TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocukların üzerine yapılan yemin dinen yemin sayılır mı?

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2024 16:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2024 17:00

Allah’tan başkası adına yemin edilmesi doğru değildir. Yemin ancak vallahi, billahi, tallahi, lafızları ile olur. “Çocuklarımın ölüsünü öpeyim lafzı” ise yemin lafızları ile söylenmediği için yemin yerine geçmez.

Böyle bir söz yemin sayılmadı gibi aynı zamanda doğru ve güzel bir söz de değildir. Böyle sözler ve yeminler Allah Resulü tarafından yasaklanmıştır. Nitekim buna benzer bir yemin etme olayında peygamberimiz sahabeleri uyarmış ve şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ, babanızı zikrederek yemin etmenizi yasaklamıştır. Öyleyse kim yemin edecekse ya Allah’a yemin etsin veya sussun.” (Buhârî, Eymân 4).

Bu sözler yemin sayılmadığı için herhangi bir keffaret vermek de gerekmez.

Namaz kılmak için ezanın okunduğunu duymak şart mı?

Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir.

Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir.

Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir. Kişi namazını kılabilir

Buna göre bir camide vakit girdi diye ezan okunmuşsa ve buna binaen namaza durulmuş ise namaz kılarken bir başka camiden ezan okunsa sonraki ezan kılınan namaza zarar vermez.

Namaz bitiminde 33’er defa tesbihat yapmanın bir dayanağı var mı?

Namazlardan sonra 33’er kere “SübhanAllah”, “Elhamdülillah”, “Allahu ekber” diyerek Allah’ı anmak, sahih hadislerle tavsiye edilmiştir.

Nitekim Hz. Peygamber bir hadisi şerifinde; “Kim, her namazdan sonra otuz üç defa sübhânAllah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz üç defa da Allahü ekber der, yüze tamamlamak için de ‘lâ ilâhe illAllahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve âlâ külli şey’in kadîr’ (Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter) derse, günahları denizköpüğü kadar çok olsa bile affedilir” (Müslim, Mesâcid 146) buyurmuştur.

Buna göre namazdan sonra yapılan bu tesbihatın Hz. Peygamberin sünnetinde ve tavsiyesinde vardır.

Ölen kişi için yas tutmanın dindeki yeri nedir?

Ölen bir dost ya da akraba için yas tutmak, üzülmek, hüzünlenmek dinen caizdir. Hatta kişinin acısını açığa vurup ağlaması ve gözyaşı dökmesi de caizdir. Nitekim Hz. Peygamber de oğlu İbrahim ölünce ağlamış, yine can çekişmekte olan kızının oğlu kendisine arz edilince, gözlerinden yaşlar boşanmıştır. Sebebi sorulunca da “Bu Allah’ın rahmetidir, onu kullarının kalplerine koymuştur. Allah ancak merhametli olan kullarına merhamet eder.” Buyurmuştur. (Buhari, “Cenaiz” 43.)

Ölünün arkasından ağlamak ve yas tutmak caiz olmakla beraber Allah’ın takdirine karşı çıkmak ve cahiliye döneminde olduğu gibi yaka-paça yırtarak ağlamak, isyan içeren sözler sarf etmek caiz değildir.

Günün Ayeti

Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?" diye sorulur. Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik.

Müddessir, 74/42-43.

Günün Hadisi

“Kim bir borçluya mühlet verirse, her gün için bir sadaka sevabı kazanır. Kim onun borcunu vâdesi geldikten sonra tehir ederse, tehir ettiği müddetçe, her geçen gün (alacağı mal kadar) sadaka yazılır.”

İbn-i Mâce, “Sadakât”, 14.

Günün Sözü

Kendinden güçsüze merhamet etmeyen, kendinden güçlülerin zulmüne uğrar.

Sadi Şirazi

Günün Duası

Allah’ım bugün beni hiçbir konuda senden başkasına muhtaç etme.

Bunları biliyor muyuz?

Karz nedir?

Altın, gümüş, para veya buğday, arpa gibi misli bir malın, bir müddet sonra mislinin geri verilmesi üzere ödünç olarak verilmesidir. Tam olarak karşılamamakla birlikte aynı manayı ifade etmek üzere Türkçe'de, ödünç ve borç kavramları da kullanılmaktadır.

Günün Nüktesi

Ona değil yaptığı işe buğz ediyorum.

Ebu Kilabe anlatıyor:

Ebu Derda bir gün büyük bir günah işlemiş bir adamın yanına uğradı. Oradakiler adama sövüp sayıyorlardı.

Ebu Derda bu gruba sordu:

Bu adam bir kuyuya düşseydi kendisini çıkarmaya çalışmaz mıydınız?

Çalışırdık.

Öyleyse kardeşinize sövmeyiniz de sizleri onun durumuna düşmekten koruyan Allah’a hamd ediniz!

Sen ona buğz etmiyor musun diye sorarlar?

Ebu Derda: Ben ona değil, onun yaptığı işe buğz ediyorum der.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.