Müslüman bir kadın kendisine dinen yabancı olanın yanında her zaman ve her yerde başını örtmek zorundaydı. Ama kadınların arasında veya evdeki kardeşlerinin, erkek kardeşlerinin, amca veya gününün, kayınpederinin… yanında başını örtmek zorunda değildir. Çünkü ailenin evlenmesi caiz değil. Dolayısıyla bunlara karşı saçını açmasında bir hata yoktur.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu hususta yemek şöyle buyurmaktadır: "Mümin kadınların söyle: Gözlerini haram¬dan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, kendiliğinden ortaya çıkan kısım dışında süslerini göstermenler; başörtülerini yakalarının üzerini de kapayacak şekilde salsınlar. yardıma muhtaç hale gelmiş ve erkekliği kalmamış zayıf ve düşkünler) ya da kadınların mah¬rem yerlerini henüz anlamayacaklar çağa gelmemiş çocuklardan başkasına süslerini göstermenler. Gizli güzelliklerinin belli olması için ayaklarını kesmesinler.” (Nur, 24/31.)
Kadınların evin içinde namahrem bir kimse ya da yani yabancı bir kişi ya da başlarının açık kalmasında bir başarısızlık yoktur.
Vade farkı faiz olur mu?
Bir malın peşin fiyatına satışı nasıl caiz ve makul ise veresiye fiyatına zamlı olarak satılması da öyle caiz ve makuldür. Zira veresiye satışta malın bedeli olan bedel bir kaç ay geciktirilmektedir. Diğer bir ifade ile uzatılmaktadır. Dolayısıyla vade uzayınca malı şeytanın bir zararı söz konusu olmaktadır. Bu hasarını yaymak için malın fiyatını bir miktar artışında dinen bir arıza yoktur.
Ama bunu yaparken iki tarafta peşin fiyata mı yoksa vade fiyatı mı anlaştıklarını alış veriş sırasında söylemeleri ve bunun üzerinde anlaşmaları gerekir. Şart böyle olmazsa o zaman bu alış-veriş geçersiz olur.
Göze lens takmak caiz mi?
Göze lens takmanın bir kusuru yoktur. Bir aksaklık olmadığı gibi gözlerin içini gusülde ve abdestte yıkamak farzların korunması lensin gusle ve abdeste bir engeli de söz konusu değildir.
Baliğ olmuş çocuğun ibadet yapmamasından ebeveynin sorumlu olması olur mu?
Çocuklar reşit oluncaya kadar ana-babanın kendisine düşen görevlerini yerine getirmekten sorumludur. Bulaşmanın ardından sorumluluk herkesin kendisine aittir. Dolayısıyla baliğ olmuş bir çocuğun cezasından anne ve babanın bir vebalı yoktur. Günah ve vebal kaybıyla beraber ibadet eden ebeveyne düşen görev güzel öğüt ve sözlerle sonsuza dek çocuklara rehberlik etmektir.
Günün Ayeti
O gün dostlar bile birleşecek düşman kesilecektir; sadece Allah'tan korkanlar böyle olmayacak
Zuhruf, 43/67.
Günün Hadisi
“Her kim dualarının kabulünü, oyun ve üzüntülerinin def olup olmadıklarını arzularsa sıkıntıda bulunanların imdadına yetişsin.”
(Müslim, “Müsakat”, 32.)
Günün Sözü
Bir iyiliği yapan değil, iyiliğini bilen hatırlamalı.
Çiçero
Günün Duası
Allah'ım hiçbir insanın ahını, parasını ve bedduasını almadan ahirete intikal almayı nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Celse-i Hafife Nedir?
İkinci saniyede görünümü kıyama kalkmadan önce olan kısa oturma demektir.
Günün Nüktesi
Servetin Değeri…
Şibli hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdat'tan geçer. O zamanın halifesi Harun Reşid, Şibli hazretlerinin Bağdat'a geldiğini duyar. “Biz mi ziyaretine geldik yoksa o mu sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderir. Şibli hazretleri biz halifenin yanında geliriz der. Ve saraya gider.
Halife, Şibli hazretlerine, “Bana bir nasihat eder misiniz efendim” der.
Şibli hazretleri de “Bana bir bardak su kullanımı” der.
Halifeye, “Eğer çöllerde susuz kalırsanız, ölmek üzere olsanız, biri elinde bir bardak su ile ayrılırsa, dese ki bu bir bardak suyu sana veririm ama faydanın yanında kalmaya çalışırım, yanlış verir mi?
Halife düşünür ve elbette veririm der.
Şibli hazretleri, “Peki bu suyu içtin, çıkaramıyorsun [vücudundan dışarı çıkmıyor, bir hastalık var], bir doktor gelse, ben o çıkış suyu çıkar ama servetinin diğer yarısında isterim, verir yanlış?”
Harun Reşid düşünür ve elbette veririm der.
Şibli hazretleri, “O halde bir bardak su bilemeyen faydaya güvenme” der.
Halife ağlamaya başlar. Bana bir nasihat daha edersin der.
