Peygamberler, Kuran-ı Kerimde ismi zikredilen 25 zattan ibaret değildir. Bir hadisi şerife göre dünyaya 124 bin peygamber gelmiştir. Bunların bir kısmına müstakil kitap verildiği gibi, bir evvelkinin kitabıyla amel edenler de olmuştur. Nitekim Musa aleyhisselamın kitabıyla Harun aleyhisselam da amel etmiştir. İsa aleyhisselamın kitabıyla Yahya ve Zekeriya amel etmişlerdir.
Bizim bilmemiz ve inanmamız gereken şudur: İlk peygamber Hz. Ademdir son peygamber ise Hz. Muhammed aleyhisselamdır. Bu iki peygamber arasında sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok peygamber gelip geçmiştir. Biz, Allah tarafından tavzif edilen peygamberlerin hepsine de inanıp, iman ediyoruz. İsimlerini bilmesek, muhitlerini tanımasak da onlar Allahın tavzif ettiği peygamberlerdir bizim de buna inanmamız gerekir.
At yarışına para yatırmak caiz mi?
Ata binmek dinimizce teşvik edilmiş hatta sünnet kabul edilmiştir. Ancak at yarışı kazananı ve kaybedeni olduğu için kumar sayılmaktadır. Her kumar oyunu gibi at yarışı da oynamak haramdır. Bu nedenle zengin fakir ayırımı olmaksızın at yarışına para yatırmak ve oynamak caiz değildir.
Cünüp ve hayızlı olan Kur'an-ı Kerim'i dinleyebilir mi?
Cünüp veya hayızlı olan kişiye belli başlı dini yasaklar söz konusudur. Kur'an-ı Kerim'i okumak, namaz kılmak, Kabeyi tavaf etmek... gibi. Bu durum giderilmedikçe bu ibadetleri yapmak dinen caiz değildir.
Fakat Kur'an-ı Kerim'i dinlemek farklıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'i dinlemek okumak gibi değildir. Bundan dolayı cünüp veya hayızlı olan bir kimse dilerse Kur'an-ı okumadan dinleyebilir.
Tabii bir Müslüman’a yakışan ve kendisinden beklenen daima Kur'an-ı Kerim'e karşı saygılı davranması imkan dâhilinde de temiz bir şekilde okuması ya da dinlemesidir.
Erkeğin kısa kollu gömlekle kıldığı namaz geçerli mi?
Kollar, erkeklerin namazda ve namaz dışında örtmeleri gereken uzuvlardan değildir. Dolayısıyla erkeklerin kısa kollu gömlekle namaz kılmalarında bir sakınca yoktur.
Yapılan bir ibadetin ya da işlenen bir günahın imana faydası ya da zararı olur mu?
İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de, bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır.
İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kur'an-ı Kerim'de işaret edilmiştir: “Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) 'bu hanginizin imanını artırdı?' diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır.” (Tevbe 9/124); “O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir.” (Fetih 48/4); “Allah'ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü'minlerin) imanlarını artırır.” (Enfal 8/2)
Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.
Günün Ayeti
"Allah’tan korkana ummadığı yerden rızık gelir."
(Talak, 65/2,3)
Günün Hadisi
“En cimri insan benim adım anıldığında bana Salât-ü Selam getirmeyendir”
Tirmizi, “Daavât,” 110.
Günün Sözü
Dünya kalbe yerleşince, ahiret kalpten göç eder gider.
Günün Duası
Allah’ım kimin ne sıkıntısı varsa huzur ve felaha tebdil eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Vahdaniyet Nedir?
Allah’ın zati sıfatlarından olan bir sıfattır ve Allah’ın zatında, sıfatlarında ve işlerinde tek olup, ortağı olmaması demektir.
Günün Nüktesi
Allah’ın Kulunu Sevmesi…
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:
“Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder.
Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:
– Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder.
Göktekiler de o kimseyi severler.
Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.
Allah Teâlâ bir kula buğzettiği zaman da Cebrâil’e:
– “Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!” diye emreder. Cebrâil de onu sevmez. Sonra Cebrâil gök halkına:
– Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır.
