Abdest ve gusülde suyun ulaşması gereken uzuvların tamamını yıkamak farzdır. Eğer yıkanacak bölgede kuru bir yer kalırsa ya da her hangi bir cisim suyun deriye ulaşmasına mani olursa abdest sahih olmaz.
Buna göre yıkanması farz olan bölgeye suyun ulaşmasına engel olan oje abdest ve gusle manidir. Zira kimyacılar ojenin tırnak üzerinde tabaka oluşturduğunu ve suyun tırnağa ulaşmasına engel olduğunu belirtmektedirler.
Oje, tırnak üzerinde tabaka oluşturduğundan abdest ve guslün sıhhatine manidir. Abdest alıp namaz kılacak bir kadın mutlaka ojesini temizlemelidir. Aksi takdirde abdesti sahih olmadığından namazı da batıl olur.
Ancak yüze yapılan makyaj yüzde bir tabaka oluşturmadığından abdeste engel değildir. Bununla da namaz kılmada bir sakınca yoktur. Şayet yüze suyun temasını engelleyecek bir makyaj türü olursa o da aynı şekilde abdeste engel olur. O abdest geçerli olmaz. Olmadığı için de bu abdestle de namaz kılmak uygun olmaz.
Melekler Allah’a isyan edeler mi?
Nurdan yaratılan ve insandan tamamen farklı olan melekler Allah'a isyân etmezler. Hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar. Daima Allah'a ibadet ve itaat ederler. Kur'ân'da bu hususa şöyle işaret edilmektedir: "Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar." "Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler" (A'raf, 7/206)
Buna göre melekler hiçbir zaman Allah’a isyan etmez ve asi olmazlar. Meleklerin günah işleme fonksiyonları da yoktur. Halk arasında şeytan da bir melekti ama Allah’a isyan etti inancı doğru bir inanç değildir. Zira şeytan melek değildi. Melekler nurdan, şeytan ise ateşten yaratılmıştır.
İnsanlara rızkın farklı verilmesinin bir hikmeti var mı? Allah herkesin rızkını farklı yaratmıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta şöyle buyrulmaktadır: “Biz bazılarınızı bazılarınıza rızık hususunda üstün kıldık.”(Nahl,16/71.)
Tabi bunda pek çok hikmetler vardır. Kimisi servet ile imtihan olurken kimisi de yokluk ya da az rızık ile imtihana tabi tutulmaktadır. Yani rızkın uhrevi sorumluluğu söz konusudur. Dolayısıyla Allah dilediğine az rızık verir, dilediğine ise bol rızık verir. Ama hangisi daha hayırlı onu da ancak Allah bilir.
Biz kullara düşen teslimiyet içinde olmak ve kadere rıza göstermektir. Öyle ki bu hususla ilgili olarak Allah’u Teala, Kur’an-ı Kerim’de mealen: "Eğer Allah bütün kullarına (eşit olarak) bol rızık verseydi, yeryüzünde muhakkak ki taşkınlık ederler, azarlardı. Fakat O, ne miktar dilerse (rızkı o kadar) indirir. Şüphe yok ki O, kulların (ın her halin)den hakkıyla haberdardır, (her şeyi) kemaliyle görendir." (Şûra, 42/27) Şeklinde bizi uyarmaktadır.
Günün Ayeti
“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”
Ra’d, 13/11.
Günün Hadisi
Sizden biriniz mal ve yaradılış yönünden kendisinden üstün birini görürse hemen ardından kendinden aşağı durumda bulunan kimselere baksın.”
( Buhârî, "Rikak",36)
Günün Sözü
İki şey aklın eksikliğini gösterir: Konuşulacak yerde susmak, susulacak yerde konuşmak.
(Sadi)
Günün Duası
Allah’ım ülkemizi ve milletimizi her türlü afet ve musibetlerden muhafaza eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Muhafazat-ı Nisa Nedir?
Cemaatle kılınan bir namazda, kadının erkeklerle aynı safta veya aynı hizada ya da erkeklerin önünde namaza durmasına denir. İster cuma, ister bayram, ister cenaze namazı, isterse başka bir namaz olsun, kadınlar erkeklerle birlikte namaz kıldıkları takdirde, erkeklerden ayrı, uygun bir yerde namaza durmaları gerekir.
Günün Nüktesi
Kesinleşti…
Hz. Enes şöyle dedi:
Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl–i Ekrem yine:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb:
– Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu.
– Hz. Peygamber da şöyle buyurdu:
– “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86,
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yapılan makyaj namaz kılmaya engel midir?
