İnsanın ölüm esnasında gözlerinin açık kalmasının hikmeti nedir?
Yazının Giriş Tarihi: 12.01.2025 18:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.01.2025 18:14
Vefat eden bazı kişilerin gözlerinin kapalı ya da açık kalması iyiye veya kötüye yorumlanmamalıdır. Yani ölünün kapanan gözü kötü bir manaya işaret sayılmadığı gibi, açık kalan da böyle bir yoruma tâbi olmaz.
Ölünün ruhunun alınmasından sonra gözlerinin açık kalmasının izahını Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir hadis-i şerifinde “Ruh çıkınca gözler onu izler.” (Müslim, “Cenâiz”, 7.) şeklinde açıklamaktadır.
Buna göre ölünün gözlerinin açık kalmasının sebebi ruhun bedenden ayrılışı ile ilgilidir. Ruh bedeni terk edince gözlerde ayrılışını izler. Ruh bedeni terk etmekle beraber her şey bittiğinden kişinin gözlerini kapatmaya mecali kalmaz böylece gözler açık gider.
İbadetini yapmayan eşin kazancından yeminin bir sakıncası var mı?
Dinen, koca ailenin reisidir ve evinin nafakasını temin etmekle yükümlüdür. Kazanç yollarının meşruluğuna riayet etmek yani helal lokma kazanıp çoluk çocuğuna ekmek getirmek onun sorumluluğundandır. Dolayısıyla helalinden bir rızık temin edip getiriyorsa sevabı, haramdan kazanıp getiriyorsa kocanın vebalı ve günahı olur. Bu anlamda kadının bu kazançta günahı veya sevabı yoktur.
Dini emirleri yerine getirse koca görevini yerine getirmiş olur bundan da sevabını alır. Ama koca namaz, hac, zekat… gibi dini görevlerini yerine getirmiyorsa bu yanlış ve günah olmakla beraber rızkına ya da kazancına bir zarar vermez. Yani kazandığı para helal ise günah işlemekle bunu haramlaştırmaz. Yaptığı iş kazandığı ekmek haram ise namaz kılması bunu helalleştirmez.
Dolayısıyla koca dini görevlerini ihmal ederek bir şey kazanıyorsa kadının bunda bir günahı yoktur. Bu kazançtan da yemesinde bir sakınca yoktur, vebali kocaya aittir.
Deodorant kullanmak abdeste veya namaza zararı olur mu?
Alkolü içmek bütün mezheplerde haramdır. Ama onunla temizlik yapma veya koku olarak kullanma hususu ise mezhepler arasında tartışmalıdır. Kişinin bedenine sürdüğü veya elbisesine dökülen ya da yüze sürülen kolonya konusu da bunlardan biridir.
Hanefi mezhebine göre deodorant, kolonya ve benzeri temizlik maddelerini içmek, içki içmek gibi yasak ve haramdır. Çünkü içinde alkol vardır. Ama bunları süslenmek, güzel kokmak veya temizlikte kullanmak caizdir. (Tıraştan sonra yüze sürmek gibi).
Aynı şekilde bedene, ele yüze sürülen veya elbiseye dökülen deodorant, kolonya veya sürülen parfümle namaz kılmak caizdir. Çünkü necis ve pis sayılmaz. Bununla namaz kılınması halinde de bu namaz geçerlidir.
Şafii mezhebine göre ise deodorant, kolonya ve benzeri maddeler içinde alkol barındırdığından necistir. Yani pistir. Bu ve benzeri maddeler necis olduklarından onları içmek haram olduğu gibi onları temizlik ya da başka bir gaye için de olsa kullanmak caiz değildir.
Dolayısıyla Şafii mezhebine göre bedene, ele yüze, ya da elbiseye dökülen deodorant, kolonya, parfüm ve benzeri maddeler ile namaz kılmak caiz değildir. Kılınması halinde namaz geçersizdir. Bu namazı yeniden kılmak gerekir.
“Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından daha üstün değildir.”
(Ebû Dâvûd, “Edeb,” 139.)