Buhârî, “Bedü’l-halk”, 6.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünyaya gönderilen peygamber sayısı belli mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Peygamberler, Kuran-ı Kerimde ismi zikredilen 25 zattan ibaret değildir. Bir hadisi şerife göre dünyaya 124 bin peygamber gelmiştir. Bunların bir kısmına müstakil kitap verildiği gibi, bir evvelkinin kitabıyla amel edenler de olmuştur. Nitekim Musa aleyhisselamın kitabıyla Harun aleyhisselam da amel etmiştir. İsa aleyhisselamın kitabıyla Yahya ve Zekeriya amel etmişlerdir.
Bizim bilmemiz ve inanmamız gereken şudur: İlk peygamber Hz. Ademdir son peygamber ise Hz. Muhammed aleyhisselamdır. Bu iki peygamber arasında sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok peygamber gelip geçmiştir. Biz, Allah tarafından tavzif edilen peygamberlerin hepsine de inanıp, iman ediyoruz. İsimlerini bilmesek, muhitlerini tanımasak da onlar Allahın tavzif ettiği peygamberlerdir bizim de buna inanmamız gerekir.
At yarışına para yatırmak caiz mi?
Ata binmek dinimizce teşvik edilmiş hatta sünnet kabul edilmiştir. Ancak at yarışı kazananı ve kaybedeni olduğu için kumar sayılmaktadır. Her kumar oyunu gibi at yarışı da oynamak haramdır. Bu nedenle zengin fakir ayırımı olmaksızın at yarışına para yatırmak ve oynamak caiz değildir.
Cünüp ve hayızlı olan Kur'an-ı Kerim'i dinleyebilir mi?
Cünüp veya hayızlı olan kişiye belli başlı dini yasaklar söz konusudur. Kur'an-ı Kerim'i okumak, namaz kılmak, Kabeyi tavaf etmek... gibi. Bu durum giderilmedikçe bu ibadetleri yapmak dinen caiz değildir.
Fakat Kur'an-ı Kerim'i dinlemek farklıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'i dinlemek okumak gibi değildir. Bundan dolayı cünüp veya hayızlı olan bir kimse dilerse Kur'an-ı okumadan dinleyebilir.
Tabii bir Müslüman’a yakışan ve kendisinden beklenen daima Kur'an-ı Kerim'e karşı saygılı davranması imkan dâhilinde de temiz bir şekilde okuması ya da dinlemesidir.
Erkeğin kısa kollu gömlekle kıldığı namaz geçerli mi?
Kollar, erkeklerin namazda ve namaz dışında örtmeleri gereken uzuvlardan değildir. Dolayısıyla erkeklerin kısa kollu gömlekle namaz kılmalarında bir sakınca yoktur.
Yapılan bir ibadetin ya da işlenen bir günahın imana faydası ya da zararı olur mu?
İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de, bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır.
İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kur'an-ı Kerim'de işaret edilmiştir: “Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) 'bu hanginizin imanını artırdı?' diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır.” (Tevbe 9/124); “O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir.” (Fetih 48/4); “Allah'ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü'minlerin) imanlarını artırır.” (Enfal 8/2)
Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.
Günün Ayeti
"Allah’tan korkana ummadığı yerden rızık gelir."
(Talak, 65/2,3)
Günün Hadisi
“En cimri insan benim adım anıldığında bana Salât-ü Selam getirmeyendir”
Tirmizi, “Daavât,” 110.
Günün Sözü
Dünya kalbe yerleşince, ahiret kalpten göç eder gider.
Günün Duası
Allah’ım kimin ne sıkıntısı varsa huzur ve felaha tebdil eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Vahdaniyet Nedir?
Allah’ın zati sıfatlarından olan bir sıfattır ve Allah’ın zatında, sıfatlarında ve işlerinde tek olup, ortağı olmaması demektir.
Günün Nüktesi
Allah’ın Kulunu Sevmesi…
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
Allah bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:
“Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder.
Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:
– Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder.
Göktekiler de o kimseyi severler.
Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.
Allah Teâlâ bir kula buğzettiği zaman da Cebrâil’e:
– “Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!” diye emreder. Cebrâil de onu sevmez. Sonra Cebrâil gök halkına:
– Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır.
Buhârî, “Bedü’l-halk”, 6.