Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, aşırı sıcağa karşın Şanlıurfa'da yaptığı mitingde kendisine destek veren Şanlıurfalılara teşekkür etti ve şöyle seslendi:
Haber Giriş Tarihi: 13.07.2014 18:11
Haber Güncellenme Tarihi: 13.07.2014 17:11
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.ilkhaber-gazetesi.com
Sedat ATİLLA ŞANLIURFA(İLKHABER) - Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, partisini ve kendisini destekleyen Şanlıurfalılara teşekkür ederek,"9 Mart'ta muhteşem bir miting yaptık. Büyükşehir Belediyeleri arasında yüzde 62 oy aldık ve Rize ve Konya'dtan sonmra Urfa 3. oldu. Şimdi 10 Ağustosseçimi var. Sizlerden yine rekor bekliyorum."dedi. Cumhurdbaşkanlığı seçimi için Şanlıurfa'ya gelen Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, Topçu Meydanı'nda halka seslendi. Aşırı sıcağa kerşın büyük bir heyecanla beklenen Erdoğan, konuşmasında muhalefeti eleştirdi. Daha önceki seçimde partisine büyük destek verildiğini ve bundan dolayı da teşekkür ettiğini belirten Erdoğan, "10 Ağustos'ta tekrar sandığa gidiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'nci cumhurbaşkanını Allah'ın izniyle bu sefer sandıkta belirliyoruz. Bu iş Şanlıurfa'da bitmiştir. Şanlıurfa kararını vermiş. Şanlıurfa cumhurun başına kimin geleceğini şimdiden tayin etmiş. Ancak Şanlıurfa'dan sıradan bir sonuç beklemiyorum. Yine rekor bekliyorum. 81 il arasında Şanlıurfa'dan birincilik bekliyoruz. Şanlıurfa'ya bu yakışır, çalışırsak çalışırsanız Konya ve Rize'yi geçersiniz" dedi. ÇATISI AKAN ADAYA OY ÇIKMAZ Konuşmasında çatı aday Ekmelettin İhsanoğlu ve HDP adayı Selahattin Demirtaş'ı isim vermeden eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Şanlıurfa'da CHP ve MHP'nin ısmarlama çatısı akan adayına zaten oy çıkmaz, ben bunu biliyorum. İnanıyorum ki Şanlıurfa'dan HDP adayına da oy çıkmayacak. Bakın biz yıllardır ne diyoruz; 'Bu HDP, Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'si olmaya çalışıyor. Model aldıkları parti CHP. Dahası var cumhurbaşkanı adayları belirlenirken, şu anki adayı gidip CHP ile pazarlık yapıyor ve bunu kendisi itiraf etti. Ne dedi; 'eğer CHP şu anda milletvekili olan Rıza Tülmen'i aday gösterseydi CHP ile birlikte hakeret edecektik' diyor. HDP'ye gönül verenler belki bunu duymamıştır, siz söyleyin. CHP ile pazarlık yaptığını söyleyin. CHP'yi, Doğu ve Güneydoğulu kardeşim çok yakından tanır. CHP demek; dikta yönetimi, inkar, red, asimilasyon, yasak, yoksulluk, yolsuzluk, ezanı Türkçe okutmak, Kuran'ı yasaklamak, başörtülüye zulmetmek, milli ve manevi değerleri çiğnemek, Türk, Kürt, Alevi, Sünni her türlü hakları yok saymak, farklılıkları yok saymak demektir. Böyle bir CHP ile HDP ittifak arayışına giriyor. Bu nasıl iş, CHP hem HDP hem MHP ile ittifak yapıyor. HDP olmuyr, MHP ile yapıyor. Bunlarda her numara var. Sosyal medyada bunlarla ilgili güzel bir tasarım yapmışlar. Bunlarda darbecilikte, başörtüsü düşmanlığı, ulusalcılık, Eedçilik ne ararsan var. İnanın Şanlıurfa'nın Kapalı Çarşısı'nda bu kadar çeşit yok. Onun için hem Şanlıurfa'da hem Türkiye genleinde CHP'ye, MHP'ye, MHDP'ye oy verenlerin de bizi destekleyeceklerine yürekten inanıyorm. 10 Ağustos'ta seçmen sadece cumhurbaşkanı seçmeyecek, bu ilkesiz partilere de sandıkta büyük ders verecek." BİZDE AYRIMCILIK YOK Cumhurbaşkanlığı vizyon belgesini açıkladıkları toplantı salonunda Türkiye'nin tüm renklerinin yer aldığını ifade eden Erdoğan, ayrımcılık yapmadıklarını ve yapmayacaklarını ifade ederek, "Toplantı salonumuzda siyasetçciler, sanatçılar, sporcular, yazarlar gazeteciler, STK temsilcileri, işçiler, esnaf, memur, çiftçi herkes oradadydı. Vizyon belgemizde ne dedik; demokrasi, siyasi ve toplumsal normalleşme, refah toplumu, öncü Türkiye. 2023'e kadar yine çok çalışacak, Türkiye'de demokrasinin standartlarını daha ileri seviyelere çıkaracağız. 77 milyonun kardeşliği için gayret edeceğiz. 12 yıldır yaptkığımızın fazlasını yapacak refah seviyesini artıracağız. Hem bölgemizde, hem dünyada daha öncü bir ülke olacağız. Biz; Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Boşnak, Romanıyla biriz, beraberiz, kardeşiz hep birlikte Türkiye'yiz. Zira biz birbirimizi yaradandan ötürü seviyoruz. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Parası, pulu, makamı, mevkisinden, ırkından dolayı değil sadece beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyoruz. Bizde ayrımcılık yok, ayrı gayrı yok, bu yola böyle çıktık böyle devam edeceğiz." dedi. HDP TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYOR AK Parti iktidarı öncesi Türkiye'de var olan yasakları kaldırdıklarını ve terör sorununun çözümü için çabaladıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da çocukları PKK'ya giden annelerin yaptığı eyleme HDP'nin sessiz kalmasını eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "12 yıl önce Türkiye'sini hatırlayalım. Bu ülkeye çok ağır bedeller ödettiler. Son derece gereksiz, lüzumsuz tartışma ve yasaklarla çok ağır faturalar yüklediler. Bir genç kız üniversitede başörtüsüyle okusa ne olurdu? Bundan kime ne zarar gelirdi? Bir anne evladıyla Kürtçe, Arapça konuşsa ne olurdu? Bugün olduğu gibi bundan önce de televizyonlarda 24 saat Arapça, Kürtçe yayın olsa ne olurdu? Bugün olduğu gibi bundan önce de herkes düşündüğünü özgürce konuşsa, yazsa, ifade etse kim ne zarar görürdü? Türkiye yoksulluk içindeydi, bunlar ezan Türkçe mi Arapça mı olsun bunu konuştular. Şehirlerimizde yol, su, hastane yoktu bunlar gittiler başörtülüler üniversitede okusun mu okumasın mı bunu konuştular. Çocukların okuyacağı okul, ayaklarına giyeceği çarık yoktu bunlar farklı dil ve lehçeleri yasaklama mücadelesi verdi. Şanlıurfa Şivan Perver şarkılarını dinletmediler, 38 yıl vatan toprağını yasakladılar, ilçelerin gerçek isimlerini yasakladrılar, on yıllar boyu bu ülkeye yazık ettiler. Bu ülkenin enerjisini, kaynaklarını, toplumsal barış ve kardeşliğini törpülediler. Biz geldik tüm bu yasakları ortadan kaldırdık. Başörtülü de insan istediği yerde okuyacak dedik. Meslek liseli, İmam Hatipli de insan istediği yerde okuyacak dedik. Türkçe, Kürtçe, Arapça her türlü kökende insan kendilerini ifade edecek, kültürünü koruyacak, herkes istediği gibi inancını özgürce yaşayacak dedik. Benim yavrularım İmam Hatip mezunu ama yavrularım katsayı ve başörtüsünden dolayı burada okuyamadı, yurtdışına gitti. Amerika'da başörtülü okuyor burada okuyamıyor. Hale bak; özyurdunda garipsin. Böyle şey olabilir mi? Ne oldu; şu anda başörtülü kızlarımız istedikleri üniversiteye gidiyor, başörtülü olarak okuyor, devlet dairelerinde çalışabiliyor mu? Ne oldu ülke bölündü mü? Millet bibirine düştü mü? İşte buyrun başörtülü de, başı açığı da var ama bunlar korktular. Bakın şair Ahmet Arif Urfa Siverek'te ilkokulu okumuştu. Geçen aylarda o okulun ismini Ahmet Arif İlkokulu olarak değiştirdik, ne oldu kıyamet mi koptu, ülke bölündü mü, parçalandı mı, kardeşlik zedelendi mi? Tam tersine Türkiye büyüdü, güçlendi, daha özgür, demokratik, öncü bir ülke oldu. Bütün o yasakların, baskıların, zulmün, inkarın Türkiye'ye fayda değil zarar verdiği ortaya çıktı. İşte 1,5 yıl geçti dağlarımızdan artık acı haber almıyoruz. Ne Şanlıurfa ne Çankırı'da anneler evlatları için ağlamıyor. Ama anneleri ağlatmak için uğraşanlar var. Annelerinden çocukları, çocuklarından anneleri koparmak isteyenler var. Ama anneler artık eski anneler değil, Türkiye eski Türkiye değil. İşte Diyarbakır'da anneler itiraz ediyor; 'bizim çocuklarımızı elimizden alamazsınız, bizim çocuklarımızı kendi kirli çıkarlarınıza alet edemezsin' diye yüreklerini ortaya koyuyor. HDP'den ses var mı? Niye ses çıkarmadılar? Hani demokrasiydi, hani özgürlük, barıştı. Annelerin evlatlarını zorla ellerinden alarak mı demorasi olacak? Bu insanlık dışı eyleme göz yumarak, sessiz kalarak mı olacak? Dağa giderken susanlar, cenaze gelince sahtekarca feryat ederek timsah gözyaşı dökerler. HDP böyle bir şey, bunların oyununa gelmeyin. 'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz' diyorlar, hadi canım. Benim Kürt kardeşime ne hizmet verdin onu söyleyin. Gözyaşından başka ne hizmet verdiniz?" SANATÇILARA DESTEK VERDİ, AHMET KAYA'YI HATIRLATTI Başbakan Erdoğan, Vizyon belgesi toplantısına katıldıkları için sosyal medyada eleştirilen sanatçılara da sahip çıkarak, "Sosyal medyada toplantıya katılan sanatçılara CHP, MHP, HDP hepsi birden linç uyguluyorlar. Bu devirler geçti, sanat kinsenin elinde değil, sanatçı da kimsenin kölesi değil. Sanatçı dostlarıma sesleniyorum; artık eski Türkiye'de yaşamıyoruz. Size bu hakareti yapanların hepsi o hakaretleriyle baş başa kalacak, siz sanatınızla ülkenin gelceğine yön verecek sahip çıkacaksınız. Spor, fikir hayatı, medya kimsenin tekelinde değil, demokrasi, özgürlük kimsenin tekelinde değil. İsteseler de istemeler de yeni Türkiye kuruluyor, kuralacak. Bunu hazmedecek, milli iradeyi er ya da geç saygı duyacaklar. Bir zamanlar Ahmet Kaya vardı. Bunlar Ahmet Kaya'ya ödül töreninde çatal, tabak ellerinde ne varsa fırlattılar. Kimdi bunlar bunlar da sanatçıydı. Yazar ve düşünürler vardı ve Ahmet Kaya orada mutfaktan kaçırıldı. Ondan sona Fransa'da hayata gözlerini yumdu. Kendi vatan topraklarında değil o Ahmet Kaya ki; gerçekten özgürlük mücadelesi veren adamdı. Beni cezaevine uğurlamaya gelen adamdı, Kazlıçeşme'doe şarkılarıyla beni uğurlayanlar arasındaydı" diye konuştu. PENSİLVANYA İLE MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR Pensilvanya ile mücadelenin bundan sonraki süreçte de süreceğini ifade eden ve cemaatin okullarına giden öğrencilerin alınması için ailelere çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Penlivasyanya ile ihanet şebekesiyle müacadelemiz sürüyor, bundan sonra da kesintisiz sürecek. Bunların okulunda çocuklarınız varsa alıp devletin okullarına, meslek liselerine, İmam Hatip'lere verin. Hafta sonları cumartesi pazar devlet olarak takviye kurslar vereceğiz. Yavruları geleceğe böyle hazırlayacağız. Hem para vereceğiz hem sömürecekler buna artık fırsat vermeyecğiz. 30 Mart'ta destek ve yetki verdiniz bu işi yarım bırakmayacak, bırakılmasına izin vermeyecğiz. Pensilvanya, Saidi Nursi'nin dirisine ve ölüsüne rahat vermeyen CHP ile işbirliği yapıyor. 30 Mart'ta derslerini aldılar ama ibret almadılar. 10 ağustos öncesi CHP, MHP, HDP, Pensilvanya işbirliği halindeler. Kirli ittifakın bedelini tekrar ödeyecek. Milli manevi ve tüm kutsal değerlere ihanet içinde olanlar milletten bir daha gereken cevabı alacaklar. Durmadık, durmayacağız tüm çeteleri tüemizlediğimiz gibi paralel çeteyi de temizleyeceğiz." ÇÖZÜM SÜRECİNDEN TAVİZ YOK Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde de projeleri takip edeceğini ve çözüm sürecinden geri adım atmayacağını anlatan Erdoğan, "Çözüm sürecinden asla taviz vermeyeceğiz, geri adım atmayacağız. Bu yola biz canımızı koyduk, Kürt