TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uzmanların konuşmaları kafaları karıştırdı

Adana’da Bilimin Rehberliğinde Depreme Dayanıklı Kent Paneline katılan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Süleyman Pambal’ın Adana ile ilgili konuşmaları kafaları karıştırdı.

Haber Giriş Tarihi: 16.03.2023 18:21
Haber Güncellenme Tarihi: 16.03.2023 18:21
Kaynak: Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
Uzmanların konuşmaları kafaları karıştırdı

Bayram BULUT

 ADANA (İLKHABER)-Adana’da Bilimin Rehberliğinde Depreme Dayanıklı Kent Paneline katılan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Süleyman Pambal’ın Adana ile ilgili konuşmaları kafaları karıştırdı. Süleyman Pambal, kent halkının bu afeti tanıdığını, evleri hasarsız ise dönmekten korkmamaları gerektiğini söyledi. Naci Görür ise, “Adanalılar eğer benden ‘rahat rahat evinize giriniz’ dememi bekliyorlarsa üzgünüm onu söyleyemeyeceğim. Bilimsel ipuçları neyse onu söylemek durumundayım” dedi.

 

Adana Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Planlama Ajansı tarafından  Adana Deprem Eylem Planı Çalışmaları çerçevesinde Bilimin Rehberliğinde Depreme Dayanıklı Kent Paneli düzenlendi. Bir otelde düzenlenen panele deprem konusunda Türkiye’nin gündemine oturan iki önemli isimde katıldı. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Süleyman Pambal Adanalıların tekrar deprem olacak tedirginlerine yönelik iki farklı uyarı geldi. Süleyman Pambal, kent halkının bu afeti tanıdığını, evleri hasarsız ise dönmekten korkmamaları gerektiğini söyledi. Naci Görür ise, “Adanalılar eğer benden ‘rahat rahat evinize giriniz’ diye bekliyorlarsa üzgünüm onu söyleyemeyeceğim. Bilimsel ipuçları neyse onu söylemek durumundayım” şeklinde konuştu.

 

PAMPAL: ÇOK KATLI BİNALAR YERİNE EN FAZLA 3-4 KATLI BİNALAR YAPILMALI

İlk olarak söz alan Prof. Dr. Süleyman Pambal, Adanayı deprem konusunda değerlendirdi. Eski Adana olarak tabir ettiği Seyhan Bölgesi’nin alivyonlu zemine sahip olduğunu belirten Pampal, burada çok katlı binalar yerine en fazla 3-4 katlı binalar yapılmasının uygun olduğunu belirtti. Son yaşanan iki depremin Adana’ya 200 kilometre öteden etki ettiğini kaydeden Pampal, “Kahraman Maraş merkezli deprem maalesef Adana’da yaşandı.  Yıkımlara yol açtı. Yüreklerimizi yaktı.  Türk Milletine baş sağlığı diliyorum deprem zedelere geçmiş olsun diliyorum. Adana’yı ele alacağız. Bu deprem Adana’ya 200 kilometre öteden etki etti. Adana’nın alivyon değerleri çok yüksek. Adana’da yıkılan binaların bulunduğu yerleri dolaştım. Aslında zeminin çokta kötü olmadığı yani alivyon zemin olmayan bölgede gerçekleşmiş yıkımlar. Yapı kalitesinin etkin rol aldığı anlaşılıyor” diye konuştu.

 

BÖLGEYİ ÇALIŞMIŞ BİRİYİM

Adana’nın iki fayın ortasında olan bir yer olduğunu işaret eden Pampal, “Adana’nın deprem tehlikesine baktığımız zaman Adana Doğu Anadolu Fay, Ölü Deniz Fayı’nın doğusundan Karlıova’ya kadar gelen bir fay var. Batısında da orta Anadolu olarak bildiğimiz fay var. Sivas’tan, Kayseri’ye doğru bilinen fay var. Mersin ve Akdeniz’e uzanan fay bu. İki fayın ortasında olan bölgede Adana. Aynı zamanda Arap Levhası’yla Afrika Levhası’nın bulunduğu bölgede. Çardak fayı kırıldı. 177 kilometre arazide. Göksu’dan Güneye doğu devam eden fay  var. Bölgeyi çalışmış biriyim. Benim çalışma alanım buralar. Kozan Fayı var” ifadelerini kullandı.

