İslam inancında mezarın üstünde ateş ya da mum yakmak var mıdır?

Yazının Giriş Tarihi: 23.12.2020 19:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2022 15:59

      Kabrin üstünde ateş ya da mum yakmak dinen uygun değildir. Bu ve benzeri örf ve adetler inancımızda yeri olmayan, aynı zamanda da ölüye hiçbir faydası olmayan birer bidattir.  

      İslam inancında yeri olmadığından, daha da ötesi bidat ve hurafe olduğundan bu tarz adetlerden sakınmak gerekir.  

     Bunların yerine mezarlıkta bilen kimse Kur’an okumalı ya da okutmalıdır. İmkanı yoksa en azından bir fatiha okumalı, ölüye dua etmelidir. Çünkü bu dua ve okuma ölüye bir fayda verir. Ancak ateş veya mum yakmanın ölüye hiçbir faydası olmaz. 

 

Erkeklerin küpe takması caiz mi? 

       İslam dini, kadın ve erkeğin ziyneti hususunda bir takım kurallar koymuştur. İslam dininde ziyneti ağırlıklı olarak kadın takmakla birlikte erkeğin de kullanabileceği ziynet eşyası vardır.  

       İslam dini, kadının da erkeğin de ziynet eşyası kullanımında bazı kurallar ve kaideler koymuştur. Bu kurallar ölçüsünde kadın ya da erkek ziynet eşyası kullanabilmektedir. Altının kadına caiz, erkeğe haram, gümüşün her ikisine caiz olması gibi. 

       Erkeklerin küpe takması meselesi de bunlardan birisidir. Şu bir hakikattir ki küpe  bütün toplumlarda kadınlara özgü bir aksesuardır. Ancak günümüzün modern dünyasında erkekler de küpe takmaktadır. 

       Sevgili Peygamberimiz: “Kadınlara benzemeye çalışan erkekler, erkeklere benzemeye çalışan kadınlar, Allah’ın rahmetinden uzaktır”. ( Buhari, “Libas” 61-62 ), 

 "Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır.”(Ebu Davud, “libas”, 4)            

       Bu ve benzeri hadislerle kadınların erkeğe, erkeklerin kadınlara özenmesini ya da benzemesini kınamış ve uzak kalınması hususunda uyarmıştır. 

      Erkeklerin küpe takması meselesi de bu hadislerin ışığında İslam müçtehitleri tarafından değerlendirilmiş ve erkeğin küpe takmasını harama yakın mekruh görmüşlerdir. 

       Bu anlamda Müslüman erkeğin kadınlara has süs eşyalarını kullanmaktan uzak durmaları gerekir. Ayrıca erkeğin küpe takmasının dini sakıncalarının yanında gelenek ve göreneklerimizde de böyle bir fiil hoş karşılanmayarak ayıplanmaktadır. 

 

Bulduğumuz eşyayı sahibine vermek zorunda mıyız? 

     Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyayı alıp sahiplenmek de caiz değildir. 

     Bir kimse bir yerde bir miktar para veya eşya bulsa onu sahibine vermek üzere alabilir. Ancak kendine mal edinmek üzere alması başkasının malını gasp etmek hükmündedir. Buluntu eşya konusunda takip edilecek yöntem şöyledir: 

     Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır. 

     Bir kimse bulduğu bir şeyi alırken, onu sahibine teslim etmek üzere aldığına çevresindekileri şahit tutar. Bulunan eşyanın sahibi çıkar ve onun kendisine ait olduğunu ispat ederse eşyayı ona teslim eder. 

       Buluntu eşya, onu sahibine vermek üzere alanın yanında emanet durumundadır. Bir kusuru olmaksızın bu mal kaybolsa veya telef olsa, sahibi çıktığında bedelini ona ödemekle yükümlü olmaz.  

       Buluntu eşyayı elinde bulunduran kimse bunu malın değerine göre uygun görülen bir süre ilan eder ve bekler. Sahibi çıkmazsa o malı yoksul kimselere sahibi adına tasadduk eder. 

 

 

 

Günün Ayeti 

Şeytan size düşmandır. Siz de onu düşman tutun. O etrafına toplanan taraftarlarını ancak cehennemliklerden olsunlar diye davet eder. 

Fıtır 35/ 6. 

 

Günün Hadisi 

"Kişinin kendinden sonra bıraktığı şeylerin en hayırlısı üç tanedir: Kendisine dua edecek salih evlat, kendisine sevabı ulaşacak olan sadaka-i cariye ve kendisinden sonra onunla amel edilecek ilim"  

 İbn Mace, "Mukaddime", 20. 

 

Günün Sözü 

Şikayet ettiğiniz yaşam, belki de başkasının hayalidir.  

Tolstoy 

 

Günün Duası 

Allah'ım bugün ahirete yönelik hayırlı ameller işlememizi nasip eyle. 

 

Bunları biliyor muyuz? 

Hamele-i Arş Nedir? 

Arşı taşımakla görevli dört büyük melek demektir. 

 

Günün Nüktesi 

Yazıklar Olsun… 

Ebû Hureyre diyor ki: Hz. Peygamberim:  

- Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun, buyurdu.  

Kendisine:  

- Kime yazıklar olsun, ey Allah'ın Resûlü, diye soruldu.  

Peygamberimiz:  

- Anne-babasından birinin veya her ikisinin ihtiyarlık zamanlarına yetişip de Cennete giremeyene (onları razı ederek cennete girmeyi hak edemeyene), buyurdu. 

(Müslim, Birr, 3) 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.