Yanlışlıkla kılınacak vakitten başka bir vakte niyet edilse bu namaz geçerli olur mu?
Yazının Giriş Tarihi: 18.11.2024 17:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.11.2024 17:41
Yanlışlıkla kılınacak vakitten başka bir vakte niyet edilse bu namaz geçerli olur mu?
Kişi yanılarak kılacağı vaktin dışındaki bir vakte niyet etmişse namazına bir zarar gelmez o namaz geçerlidir. Böyle niyet etse dahi namazını bozmamalıdır. Çünkü bilerek değil bilmeyerek ve yanılarak niyet etmiştir. Mesela kişi öğle namazını kılacağı vakitte ikindiye niyet etse ama namaza gelirken öğle namazı diye seccadenin üzerinde durursa bu namaz geçerlidir. Çünkü kalbindeki niyet öğledir.
Velev ki dille ikindiye niyet etse de asıl niyeti kalpte olan niyettir. O da vaktin yani öğlenin niyeti olduğu için bu namaz geçerlidir.
Bilerek yemek içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Ancak unutarak bir şey yemek, içmek orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacip, nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır.
Ama kişi unutması geçtiği anda veya “Sen oruçlusun” denildiği halde, hiç aldırış etmeden yemesine devam etse orucu bozulur.
Buna göre nafile oruç tutarken unutarak yemek yemek ya da bir şey içmek oruca zarar vermez.
İslam dininin kaynakları nelerdir?
İslam’ın kaynakları Kur’an, Hadis, İcma ve Kıyas olmak üzere dörttür.
İslam dininin ilk, en önemli ve birinci kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. Dini bir konu öncelikle Kur'an-ı Kerim'de aranır. Aranan konuda bir nass yoksa Hadisi şerife bakılır.
İkinci kaynağımız, Peygamberimizin sünnetini oluşturan sözleri ve davranışlarıdır. Kur'an-ı Kerim'den sonra ikinci önemli dini kaynağımız "sünnet"tir.
Üçüncü dini kaynağımız Peygamberimizden sonra herhangi bir çağda yaşayan İslam bilginlerinin kendi zamanlarında dini bir konuda görüş birliğine varmış olmalarıdır ki biz buna "İcma" demekteyiz.
Dördüncü kaynağımız "Kıyas"tır. Kıyas, belirttiğimiz üç kaynakta hüküm bulunmayan bir dini hükmü başka bir dini hükme benzeterek, benzetme yolu ile sonuca varmaktır.
O halde; dinimizin dört ana kaynağı vardır: KUR'AN, SÜNNET, İCMA ve KIYAS.
İslam’da boşanma nafakasının süresi ne kadardır?
İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.
Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.
Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: ”Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6).
Bu ayetten anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.
Günün Ayeti
Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?
Fatır, 35/3.
Günün Hadisi
Bir hastayı ziyaret ettiğinde, ondan senin için dua etmesini iste. Zira onun duası, meleklerin duası gibidir.”
(İbn-i Mâce, “Cenâiz”, 1.)
Günün Sözü
“Dünyalık elde etmek için sakın dininden ve edebinden bir şey verme.”
İmam Gazâlî
Günün Duası
“Allah'ım beni yeni bir gün ve haftaya eriştirdiğin için sana şükürler olsun. Allah'ım bu gün ve haftayı da hayırla bitirmemi nasip eyle.”
Bunları biliyor muyuz?
İstiaze nedir?
Şeytanın ve kötü insanların şerrinden, her türlü zarar, bela, afet ve musibetlerden Allah'a sığınmak demektir.
Günün Nüktesi
Adamın Önemi...
Halife Hz. Ömer bir mecliste hazır bulunanlara sordu:
- Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?
Birisi, "Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm'a daha çok hizmet edeyim diye" dedi.
Bir başkası, "Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye" dedi.
Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz. Ömer hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer'e sordu:
- Ya Ömer peki sen ne dilerdin?
Cevap verdi:
- Ben de Muaz, Salim, Ebû Ubuyde gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslâm'a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yanlışlıkla kılınacak vakitten başka bir vakte niyet edilse bu namaz geçerli olur mu?
Yanlışlıkla kılınacak vakitten başka bir vakte niyet edilse bu namaz geçerli olur mu?
Kişi yanılarak kılacağı vaktin dışındaki bir vakte niyet etmişse namazına bir zarar gelmez o namaz geçerlidir. Böyle niyet etse dahi namazını bozmamalıdır. Çünkü bilerek değil bilmeyerek ve yanılarak niyet etmiştir. Mesela kişi öğle namazını kılacağı vakitte ikindiye niyet etse ama namaza gelirken öğle namazı diye seccadenin üzerinde durursa bu namaz geçerlidir. Çünkü kalbindeki niyet öğledir.
