Yaz mevsiminin son ayındayız. Kavurucu sıcaklıklar devam ederken, havadaki nem oranının da az olması orman yangınları riskini artırıyor. Yaz başından beri ne yazık ki tüm dünyada yüz binlerce hektar orman alanı yandı, yok oldu. Ülkemizde de ne yazık ki çok sayıda orman yanığı çıktı ve nice ormanlık alanımız yok oldu.
Öyle ki şu Yaz mevsiminin son dönemi ve Eylül ayında havadaki nem oranı da çok düşük olur ve yangın riski daha da artar. O bakımdan bu süreci çok iyi atlatmak lazım. Tabi öncelikle halen devam eden orman yangınlarının kontrol altına alınması gerekiyor.
Ekiplerimiz canla başla çalışıyor. Bu yıl şu ana kadar 5 binden fazla yangınla mücadele edilmiş ve maalesef 20 yangın büyüyerek daha fazla alana zarar vermiş. Unutmamak gerekir ki bazen en küçük bir yangın dahi ağır sonuçlara yol açabilir.
Sonuçta her yangın, afet potansiyeli taşıyan bir yangındır. Bu konuda hepimize önemli görevler düşüyor. Açık havada ateş yakmak, anız yakmak, sigara izmariti atmak, çöp atmak vs. nedenlerden dolayı yangınlar çıkıyor.
Ayrıca yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı nedenlerle başlıyor. Özellikle kuru havalar dediğimiz sıcaklık 30°C’nin üzerinde, nem yüzde 30’un altında ve rüzgâr da varsa yangın çıkma ve çok hızlı büyüme potansiyeline sahip oluyor.
O bakımdan şu yaz dönemlerinde lütfen daha dikkatli olalım. Doğamızı, dünyamızı koruyalım. Yaşanabilir başka bir dünya yok ve onu korumakla aslında kendimizi korumuş oluruz. Ormanlar olmasa yağmurlar olmaz, toprakta erozyon yüksek olur. Dengesiz iklimler ile karşı karşıya kalırız. Kısaca hayatın dengesi bozulur.
Seller, fırtınalar, hortumlar, yangınlar, kuraklık ve daha birçok sorun ile karşı karşıya kalırız. Zaten son yıllarda karşı karşıya kaldığımız küresel iklim krizi nedeniyle kurak geçen kış nedeniyle barajlarımızda su kalmadı, yer altı suları azaldı. Ardından tarımda yaşanan krizler.
O nedenle ormanlarımızı korumalı, yanan, zarar gören yerler hemen ıslah edilmeli. Yerine dirençli ormanlar kurmalıyız. Ayrıca tüm insanlık daha dikkatli olmalı. Daha iyi bir gelecek için ormanlarımızı, doğamızı, dünyamızı koruyalım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ormanlarımız yok oluyor
Abdulkadir SEZEN
Yaz mevsiminin son ayındayız. Kavurucu sıcaklıklar devam ederken, havadaki nem oranının da az olması orman yangınları riskini artırıyor. Yaz başından beri ne yazık ki tüm dünyada yüz binlerce hektar orman alanı yandı, yok oldu. Ülkemizde de ne yazık ki çok sayıda orman yanığı çıktı ve nice ormanlık alanımız yok oldu.
Öyle ki şu Yaz mevsiminin son dönemi ve Eylül ayında havadaki nem oranı da çok düşük olur ve yangın riski daha da artar. O bakımdan bu süreci çok iyi atlatmak lazım. Tabi öncelikle halen devam eden orman yangınlarının kontrol altına alınması gerekiyor.
Ekiplerimiz canla başla çalışıyor. Bu yıl şu ana kadar 5 binden fazla yangınla mücadele edilmiş ve maalesef 20 yangın büyüyerek daha fazla alana zarar vermiş. Unutmamak gerekir ki bazen en küçük bir yangın dahi ağır sonuçlara yol açabilir.
Sonuçta her yangın, afet potansiyeli taşıyan bir yangındır. Bu konuda hepimize önemli görevler düşüyor. Açık havada ateş yakmak, anız yakmak, sigara izmariti atmak, çöp atmak vs. nedenlerden dolayı yangınlar çıkıyor.
Ayrıca yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı nedenlerle başlıyor. Özellikle kuru havalar dediğimiz sıcaklık 30°C’nin üzerinde, nem yüzde 30’un altında ve rüzgâr da varsa yangın çıkma ve çok hızlı büyüme potansiyeline sahip oluyor.
O bakımdan şu yaz dönemlerinde lütfen daha dikkatli olalım. Doğamızı, dünyamızı koruyalım. Yaşanabilir başka bir dünya yok ve onu korumakla aslında kendimizi korumuş oluruz. Ormanlar olmasa yağmurlar olmaz, toprakta erozyon yüksek olur. Dengesiz iklimler ile karşı karşıya kalırız. Kısaca hayatın dengesi bozulur.
Seller, fırtınalar, hortumlar, yangınlar, kuraklık ve daha birçok sorun ile karşı karşıya kalırız. Zaten son yıllarda karşı karşıya kaldığımız küresel iklim krizi nedeniyle kurak geçen kış nedeniyle barajlarımızda su kalmadı, yer altı suları azaldı. Ardından tarımda yaşanan krizler.
O nedenle ormanlarımızı korumalı, yanan, zarar gören yerler hemen ıslah edilmeli. Yerine dirençli ormanlar kurmalıyız. Ayrıca tüm insanlık daha dikkatli olmalı. Daha iyi bir gelecek için ormanlarımızı, doğamızı, dünyamızı koruyalım.