Tavla, okey veya kağıt oynamak dinen yasaklandığı ve kumar kabul edildiği için haramdır. Dolayısıyla Müslüman kimse ister parasına, ister çayına, isterse zaman geçirmeye olsun kumar oynayamaz oynadığında haram işlemiş olur.
Ancak kumar oynayan kimse, günah işlemekle beraber oynadığı kumarın abdestine bir zararı yoktur. Zira abdesti bozanlar arasında manevi şeyler yoktur. Maddi hadiseler abdesti bozar. Hanefilere göre vücuttan kanın çıkması, Şafiilere göre erkeğin kadına kadının erkeğe engelsiz dokunması ya da her iki mezhebe göre küçük veya büyük abdesti bozmak gibi hadiseler abdesti bozar.
Buna göre abdestliyken tavla, okey, kağıt oynayan kimse oynadığı oyun haram olmakla beraber abdestine zarar vermez. Ancak adap açısından namaz kılmak istediğinde en azından ellerini yakarsa güzel olur.
Fiili dua ne demektir?
Allah, dünyada meydana gelecek tüm olayları belli sebeplere bağlamıştır. Hem dünyada hem de içinde yaşanılan evrendeki her şey Allah’ın koyduğu sebep-sonuç (kanun ve kural) ilişkilerine göre şekillenir.
Arzu ettiği bir şeyin olmasını isteyen kişi, onun sebeplerini de yerine getirmek zorundadır. Çocuk sahibi olmak isteyen kişinin evlenmesi, sınavda başarılı olmak isteyen öğrencinin derslerine çalışması fiili dua sayılır.
Kişi, Allah’tan istediği şeyin gerçekleşmesi için Allah’ın kendisine öğrettiği sebepleri ve kanunları elinden geldiği kadar yerine getirip tamamlar, sonucunu da Allah’tan bekler. “İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır.” (Necm, 53/39) mealindeki ayette insanların çalışmaları ile alacakları sonuç arasındaki ilişkiye dikkat çekilmiş ve bu çalışmanın fiili bir dua manasına geldiğine işaret edilmiştir.
Dolayısıyla kişi bir işin olmasını istiyorsa öncelikle o işin alt yapısını hazırlama, elinden geldiğince tedbirini almalıdır. Neticeyi de bu çalışmalarından sonra Allah’a havale etmeli ve ondan beklemelidir. Tabi bu fiili duasını da kavli dediğimiz sözlü duası ile de desteklemelidir.
Abdest alan kimseye selam verilebilir mi?
Selam dinimizin simgelerden birisi ve efendimizin sünnetidir. Sevgili Peygamberimiz selam vermenin selam almanın Müslümanlar arasında sevginin yayılmasına vesile olacağını bildirmiştir.
Ancak selam verildiği takdirde selama karşılık veremeyecek durumda olan kimselere selam vermemek daha evladır. Mesela, ezan, Kur’an-ı Kerim ve hutbe okuyana, hutbe dinleyenlere selam vermek mekruh kabul edilmiştir.
Aynı şekilde abdest de ibadete hazırlık ve bir yönü ile ibadet sayıldığından abdestle meşgul olan kimseye selam vermemek daha uygundur.
Günün Ayeti
"Kim Allah'a karşı gelirse Allah'ın azabı şiddetlidir."
Haşr, 59/4
Günün Hadisi
Birbirinize kin tutmayınız, birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize sırt çevirip alakanızı kesmeyiniz. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz. Bir Müslümanın Müslüman kardeşine üç günden fazla küs kalıp selam vermemesi helal değildir.”
Allah’ım bugün huzurlu ve bereketli bir gün geçirmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ravd-i Mukaddese Nedir?
Hz. Peygamberin Medînedeki mescidinin içinde kabr-i şerîfi ile mescidin o zamanki minberinin arasında kalan mübârek mekân, yer demektir.
Günün Nüktesi
İçinde acının olmadığı ev…
Çin’de, tek oğlunu yitiren bir anne, yüreğindeki büyük üzüntüsüyle bir din adamına gitti ve derdine bir çare bulmasını istedi: “ Oğlumu bana hangi duaların, hangi sihirlerin geri getirebileceğini öğrenmek istiyorum ” dedi. “ Söyleyin, o duaları edeyim, o sihirleri yapayım”
Çinli din adamı, üzüntülü anneye acısını yatıştıracak sözler söylemek yerine, ona bir görev verdi: “Bana, yaşamları boyunca bireylerinden teki bile hiçbir acı tatmamış bir evden, bir avuç hardal tohumu getir ” dedi. “ Onu, senin yaşamında acıyı yok etmek için kullanacağız ”
Üzüntülü anne, bu sihirli tohumu isteyebilmek için, acının bilinmediği bir ev aramaya başladı.
