İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefferattir. Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir.
Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisi şerifinde bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: “Mü'mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hâdise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez." (Müslim, “Birr”, 49.)
Yine sevgili Peygamberimiz bir başka hadisinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” (Buharî, “Merdâ”, 1.) Ancak kefferatın olabilmesi için başa gelen bu musibet ve hastalıklara sabretmek gerekir.
Vakit girmeden kılınan namaz tekrar kılınmalı mıdır?
Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir.
Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir.
Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir. Kişi namazını kılabilir
Kısa kollu gömlekle kılınan namaz geçerli mi?
Kollar, erkeklerin namazda ve namaz dışında örtmeleri gereken uzuvlardan değildir. Dolayısıyla erkeklerin kısa kollu gömlekle namaz kılmalarında bir sakınca yoktur. Ancak bayanların kollarını örtme zorunluluğu olduğundan namazda da namaz dışında da örtmelidir.
İslam’ın yasakladığı bir malın ticaretini yapmak caiz mi?
İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.
İslam hukukuna göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.
Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, İslam’ın yasakladığı bu tür haram malların ticaretini yapması dinen caiz değildir.
Güneş enerjisiyle ısıtılan suyla abdest ve gusül alınır mı?
Temizlikte kullanılan su için önemli olan temiz ve temizleyici olmasıdır. Dolayısıyla güneş enerjisiyle ısıtılan su ile temiz olmak kaydıyla, abdest almak ve gusletmekte dinen bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
“Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve birbirinizle bu sabırda yarışın (Âl i İmrân, 3/200)
Günün Hadisi
“Ölülerinizin iyiliklerini zikredin, kötülüklerini zikretmeyin.”
Ebu Davud, “Edeb”, 50.
Günün Sözü
Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz.
Günün Duası
Ya rabbi alnımı senden başkasına secde etmekten koruduğun gibi, ellerimizi de senden başkasına açmaktan koru.
Bunları biliyor muyuz?
Haremeyn Nedir?
İki Harem anlamına gelen kelime, Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade etmektedir.
Günün Nüktesi
Allah Demek…
Günün birinde fakir bir genç padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş.
Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş.
Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan “Allah” demiş.
Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla “Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş.
Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, “Allah” sözünden başka tek kelime konuşmamış.
Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş.
Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince,
Genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum.
Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi.
Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu?
Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum ”demiş.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hastalıklar insanın günahlarına af vesilesi olur mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefferattir. Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir.
Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisi şerifinde bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: “Mü'mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hâdise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez." (Müslim, “Birr”, 49.)
Yine sevgili Peygamberimiz bir başka hadisinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” (Buharî, “Merdâ”, 1.) Ancak kefferatın olabilmesi için başa gelen bu musibet ve hastalıklara sabretmek gerekir.
Vakit girmeden kılınan namaz tekrar kılınmalı mıdır?
Namaz kılmada esas olan ezanın okunması değil namaz vaktinin girmiş olmasıdır. Yani bir namaz vakti girmişse ezan okunmamış olsa dahi o namaz kılınabilir.
Aynı şekilde bir namaz vakti girmemişse ezan okunsa dahi kılınmaz. Mesela hoca yanlışlıkla sabah namazı vakti girdi diye ezan okursa ve vakit girmemişse velev ki ezan okunmuş olsa dahi namaz kılınmaz kılınsa da geçersizdir. Çünkü vakit girmemiştir.
Aynı şekilde namaz vakti girmişse ama gerek elektrik olmayışından, gerekse imamın herhangi bir maruzatından dolayı ezan okunmamışsa bile namaz vakti girmiştir. Kişi namazını kılabilir
Kısa kollu gömlekle kılınan namaz geçerli mi?
Kollar, erkeklerin namazda ve namaz dışında örtmeleri gereken uzuvlardan değildir. Dolayısıyla erkeklerin kısa kollu gömlekle namaz kılmalarında bir sakınca yoktur. Ancak bayanların kollarını örtme zorunluluğu olduğundan namazda da namaz dışında da örtmelidir.
İslam’ın yasakladığı bir malın ticaretini yapmak caiz mi?
İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.
İslam hukukuna göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.
Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, İslam’ın yasakladığı bu tür haram malların ticaretini yapması dinen caiz değildir.
Güneş enerjisiyle ısıtılan suyla abdest ve gusül alınır mı?
Temizlikte kullanılan su için önemli olan temiz ve temizleyici olmasıdır. Dolayısıyla güneş enerjisiyle ısıtılan su ile temiz olmak kaydıyla, abdest almak ve gusletmekte dinen bir sakınca yoktur.
Günün Ayeti
“Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve birbirinizle bu sabırda yarışın (Âl i İmrân, 3/200)
Günün Hadisi
“Ölülerinizin iyiliklerini zikredin, kötülüklerini zikretmeyin.”
Ebu Davud, “Edeb”, 50.
Günün Sözü
Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz.
Günün Duası
Ya rabbi alnımı senden başkasına secde etmekten koruduğun gibi, ellerimizi de senden başkasına açmaktan koru.
Bunları biliyor muyuz?
Haremeyn Nedir?
İki Harem anlamına gelen kelime, Mekke ve Medine şehirlerini birlikte ifade etmektedir.
Günün Nüktesi
Allah Demek…
Günün birinde fakir bir genç padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş.
Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş.
Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan “Allah” demiş.
Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla “Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş.
Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, “Allah” sözünden başka tek kelime konuşmamış.
Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş.
Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince,
Genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum.
Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi.
Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu?
Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum ”demiş.