Abdest ve gusülde suyun ulaşması gereken uzuvların tamamını yıkamak farzdır. Eğer yıkanacak bölgede kuru bir yer kalırsa ya da her hangi bir cisim suyun deriye ulaşmasına mani olursa abdest sahih olmaz.
Buna göre yıkanması farz olan bölgeye suyun ulaşmasına engel olan oje abdest ve gusle manidir. Zira kimyacılar ojenin tırnak üzerinde tabaka oluşturduğunu ve suyun tırnağa ulaşmasına engel olduğunu belirtmektedirler.
Oje, tırnak üzerinde tabaka oluşturduğundan abdest ve guslün sıhhatine manidir. Abdest alıp namaz kılacak bir kadın mutlaka ojesini temizlemelidir. Aksi takdirde abdesti sahih olmadığından namazı da batıl olur.
Ancak yüze yapılan makyaj yüzde bir tabaka oluşturmadığından abdeste engel değildir. Bununla da namaz kılmada bir sakınca yoktur. Şayet yüze suyun temasını engelleyecek bir makyaj türü olursa o da aynı şekilde abdeste engel olur. O abdest geçerli olmaz. Olmadığı için de bu abdestle de namaz kılmak uygun olmaz.
Melekler Allah’a isyan edeler mi?
Nurdan yaratılan ve insandan tamamen farklı olan melekler Allah'a isyân etmezler. Hangi iş için yaratılmış iseler o işi yaparlar. Daima Allah'a ibadet ve itaat ederler. Kur'ân'da bu hususa şöyle işaret edilmektedir: "Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar." "Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler" (A'raf, 7/206)
Buna göre melekler hiçbir zaman Allah’a isyan etmez ve asi olmazlar. Meleklerin günah işleme fonksiyonları da yoktur. Halk arasında şeytan da bir melekti ama Allah’a isyan etti inancı doğru bir inanç değildir. Zira şeytan melek değildi. Melekler nurdan, şeytan ise ateşten yaratılmıştır.
İnsanlara rızkın farklı verilmesinin bir hikmeti var mı?
Allah herkesin rızkını farklı yaratmıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta şöyle buyrulmaktadır: “Biz bazılarınızı bazılarınıza rızık hususunda üstün kıldık.”(Nahl,16/71.)
Tabi bunda pek çok hikmetler vardır. Kimisi servet ile imtihan olurken kimisi de yokluk ya da az rızık ile imtihana tabi tutulmaktadır. Yani rızkın uhrevi sorumluluğu söz konusudur. Dolayısıyla Allah dilediğine az rızık verir, dilediğine ise bol rızık verir. Ama hangisi daha hayırlı onu da ancak Allah bilir.
Biz kullara düşen teslimiyet içinde olmak ve kadere rıza göstermektir. Öyle ki bu hususla ilgili olarak Allah’u Teala, Kur’an-ı Kerim’de mealen: "Eğer Allah bütün kullarına (eşit olarak) bol rızık verseydi, yeryüzünde muhakkak ki taşkınlık ederler, azarlardı. Fakat O, ne miktar dilerse (rızkı o kadar) indirir. Şüphe yok ki O, kulların (ın her halin)den hakkıyla haberdardır, (her şeyi) kemaliyle görendir." (Şûra, 42/27) Şeklinde bizi uyarmaktadır.
Günün Ayeti
“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez.”
Ra’d, 13/11.
Günün Hadisi
Sizden biriniz mal ve yaradılış yönünden kendisinden üstün birini görürse hemen ardından kendinden aşağı durumda bulunan kimselere baksın.”
( Buhârî, "Rikak",36)
Günün Sözü
İki şey aklın eksikliğini gösterir: Konuşulacak yerde susmak, susulacak yerde konuşmak.
(Sadi)
Günün Duası
Allah’ım ülkemizi ve milletimizi her türlü afet ve musibetlerden muhafaza eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Muhafazat-ı Nisa Nedir?
Cemaatle kılınan bir namazda, kadının erkeklerle aynı safta veya aynı hizada ya da erkeklerin önünde namaza durmasına denir. İster cuma, ister bayram, ister cenaze namazı, isterse başka bir namaz olsun, kadınlar erkeklerle birlikte namaz kıldıkları takdirde, erkeklerden ayrı, uygun bir yerde namaza durmaları gerekir.
Günün Nüktesi
Kesinleşti…
Hz. Enes şöyle dedi:
Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl–i Ekrem yine:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb:
– Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu.
– Hz. Peygamber da şöyle buyurdu:
– “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86,