Sonunda, çok güzel ve çok büyük bir konak gördü ve gitti, umutla kapısını çaldı.
“ İçinde, acının asla yaşanmamış olduğu bir ev arıyorum ” dedi. “ Bu güzel ve büyük konağı görünce, burada acının yaşanmadığına inandım ve aradığım yerin burası olduğuna karar verdim.”
Konağın sahipleri, acılı anneyi içeri aldılar, ona ikramda bulundular ve acısını dinledikten sonra ona, “ aradığı evin burası olmadığını ” söylediler.
“ Siz yanlış yerdesiniz ” diye söze başladılar ve sonrada, başlarından geçen tüm acılı olayları anlatmaya başladılar. Acılı anne, ev sahiplerini dinlerken onlara acımaya başladı: “ Bunlar benden daha acılı ” dedi kendi kendine. “Bunlara birilerinin kesinlikle yardımcı olması gerekir.”
Çevrede onlara yardım edecek kişilerin bulunmadığını görünce bir süre orada kaldı ve elinden geldiğince bu acılı aileye yardımcı oldu.
Acılı anne daha sonra kentte yine sokak sokak dolaşarak, içinde acının yaşanmadığı başka evler aramasını sürdürdü. Fakat hangi evin kapısını çaldıysa, tümünde acılı öyküler dinledi. İçinde acının yaşanmamış olduğu bir ev bulamamış, fakat kapısını çaldığı bu evlerdeki acılı tüm kişilerin acılarını paylaşarak onlara yardımcı olabilmişti.
Acılı anne, gittiği evlerde tanıştığı acılı kişilerin acılarını azalta bilmek için onlara yardımcı olmaya kendini o denli kaptırdı ki, bir süre sonra kendi yüreğinde ki evlat acısının da azalmaya başladığını gördü. Ve sonun da, sihirli hardal tohumunu aramayı buldu, içindeki acıyı da unuttuğunun farkına vardı.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdestliyken tavla oynayan kimsenin abdesti bozulur mu?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Tavla, okey veya kağıt oynamak dinen yasaklandığı ve kumar kabul edildiği için haramdır. Dolayısıyla Müslüman kimse ister parasına, ister çayına, isterse zaman geçirmeye olsun kumar oynayamaz oynadığında haram işlemiş olur.
Ancak kumar oynayan kimse, günah işlemekle beraber oynadığı kumarın abdestine bir zararı yoktur. Zira abdesti bozanlar arasında manevi şeyler yoktur. Maddi hadiseler abdesti bozar. Hanefilere göre vücuttan kanın çıkması, Şafiilere göre erkeğin kadına kadının erkeğe engelsiz dokunması ya da her iki mezhebe göre küçük veya büyük abdesti bozmak gibi hadiseler abdesti bozar.
Buna göre abdestliyken tavla, okey, kağıt oynayan kimse oynadığı oyun haram olmakla beraber abdestine zarar vermez. Ancak adap açısından namaz kılmak istediğinde en azından ellerini yakarsa güzel olur.
Fiili dua ne demektir?
Allah, dünyada meydana gelecek tüm olayları belli sebeplere bağlamıştır. Hem dünyada hem de içinde yaşanılan evrendeki her şey Allah’ın koyduğu sebep-sonuç (kanun ve kural) ilişkilerine göre şekillenir.
Arzu ettiği bir şeyin olmasını isteyen kişi, onun sebeplerini de yerine getirmek zorundadır. Çocuk sahibi olmak isteyen kişinin evlenmesi, sınavda başarılı olmak isteyen öğrencinin derslerine çalışması fiili dua sayılır.
Kişi, Allah’tan istediği şeyin gerçekleşmesi için Allah’ın kendisine öğrettiği sebepleri ve kanunları elinden geldiği kadar yerine getirip tamamlar, sonucunu da Allah’tan bekler. “İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır.” (Necm, 53/39) mealindeki ayette insanların çalışmaları ile alacakları sonuç arasındaki ilişkiye dikkat çekilmiş ve bu çalışmanın fiili bir dua manasına geldiğine işaret edilmiştir.
Dolayısıyla kişi bir işin olmasını istiyorsa öncelikle o işin alt yapısını hazırlama, elinden geldiğince tedbirini almalıdır. Neticeyi de bu çalışmalarından sonra Allah’a havale etmeli ve ondan beklemelidir. Tabi bu fiili duasını da kavli dediğimiz sözlü duası ile de desteklemelidir.
Abdest alan kimseye selam verilebilir mi?
Selam dinimizin simgelerden birisi ve efendimizin sünnetidir. Sevgili Peygamberimiz selam vermenin selam almanın Müslümanlar arasında sevginin yayılmasına vesile olacağını bildirmiştir.
Ancak selam verildiği takdirde selama karşılık veremeyecek durumda olan kimselere selam vermemek daha evladır. Mesela, ezan, Kur’an-ı Kerim ve hutbe okuyana, hutbe dinleyenlere selam vermek mekruh kabul edilmiştir.
Aynı şekilde abdest de ibadete hazırlık ve bir yönü ile ibadet sayıldığından abdestle meşgul olan kimseye selam vermemek daha uygundur.
Günün Ayeti
"Kim Allah'a karşı gelirse Allah'ın azabı şiddetlidir."
Haşr, 59/4
Günün Hadisi
Birbirinize kin tutmayınız, birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize sırt çevirip alakanızı kesmeyiniz. Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz. Bir Müslümanın Müslüman kardeşine üç günden fazla küs kalıp selam vermemesi helal değildir.”
Buhari, “Edeb”, 57.
Günün Sözü
"İnsanı maskara eden, dilidir."
Sadi Şirazi
Günün Duası
Allah’ım bugün huzurlu ve bereketli bir gün geçirmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ravd-i Mukaddese Nedir?
Hz. Peygamberin Medînedeki mescidinin içinde kabr-i şerîfi ile mescidin o zamanki minberinin arasında kalan mübârek mekân, yer demektir.
Günün Nüktesi
İçinde acının olmadığı ev…
Çin’de, tek oğlunu yitiren bir anne, yüreğindeki büyük üzüntüsüyle bir din adamına gitti ve derdine bir çare bulmasını istedi: “ Oğlumu bana hangi duaların, hangi sihirlerin geri getirebileceğini öğrenmek istiyorum ” dedi. “ Söyleyin, o duaları edeyim, o sihirleri yapayım”
Çinli din adamı, üzüntülü anneye acısını yatıştıracak sözler söylemek yerine, ona bir görev verdi: “Bana, yaşamları boyunca bireylerinden teki bile hiçbir acı tatmamış bir evden, bir avuç hardal tohumu getir ” dedi. “ Onu, senin yaşamında acıyı yok etmek için kullanacağız ”
Üzüntülü anne, bu sihirli tohumu isteyebilmek için, acının bilinmediği bir ev aramaya başladı.
Sonunda, çok güzel ve çok büyük bir konak gördü ve gitti, umutla kapısını çaldı.
“ İçinde, acının asla yaşanmamış olduğu bir ev arıyorum ” dedi. “ Bu güzel ve büyük konağı görünce, burada acının yaşanmadığına inandım ve aradığım yerin burası olduğuna karar verdim.”
Konağın sahipleri, acılı anneyi içeri aldılar, ona ikramda bulundular ve acısını dinledikten sonra ona, “ aradığı evin burası olmadığını ” söylediler.
“ Siz yanlış yerdesiniz ” diye söze başladılar ve sonrada, başlarından geçen tüm acılı olayları anlatmaya başladılar. Acılı anne, ev sahiplerini dinlerken onlara acımaya başladı: “ Bunlar benden daha acılı ” dedi kendi kendine. “Bunlara birilerinin kesinlikle yardımcı olması gerekir.”
Çevrede onlara yardım edecek kişilerin bulunmadığını görünce bir süre orada kaldı ve elinden geldiğince bu acılı aileye yardımcı oldu.
Acılı anne daha sonra kentte yine sokak sokak dolaşarak, içinde acının yaşanmadığı başka evler aramasını sürdürdü. Fakat hangi evin kapısını çaldıysa, tümünde acılı öyküler dinledi. İçinde acının yaşanmamış olduğu bir ev bulamamış, fakat kapısını çaldığı bu evlerdeki acılı tüm kişilerin acılarını paylaşarak onlara yardımcı olabilmişti.
Acılı anne, gittiği evlerde tanıştığı acılı kişilerin acılarını azalta bilmek için onlara yardımcı olmaya kendini o denli kaptırdı ki, bir süre sonra kendi yüreğinde ki evlat acısının da azalmaya başladığını gördü. Ve sonun da, sihirli hardal tohumunu aramayı buldu, içindeki acıyı da unuttuğunun farkına vardı.