kardeşlerim için başımızı bu yola koyduk. Cumhurbaşkanı seçilirsem çözüm süreci hız kazanacak, hızlı ve kararlı şekilde devam edeceğiz. TBMM'de bu noktada önemli bir yasa çıkardık, çözüm sürecinde sabırla, sağduyuyla hareket edecek kan ve gözyaşına son vereceğiz" dedi. KILIÇDAROĞLU HİJYENİK DEĞİL Bir televizyon kanalında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü dönemine ilişkin yapılan bir programı izlediğini anlatan Eroğan, "Bir televizyon kanalında SSK Genel Müdürlüğü dönemindeki hastanelerin rezillik içinde olduğu anlatan program var ve bunu izleyen Kılıçdaroğlu gülüyor. Ey CHP'ye gönül veren kardeşlerim; bu belgeseli izlemenizde fayda var, görün bu adam nasıl bir adamdır. Bu adamdan bu ülkeye bir şey olmaz. O hastanelere sağlam girsen hasta çıkarsın. Böyle rezillik olabilir mi, hastane deyince akla hijyen gelir Kılıçdaroğlu'nun kendisi hijyenik değil. Durum berbat ve miletim bunu görüyor. Temizlik, sağlık, sağlıklı olmak başka bir şey" diye konuştu. İSRAİLLE NORMALLEŞEMEYİZ Konuşmasının son bölümünde 10 Ağustos'ta yapılacak seçimlerde destek isteyen Başbakan Erdoğan, Filistin'e yönelik harekatından dolayı İsrail'i eleştirerek şöyle devam etti: "Biz ramazanı bu şekilde geçirirken Filistin, Mısır, Suriye, Irak böyle geçirmiyor. Bakın şu anda 5 gün içinde Filistin'de 200e yakın şehidimiz, 700 yaralımız var. İnsani yardım noktasında yardım gitmiyor öi dünyanın sesi çıkmıyor. Cidde'de bu konuda yapılan toplantıya Başbakan Yardımcısı olarak sadece Türkiye Başbakan Yardımcısı gönderdi, Katar Dışışleri Bakanı, bir ülke daha bakan gönderdi. Diğer islam ülkeleri sadece temsilci gönderdi. Bu bizim ne durumumda olduğumuz u gösteriyor. Batı ise ses çıkarmıyor. BM Genel Sekreteri, devlet başkanlarının hepsiyle konuşuyorum. Bakıyorsunuz hepsi hala İsrail'e hak veriyor. 400 ton bomba indiriyor bomba. Leblebi çekirdeği atmıyor, terör estiriyor terör. Mavi Marmara gemimize uluslararası kara sularında bunlar saldırdılar, 10 şehidimiz oldu. Araya Avrupa, Amerika batılı ülkeler girdi. Ben, 'özür dileyecek, tazminat ödeyecek, Filisten'e olan ambargoyu kaldıracaksınız' dedim. Özür dilediler, tazminatı ödediler, Filistin'e yönelik ambargonun kaldırılmasını kabul ettiler dedikleri sırada bomba haberleri gelmeye başladı. İsraille bizim nonrmalleşme sürecini başlatmamız mümkün mü? Değil. Her gün sesleniyorum; Ey Netanyahu sen bu bombaları durdurmadıkça yalnızlığa mahkum olacaksın. Türkiye ile dost olman, normalleşmen mlümkün değil. Elindeki orantısız gücü o mazlum insanlara kullandıkça hiçbir zaman normalleşme süecini Türkiye ile İsrail yaşayamaz. Zulme rıza zulümdür. CHP niye sesin çıkmıyor? MHP niye sesin çıkmıyor? HDP niye sesin çıkmıyor? Hadi siz gidin Esed'le beraber kahvaltı yapın. Netanyahu'yla da beraber yapabilirsiniz. Zulme rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Kim olursa olsun. Bizimle hak yolda yürüdükçe doğruluk üzeri yürüdükçe, dostluğu kardeşliği devam ettiriz ama sapılırsa yolları ayırırız."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
SİZDEN YİNE REKOR BEKLİYORUM
Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, aşırı sıcağa karşın Şanlıurfa'da yaptığı mitingde kendisine destek veren Şanlıurfalılara teşekkür etti ve şöyle seslendi:
Sedat ATİLLA
ŞANLIURFA(İLKHABER) - Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, partisini ve kendisini destekleyen Şanlıurfalılara teşekkür ederek,"9 Mart'ta muhteşem bir miting yaptık. Büyükşehir Belediyeleri arasında yüzde 62 oy aldık ve Rize ve Konya'dtan sonmra Urfa 3. oldu. Şimdi 10 Ağustosseçimi var. Sizlerden yine rekor bekliyorum."dedi.
