Tıbben iyileşme ümidi olmayan kimsenin ötenazi ile hayatını sonlandırması dinen caiz mi?
Yazının Giriş Tarihi: 11.08.2024 14:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.08.2024 14:35
İyileşme ümidi büsbütün kaybolduğu doktorlar heyetinin kararı ile belirlenmiş olan hastanın daha fazla acı çekmesin diye kendisinin ya da akrabalarının isteği ile hayatına son verilmesi dinen uygun değildir.
İster yeni doğmuş bir çocuk, ister ileri yaşta bir yaşlı olsun, isterse ölüm döşeğinde olan hasta olsun, canları çıkıncaya kadar bunların tam bir yaşama hakları vardır. Böyle bir insanı öldürenle sağlıklı bir kişiyi öldüren arasında fark yoktur.
Hayat sıkıntılarla doludur. Hayatından büsbütün ümit kesilmiş nice hastaların iyileşip aramızda yaşamaya devam ettiğini çoğu zaman görmekteyiz. Hastalık, darlık ve acı olaylar insanlar içindir. Bunlara karşı sabretmek ve ümidi yitirmemek gerekir. Ayette şöyle buyrulmuştur: "Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara 2/153)
Ticari amaçla domuz yetiştirip satmak caiz midir?
İslam dini, insanı maddi ve manevi zararlardan korumak için bir takım kurallar koymuştur. Bu amaçla da pis, kötü ve zararlı olan şeyleri yasaklamış; temiz, güzel ve faydalı olanları da helal kılmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de: “Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı…” buyurularak (Bakara, 2/173) domuzun pis olduğu ve etinin de haram kılındığı açıkça ifade edilmiştir.
Bu ve benzeri ayeti kerimelerde domuz etinin necis ve yasak olduğu haber verilmiş, İslam alimleri tarafından da haram kabul edilmiştir. Hz. Peygamber de içki, leş, put ve domuz satımının kesinlikle yasaklandığını bildirmiştir. (Buhari, Büyu 111).
Konuyla ilgili bu ayet ve hadislere dayanan İslam âlimleri; domuzun Müslümanlar açısından mütekavvim (dinin mal kabul edip haram kılmadığı) bir mal olmadığını, mal olmayan bir şeyin Müslüman’ın mülkü olamayacağı gibi, akde de konu olamayacağını, bu sebeple satışının batıl ticaretinin haram olduğunu söylemişlerdir.
Buna göre domuzun yetiştirilmesi de, satılması da caiz değildir. Domuz üretimi veya ticaretinden elde edilen kazanç Müslüman’a helal değildir.
Kerahet vaktinde Tahiyyetü’l mescit namazı kılmak caiz mi?
Mescidi/Camiyi selamlama namazıdır. Camiye giren kimsenin, mescidlerin sahibi olan Allah'a saygı ve ta'zîm amacıyla iki rekat namaz kılması anlamına gelir ki Hz. Peygamber, "Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rekat namaz kılsın."(Buhârî, "Salât", 60.) buyurmuştur.
Buna göre Camiye girdiğimizde kerahet vakti değilse iki rekat mescidi selamlama namazı kılmamız sünnettir. Şafii Mezhebine göre, camiyi girildiği her an Tahiyyetü’l mescit namazı kılınabilir ve bu namaz için kerahet vakti yoktur.
Günün Ayeti
"Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. O'ndan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, büsbütün sapıtmıştır"
Nisa, 4/116.
Günün Hadisi
"Kul, Allah'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarf eder de onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarf eder de o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."
(Buhâri, “Rikak”, 23)
Günün Sözü
Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti
Yunus Emre
Günün Duası
Allah’ım bugün bana kabirde ve ahirette fayda sağlayacak iş ve ameller nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Sekerat -i Mevt” nedir?
Kişinin ölmeden önceki son anları demektir.
Günün Nüktesi
Kesinleşti…
Hz. Enes şöyle dedi:
Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl–i Ekrem yine:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb:
– Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu.
