Fotoğrafın hükmünün bölünmesiyle ayrılması gerekmiyor. Canlıya ait fotoğraflar, cansızait fotoğraflar. Canlıya ait fotoğraflar, ya yaşanacak şekilde çocuk resmi olur yahut da yaşamayacak şekilde yarım resim olur. Boy şık Hanefi, Şafi mezhebi başta olmak üzere asmak uygun değildir. Bu fotoğrafların mekanda olduğu da mekruhtur. Yaşamayacak şekilde yarım resmi olarak hiçbir aksaklık yoktur ama o yerde takip ise aynı şekilde mekruhtur.
Cansızlara ait manzara resimlerini kaydederken bir hata yoktur. Yani çiçek, göl ve orman manzaraları gibi görüntüler çekilebilir, evlerin belli yerlerine asılabilir.
Bu itibarla, duvarlarında canlılara ait erkek resimleri bulunan odada kılınan namaz mekruh olur. Namaz kılınırken mekruh işlenmemesi için böyle resimler ya indirilmeli yahut da üzeri örtülerek namaza durulmalıdır.
Hacı olmuş kişinin esnaflık yapmasında dinen bir kusuru var mı?
Hac, İslam'ın temel ibadetlerinden birisi ve mükellef olan onun Müslüman'a da farzdır. Şartları onu Müslüman namazını taşıyan, oruç gibi bu ibadeti de yerine getirmek zorundaydı.
Hac ibadetini yerine gelen bir kimsenin helal-haram, günah-sevap anlamında diğer Müslümanlardan bir farkı yoktur. Yani eşcinsel hacı olan Müslüman'a da hacı olmayan Müslüman'a da haramdır. Helal lokma kazanç hacı olan kimsenin de hakkı olmayan Müslüman'ın da görevidir. Aynı şekilde yalan, kopyala, kopyala… gibi durumlar da hacı olmayan için de yasak ve haramdır.
Buna göre, herhangi bir işlemde ya da ticaret yapmada bir hata yoktur. Bilakis helale harama dikkatin kullanılması ibadet hükmünde tutulması çalışması, ticaret yapılması, ailenin nafakasını kazanması tavsiye edilir. Ancak hacı olmak bir bilinç bir şuur halidir. Onun için hacı olan bir Müslüman'ın daha şuurlu daha evde olması gerekir. Bu noktada, sosyal ilişkilerde iş veya ticari ilişkilerde hacı olmuş herkesin daha dikkatli olması gerekir.
İnsanlar ona bakarak İslam'ı ve haccı eleştirmelidir. Bilakis onun samimiyetine ve dürüstlüğüne binaen İslam'a ve hacca yaklaşabilmedir.
Kâbe'den sonra yerin inşa edilen ibadet dünyasının alanıdır mı?
Mescid-i Haram'dan sonra değişiklik ilk inşa edilen ibadet dünyası Mescid-i Aksadır. Mescid-i Aksâ, Müslümanların ilk kıblesi, Hz. Peygamber'in İsra olayında geldiği, miracın başladığı, Hz. İsa'ya kadar birçok peygamberin namaz kıldığı ve Allah'tan vahiy aldığı bir mesciddir.
Namazda tadil-i erkan ne anlıyor musun?
Tadil-i erkan; Namazların kıyam, rükü ve secde gibi rükünlerini tam bir sükunet ile ifa etmektir. Kıyamda kıraati bittikten sonra, rükua vardığında her uzuv bir sükunet hali alıp bir en az bir kere suphanallah beklemektir. Aynı şekilde rükudan kalkarken vücut dimdik bir vaziyet almalı ve en az bir tesbih miktarı (Sübhane Rabbiye'l-azım kaldığı sürece) ayakta durur, daha sonra secdeye varıp aynı sükunet hali üzerinde secdeyi sürdürebilir.
İki secde arasında bir tesbih miktarı oturmak da tadil-i erkandandır. Bu kurallara uyulmadan kılınana namaz eksik kabul değişikliklerinin bir çok mezhebe göre geçersizdir.
Günün Ayeti
Eğer inkâr varsa şüphe yok ki Allah'ın büyüklüğü yoktur. Bununla beraber beraber kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz size inanırsanız ona razı olursunuz. Hiçbir günahın da diğerinin günahını etmeyecektir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O boyut bütün hayatınızın haberlerini. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir.
Zümer, 39/7.
Günün Hadisi
Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Çünkü onun işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse kılıç, bu da hayırdır.
(Müslim, Zühd 64)
Günün Sözü
Öfkenin aşırısı, kişinin temizleyici ikilemi küçüklüğüne iter.