Velev ki dille ikindiye niyet etse de asıl niyeti kalpte olan niyettir. O da vaktin yani öğlenin niyeti olduğu için bu namaz geçerlidir.
Pazartesi Perşembe günlerinde nafile oruç tutarken unutarak yemek içmek orucu bozar mı?
Bilerek yemek içmek ve oruca aykırı olan işleri yapmak orucu bozar. Ancak unutarak bir şey yemek, içmek orucu bozmaz. Bu hususta farz, vacip, nafile oruçlar arasında bir fark yoktur. Çünkü unutma ve yanılma ile yapılan işler bağışlanmıştır.
Ama kişi unutması geçtiği anda veya “Sen oruçlusun” denildiği halde, hiç aldırış etmeden yemesine devam etse orucu bozulur.
Buna göre nafile oruç tutarken unutarak yemek yemek ya da bir şey içmek oruca zarar vermez.
İslam dininin kaynakları nelerdir?
İslam’ın kaynakları Kur’an, Hadis, İcma ve Kıyas olmak üzere dörttür.
İslam dininin ilk, en önemli ve birinci kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. Dini bir konu öncelikle Kur'an-ı Kerim'de aranır. Aranan konuda bir nass yoksa Hadisi şerife bakılır.
İkinci kaynağımız, Peygamberimizin sünnetini oluşturan sözleri ve davranışlarıdır. Kur'an-ı Kerim'den sonra ikinci önemli dini kaynağımız "sünnet"tir.
Üçüncü dini kaynağımız Peygamberimizden sonra herhangi bir çağda yaşayan İslam bilginlerinin kendi zamanlarında dini bir konuda görüş birliğine varmış olmalarıdır ki biz buna "İcma" demekteyiz.
Dördüncü kaynağımız "Kıyas"tır. Kıyas, belirttiğimiz üç kaynakta hüküm bulunmayan bir dini hükmü başka bir dini hükme benzeterek, benzetme yolu ile sonuca varmaktır.
O halde; dinimizin dört ana kaynağı vardır: KUR'AN, SÜNNET, İCMA ve KIYAS.
İslam’da boşanma nafakasının süresi ne kadardır?
İslam, evlilik hayatında kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, bir takım görev ve sorumluluklar da yüklemiştir. Bunlardan birisi de, kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevidir. Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluktur. Kadının zengin veya fakir, müslim veya gayrimüslim olması bu görev ve sorumluluğu değiştirmez.
Kur’an-ı Kerim’de boşanmış ama iddet bekleyen kadına kocasının evinde ikamet etme hak veya yükümlülüğü getiren ve iddet süresince kadına zarar verilmemesini emreden ayetler vardır. Bu ayetler aynı zaman da kocaya eski eşine nafaka vermesini emretmektedir.
Söz konusu bu ayette yüce Mevla mealen şöyle buyurmaktadır: ”Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın.” (Talak, 65/6).
Bu ayetten anlamından hareketle, İslam hukukçularına göre kadının kocası üzerindeki nafaka hakkı evlilik süresi ile evlilik sona erdiğinde ise iddet süresi ile kayıtlıdır. İddet dediğimiz üç ay hali bittiğinde ise nafaka sorumluluğu da bitmiş olur.
Günün Ayeti
Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?
Fatır, 35/3.
Günün Hadisi
Bir hastayı ziyaret ettiğinde, ondan senin için dua etmesini iste. Zira onun duası, meleklerin duası gibidir.”
(İbn-i Mâce, “Cenâiz”, 1.)
Günün Sözü
“Dünyalık elde etmek için sakın dininden ve edebinden bir şey verme.”
İmam Gazâlî
Günün Duası
“Allah'ım beni yeni bir gün ve haftaya eriştirdiğin için sana şükürler olsun. Allah'ım bu gün ve haftayı da hayırla bitirmemi nasip eyle.”
Bunları biliyor muyuz?
İstiaze nedir?
Şeytanın ve kötü insanların şerrinden, her türlü zarar, bela, afet ve musibetlerden Allah'a sığınmak demektir.
Günün Nüktesi
Adamın Önemi...
Halife Hz. Ömer bir mecliste hazır bulunanlara sordu:
- Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?
Birisi, "Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm'a daha çok hizmet edeyim diye" dedi.
Bir başkası, "Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye" dedi.
Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz. Ömer hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer'e sordu:
- Ya Ömer peki sen ne dilerdin?
Cevap verdi:
- Ben de Muaz, Salim, Ebû Ubuyde gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslâm'a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye.