TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Mezara bir dilek için bez bağlamak caiz mi?

Yazının Giriş Tarihi: 02.07.2024 15:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.07.2024 15:22

Türbelerin ve mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün ve ölümün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm'ın özüne ve tevhid anlayışına ters düşen itikâdî bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir.

Mezar veya türbelerde yatan kişilerin duaları kabul ettiğine, ilâhi kudretlerinin olduğuna inanmak, mezar ve türbelere bez bağlamak, mum yakmak, tevhid dini olan İslâm ile bağdaşmaz.

Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir. Kabrin yanına gelince de Hz. Peygamberin tavsiye ettiği gibi; “Mü’minler yurdunun sakinleri sizlere selam olsun. İnşallah biz de size katılacağız. Bizler ve sizler için Allah’tan afiyet dilerim” (Müslim, Cenâiz, 102) demelidir.

Aynı zaman da kabir ziyaretinde bulunan kişinin ölü için dua etmesi ve Kur’an okuyarak sevabını orada bulunanların ruhlarına bağışlaması uygun olur. Ancak kabrin başında yüksek sesle ağlayıp ağıt yakması veya bir dilek için bezi, çaput bağlaması ise uygun bir davranış değildir.

Ölen kişinin elbisesini giymek caiz mi?

Ölen kimsenin eşyalarını kullanmada bir sakınca yoktur. Kişi hayattayken elbise ve eşyalarını nasıl kullanabiliyorsa aynı şekilde öldükten sonra da onun bu geride bıraktıklarını bir başkasının kullanmasında da bir sakınca yoktur.

Ancak ölen kişinin şahsi eşyaları, diğer malları gibi mirasçısına intikal eder. Mirasçılarını intikal ettiğinden bu eşyaları kullanma hakkı da mirasçıların hakkıdır.

Mirasçılar da o eşyaları istedikleri gibi kullanabilirler. Kendileri kullanabilecekleri gibi aynı şekilde ölmüş kimsenin hayrına başkalarına bağışlayabilirler. Bunda da hiçbir sakınca yoktur.
Gözleri görmeyen bir kimsenin namazda imamlık yapması caiz mi?

Cemaatle namaz kılmak erkekler için sünnet-i müekkededir. İslam fıkıhçılarına göre Cemaatle kılınan namaz, münferit olarak kılınan namazdan yirmi yedi derece efdaldir. Cemaatle namaz kılabilmek için de bir imam gereklidir. İmamlık yapacak kişilerde şu şartlar aranır:

1. Müslüman olması,

2. Akıllı olması,

3. Buluğ çağına ermiş olması,

4. Erkek olması,

5. Namaz sahih olacak ölçüde Kur'an-ı Kerim'i okuyabilmesi,

6. Kekemelik, pepelik, abdest tutamamak gibi, imamlığa engel bir özrünün bulunmaması. Bu nitelikleri taşıyan, her Müslüman’ın arkasında, namaz kılmak caizdir.

Buna göre görmeyen kimsenin imamlık yapması caizdir. Ve kıldırdığı namaz da geçerlidir.

Günün Ayeti

Öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez

Bakara, 2 /123.

Günün Hadisi

“Kul şu dört şeyin hesabını vermedikçe mahşer yerinde bir adım bile atamaz: Ömrü, malı, gençliği ve ameli.”

(Tirmizi 4/812)
Günün Sözü

Arkadaşının veya başkalarının ayıplarını söylemek istediğin zaman, kendi kusur ve ayıplarını hatırla.

Hz. İbn-i Abbas

Günün Duası

Allah’ım bugün beni haramlardan sakınan helaları işleyebilen kullarından eyle.

Bunları Biliyor muyuz?

Elfaz-ı küfür nedir?

İnsanı küfre götüren dine muhalif sözler demektir. Helalı haram, haramı helal saymak, kutsal değerlerimiz olan Allah’a, Peygambere, Kitaba, namaza, oruca ya da bir başka kutsala sövmek veya hakaret etmek gibi. Bu sözler imana zarar verdiği için bu sözleri söyleyen kimse imana dönmek için kelime-i Şehadeti söylemesi gerekir.

Günün Nüktesi

Malı Allah Verir…

Abbasi Halifesi Mansur, Hz. Ebu Bekr-i Sıddık'ın torunu Abdurrahman bin Kasım'a

''Bana nasihat et'' dedi.

O da şöyle söyledi:

''Ömer bin Abdülaziz vefat ettiğinde ardında on bir evlat ve on yedi dinar bırakmıştı.

Beş dinar ile kefenlendi, iki dinar ile kabir yeri satın alındı, kalan paradan da evladından her birine on dokuz dirhem düştü. Hişam bin Abdülmelik de öldüğünde on bir evlat bıraktı, her birine bir milyon dirhem miras bırakmıştı.

Daha sonra ben Ömer bin Abdülaziz'in evladından bazılarının günde yüz atlıyı kuşandırıp Allah yolunda cihada gittiklerini gördüm. Hişam'ın evladından da dilenenleri gördüm''.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.