TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Namaz ibadeti sadece Hz. Peygamberin ümmetine mi farz kılındı?

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2024 16:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2024 16:55

Namaz ibadeti, geçmiş peygamberlerde ve ümmetlerde de olan bir ibadettir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu hususta mealen şöyle buyrulmaktadır:

"Bir zamanlar biz İsrâiloğulları’ndan, "Yalnız Allah’a kulluk edeceksiniz; ana babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz. İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin" diyerek söz almıştık. Sonra, içinizden küçük bir kesim dışında, sözünüzden döndünüz; hâlâ da sırt çevirmektesiniz." (Bakara, 2/83.)

"Mûsâ’ya ve kardeşine şöyle vahyettik: "Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın, evlerinizi ibadet mahalli yapın ve namazı kılın. (Ey Mûsâ!) İnananları müjdele." (Yunus, 10/87.)

Bu ayetlerden de anlaşıldığı gibi namaz ibadeti sadece bize değil, geçmiş toplumlara da farz olan bir ibadettir.

Her ölüm şekli bir ecel midir?

İslam inancına göre herkesin bir eceli vardır. Bu ecel ne geri alınır, ne de ileri alınabilir. Aynı zamanda her ölüm şeklide bir eceldir. Nitekim Kur’an-ı Kerim'de bu konuda şöyle buyrulmaktadır: "Her ümmet için takdir edilen bir ecel vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir an ileri ne de geri alınamaz." (Araf, 7/34)

Bu bağlamda kişi hangi şekilde ölürse ölsün onun eceli öyle takdir edilmiştir. Örneğin trafik kazasında ölen kimse eceliyle ölmüştür. O kimse için bundan başka bir ecel yoktur. Trafik kazası, ölen kimsenin hayatını kısa kesmiyor, onu eceli gelmeden öldürmüş olmuyor. Bilakis ölen kişinin ölüm sebebi böyleydi ve vadesi dolduğundan bu kaza olmuş oluyor.

Buna göre Trafik kazası, cinayet ya da bir başka ölüm şekli kişinin ecelini değiştirmez. Çünkü insanın eceli veya ömrü değişmez. O kişinin o şekilde o zaman öleceği takdir edilmiş demektir.

İslam’da boşanma nafakasının süresi ne kadardır?

İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.

Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.

Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: ”Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6).

Bu ayetten anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.

Namazın ilk iki rekatında aynı zammı süreyi okumak caiz mi?

Namaz kılarken her rekâtta ayrı ayrı zamlı sure okumak gerekir. Şayet fazla sure bilinmiyor sadece bir sure biliniyorsa, o zaman her rekâtta aynı sure okunur, başka sureler de ezberlenmeye çalışılır.

Günün Ayeti

"Yer küre kendisine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan 'Ne oluyor buna!' dediği vakit, işte o gün, yer Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberleri anlatır. O gün insanlar amellerinin karşılığını görmeleri için darmadağınık geri dönüp gelirler, Kim zerre miktar hayır yapmışsa, onu görür. Kimde zerre şer işlemişse, onu görür."

(Zilzal, 99/1-8.)

Günün Hadisi

Kim başkasında gördüğü bir ayıbı kınarsa, o ayıp onun da başına gelmeden ölmez.

Tirmizî, "Kıyame", 53.

Günün Sözü

Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar.

Seneca

Günün Duası

Allah’ım bugün yüzümüzden tebessümü dilimizden tatlı ve hayırlı cümleleri eksik etme.

Bunları biliyor muyuz?

Ehl-i Heva Nedir?

Nefsine uyan, nefsinin arzu ve isteklerinin peşinde koşan kimse demektir.

Günün Nüktesi

Kıyamet ne zaman kopacak…

Ebu Hureyre anlatıyor: "Resûlullah, yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek: "(Ey Allah'ın Resûlü!) Kıyamet ne zaman kopacak?" dedi.

Hz. Peygamber, konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit:

"Sual sâhibi nerede?" buyurdular.

Adam: "İşte buradayım ey Allah'ın Resûlü!" dedi.

Hz. Peygamber: "Emanet zayi edildiği vakit kıyameti bekleyin!" buyurdular.

Adam: "Emanet nasıl zayi edilir?" diye sordu.

Hz. Peygamber "İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet'i bekleyin!" buyurdular."

(Buhari, “Ilm”, 2.)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.