Selam vermek farz mı sünnet mi?

Yazının Giriş Tarihi: 06.09.2019 16:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2022 15:58

 Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan sadece bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur.

 

          Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir.

        Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman bu güzel uygulamayı günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur'an-ı Kerim de Allah'u Teale mealen şöyle buyurmaktadır: 'Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.' (Nisa 86)

Yanılarak kılınan vakitten başka vakte niyet etmek namaza zarar verir mi?

      Kişi yanılarak kılacağı vaktin dışındaki bir vakte niyet etmişse namazına bir zarar gelmez o namaz geçerlidir. Böyle niyet etse dahi namazını bozmamalıdır. Çünkü bilerek değil bilmeyerek ve yanılarak niyet etmiştir. Mesela kişi öğle namazını kılacağı vakitte ikindiye niyet etse ama namaza gelirken öğle namazı diye seccadenin üzerinde durursa bu namaz geçerlidir. Çünkü kalbindeki niyet öğledir. Velev ki dille ikindiye niyet etse de asıl niyeti kalpte olan niyettir. O da vaktin yani öğlenin niyeti olduğu için bu namaz geçerlidir.

İnanç bakımından insanlar kaç kısma ayrılmaktadır?

      İnanç bakımından insanlar üç kısma ayrılmaktadırlar:

1. Mümin: İslâm dininin iman ve itikat esaslarını gerçekten kalben tasdik edip dili ile söyleyen(ikrar eden) kimsedir. Bunların yaptığı bu işe iman denir.

2. Kâfir: İslâm dininin iman esaslarına inanmayan Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeyen kimsedir. Bunların yaptığı bu işe küfür denir.

3. Münafık: Müslümanların arasında inandığını söylediği halde kalbi ile İslâm dininin iman esaslarına inanmayan kimsedir. Bunların yaptığı bu işe nifak denir. Dışı mümin, içi kâfir olanlardır. Hz. Peygamberin ifadesi ile münafıklar konuştuklarında yalan söylerler, söz verdiklerinde tutmazlar, emanete hainlik ederler.

    Buna göre, İslam dininin iman ve itikat esaslarını kalben tasdik edip dili ile ikrar etmeyen kimseler Müslüman, mümin olmaz. Müslüman mümin olmadıklarından da bu hal üzere öldüklerinde de ahiret günün de cehennemlik olurlar.

Vad ve Vaid ne anlama geliyor?

        Vad ve Vaid; Bu dünyada Allah'ın emirlerine boyun eğip yasaklarından kaçınanların, ahirette cennetle mükâfatlandırılmasına vad, buyruklarını terk edip yasaklarını çiğneyenlerin cehennemle cezalandırılmasına da vaid denmektedir.

         Kur'an-ı Kerim'de bu konu ile ilgili birçok ayeti kerime vardır. Karia suresi de bunlardan biridir. Bu surede bu konu ile ilgili olarak mealen şöyle buyrulmaktadır:"Her kim zerre kadar hayır yaparsa mükafatını görecek ve her kim zerre kadar kötülük yaparsa karşılığını görecektir."

Günün Ayeti

Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.)

Fussilet, 41/22.

Günün Hadisi

“Bir topluluk oturduğu mecliste Allah’ı zikretmez ve Peygamberlerine salât ve selâm getirmezlerse, bu meclis onlar için bir pişmanlık olur.”

 (Tirmizî, "Deavât", 8.)

Günün Sözü

İnsan geri alamayacağı hiçbir şeyi yapmamalıdır.

Stalker

Günün Duası

Allah’ım bizi kanaatkâr kullarından eyle

Bunları biliyor muyuz?

Fakr Nedir?

Tasavvufta her zaman ve her işte kişinin kendisini fakir ve Allah’a muhtaç olduğunu bilmek demektir.

Günün Nüktesi

Halep oradaysa arşın burada…

      Bir gün bir adam pazaryerinde etrafına topladığı birkaç kişiye hatıralarını aktarırken sözlerinin arasına da olur olmaz şeyler katıyormuş.

     Yine böyle bir günde etrafındakilere ne kadar güçlü, kuvvetli ve yetenekli olduğundan bahsediyormuş.

     Etrafındakilere bir keresinde Halep’teyken altmış arşın atladığını ve tek seferde bunu başardığını anlatıyormuş. Oradan geçen Nasreddin Hoca, olayı duyunca bu kişiye ders vermek istemiş, yanına gitmiş.

      Nasreddin Hoca adam, ya demek Halep’te altmış arşın atlıyorsun, burada da atla görelim demiş.

      Adam kem küm edip o Halep’teyken öyleydi demiş.

      Nasreddin Hoca da ne var canım, “Halep oradaysa, arşın da burada” demiş.

     Adam bu hikmetli söz karşısında yetersizliğini ve cahilliğini anlayıp susmuş.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.