Şibli hazretleri, “Siz suyun başındasınız, Allah, Hz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kadın evinde de başını örtmek zorunda mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Müslüman bir kadın kendisine dinen yabancı olanın yanında her zaman ve her yerde başını örtmek zorundaydı. Ama kadınların arasında veya evdeki kardeşlerinin, erkek kardeşlerinin, amca veya gününün, kayınpederinin… yanında başını örtmek zorunda değildir. Çünkü ailenin evlenmesi caiz değil. Dolayısıyla bunlara karşı saçını açmasında bir hata yoktur.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu hususta yemek şöyle buyurmaktadır: "Mümin kadınların söyle: Gözlerini haram¬dan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, kendiliğinden ortaya çıkan kısım dışında süslerini göstermenler; başörtülerini yakalarının üzerini de kapayacak şekilde salsınlar. yardıma muhtaç hale gelmiş ve erkekliği kalmamış zayıf ve düşkünler) ya da kadınların mah¬rem yerlerini henüz anlamayacaklar çağa gelmemiş çocuklardan başkasına süslerini göstermenler. Gizli güzelliklerinin belli olması için ayaklarını kesmesinler.” (Nur, 24/31.)
Kadınların evin içinde namahrem bir kimse ya da yani yabancı bir kişi ya da başlarının açık kalmasında bir başarısızlık yoktur.
Vade farkı faiz olur mu?
Bir malın peşin fiyatına satışı nasıl caiz ve makul ise veresiye fiyatına zamlı olarak satılması da öyle caiz ve makuldür. Zira veresiye satışta malın bedeli olan bedel bir kaç ay geciktirilmektedir. Diğer bir ifade ile uzatılmaktadır. Dolayısıyla vade uzayınca malı şeytanın bir zararı söz konusu olmaktadır. Bu hasarını yaymak için malın fiyatını bir miktar artışında dinen bir arıza yoktur.
Ama bunu yaparken iki tarafta peşin fiyata mı yoksa vade fiyatı mı anlaştıklarını alış veriş sırasında söylemeleri ve bunun üzerinde anlaşmaları gerekir. Şart böyle olmazsa o zaman bu alış-veriş geçersiz olur.
Göze lens takmak caiz mi?
Göze lens takmanın bir kusuru yoktur. Bir aksaklık olmadığı gibi gözlerin içini gusülde ve abdestte yıkamak farzların korunması lensin gusle ve abdeste bir engeli de söz konusu değildir.
Baliğ olmuş çocuğun ibadet yapmamasından ebeveynin sorumlu olması olur mu?
Çocuklar reşit oluncaya kadar ana-babanın kendisine düşen görevlerini yerine getirmekten sorumludur. Bulaşmanın ardından sorumluluk herkesin kendisine aittir. Dolayısıyla baliğ olmuş bir çocuğun cezasından anne ve babanın bir vebalı yoktur. Günah ve vebal kaybıyla beraber ibadet eden ebeveyne düşen görev güzel öğüt ve sözlerle sonsuza dek çocuklara rehberlik etmektir.
Günün Ayeti
O gün dostlar bile birleşecek düşman kesilecektir; sadece Allah'tan korkanlar böyle olmayacak
Zuhruf, 43/67.
Günün Hadisi
“Her kim dualarının kabulünü, oyun ve üzüntülerinin def olup olmadıklarını arzularsa sıkıntıda bulunanların imdadına yetişsin.”
(Müslim, “Müsakat”, 32.)
Günün Sözü
Bir iyiliği yapan değil, iyiliğini bilen hatırlamalı.
Çiçero
Günün Duası
Allah'ım hiçbir insanın ahını, parasını ve bedduasını almadan ahirete intikal almayı nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Celse-i Hafife Nedir?
İkinci saniyede görünümü kıyama kalkmadan önce olan kısa oturma demektir.
Günün Nüktesi
Servetin Değeri…
Şibli hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdat'tan geçer. O zamanın halifesi Harun Reşid, Şibli hazretlerinin Bağdat'a geldiğini duyar. “Biz mi ziyaretine geldik yoksa o mu sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderir. Şibli hazretleri biz halifenin yanında geliriz der. Ve saraya gider.
Halife, Şibli hazretlerine, “Bana bir nasihat eder misiniz efendim” der.
Şibli hazretleri de “Bana bir bardak su kullanımı” der.
Halifeye, “Eğer çöllerde susuz kalırsanız, ölmek üzere olsanız, biri elinde bir bardak su ile ayrılırsa, dese ki bu bir bardak suyu sana veririm ama faydanın yanında kalmaya çalışırım, yanlış verir mi?
Halife düşünür ve elbette veririm der.
Şibli hazretleri, “Peki bu suyu içtin, çıkaramıyorsun [vücudundan dışarı çıkmıyor, bir hastalık var], bir doktor gelse, ben o çıkış suyu çıkar ama servetinin diğer yarısında isterim, verir yanlış?”
Harun Reşid düşünür ve elbette veririm der.
Şibli hazretleri, “O halde bir bardak su bilemeyen faydaya güvenme” der.
Halife ağlamaya başlar. Bana bir nasihat daha edersin der.
Şibli hazretleri, “Siz suyun başındasınız, Allah, Hz.