Oruçluyken kulağı yıkattırmak oruca zarar verir mi?
Yazının Giriş Tarihi: 03.03.2025 16:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.03.2025 16:14
İmkan varsa kulağı iftardan veya ramazandan sonra yıkattırmak oruca zarar vermeme adına daha uygundur. Ancak böyle bir imkan yoksa oruçluyken de kulak yıkattırılabilir. çünkü kulak ile boğaz arasında bir kanal vardır. Kulak zarı bu kanalı tıkadığından, kulak yıkandığında su boğaza ulaşmamaktadır.
Bu nedenle kulağın yıkattırılması orucu bozmaz. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. o zaman da yıkama esnasında suyun mideye ulaşması hâlinde oruç bozulur.
Burun damlası orucu bozar mı?
Burun damlası orucu bozar. Çünkü burundan akıtılan ilaç boğazdan genize aşağı iner. Boğaza girdiği için de tıpkı bir şey içmiş gibi kabul edilir ve orucu bozar.
Bayanların ramazanda adet geciktirici ilaç kullanmaları caiz midir?
Ay hali oruç tutmaya manidir. Yani ay halinde olan bir bayanı oruç tutması caiz değildir. Dolayısıyla bu halde iken tutulan oruç geçerli olmaz.
Ancak bayanların adetlerini geciktirmek için ilaç kullanmalarında bir sakınca yoktur. İlaç vesilesiyle adet gecikmesi olduğunda bayanların oruç tutmasında da bir sakınca yoktur.
Her Müslüman’ın üzerine fıtır sadakasını vermek farz mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 85 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıhçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her Müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak Şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.
Sağlığı oruç tutmaya imkan veren kimsenin oruç yerine fidyesini verse borcundan kurtulmuş olur mu?
Oruç için fidye verilmesi, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar için geçerlidir. Hz. Peygamber ve sahabe’nin uygulaması, fidyeden bahseden ayetteki “oruç tutmakta zorluk çekenler.” (Bakara, 2/185) ifadenin yalnızca yukarıda sayılan kimseleri kapsadığını göstermektedir. Buna göre, oruç tutmaya gücü yettiği halde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur (Müslim, Sıyâm, 149-150).
Ancak sağlığı yerinde ve oruç tutmaya gücü olduğu halde mazeretsiz olarak oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve mazeretsiz tutmadıkları oruçlar için tövbe istiğfar etmeleri gerekir.
Teravih namazı ismini nereden olmaktadır?
Teravih namazında her selamdan sonra bir miktar oturup istirahat edildiği için bu dört rekata bir "Teravih" denilmiştir.
Bunun için teravih namazı ismini bu dinlenmeden olmaktadır. Hz. Peygamber ve sonraki asırlarda teravih namazı kılındığında selamdan sonra biraz oturup dinlendikten sonra kalkıp namaza devam edilirdi. Fakat günümüzde bu pek uygulanmaktadır.
Babadan kalan miras zekâta dâhil edilir mi?
Babadan ya da bir başka akrabadan kalan miras Hanefi mezhebine göre hemen zekata dahil edilir. Yani zekat veren bir kimseye zekatını çıkaracağı vakit bir akrabasından miras kalsa o gelen mirasın parasını zekatına dahil eder. Gelen mirasın üzerinden bir yıl geçmesi gerekmiyor.
Ancak Şafii mezhebine göre zekat çıkaran kişiye böyle bir miras gelse gelen mirasın üzerinden bir yıl geçtikten sonra onun zekatını çıkarır.
Günün Ayeti
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Ben onu, sakınan, zekat veren ve ayetlerime iman edenlere yazacağım.”
A'râf, 7/156.
Günün Hadisi
“İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak. ”
Ya rabbi tuttuğumuz orucu kıldığımız namazı verdiğimizi sadakayı riyakarlıktan uzak eyle bize şefaatçi kıl.
Ramazan Kavramları
Kefaret Nedir?
Ramazan orucunu kasten bozan kimsenin bir günlük Ramazan orucu yerine, ceza olarak peşi peşine iki ay oruç tutmasıdır.
Günün Nüktesi
Oruç Benim İçindir...
Ebu Hüreyre Resulullah’ın hadis-i kutside şöyle dediğini rivayet etti:
Allah buyurdu ki:
“Ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Yalnız oruç hariç. Çünkü o benim içindir. Onun mükâfatını da ben vereceğim.
Oruç bir kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde edebe aykırı kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın. Şayet biri ona kötü söyler veya kendisiyle dövüşürse ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin. (ona uymasın) Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha iyidir. Oruçlu için ferahlanacağı iki sevinç vardır:
1. İftar ettiği zaman (açlıktan kurtulduğu için) sevinir.
2. Rabbine kavuştuğu zaman orucunun sevabıyla (alacağı mükâfattan dolayı) sevinir.”
(Buhârî, “Savm”, 9.)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Oruçluyken kulağı yıkattırmak oruca zarar verir mi?
İmkan varsa kulağı iftardan veya ramazandan sonra yıkattırmak oruca zarar vermeme adına daha uygundur. Ancak böyle bir imkan yoksa oruçluyken de kulak yıkattırılabilir. çünkü kulak ile boğaz arasında bir kanal vardır. Kulak zarı bu kanalı tıkadığından, kulak yıkandığında su boğaza ulaşmamaktadır.