 

ABARTILDIĞI KADAR BÜYÜK DEPREM YARATACAK FAYLAR YOK

Adana’dan geçen fayların abartıldığı kadar büyük depremler yaratacak faylar olmadığını dile getiren Pampal, “Bu faylar abartıldığı kadar çok büyük depremler yaratacak faylar değiller. Bunu Adanalıları rahatlatmak için söylemiyorum. Adanalılar son yaşanılan son iki deprem gibi bir depremi bir daha yaşamayacaklar. Adanalılar 1114’te, 1513’de, 1544’te aynı yerde oldu. Bunlar Adana’nın depremselliği içinde kullanılıyor. Bu Pazarcık Kahraman Maraş’ın fayı aslında. Adana Tarsus Kozan Kahraman Maraş Adıyaman hep yıkılmış 1114 yılında. 1513’te yine aynı bölgede ve aynı büyüklükte faylar var. Sonra 1544’de Elbistan yıkılmış. Adana’yı da etkilemiş. Bunlar Adana’nın tarihsel depremleri olarak görülüyor ama bu yaşananlar Adana’nın depremi değil. Bunlar Doğu Anadolu’nun fayının depremleri. Adana’nın çevresindeki faylarda en son 1998 yılında yaşanmış. 6.2 büyüklükte bir deprem oldu. O zamanda geldik. İnceleme yaptık. Eski Adana alivyon zemine sahipti. Sonra’dan kuzeye doğru gelişti. İyi oldu. Tehlike kaynaklarımız bunlar” dedi.

 

PAMPAL: DEPREM BUGÜN YARIN OLACAK DİYE BİRŞEY YOK

Bu fayların deprem üretme potansiyelinin en fazla 6, 6.5 gibi bir deprem olabileceğini savunan Pampal sözlerini şöyle sürdürdü;

“Onlarda bu gün yarın olacak diye bir şey yok. Bu depremler hepimizi algıda seçici hale getirdi. Her an deprem bekler duruma gelip, büyük bir travma yaşadık. Onun için Adanalıların evlerine girmediklerini duyuyorum. Adanalılar cesur insanlardır.  Evlerinizde hasar yoksa korkmasınlar. Ama hasarlı binalarına da girmesinler. Bunu vurgulamak isterim. Adana’nın riskleri zemini. Eski Adana’nın zemini kötü. Bu zemine uygun yapı yapılaşmak gerekiyor.  Alivyon zemin üzerine yani hafif yapılar. 3-4 katı geçmeyecek yapılar yapılması gerekli. Kaza  zeminler üzerine yüksek katlılar yapabilirsiniz ama her iki halde de yönetmelik hükümlerine harfiyle uyulması gerekli.  Mevcut yapı stoku çok iyi değil. Bunun acil bir şekilde gözden geçirilip dayanıklı olmayanların ayıklanması gerekiyor. Bunun için merkezi yönetimin, yerel yönetimin vatandaşın el ele vermesi gerekiyor. Adanalılara cesur olun diyorum. 1998 depreminden sonra bir ders çıkarmalı ve yapılarını depreme uygun dayanıklı yapılması gerekli. Riskleri azaltmanın yolu toplumsal bilinçtir.”

 

GÖRÜR: ADANALILAR RAHAT RAHAT EVİNİZE GİRİNİZ  DEMEMİ BEKLİYORLARSA ÜZGÜNÜM

Pampalın konuşmasının ardından söz alan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise, gerçekleri konuşmak gerektiğini söyledi. Adanalılara evlerine girin demeyeceğini vurgulayan Görür, “Adanalılar eğer benden ‘rahat rahat evinize giriniz’ diye bekliyorlarsa üzgünüm onu söyleyemeyeceğim. Bilimsel ipuçları neyse onu söylemek durumundayım. Size bir çözüm getireceğimi umuyorum. 50 bin kişi, bir dakikada, bir gecede öldü. Bu deprem sonucu oldu. Ama bu bilinmeyen bir deprem değildi. Beklemediğimiz bir şey değildi. Yılardır söyleniyordu. Adana Havzası’nın deprem levhasına yakın. Dünyanın en büyük depremleri, levha sınırlarında meydana gelir. Bu ülkede depremler, 13 milyon yıl önce başladı ve onlarca yıl daha devam edecek. Bu depremleri hiçbir şekilde durduramazsınız. ‘Adana’ya deprem bir şey yapmaz’ diyemeyiz. Yapılacak tek şey, binaları deprem dirençli yerleşim alanları inşa etmek ve ettirmek olmalı” yorumunu yaptı.

 

HALK DEPREME KARŞI EĞİTİLMELİ

Deprem kentlerinde yaşayan halkın, depreme karşı eğitilip, bir ‘deprem kültürü’ kazanmasını sağlanması gerektiğini savunan Görür, “Deprem öyle mi olur, böyle mi olur? Vay nerede deprem olacak? Aynı yerde deprem olur mu? Bunları lütfen geçelim. Eğer biz Türk milleti olarak neslimizi burada sürdüreceksek; depremleri durduramayacağımıza göre depreme direnen kentler oluşturabiliriz. Kent dediğimiz zaman 6 tane bileşen var. Yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre-ekosistem ve ekonomi. Bu 6 bileşin deprem dirençli hale getireceksin. Depremler 13 milyon yıl önce başladı ve devam edecek. Durduramazsanız. Yapılacak tek şey deprem dirençli yerler yapmak”” diye konuştu.

