Küresel iklim değişikliği tüm dünyada ciddi sorunlara neden olmaya devam ediyor. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin kıyı kesimlerindeki iklim değişikliği bazı tehditleri de beraberinde getiriyor. Bu değişim ister istemez tüm canlı yaşamını da etkiliyor. Son yıllarda bunu bariz bir şekilde yaşamaya da başladık zaten..
Örneğin Karadeniz'de küresel ısınma kaynaklı yağış rejimindeki düzensizlik, mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar vs. derken yaşanan felaketleri görmekteyiz. Karadeniz’de taşkınlar, seller, dengesiz yağışlar, heyelanlar vs daha birçok sıkıntıyı yaşar olduk.
Bununla birlikte Karadeniz'de kontrolsüz ağaç kesimi, orman tahribatı, düzensiz yapılaşma, bilinçsiz arazi oluşturma vs. ile birlikte ormanlardaki azalma beraberinde heyelanları, yağmurda azalma gibi ciddi sorunlar oluşturuyor.
Akdeniz’e bakacak olursak orada da sorun farklı değil.. kıyılardaki yapılaşmanın geldiği nokta belli.. Her geçen yıl daha da artan küresel iklim değişimi Akdeniz’i de çok etkiliyor. Her geçen yıl daha da ısınan deniz suyu nedeniyle canlı değişimleri de görülmeye başladı. İstilacı türler denizlerimize geldi ve mevcut ekosistemi yok ediyor.
Karadeniz'de özellikle son 50-60 yılda kızılağaçların söküldüğü ve yerine çay bitkisi dikildiği gerçek.. Eğimi yüksek olan Karadeniz Bölgesi’nde heyelan gibi tehditlerin çoğalmasına neden olmakta.. Ege kıyılarımızda da hızla artan bir yapılaşma söz konusu.. Orada da cidi doğa tahribatı var.
O nedenle öncelikle mevcut ormanlarımızı korumalı, yanan yerler acilen ağaçlandırılmalı.. Dolayısıyla güvenli ve verimli tarım yapmamız gerekir. Özellikle orman bitki örtüsünün yüksek eğimli alanlarda toprağın tutulmasını sağlaması unutulmamalı.. Ve hatta orman ekosistemlerine hiçbir şekilde müdahale edilmemeli.. Ve ormanların, ekolojik güvenliğimizin garantisi olduğu unutulmamalı..
Üç tarafımız denizlerle çevrili bir ülke olarak çok şanslıyız ancak onu korumadığımızda o güzelliklerden mahrum kalırız. Yapmamız gereken mevcut doğamızı korumaktır. Ormanlarımızı, denizlerimiz, tatlı sularımızı korumalı ve ihtiyaçlarımızda israftan kaçınmalıyız. Yanan ormanlarımızın yerine yenilerini hiç vakit kaybetmeden yapmalıyız.
Özellikle yapılaşma konusunda çok dikkat etmeli, ormanların, kıyıların olduğu yerlerde değil daha atıl, verimsiz yerlerde yapmalıyız. O güzelim kıyılarımızın değerini bilmeliyiz. Lütfen doğamızı, dünyamızı koruyalım..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SEZEN
Kıyılarımız
Küresel iklim değişikliği tüm dünyada ciddi sorunlara neden olmaya devam ediyor. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin kıyı kesimlerindeki iklim değişikliği bazı tehditleri de beraberinde getiriyor. Bu değişim ister istemez tüm canlı yaşamını da etkiliyor. Son yıllarda bunu bariz bir şekilde yaşamaya da başladık zaten..
Örneğin Karadeniz'de küresel ısınma kaynaklı yağış rejimindeki düzensizlik, mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar vs. derken yaşanan felaketleri görmekteyiz. Karadeniz’de taşkınlar, seller, dengesiz yağışlar, heyelanlar vs daha birçok sıkıntıyı yaşar olduk.
Bununla birlikte Karadeniz'de kontrolsüz ağaç kesimi, orman tahribatı, düzensiz yapılaşma, bilinçsiz arazi oluşturma vs. ile birlikte ormanlardaki azalma beraberinde heyelanları, yağmurda azalma gibi ciddi sorunlar oluşturuyor.
Akdeniz’e bakacak olursak orada da sorun farklı değil.. kıyılardaki yapılaşmanın geldiği nokta belli.. Her geçen yıl daha da artan küresel iklim değişimi Akdeniz’i de çok etkiliyor. Her geçen yıl daha da ısınan deniz suyu nedeniyle canlı değişimleri de görülmeye başladı. İstilacı türler denizlerimize geldi ve mevcut ekosistemi yok ediyor.
Karadeniz'de özellikle son 50-60 yılda kızılağaçların söküldüğü ve yerine çay bitkisi dikildiği gerçek.. Eğimi yüksek olan Karadeniz Bölgesi’nde heyelan gibi tehditlerin çoğalmasına neden olmakta.. Ege kıyılarımızda da hızla artan bir yapılaşma söz konusu.. Orada da cidi doğa tahribatı var.
O nedenle öncelikle mevcut ormanlarımızı korumalı, yanan yerler acilen ağaçlandırılmalı.. Dolayısıyla güvenli ve verimli tarım yapmamız gerekir. Özellikle orman bitki örtüsünün yüksek eğimli alanlarda toprağın tutulmasını sağlaması unutulmamalı.. Ve hatta orman ekosistemlerine hiçbir şekilde müdahale edilmemeli.. Ve ormanların, ekolojik güvenliğimizin garantisi olduğu unutulmamalı..
Üç tarafımız denizlerle çevrili bir ülke olarak çok şanslıyız ancak onu korumadığımızda o güzelliklerden mahrum kalırız. Yapmamız gereken mevcut doğamızı korumaktır. Ormanlarımızı, denizlerimiz, tatlı sularımızı korumalı ve ihtiyaçlarımızda israftan kaçınmalıyız. Yanan ormanlarımızın yerine yenilerini hiç vakit kaybetmeden yapmalıyız.
Özellikle yapılaşma konusunda çok dikkat etmeli, ormanların, kıyıların olduğu yerlerde değil daha atıl, verimsiz yerlerde yapmalıyız. O güzelim kıyılarımızın değerini bilmeliyiz. Lütfen doğamızı, dünyamızı koruyalım..