Cumhurdbaşkanlığı seçimi için Şanlıurfa'ya gelen Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, Topçu Meydanı'nda halka seslendi. Aşırı sıcağa kerşın büyük bir heyecanla beklenen Erdoğan, konuşmasında muhalefeti eleştirdi. Daha önceki seçimde partisine büyük destek verildiğini ve bundan dolayı da teşekkür ettiğini belirten Erdoğan, "10 Ağustos'ta tekrar sandığa gidiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'nci cumhurbaşkanını Allah'ın izniyle bu sefer sandıkta belirliyoruz. Bu iş Şanlıurfa'da bitmiştir. Şanlıurfa kararını vermiş. Şanlıurfa cumhurun başına kimin geleceğini şimdiden tayin etmiş. Ancak Şanlıurfa'dan sıradan bir sonuç beklemiyorum. Yine rekor bekliyorum. 81 il arasında Şanlıurfa'dan birincilik bekliyoruz. Şanlıurfa'ya bu yakışır, çalışırsak çalışırsanız Konya ve Rize'yi geçersiniz" dedi.
ÇATISI AKAN ADAYA OY ÇIKMAZ
Konuşmasında çatı aday Ekmelettin İhsanoğlu ve HDP adayı Selahattin Demirtaş'ı isim vermeden eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şanlıurfa'da CHP ve MHP'nin ısmarlama çatısı akan adayına zaten oy çıkmaz, ben bunu biliyorum. İnanıyorum ki Şanlıurfa'dan HDP adayına da oy çıkmayacak. Bakın biz yıllardır ne diyoruz; 'Bu HDP, Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'si olmaya çalışıyor. Model aldıkları parti CHP. Dahası var cumhurbaşkanı adayları belirlenirken, şu anki adayı gidip CHP ile pazarlık yapıyor ve bunu kendisi itiraf etti. Ne dedi; 'eğer CHP şu anda milletvekili olan Rıza Tülmen'i aday gösterseydi CHP ile birlikte hakeret edecektik' diyor. HDP'ye gönül verenler belki bunu duymamıştır, siz söyleyin. CHP ile pazarlık yaptığını söyleyin. CHP'yi, Doğu ve Güneydoğulu kardeşim çok yakından tanır. CHP demek; dikta yönetimi, inkar, red, asimilasyon, yasak, yoksulluk, yolsuzluk, ezanı Türkçe okutmak, Kuran'ı yasaklamak, başörtülüye zulmetmek, milli ve manevi değerleri çiğnemek, Türk, Kürt, Alevi, Sünni her türlü hakları yok saymak, farklılıkları yok saymak demektir. Böyle bir CHP ile HDP ittifak arayışına giriyor. Bu nasıl iş, CHP hem HDP hem MHP ile ittifak yapıyor. HDP olmuyr, MHP ile yapıyor. Bunlarda her numara var. Sosyal medyada bunlarla ilgili güzel bir tasarım yapmışlar. Bunlarda darbecilikte, başörtüsü düşmanlığı, ulusalcılık, Eedçilik ne ararsan var. İnanın Şanlıurfa'nın Kapalı Çarşısı'nda bu kadar çeşit yok. Onun için hem Şanlıurfa'da hem Türkiye genleinde CHP'ye, MHP'ye, MHDP'ye oy verenlerin de bizi destekleyeceklerine yürekten inanıyorm. 10 Ağustos'ta seçmen sadece cumhurbaşkanı seçmeyecek, bu ilkesiz partilere de sandıkta büyük ders verecek."
BİZDE AYRIMCILIK YOK
Cumhurbaşkanlığı vizyon belgesini açıkladıkları toplantı salonunda Türkiye'nin tüm renklerinin yer aldığını ifade eden Erdoğan, ayrımcılık yapmadıklarını ve yapmayacaklarını ifade ederek, "Toplantı salonumuzda siyasetçciler, sanatçılar, sporcular, yazarlar gazeteciler, STK temsilcileri, işçiler, esnaf, memur, çiftçi herkes oradadydı. Vizyon belgemizde ne dedik; demokrasi, siyasi ve toplumsal normalleşme, refah toplumu, öncü Türkiye. 2023'e kadar yine çok çalışacak, Türkiye'de demokrasinin standartlarını daha ileri seviyelere çıkaracağız. 77 milyonun kardeşliği için gayret edeceğiz. 12 yıldır yaptkığımızın fazlasını yapacak refah seviyesini artıracağız. Hem bölgemizde, hem dünyada daha öncü bir ülke olacağız. Biz; Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Boşnak, Romanıyla biriz, beraberiz, kardeşiz hep birlikte Türkiye'yiz. Zira biz birbirimizi yaradandan ötürü seviyoruz. Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Parası, pulu, makamı, mevkisinden, ırkından dolayı değil sadece beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyoruz. Bizde ayrımcılık yok, ayrı gayrı yok, bu yola böyle çıktık böyle devam edeceğiz." dedi.