            

KARALAR:DEPREME DİRENÇLİ KENTLER OLUŞTURMAK GEREKLİ

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin bir an bile akıllardan çıkarılmaması gerektiğini, bu yüzden depreme dirençli kentler oluşturmak gerektiğini belirtti. Başkan Zeydan Karalar, “Deprem olduktan çok kısa süre sonra bütün gücümüzle enkaz başında ve halkımızın yanındaydık. Önümüzdeki süreçte olabilecek depremlerin yarattığı yıkıma karşı mücadeleyi şimdiden başlattık. İstanbul’un da bu konudaki bilgi birikiminden yararlanarak, bilimin öncülüğünde, bilim insanlarımızla birlikte depreme dirençli kentler oluşturmak için harekete geçtik. Adana’da şu ana kadar yapılan incelemelerde 950 kadar ağır hasarlı, 2000’e yakın da orta hasarlı bina tespit edildi. Orta hasarlı binaların nasıl güçlendirileceğine dair yol haritası çıkarılacak. Bugün bize destek veren başta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve bilim insanlarımız olmak üzere, bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Allah bir daha böyle bir acı göstermesin. Halkımızın bundan sonra acı çekmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

 

ADANA’NIN EMARINI ÇEKECEĞİZ

Başkan Zeydan Karalar, depremde Adana’nın lojistik kent haline geldiğini ve havalimanına 500 civarında uçak indiğini belirterek, Adana Havalimanının kapatılmaması çağrısını yineledi. Zeydan Karalar, panelin amacının depremin üstesinden gelmek olduğunu kaydederek, “Yıkılan binanın en hızlı başında olan belediye başkanı bendim. Gördüğüm ilk sorun depremin ardından vatandaşlarımızın araçlarıyla çıkmasından dolayı trafiğin kitlenmesiydi. Bundan dolayı iş makineleri enkazlara zor ulaştı. Bu sorunların üstesinden geleceğiz. Adana’nın emarını çekeceğiz” şeklinde konuştu.

 

 İMAMOĞLU: BÜYÜK ACILAR YAŞADIK

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da depreme dirençli şehirler yaratmak için, vazgeçmemek üzere ve bilimin ışığında büyük bir seferberlik başlattıklarını ifade ederek, ortak aklı İstanbul’a, Adana’ya ve diğer şehirlere rehber etmek için çalıştıklarını anlattı. Başkan Ekrem İmamoğlu, “13 milyon insanın bulunduğu bir coğrafyada büyük acılar yaşadık ve yaşıyoruz. 40 gündür ayaktayız. Bir dahaki depremin bu denli yıkım ve acı yaşatmaması için sorunun temelini tespit edip, sağlam bir yolculuğa başlamalıyız. Zeydan Başkan hem Adana’nın yaralarını sarmak hem de çevre illere yardım etmek için çalışıyor. Biz de vazifemiz ve sorumluluğumuz olduğu için bölgedeydik. Bütün kurumlarımızla destek verdik. Yaraları sarıp, acıları paylaşacağız. Mağduriyete izin vermeyeceğiz. Ama Zeydan Başkanın ve benim sorumluluklarımız burada bitmiyor. Depremle ilgili vatandaşlarımızın kaygılarına gerçekçi şekilde yanıt vermek ve seferberlik başlatmak zorundayız. Kimsenin, toplumun içinde bulunduğu durumdan yararlanmasına için vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

 

DEPREMLERİ ENGELLEMEK MÜMKÜN DEĞİL

İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“Türkiye’de 6 ve 7 şiddetinde depremler olacak ve bunu engellemek mümkün değil ama dayanıklı kentler oluşturmak mümkün. 99 depreminden gerekli dersleri çıkarıp, yapmamız gerekenleri hayata geçirseydik, bugün bu kadar yıkıma uğramayacak, bu denli acı yaşamayacaktık. Bundan sonrası için gerekeni yapacağımıza söz veriyorum. Yarınlarda çocuklarımızın ve gençlerimizin yıkım yaşamaması için harekete geçmeliyiz. Elbette bu sadece iki belediye başkanının mücadelesiyle olmaz. Ülkenin bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplumu ve vatandaşları da sürece dahil ederek çalışmalıyız.

Depremler ve afetler bizlere diz çöktüremeyecek. Sorunları mevcut akıl çözemez ama biz çözeriz. Zeydan Başkanımızla, sorunlarla yüzleşip, bilimin ışığında çözülmesi için buradayız. Gerekirse binaları güçlendireceğiz, gerekirse yıkıp yeniden yapacağız.”

 

PANELİSLER KONUŞTU

Panelde Prof. Dr. H. Tarık Şengül-Moderatör, Prof. Dr. Alper İlki, Prof. Dr. Bahar Yetiş, Prof. Dr. Barış Binici, Prof. Dr. Ebru Voyvoda, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. Murat Şeker’de depremle ilgili görüş ve düşüncelerini paylaştı. Binaların, zeminin sağlamlığı konularına dikkat çeken katılımcılar Adana’nın ve ülkenin genel deprem haritasını paylaşarak, olası depremlerle ilgili bilgi verdi ve binaların güçlendirilmesi konusunda veri paylaştı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.