Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir.
Bir kimse bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa onu sahibine vermek üzere alabilir. Ancak kendine mal edinmek üzere alması başkasının malını gasp etmek hükmündedir. Buluntu eşya konusunda takip edilecek yöntem şöyledir:
Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır.
Bir kimse bulduğu bir şeyi alırken, onu sahibine teslim etmek üzere aldığına çevresindekileri şahit tutar. Bulunan eşyanın sahibi çıkar ve onun kendisine ait olduğunu ispat ederse eşyayı ona teslim eder.
Buluntu eşya, onu sahibine vermek üzere alanın yanında emanet durumundadır. Bir kusuru olmaksızın bu mal kaybolsa veya telef olsa, sahibi çıktığında bedelini ona ödemekle yükümlü olmaz.
Buluntu eşyayı elinde bulunduran kimse bunu malın değerine göre uygun görülen bir süre ilan eder ve bekler. Sahibi çıkmazsa o malı yoksul kimselere sahibi adına tasadduk eder.
Abdestsiz olan birisi bazı sureleri okuması caiz mi?
Kur’an-ı Kerimi abdestsiz tutmak ya da taşımak dinen caiz değildir. Ancak abdest yokken Kur'an-ı kerime dokunmadan ezberden okumanın bir sakıncası yoktur.
Buna göre kişi abdestli olarak Ayetel Kürsiyi, ihlas suresini ya da bir başka ayet veya sureyi okuyabileceği gibi abdestiz olarak da kurana dokunmadan bunları ezberden okuyabilir. Ancak tabii ki müslümanın her daim abdestli olması ya da abdestli olarak bu kısa sureleri okuması daha evladır.
Bir konuda adak adayan kimse hayvan yerine para verse caiz olur mu?
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah'a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur.
Bu itibarla, adak kurbanını kesmek yerine, parasını fakirlere vermek ya da ayni yardımda bulunmakla bu adak yerine getirilmiş olamaz.
Müslüman kimse ebediyen cehennemde kalır mı?
İmanın esaslarına inanan kişi müslümandır. Müslüman’ın da günahı ne kadar çok olursa olsun Allah onu affetmese, şefaat edecek olanlar da şefaat etmese bu Müslüman günahından dolayı cehenneme gider.
Ancak günahlarının cezasını çektikten sonra illaki cennete girer. Çünkü hiçbir Müslüman sonsuza kadar cehennemde kalmaz. Cehennemde ebediyen olarak kalacak olanlar inanmayan, şirk koşan, kafir olan kimselerdir.
Günün Ayeti
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O'nu tesbih eder; O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur; fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız.
İsrâ, 7/44.
Günün Hadisi
Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: ‘Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al.’
(Buhari, “Merda”, 19.)
Günün Sözü
“Söz, ilâç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda verir. Gerektiğinden fazlası ise, zarara sebep olur.
Amr Bin As
Günün Duası
"Ya Rabbi malımızı, canımızı, ailemizi her türlü afetten, yangından, soygundan ve benzeri tehlikelerden muhafaza eyle
Bunları biliyor muyuz?
Rukbi Nedir?
İki kişinin karşılıklı olarak, öldükten sonra sahip olmaları şartıyla birinin malını diğerine bağışlaması yani sen ölürsen evin benim olsun, ben ölürsem evim senin olsun şeklindeki hibeleridir.
Günün Nüktesi
Üzülenlere Üç Soru...
İbrahim Edhem Hazretleri birini çok üzgün görür, ona üç soru sorar:
''Dünyadaki bütün hadiseler takdir-i ilahî olmadan meydana
gelebilir mi?''
''Hayır!''
''Sana ayrılan rızkı başkası yiyebilir mi?''
''Hayır!''
''Sana verilen ömürden kısalma olabilir mi?''
''Hayır!''
''O halde niçin üzülüyorsun?''