HDP TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYOR
AK Parti iktidarı öncesi Türkiye'de var olan yasakları kaldırdıklarını ve terör sorununun çözümü için çabaladıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da çocukları PKK'ya giden annelerin yaptığı eyleme HDP'nin sessiz kalmasını eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
"12 yıl önce Türkiye'sini hatırlayalım. Bu ülkeye çok ağır bedeller ödettiler. Son derece gereksiz, lüzumsuz tartışma ve yasaklarla çok ağır faturalar yüklediler. Bir genç kız üniversitede başörtüsüyle okusa ne olurdu? Bundan kime ne zarar gelirdi? Bir anne evladıyla Kürtçe, Arapça konuşsa ne olurdu? Bugün olduğu gibi bundan önce de televizyonlarda 24 saat Arapça, Kürtçe yayın olsa ne olurdu? Bugün olduğu gibi bundan önce de herkes düşündüğünü özgürce konuşsa, yazsa, ifade etse kim ne zarar görürdü? Türkiye yoksulluk içindeydi, bunlar ezan Türkçe mi Arapça mı olsun bunu konuştular. Şehirlerimizde yol, su, hastane yoktu bunlar gittiler başörtülüler üniversitede okusun mu okumasın mı bunu konuştular. Çocukların okuyacağı okul, ayaklarına giyeceği çarık yoktu bunlar farklı dil ve lehçeleri yasaklama mücadelesi verdi. Şanlıurfa Şivan Perver şarkılarını dinletmediler, 38 yıl vatan toprağını yasakladılar, ilçelerin gerçek isimlerini yasakladrılar, on yıllar boyu bu ülkeye yazık ettiler. Bu ülkenin enerjisini, kaynaklarını, toplumsal barış ve kardeşliğini törpülediler. Biz geldik tüm bu yasakları ortadan kaldırdık. Başörtülü de insan istediği yerde okuyacak dedik. Meslek liseli, İmam Hatipli de insan istediği yerde okuyacak dedik. Türkçe, Kürtçe, Arapça her türlü kökende insan kendilerini ifade edecek, kültürünü koruyacak, herkes istediği gibi inancını özgürce yaşayacak dedik. Benim yavrularım İmam Hatip mezunu ama yavrularım katsayı ve başörtüsünden dolayı burada okuyamadı, yurtdışına gitti. Amerika'da başörtülü okuyor burada okuyamıyor. Hale bak; özyurdunda garipsin. Böyle şey olabilir mi? Ne oldu; şu anda başörtülü kızlarımız istedikleri üniversiteye gidiyor, başörtülü olarak okuyor, devlet dairelerinde çalışabiliyor mu? Ne oldu ülke bölündü mü? Millet bibirine düştü mü? İşte buyrun başörtülü de, başı açığı da var ama bunlar korktular. Bakın şair Ahmet Arif Urfa Siverek'te ilkokulu okumuştu. Geçen aylarda o okulun ismini Ahmet Arif İlkokulu olarak değiştirdik, ne oldu kıyamet mi koptu, ülke bölündü mü, parçalandı mı, kardeşlik zedelendi mi? Tam tersine Türkiye büyüdü, güçlendi, daha özgür, demokratik, öncü bir ülke oldu. Bütün o yasakların, baskıların, zulmün, inkarın Türkiye'ye fayda değil zarar verdiği ortaya çıktı. İşte 1,5 yıl geçti dağlarımızdan artık acı haber almıyoruz. Ne Şanlıurfa ne Çankırı'da anneler evlatları için ağlamıyor. Ama anneleri ağlatmak için uğraşanlar var. Annelerinden çocukları, çocuklarından anneleri koparmak isteyenler var. Ama anneler artık eski anneler değil, Türkiye eski Türkiye değil. İşte Diyarbakır'da anneler itiraz ediyor; 'bizim çocuklarımızı elimizden alamazsınız, bizim çocuklarımızı kendi kirli çıkarlarınıza alet edemezsin' diye yüreklerini ortaya koyuyor. HDP'den ses var mı? Niye ses çıkarmadılar? Hani demokrasiydi, hani özgürlük, barıştı. Annelerin evlatlarını zorla ellerinden alarak mı demorasi olacak? Bu insanlık dışı eyleme göz yumarak, sessiz kalarak mı olacak? Dağa giderken susanlar, cenaze gelince sahtekarca feryat ederek timsah gözyaşı dökerler. HDP böyle bir şey, bunların oyununa gelmeyin. 'Biz Kürtlerin temsilcisiyiz' diyorlar, hadi canım. Benim Kürt kardeşime ne hizmet verdin onu söyleyin. Gözyaşından başka ne hizmet verdiniz?"