Amr bin As
Günün Duası
Allah'ım iman ve ibadetlerimizi güzel ahlâk ile donatyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ebrar kime denir?
İmanlarında sadık (doğru), Allah'ın yasak kıldığı kişilerin tasarruf edip, emirlerine uyan, bozuk inanışlardan, kötü ahlâktan ve çirkin işlerden uzak duranlar demektir.
Günün Nüktesi
Niçin yandın?
Şakîk-i Belhî Hazretleri, geçimini temin etmek için ticaret yapmaya karar verir. Bunun için de uzak diyarlara gitmesi gerekir. Ayrılmadan önce, hürmet ve muhabbetinin dostu İbrahim bin Edhem'e uğrayıp helâlleşir, sonra da yola çıkar. Fakat uzun bir süre görülmeyeceği sanılan Şakîk, birkaç gün sonra çıkagelir. İbrahim bin Edhem, Şakîk'i câmidede hayretle:
“–Niçin çabuk geri döndün?” diye soruyor. Şakîk-i Belhî:
“–Yolculuğumda çok tuhaf bir şey gördüm, ondan dolayı döndüm.” Der.
İbrahim bin Edhem:
“–Hayırdır umarım, görmedin mi?” deyince Şakîk şöyle anlatır:
“–Yolculuk sırasında katıldığı için bir kenara çekildim. Orada kör ve topal bir kuş gördüm. Kendi kendime; «Acaba bu kuş burada yalnız başına nasıl yaşıyor, ne yiyip ne içiyor?» diye düşünürken, az sonra, ağzında yiyecek içeren bir başka kuş çıkageldi.Bunun üzerine ben; dedim ve geldim.”
Bunun üzerine İbrahim bin Edhem Hazretleri şöyle der:
“–Şaşarım sana ey Şakîk! Niçin kendini, başkasının kurtulanlarının yaşayan kötürüm bir kuşun yerine koydun da, hem kendisi için çalışan hem de diğer yorgunluklara yardıma koşan kuş gibi olmayı düşünmekdin?!”
Bu üzerine Şakîk-i Belhî'nin sözlerini hakîkati anlar. Hemen öğrencilerin İbrahim bin Edhem'in eli öper ve ticaretine geri döner.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fotoğrafa karşı kılınan namaz zorunludur mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Fotoğrafın hükmünün bölünmesiyle ayrılması gerekmiyor. Canlıya ait fotoğraflar, cansızait fotoğraflar. Canlıya ait fotoğraflar, ya yaşanacak şekilde çocuk resmi olur yahut da yaşamayacak şekilde yarım resim olur. Boy şık Hanefi, Şafi mezhebi başta olmak üzere asmak uygun değildir. Bu fotoğrafların mekanda olduğu da mekruhtur. Yaşamayacak şekilde yarım resmi olarak hiçbir aksaklık yoktur ama o yerde takip ise aynı şekilde mekruhtur.
Cansızlara ait manzara resimlerini kaydederken bir hata yoktur. Yani çiçek, göl ve orman manzaraları gibi görüntüler çekilebilir, evlerin belli yerlerine asılabilir.
Bu itibarla, duvarlarında canlılara ait erkek resimleri bulunan odada kılınan namaz mekruh olur. Namaz kılınırken mekruh işlenmemesi için böyle resimler ya indirilmeli yahut da üzeri örtülerek namaza durulmalıdır.
Hacı olmuş kişinin esnaflık yapmasında dinen bir kusuru var mı?
Hac, İslam'ın temel ibadetlerinden birisi ve mükellef olan onun Müslüman'a da farzdır. Şartları onu Müslüman namazını taşıyan, oruç gibi bu ibadeti de yerine getirmek zorundaydı.
Hac ibadetini yerine gelen bir kimsenin helal-haram, günah-sevap anlamında diğer Müslümanlardan bir farkı yoktur. Yani eşcinsel hacı olan Müslüman'a da hacı olmayan Müslüman'a da haramdır. Helal lokma kazanç hacı olan kimsenin de hakkı olmayan Müslüman'ın da görevidir. Aynı şekilde yalan, kopyala, kopyala… gibi durumlar da hacı olmayan için de yasak ve haramdır.
Buna göre, herhangi bir işlemde ya da ticaret yapmada bir hata yoktur. Bilakis helale harama dikkatin kullanılması ibadet hükmünde tutulması çalışması, ticaret yapılması, ailenin nafakasını kazanması tavsiye edilir. Ancak hacı olmak bir bilinç bir şuur halidir. Onun için hacı olan bir Müslüman'ın daha şuurlu daha evde olması gerekir. Bu noktada, sosyal ilişkilerde iş veya ticari ilişkilerde hacı olmuş herkesin daha dikkatli olması gerekir.