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Bulduğumuz eşyayı kullanmamız dinen caiz mi?
Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir.
Bir kimse bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa onu sahibine vermek üzere alabilir. Ancak kendine mal edinmek üzere alması başkasının malını gasp etmek hükmündedir. Buluntu eşya konusunda takip edilecek yöntem şöyledir:
Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır.
Bir kimse bulduğu bir şeyi alırken, onu sahibine teslim etmek üzere aldığına çevresindekileri şahit tutar. Bulunan eşyanın sahibi çıkar ve onun kendisine ait olduğunu ispat ederse eşyayı ona teslim eder.
Buluntu eşya, onu sahibine vermek üzere alanın yanında emanet durumundadır. Bir kusuru olmaksızın bu mal kaybolsa veya telef olsa, sahibi çıktığında bedelini ona ödemekle yükümlü olmaz.
Buluntu eşyayı elinde bulunduran kimse bunu malın değerine göre uygun görülen bir süre ilan eder ve bekler. Sahibi çıkmazsa o malı yoksul kimselere sahibi adına tasadduk eder.
Abdestsiz olan birisi bazı sureleri okuması caiz mi?
Kur’an-ı Kerimi abdestsiz tutmak ya da taşımak dinen caiz değildir. Ancak abdest yokken Kur'an-ı kerime dokunmadan ezberden okumanın bir sakıncası yoktur.
Buna göre kişi abdestli olarak Ayetel Kürsiyi, ihlas suresini ya da bir başka ayet veya sureyi okuyabileceği gibi abdestiz olarak da kurana dokunmadan bunları ezberden okuyabilir. Ancak tabii ki müslümanın her daim abdestli olması ya da abdestli olarak bu kısa sureleri okuması daha evladır.
Bir konuda adak adayan kimse hayvan yerine para verse caiz olur mu?
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah'a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur.
Bu itibarla, adak kurbanını kesmek yerine, parasını fakirlere vermek ya da ayni yardımda bulunmakla bu adak yerine getirilmiş olamaz.
Müslüman kimse ebediyen cehennemde kalır mı?
İmanın esaslarına inanan kişi müslümandır. Müslüman’ın da günahı ne kadar çok olursa olsun Allah onu affetmese, şefaat edecek olanlar da şefaat etmese bu Müslüman günahından dolayı cehenneme gider.
Ancak günahlarının cezasını çektikten sonra illaki cennete girer. Çünkü hiçbir Müslüman sonsuza kadar cehennemde kalmaz. Cehennemde ebediyen olarak kalacak olanlar inanmayan, şirk koşan, kafir olan kimselerdir.
Günün Ayeti
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O'nu tesbih eder; O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur; fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız.
İsrâ, 7/44.
Günün Hadisi
Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: ‘Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al.’
(Buhari, “Merda”, 19.)
Günün Sözü
“Söz, ilâç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda verir. Gerektiğinden fazlası ise, zarara sebep olur.
Amr Bin As
Günün Duası
"Ya Rabbi malımızı, canımızı, ailemizi her türlü afetten, yangından, soygundan ve benzeri tehlikelerden muhafaza eyle
Bunları biliyor muyuz?
Rukbi Nedir?
İki kişinin karşılıklı olarak, öldükten sonra sahip olmaları şartıyla birinin malını diğerine bağışlaması yani sen ölürsen evin benim olsun, ben ölürsem evim senin olsun şeklindeki hibeleridir.
Günün Nüktesi
Üzülenlere Üç Soru...
İbrahim Edhem Hazretleri birini çok üzgün görür, ona üç soru sorar:
''Dünyadaki bütün hadiseler takdir-i ilahî olmadan meydana
gelebilir mi?''
''Hayır!''
''Sana ayrılan rızkı başkası yiyebilir mi?''
''Hayır!''
''Sana verilen ömürden kısalma olabilir mi?''
''Hayır!''
''O halde niçin üzülüyorsun?''