SANATÇILARA DESTEK VERDİ, AHMET KAYA'YI HATIRLATTI
Başbakan Erdoğan, Vizyon belgesi toplantısına katıldıkları için sosyal medyada eleştirilen sanatçılara da sahip çıkarak, "Sosyal medyada toplantıya katılan sanatçılara CHP, MHP, HDP hepsi birden linç uyguluyorlar. Bu devirler geçti, sanat kinsenin elinde değil, sanatçı da kimsenin kölesi değil. Sanatçı dostlarıma sesleniyorum; artık eski Türkiye'de yaşamıyoruz. Size bu hakareti yapanların hepsi o hakaretleriyle baş başa kalacak, siz sanatınızla ülkenin gelceğine yön verecek sahip çıkacaksınız. Spor, fikir hayatı, medya kimsenin tekelinde değil, demokrasi, özgürlük kimsenin tekelinde değil. İsteseler de istemeler de yeni Türkiye kuruluyor, kuralacak. Bunu hazmedecek, milli iradeyi er ya da geç saygı duyacaklar. Bir zamanlar Ahmet Kaya vardı. Bunlar Ahmet Kaya'ya ödül töreninde çatal, tabak ellerinde ne varsa fırlattılar. Kimdi bunlar bunlar da sanatçıydı. Yazar ve düşünürler vardı ve Ahmet Kaya orada mutfaktan kaçırıldı. Ondan sona Fransa'da hayata gözlerini yumdu. Kendi vatan topraklarında değil o Ahmet Kaya ki; gerçekten özgürlük mücadelesi veren adamdı. Beni cezaevine uğurlamaya gelen adamdı, Kazlıçeşme'doe şarkılarıyla beni uğurlayanlar arasındaydı" diye konuştu.
PENSİLVANYA İLE MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR
Pensilvanya ile mücadelenin bundan sonraki süreçte de süreceğini ifade eden ve cemaatin okullarına giden öğrencilerin alınması için ailelere çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:
"Penlivasyanya ile ihanet şebekesiyle müacadelemiz sürüyor, bundan sonra da kesintisiz sürecek. Bunların okulunda çocuklarınız varsa alıp devletin okullarına, meslek liselerine, İmam Hatip'lere verin. Hafta sonları cumartesi pazar devlet olarak takviye kurslar vereceğiz. Yavruları geleceğe böyle hazırlayacağız. Hem para vereceğiz hem sömürecekler buna artık fırsat vermeyecğiz. 30 Mart'ta destek ve yetki verdiniz bu işi yarım bırakmayacak, bırakılmasına izin vermeyecğiz. Pensilvanya, Saidi Nursi'nin dirisine ve ölüsüne rahat vermeyen CHP ile işbirliği yapıyor. 30 Mart'ta derslerini aldılar ama ibret almadılar. 10 ağustos öncesi CHP, MHP, HDP, Pensilvanya işbirliği halindeler. Kirli ittifakın bedelini tekrar ödeyecek. Milli manevi ve tüm kutsal değerlere ihanet içinde olanlar milletten bir daha gereken cevabı alacaklar. Durmadık, durmayacağız tüm çeteleri tüemizlediğimiz gibi paralel çeteyi de temizleyeceğiz."
ÇÖZÜM SÜRECİNDEN TAVİZ YOK
Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde de projeleri takip edeceğini ve çözüm sürecinden geri adım atmayacağını anlatan Erdoğan, "Çözüm sürecinden asla taviz vermeyeceğiz, geri adım atmayacağız. Bu yola biz canımızı koyduk, Kürt kardeşlerim için başımızı bu yola koyduk. Cumhurbaşkanı seçilirsem çözüm süreci hız kazanacak, hızlı ve kararlı şekilde devam edeceğiz. TBMM'de bu noktada önemli bir yasa çıkardık, çözüm sürecinde sabırla, sağduyuyla hareket edecek kan ve gözyaşına son vereceğiz" dedi.