İnsanlar ona bakarak İslam'ı ve haccı eleştirmelidir. Bilakis onun samimiyetine ve dürüstlüğüne binaen İslam'a ve hacca yaklaşabilmedir.
Kâbe'den sonra yerin inşa edilen ibadet dünyasının alanıdır mı?
Mescid-i Haram'dan sonra değişiklik ilk inşa edilen ibadet dünyası Mescid-i Aksadır. Mescid-i Aksâ, Müslümanların ilk kıblesi, Hz. Peygamber'in İsra olayında geldiği, miracın başladığı, Hz. İsa'ya kadar birçok peygamberin namaz kıldığı ve Allah'tan vahiy aldığı bir mesciddir.
Namazda tadil-i erkan ne anlıyor musun?
Tadil-i erkan; Namazların kıyam, rükü ve secde gibi rükünlerini tam bir sükunet ile ifa etmektir. Kıyamda kıraati bittikten sonra, rükua vardığında her uzuv bir sükunet hali alıp bir en az bir kere suphanallah beklemektir. Aynı şekilde rükudan kalkarken vücut dimdik bir vaziyet almalı ve en az bir tesbih miktarı (Sübhane Rabbiye'l-azım kaldığı sürece) ayakta durur, daha sonra secdeye varıp aynı sükunet hali üzerinde secdeyi sürdürebilir.
İki secde arasında bir tesbih miktarı oturmak da tadil-i erkandandır. Bu kurallara uyulmadan kılınana namaz eksik kabul değişikliklerinin bir çok mezhebe göre geçersizdir.
Günün Ayeti
Eğer inkâr varsa şüphe yok ki Allah'ın büyüklüğü yoktur. Bununla beraber beraber kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz size inanırsanız ona razı olursunuz. Hiçbir günahın da diğerinin günahını etmeyecektir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O boyut bütün hayatınızın haberlerini. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir.
Zümer, 39/7.
Günün Hadisi
Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Çünkü onun işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse kılıç, bu da hayırdır.
(Müslim, Zühd 64)
Günün Sözü
Öfkenin aşırısı, kişinin temizleyici ikilemi küçüklüğüne iter.
Amr bin As
Günün Duası
Allah'ım iman ve ibadetlerimizi güzel ahlâk ile donatyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ebrar kime denir?
İmanlarında sadık (doğru), Allah'ın yasak kıldığı kişilerin tasarruf edip, emirlerine uyan, bozuk inanışlardan, kötü ahlâktan ve çirkin işlerden uzak duranlar demektir.
Günün Nüktesi
Niçin yandın?
Şakîk-i Belhî Hazretleri, geçimini temin etmek için ticaret yapmaya karar verir. Bunun için de uzak diyarlara gitmesi gerekir. Ayrılmadan önce, hürmet ve muhabbetinin dostu İbrahim bin Edhem'e uğrayıp helâlleşir, sonra da yola çıkar. Fakat uzun bir süre görülmeyeceği sanılan Şakîk, birkaç gün sonra çıkagelir. İbrahim bin Edhem, Şakîk'i câmidede hayretle:
“–Niçin çabuk geri döndün?” diye soruyor. Şakîk-i Belhî:
“–Yolculuğumda çok tuhaf bir şey gördüm, ondan dolayı döndüm.” Der.
İbrahim bin Edhem:
“–Hayırdır umarım, görmedin mi?” deyince Şakîk şöyle anlatır:
“–Yolculuk sırasında katıldığı için bir kenara çekildim. Orada kör ve topal bir kuş gördüm. Kendi kendime; «Acaba bu kuş burada yalnız başına nasıl yaşıyor, ne yiyip ne içiyor?» diye düşünürken, az sonra, ağzında yiyecek içeren bir başka kuş çıkageldi.Bunun üzerine ben; dedim ve geldim.”
Bunun üzerine İbrahim bin Edhem Hazretleri şöyle der:
“–Şaşarım sana ey Şakîk! Niçin kendini, başkasının kurtulanlarının yaşayan kötürüm bir kuşun yerine koydun da, hem kendisi için çalışan hem de diğer yorgunluklara yardıma koşan kuş gibi olmayı düşünmekdin?!”
Bu üzerine Şakîk-i Belhî'nin sözlerini hakîkati anlar. Hemen öğrencilerin İbrahim bin Edhem'in eli öper ve ticaretine geri döner.