Günün Duası
Ya rabbi bugün dünya işlerimizle uğraşırken bizlere ahiretimizi unutturma.
Günün Sözü
Kimse başkasını yargılayabilecek kadar kusursuz değil.
Carl Gustav Jung.
Bunları biliyor muyuz?
Ehl-i kıble kime denir?
İslam’a ve İslam’ın iman esaslarına iman eden kimseye verilen bir sıfattır. Aynı zamanda Kıbleye dönüp namaz kılan kimseye denir.
Günün Nüktesi
Elbette istemezdim…
Bir gün Hz. Peygamberin huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. “Ey Allah’ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı” dedi.
Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aksetmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı.
Ancak, o şefkatli Nebi, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu:
“Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?”
Genç:
“Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! Elbette istemezdim.”
Peygamber Aleyhisselam:
“Hiçbir insan, annesine böyle bir şey yapılmasını istemez” buyurdu ve:
“Peki senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” diye sordu.
Genç adam bu soruya da:
“Canim sana feda ey Allah’ın Resulü, istemezdim.” diye cevap verdi.
Peygamber Aleyhisselam:
“Hiçbir insan, kızına böyle bir şeyin yapılmasını istemez” buyurdu. Ardından da:
“Halanla veyahut teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” dedi.
“Hayır ya Resulallah!” dedi genç.
“Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister miydin?” dedi Resulallah.
“Hayır! hayır, istemezdim!” diye cevap verdi genç.
Ve Peygamber Aleyhisselam sözlerini söyle bitirdi:
“Hiç kimse, halasıyla, teyzesiyle, kız kardeşiyle zina edilmesini istemez.” Sonra da, o gence dua buyurdu:
“Allah’ım bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu koru.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/256-257.)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
İnsanın ölüm esnasında gözlerinin açık kalmasının hikmeti nedir?
Vefat eden bazı kişilerin gözlerinin kapalı ya da açık kalması iyiye veya kötüye yorumlanmamalıdır. Yani ölünün kapanan gözü kötü bir manaya işaret sayılmadığı gibi, açık kalan da böyle bir yoruma tâbi olmaz.
Ölünün ruhunun alınmasından sonra gözlerinin açık kalmasının izahını Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir hadis-i şerifinde “Ruh çıkınca gözler onu izler.” (Müslim, “Cenâiz”, 7.) şeklinde açıklamaktadır.
Buna göre ölünün gözlerinin açık kalmasının sebebi ruhun bedenden ayrılışı ile ilgilidir. Ruh bedeni terk edince gözlerde ayrılışını izler. Ruh bedeni terk etmekle beraber her şey bittiğinden kişinin gözlerini kapatmaya mecali kalmaz böylece gözler açık gider.
İbadetini yapmayan eşin kazancından yeminin bir sakıncası var mı?
Dinen, koca ailenin reisidir ve evinin nafakasını temin etmekle yükümlüdür. Kazanç yollarının meşruluğuna riayet etmek yani helal lokma kazanıp çoluk çocuğuna ekmek getirmek onun sorumluluğundandır. Dolayısıyla helalinden bir rızık temin edip getiriyorsa sevabı, haramdan kazanıp getiriyorsa kocanın vebalı ve günahı olur. Bu anlamda kadının bu kazançta günahı veya sevabı yoktur.
Dini emirleri yerine getirse koca görevini yerine getirmiş olur bundan da sevabını alır. Ama koca namaz, hac, zekat… gibi dini görevlerini yerine getirmiyorsa bu yanlış ve günah olmakla beraber rızkına ya da kazancına bir zarar vermez. Yani kazandığı para helal ise günah işlemekle bunu haramlaştırmaz. Yaptığı iş kazandığı ekmek haram ise namaz kılması bunu helalleştirmez.
Dolayısıyla koca dini görevlerini ihmal ederek bir şey kazanıyorsa kadının bunda bir günahı yoktur. Bu kazançtan da yemesinde bir sakınca yoktur, vebali kocaya aittir.
Deodorant kullanmak abdeste veya namaza zararı olur mu?
