Bahçeli'den 17-25 Aralık açıklaması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u MHP Genel Merkezi’nde ağırladı. Görüşme sonrası paylaşılan fotoğraflarda, Bahçeli’nin makam odasında 17-25 Aralık’a sabitlenmiş saat yeniden dikkat çekti. Söz konusu saat, 2015 yılında gazeteci Can Dündar'ın ziyaretinde de gündeme gelmişti. Bahçeli, o dönemde “Bu saati bizzat ben durdurdum. 17-25 Aralık’ın hesabının sorulması vaadimizden geri adım atmayız” ifadelerini kullanmıştı.

Bu ziyaret ve saatin tekrar gündeme gelmesi, "Bahçeli'nin iktidara 17-25 Aralık kartını göstermesi" olarak yorumlandı. Aynı gün, gazeteci Tolga Şardan’ın Emniyet teşkilatındaki son atamalarla ilgili MHP’nin etkisinin azaldığını öne sürdüğü yazısı da dikkat çekti.

Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhur İttifakı’nın Türk tarihinin varoluş refleksi ve Türk milletinin birlik sembolü olduğunu belirtti. Bahçeli, “Cumhur İttifakı milli güvence, milletin özgüvenidir” diyerek ittifaka yönelik eleştirilerin boşa çıkacağını ifade etti. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi ve 17-25 Aralık kumpasını hatırlatan Bahçeli, bu süreçlerin unutulmayacağını vurguladı.

Bahçeli, ayrıca, Cumhur İttifakı’nın geleceğe yönelik kutlu yürüyüşünü sürdüreceğini ve dedikodu çarklarını hızla çevirenlerin hüsrana uğrayacağını belirterek, "Bu odaklarla hesaplaşmak kaçınılmazdır" dedi.

İşte Bahçeli'nin 17 - 25 Aralık açıklamasının tamamı;

''Cumhur İttifakı, Türk tarihinin varoluş refleksi, Türk milletinin varlık ve birlik remzidir. Küresel ekonomi-politik sistemin yeni baştan inşa edildiği, önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye’nin haksız ve hayasızca gösterildiği bir dönemde Cumhur İttifakı milli güvence, milletin özgüvenidir. İstiklal ve istikbal haklarımızın muhafız ve müdafaa onurunun mihver gücü cumhur ile Cumhuriyet’i kucaklaştıran akıl ve ahlak temelli ittifakımızdır. Türkiye’miz üzerinde karanlık senaryolar yazan, nevzuhur kaos denklemleri kuran, tarih sahnesinde pasif ve müdahale edilebilir bir ülke olmasının planını hazırlayanlar bugünlerde dedikodu çarkını hızla çevirmeye, fitne cephesini artan ölçekte tahkim ve takviye etmeye başlamışlardır. Bu mahsurlu tablonun gözümüzden kaçtığını düşünenler hiç kuşkusuz derin bir gaflet ve melanet girdabında sürüklenen çürüklerdir. 17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür. Bu nedenle FETÖ’nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 17-25 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir. Cumhur İttifakı’nın tertemiz mücadelesine leke sürmek için beşinci kol faaliyeti üstlenen mihrakların boşa kürek çekmeleri bir yana, heveslerinin ve hedeflerinin ihanetle çerçevelenmiş kursaklarında kalması mutlak ve mukadder bir akıbettir. Şunu da özellikle ve tekraren hatırlatmalıyım ki, küresel internet platformlarının, sosyal medya mecralarının, organize çıkar gruplarının, bazı gazete ve televizyonların (özellikle Halk Tv) Cumhur İttifakı’nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur. Elbette bu odaklarla günü geldiğinde hesaplaşmak kaçınılmazdır. Cumhur ittifakı Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesi, gelecek nesillerin haysiyet ve heyecan mükafatı olarak kutlu yürüyüşünü sürdürecektir.''