KILIÇDAROĞLU HİJYENİK DEĞİL
Bir televizyon kanalında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü dönemine ilişkin yapılan bir programı izlediğini anlatan Eroğan, "Bir televizyon kanalında SSK Genel Müdürlüğü dönemindeki hastanelerin rezillik içinde olduğu anlatan program var ve bunu izleyen Kılıçdaroğlu gülüyor. Ey CHP'ye gönül veren kardeşlerim; bu belgeseli izlemenizde fayda var, görün bu adam nasıl bir adamdır. Bu adamdan bu ülkeye bir şey olmaz. O hastanelere sağlam girsen hasta çıkarsın. Böyle rezillik olabilir mi, hastane deyince akla hijyen gelir Kılıçdaroğlu'nun kendisi hijyenik değil. Durum berbat ve miletim bunu görüyor. Temizlik, sağlık, sağlıklı olmak başka bir şey" diye konuştu.
İSRAİLLE NORMALLEŞEMEYİZ
Konuşmasının son bölümünde 10 Ağustos'ta yapılacak seçimlerde destek isteyen Başbakan Erdoğan, Filistin'e yönelik harekatından dolayı İsrail'i eleştirerek şöyle devam etti:
"Biz ramazanı bu şekilde geçirirken Filistin, Mısır, Suriye, Irak böyle geçirmiyor. Bakın şu anda 5 gün içinde Filistin'de 200e yakın şehidimiz, 700 yaralımız var. İnsani yardım noktasında yardım gitmiyor öi dünyanın sesi çıkmıyor. Cidde'de bu konuda yapılan toplantıya Başbakan Yardımcısı olarak sadece Türkiye Başbakan Yardımcısı gönderdi, Katar Dışışleri Bakanı, bir ülke daha bakan gönderdi. Diğer islam ülkeleri sadece temsilci gönderdi. Bu bizim ne durumumda olduğumuz u gösteriyor. Batı ise ses çıkarmıyor. BM Genel Sekreteri, devlet başkanlarının hepsiyle konuşuyorum. Bakıyorsunuz hepsi hala İsrail'e hak veriyor. 400 ton bomba indiriyor bomba. Leblebi çekirdeği atmıyor, terör estiriyor terör. Mavi Marmara gemimize uluslararası kara sularında bunlar saldırdılar, 10 şehidimiz oldu. Araya Avrupa, Amerika batılı ülkeler girdi. Ben, 'özür dileyecek, tazminat ödeyecek, Filisten'e olan ambargoyu kaldıracaksınız' dedim. Özür dilediler, tazminatı ödediler, Filistin'e yönelik ambargonun kaldırılmasını kabul ettiler dedikleri sırada bomba haberleri gelmeye başladı. İsraille bizim nonrmalleşme sürecini başlatmamız mümkün mü? Değil. Her gün sesleniyorum; Ey Netanyahu sen bu bombaları durdurmadıkça yalnızlığa mahkum olacaksın. Türkiye ile dost olman, normalleşmen mlümkün değil. Elindeki orantısız gücü o mazlum insanlara kullandıkça hiçbir zaman normalleşme süecini Türkiye ile İsrail yaşayamaz. Zulme rıza zulümdür. CHP niye sesin çıkmıyor? MHP niye sesin çıkmıyor? HDP niye sesin çıkmıyor? Hadi siz gidin Esed'le beraber kahvaltı yapın. Netanyahu'yla da beraber yapabilirsiniz. Zulme rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Kim olursa olsun. Bizimle hak yolda yürüdükçe doğruluk üzeri yürüdükçe, dostluğu kardeşliği devam ettiriz ama sapılırsa yolları ayırırız."
Bir pilotun gökyüzüne ulaşan zorlu yolculuğu
Azad Barış kimdir? İBB soruşturmasında neden adı geçiyor?
Afyonkarahisar'da yolcu otobüsü devrildi: 1 ölü, 25 yaralı
Siyasetçi Hüseyin Kocabıyık kimdir? Hangi görevlerde bulundu?
Ahmet Yüce Kimdir? Skoda Türkiye Distribütörü Ahmet Yüce, kaç yaşında ve nereli?
SON HABERLER
Rosneft'in net karı geçen yıl yüzde 14,4 azaldı
Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft'in net karı 2024’te önceki yıla göre yüzde 14,4 azalarak 1 trilyon 8 milyar rubleye (yaklaşık 12,7 milyar dolar) geriledi.
Formula 1'in unutulmaz isimlerinden Eddie Jordan yaşamını yitirdi
Jordan, takımında şans verdiği efsane Alman pilot Michael Schumacher'in F1'deki ilk yarışına çıkmasını sağladı.
Anadolu Otoyolu'nun Kocaeli kesiminde zincirleme kaza nedeniyle yol ulaşıma kapandı
Anadolu Otoyolu'nun Kocaeli kesiminde meydana gelen zincirleme trafik kazası nedeniyle İstanbul yönü ulaşıma kapandı.