Doğacak çocuğunun öz annesi olmayan bir başka kadının rahminde büyüdüğünden soy karışmasına neden oluyor. Bu nedenle taşıyıcı annelik yemeğine uygun değildir. Ayrıca, kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının hamileliğinin devamına yönelik "sperm bankası" yöntemiyle hamilelikte kalınmasının da "insanlık içinde yaşaması ve zina emin olmadıkları taşıması" nedeni caiz değildir.

Kadın veya erkekteki bir kusur hatası, gebeliğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hallerde tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmada herhangi bir kusur yoktur. Ancak bunun da belli şartları vardır. Döllendirilecek yumurta ve spermin, nikahlı eşlere ait olması ve döllenmiş olan yumurtanın, başka bir kadının rahminde değil yumurta sahibi annenin rahminde işlemleri gerekiyor. Ayrıca bu işlemin, gerek anne-babanın; parça doğacak çocuğun ruhî ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yaratmayacağının tıbben sabit olması dahili olarak caizdir.

Bu koşullar sağlandığı takdirde normal şartlarda anne olması mümkün olmayan evli kadınların, çeşitli tedavilerin üremelerinin sürdürülmesinde, İslami hükümler açısından herhangi bir aksaklık yoktur.

Sünnetin çeşitleri nelerdir?

Hz. Peygamberimizin sünneti üç çeşittir.

a- Kavli sünnet; Peygamber efendimiz'in sözleridir.

b- Fiili sünnet; Peygamber efendimiz'in yaptığı iş ve hareketlerdir.

c- Takriri sünnet; Peygamber efendimiz'in işaretleri veya bireysel özgürlükleri da efendimizin onaylama anlamında sükut ettiği işlerdir.

Hayvanların kısırlaştırılması caiz midir?

İnsanlar gibi tüm hayvanların üreme ve çoğalma hakları vardır. Hayvanların yeme içme ihtiyaçlarının teminini karşılamaya uygun olmadığı gibi cinsel performansın tatminini karşılaması da uygun değildir.

Gerekli ve meşru bir sebep bulunmadığı sürece hayvanların kısırlaştırılması da caiz değildir. Ancak gerekli ve meşru sebeplerle; toplumun menfaati uygunluğu evde yetişen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri varlıkların varlığında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartı ile kedi, köpek vb. başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altında toplanmasında bir başarısızlık yoktur.

İş gücünden, nesil islahından ve et verimliliğinden ziyadesiyle kullanımda edilebilmesini sağlamak amacıyla, bazı hayvanların kısırlaştırılması da dinen caiz olmuştur.

Namaz kılarken dünya işlerini yapmak namaza zarar verir mi?

Namazdaki düşünceyi namazı bozmaz. Fakat elden gelinene kadar düşünmeye çabalama çabalarımız! Namazda manasını bilenin, okuduğunu düşünmesi iyi olur. Namaz kılan kimsenin kendinin son namazı olduğunu huşu içerisinde namazını kılmalıdır.

Düşünmek bir fiilin korunmasını bozmaz. Ancak namazı bozmamakla beraber namazın vakarına ve ruhuna aykırıdır sakınmak gerekir.

"Sizi emziren analarınız, süt işleyenleriniz boyutu haram kılındı." (Nisa, 4/23)

Günün Ayeti

"Her gücün yanında bir sağlık vardır. Ama unutma ki, o gücün yanında bir güvenlik daha vardır. Bunlar boş kalınca kalk, yorulur. Yalnız Rabbine giden yola sarıl."

(İnşirah 94/5-8)

Günün Hadisi

Üç şey vardır ki, onlarda kimde bulunursa, Yüce Allah onu her yönüyle himayesi olarak alır ve onu Cennetine koyar: Zayıfa merhamet, anne babaya şefkat, emri altındalara iyilik.

Tirmizi, “Sıfatü'l- Kıyame”, 48.

Günün Sözü

Ateşin ateşinin sahibini yakalamadan önce, sonra öfke kılavuzunu düşmana ya varır, ya varmaz.

Sadî

Günün Duası

Allah'ım ihtimallere mücadele edenlere şifa, borçla mücadele edenlere şifa, huzur arayanlara da huzur ver.

Bunları Biliyor musun?

Sahih-i Buhari Nedir?

İslam dininde Kur'an-ı Kerimden sonra en muteber dini kitap demektir. Kütüb-i sitte adı verilen meşhur altı hadis kitabının birincisidir.

Günün Nüktesi

Sana Ne Oldu?

Üsâme İbni Zeyd şöyle dedi:

Resûlullahı şöyle buyururken işittim:

“Kıyamet günü bir adam sıcaklığı ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve dönüş birlikte değirmen döndürme, merkeb gibi döner durur. Cehennem halkının onun yanında sürekliler ve derler ki:

– Ey filân! Sana ne oldu?

-Sen iyiliği emredip kötülükten nehyetmez miydin?

O kişi:

–Evet, iyiliği emrederdim, ancak kendim yapmazdım, münkerden nehyederdim, ancak kendim çalışırım, der.”

Buhârî, “Bed'ül-halk,” 10.