Alkolü içmek bütün mezheplerde haramdır. Ama onunla temizlik yapma veya koku olarak kullanma hususu ise mezhepler arasında tartışmalıdır. Kişinin bedenine sürdüğü veya elbisesine dökülen ya da yüze sürülen kolonya konusu da bunlardan biridir.
Hanefi mezhebine göre deodorant, kolonya ve benzeri temizlik maddelerini içmek, içki içmek gibi yasak ve haramdır. Çünkü içinde alkol vardır. Ama bunları süslenmek, güzel kokmak veya temizlikte kullanmak caizdir. (Tıraştan sonra yüze sürmek gibi).
Aynı şekilde bedene, ele yüze sürülen veya elbiseye dökülen deodorant, kolonya veya sürülen parfümle namaz kılmak caizdir. Çünkü necis ve pis sayılmaz. Bununla namaz kılınması halinde de bu namaz geçerlidir.
Şafii mezhebine göre ise deodorant, kolonya ve benzeri maddeler içinde alkol barındırdığından necistir. Yani pistir. Bu ve benzeri maddeler necis olduklarından onları içmek haram olduğu gibi onları temizlik ya da başka bir gaye için de olsa kullanmak caiz değildir.
Dolayısıyla Şafii mezhebine göre bedene, ele yüze, ya da elbiseye dökülen deodorant, kolonya, parfüm ve benzeri maddeler ile namaz kılmak caiz değildir. Kılınması halinde namaz geçersizdir. Bu namazı yeniden kılmak gerekir.
Günün Ayeti
Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın.
Hucurât, 49/11.
Günün Hadisi
“Sizden biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından daha üstün değildir.”
(Ebû Dâvûd, “Edeb,” 139.)
Günün Duası
Ya rabbi bugün dünya işlerimizle uğraşırken bizlere ahiretimizi unutturma.
Günün Sözü
Kimse başkasını yargılayabilecek kadar kusursuz değil.
Carl Gustav Jung.
Bunları biliyor muyuz?
Ehl-i kıble kime denir?
İslam’a ve İslam’ın iman esaslarına iman eden kimseye verilen bir sıfattır. Aynı zamanda Kıbleye dönüp namaz kılan kimseye denir.
Günün Nüktesi
Elbette istemezdim…
Bir gün Hz. Peygamberin huzuruna bir genç geldi. Sıkıntılı bir hâli vardı. “Ey Allah’ın Resulü, zina etmem için bana izin ver. Artık tahammülüm kalmadı” dedi.
Orada bulunanlar, gencin bu fena isteğinden dolayı, hiddete geldiler. Bazıları onu şiddetle azarlarken, kalkıp ağzını kapatmak için üzerine hücum edenler oldu. Suratına bir tokat aksetmek arzusuyla yerinden fırlayanlar bile vardı.
Ancak, o şefkatli Nebi, bunların hiçbirine izin vermediği gibi, susup genci dinledi. Sonra yanına çağırdı ve onu dizlerinin dibine oturtup sordu:
“Böyle bir şeyin senin annenle yapılmasını ister miydin?”
Genç:
“Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! Elbette istemezdim.”
Peygamber Aleyhisselam:
“Hiçbir insan, annesine böyle bir şey yapılmasını istemez” buyurdu ve:
“Peki senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” diye sordu.
Genç adam bu soruya da:
“Canim sana feda ey Allah’ın Resulü, istemezdim.” diye cevap verdi.
Peygamber Aleyhisselam:
“Hiçbir insan, kızına böyle bir şeyin yapılmasını istemez” buyurdu. Ardından da:
“Halanla veyahut teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?” dedi.
“Hayır ya Resulallah!” dedi genç.
“Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister miydin?” dedi Resulallah.
“Hayır! hayır, istemezdim!” diye cevap verdi genç.
Ve Peygamber Aleyhisselam sözlerini söyle bitirdi:
“Hiç kimse, halasıyla, teyzesiyle, kız kardeşiyle zina edilmesini istemez.” Sonra da, o gence dua buyurdu:
“Allah’ım bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu koru.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/256-257.)