgeçilmeli,  ücretlerde performanstan vazgeçilmeli, iş ve mekan güvenliği  sağlanmalı  emeklilikten sayılan genel bütçeden ödenen adaletli insanca yaşanacak herkesin tahsiline yıllarına göre bir ücret ödenmeli, vergi oranları düşürülmeli, yurttaşlarımıza ücretsiz ulaşılabilir eşit kaliteli bir sağlık hizmeti sağlanmalı  bunların sağlanması için sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası mücadeleye devam edecektir.”