– Hz. Peygamber da şöyle buyurdu:
– “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86,
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Tıbben iyileşme ümidi olmayan kimsenin ötenazi ile hayatını sonlandırması dinen caiz mi?
İyileşme ümidi büsbütün kaybolduğu doktorlar heyetinin kararı ile belirlenmiş olan hastanın daha fazla acı çekmesin diye kendisinin ya da akrabalarının isteği ile hayatına son verilmesi dinen uygun değildir.
İster yeni doğmuş bir çocuk, ister ileri yaşta bir yaşlı olsun, isterse ölüm döşeğinde olan hasta olsun, canları çıkıncaya kadar bunların tam bir yaşama hakları vardır. Böyle bir insanı öldürenle sağlıklı bir kişiyi öldüren arasında fark yoktur.
Hayat sıkıntılarla doludur. Hayatından büsbütün ümit kesilmiş nice hastaların iyileşip aramızda yaşamaya devam ettiğini çoğu zaman görmekteyiz. Hastalık, darlık ve acı olaylar insanlar içindir. Bunlara karşı sabretmek ve ümidi yitirmemek gerekir. Ayette şöyle buyrulmuştur: "Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara 2/153)
Ticari amaçla domuz yetiştirip satmak caiz midir?
İslam dini, insanı maddi ve manevi zararlardan korumak için bir takım kurallar koymuştur. Bu amaçla da pis, kötü ve zararlı olan şeyleri yasaklamış; temiz, güzel ve faydalı olanları da helal kılmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de: “Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı…” buyurularak (Bakara, 2/173) domuzun pis olduğu ve etinin de haram kılındığı açıkça ifade edilmiştir.
Bu ve benzeri ayeti kerimelerde domuz etinin necis ve yasak olduğu haber verilmiş, İslam alimleri tarafından da haram kabul edilmiştir. Hz. Peygamber de içki, leş, put ve domuz satımının kesinlikle yasaklandığını bildirmiştir. (Buhari, Büyu 111).
Konuyla ilgili bu ayet ve hadislere dayanan İslam âlimleri; domuzun Müslümanlar açısından mütekavvim (dinin mal kabul edip haram kılmadığı) bir mal olmadığını, mal olmayan bir şeyin Müslüman’ın mülkü olamayacağı gibi, akde de konu olamayacağını, bu sebeple satışının batıl ticaretinin haram olduğunu söylemişlerdir.
Buna göre domuzun yetiştirilmesi de, satılması da caiz değildir. Domuz üretimi veya ticaretinden elde edilen kazanç Müslüman’a helal değildir.
Kerahet vaktinde Tahiyyetü’l mescit namazı kılmak caiz mi?
Mescidi/Camiyi selamlama namazıdır. Camiye giren kimsenin, mescidlerin sahibi olan Allah'a saygı ve ta'zîm amacıyla iki rekat namaz kılması anlamına gelir ki Hz. Peygamber, "Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rekat namaz kılsın."(Buhârî, "Salât", 60.) buyurmuştur.
Buna göre Camiye girdiğimizde kerahet vakti değilse iki rekat mescidi selamlama namazı kılmamız sünnettir. Şafii Mezhebine göre, camiyi girildiği her an Tahiyyetü’l mescit namazı kılınabilir ve bu namaz için kerahet vakti yoktur.
Günün Ayeti
"Allah, kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. O'ndan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, büsbütün sapıtmıştır"
Nisa, 4/116.
Günün Hadisi
"Kul, Allah'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarf eder de onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarf eder de o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar."
(Buhâri, “Rikak”, 23)
Günün Sözü
Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti
Yunus Emre
Günün Duası
Allah’ım bugün bana kabirde ve ahirette fayda sağlayacak iş ve ameller nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Sekerat -i Mevt” nedir?
Kişinin ölmeden önceki son anları demektir.
Günün Nüktesi
Kesinleşti…
Hz. Enes şöyle dedi:
Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl–i Ekrem yine:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb:
– Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu.
– Hz. Peygamber da şöyle buyurdu:
– “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86,