Bu nedenle kulağın yıkattırılması orucu bozmaz. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. o zaman da yıkama esnasında suyun mideye ulaşması hâlinde oruç bozulur.
Burun damlası orucu bozar mı?
Burun damlası orucu bozar. Çünkü burundan akıtılan ilaç boğazdan genize aşağı iner. Boğaza girdiği için de tıpkı bir şey içmiş gibi kabul edilir ve orucu bozar.
Bayanların ramazanda adet geciktirici ilaç kullanmaları caiz midir?
Ay hali oruç tutmaya manidir. Yani ay halinde olan bir bayanı oruç tutması caiz değildir. Dolayısıyla bu halde iken tutulan oruç geçerli olmaz.
Ancak bayanların adetlerini geciktirmek için ilaç kullanmalarında bir sakınca yoktur. İlaç vesilesiyle adet gecikmesi olduğunda bayanların oruç tutmasında da bir sakınca yoktur.
Her Müslüman’ın üzerine fıtır sadakasını vermek farz mı?
Hanefi mezhebine göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü Hanefilere göre meskeni, ev eşyası, elbisesi, ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 85 gr altın değerinde malı olan kimse bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.
Şafii mezhebi fıkıhçılarına göre ise, fıtır sadakasının farz olması için zenginlik ölçüsü olan nisaba malik olmak şart değildir. Şafiilere göre zengin, fakir her Müslüman fıtır sadakası ile yükümlüdür. Ancak Şafiilere göre fıtır sadakası için kişinin temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesini yetecek kadar azığa sahip olması gerekir.
Sağlığı oruç tutmaya imkan veren kimsenin oruç yerine fidyesini verse borcundan kurtulmuş olur mu?
Oruç için fidye verilmesi, oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar için geçerlidir. Hz. Peygamber ve sahabe’nin uygulaması, fidyeden bahseden ayetteki “oruç tutmakta zorluk çekenler.” (Bakara, 2/185) ifadenin yalnızca yukarıda sayılan kimseleri kapsadığını göstermektedir. Buna göre, oruç tutmaya gücü yettiği halde tutmayan veya geçici bir sebeple tutamayan kimseler hakkında fidye hükmü yoktur (Müslim, Sıyâm, 149-150).
Ancak sağlığı yerinde ve oruç tutmaya gücü olduğu halde mazeretsiz olarak oruç tutmayanların, tutmadıkları oruçları kaza etmeleri ve mazeretsiz tutmadıkları oruçlar için tövbe istiğfar etmeleri gerekir.
Teravih namazı ismini nereden olmaktadır?
Teravih namazında her selamdan sonra bir miktar oturup istirahat edildiği için bu dört rekata bir "Teravih" denilmiştir.
Bunun için teravih namazı ismini bu dinlenmeden olmaktadır. Hz. Peygamber ve sonraki asırlarda teravih namazı kılındığında selamdan sonra biraz oturup dinlendikten sonra kalkıp namaza devam edilirdi. Fakat günümüzde bu pek uygulanmaktadır.
Babadan kalan miras zekâta dâhil edilir mi?
Babadan ya da bir başka akrabadan kalan miras Hanefi mezhebine göre hemen zekata dahil edilir. Yani zekat veren bir kimseye zekatını çıkaracağı vakit bir akrabasından miras kalsa o gelen mirasın parasını zekatına dahil eder. Gelen mirasın üzerinden bir yıl geçmesi gerekmiyor.
Ancak Şafii mezhebine göre zekat çıkaran kişiye böyle bir miras gelse gelen mirasın üzerinden bir yıl geçtikten sonra onun zekatını çıkarır.
Günün Ayeti
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır. Ben onu, sakınan, zekat veren ve ayetlerime iman edenlere yazacağım.”
A'râf, 7/156.
Günün Hadisi
“İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak. ”
(Buhârî, "Îmân", 1, 2.)
Günün Sözü
Müminin alameti dörttür: Sözü zikir, sükutu fikir, nazarı ibret, ameli hayırdır.
(Ebu Bekir Verrak)
Günün Duası
Ya rabbi tuttuğumuz orucu kıldığımız namazı verdiğimizi sadakayı riyakarlıktan uzak eyle bize şefaatçi kıl.
Ramazan Kavramları
Kefaret Nedir?
Ramazan orucunu kasten bozan kimsenin bir günlük Ramazan orucu yerine, ceza olarak peşi peşine iki ay oruç tutmasıdır.
Günün Nüktesi
Oruç Benim İçindir...
Ebu Hüreyre Resulullah’ın hadis-i kutside şöyle dediğini rivayet etti:
Allah buyurdu ki:
“Ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Yalnız oruç hariç. Çünkü o benim içindir. Onun mükâfatını da ben vereceğim.
Oruç bir kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde edebe aykırı kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın. Şayet biri ona kötü söyler veya kendisiyle dövüşürse ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin. (ona uymasın) Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha iyidir. Oruçlu için ferahlanacağı iki sevinç vardır:
1. İftar ettiği zaman (açlıktan kurtulduğu için) sevinir.
2. Rabbine kavuştuğu zaman orucunun sevabıyla (alacağı mükâfattan dolayı) sevinir.”
(Buhârî, “Savm”, 9.)