"Dini zarûretler" anlamına gelen "zarûrât-ı dîniye" Hz. Peygamberin Allah'tan alıp tebliğ ettiği kesin olarak belli olan dinî esaslara ve haberlere denir. Mesela Kur’an, Allah kelamıdır ve son peygamber Hz. Muhammed’e indirilmiştir, beş vakit namaz, Ramazan orucu, hac ve zekat farzdır; içki, kumar, hırsızlık, zina ve yalan söylemek haramdır. Bunlar, tevatür ile sabittir.
Dolayısıyla her Müslüman’ın bütün bunları bilmesi ve kabul etmesi gerekir. Çünkü bunları kabul etmeyen kimse mümin olamaz.
Ölü için yedi yemeği vermek dinen zorunlu mu?
İslâm’da, Peygamber Efendimizin sünnetinde ve İslâm âlimlerinin tatbikatında “ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi” gibi bir âdet ve ibadet şekli yoktur.
Bu yemek ya da anma diğer kültür ve inançlardan Müslümanların hayatına sokulmuş bir adettir. Bu yemeğin İslam’da yeri olmamakla beraber her zaman ve her gün ölülerimiz için yemek verebilir. Mevlitler dualar, Kur’an-ı Kerim okunabilir. Ancak bunu belli bir güne hasretmek doğru değildir.
Vefat eden kimse için yaptığımız hayır ya da yedirdiğimiz yemek onların ruhunu serinletecek, kabirlerini nurlandıracak, varsa üzerlerindeki kabir azabını hafifletecektir diye temenni ederiz.
Kişi abdestsizken Kur’an-ı Kerime dokunmadan Kur’an okuya bilir mi?
Abdest, ibadetleri yerine getirmeyi mubah kılan, kulun bu ibadetlere manen ve ruhen hazırlanmasına ve bu ibadetlerden azami verim elde etmesine yardımcı olan vasıta bir ibadettir. Abdestsiz olan kimsenin Kabeyi tavaf etmesi, Kur’an’a dokunması, onu elle tutması caiz görülmez.
Abdestsiz kimsenin Kur’ana bakarak ya da ezberden Kur’an okuması caiz görülmüştür. Ancak mümin’in Kur’an okurken abdestli olması, hatta hayatının her safhasında abdestli gezmesi hem Kur’an’ın bereketinden istifade etmesi, hem de maddeten ve ruhen kötülüklerden arınıp, yapmış olduğu güzel amellerden azami ölçüde verim elde etmesi açısından önemlidir.
Aynı şekilde televizyonda ya da bilgisayarda Kur’an okuyan programları takip eden kimse, takip ettiği yerleri sessizce tekrarlıyorsa, Kur’an okumuş gibi olur bunun için de abdestli olması gerekmez. Çünkü Kur’an-ı Kerime dokunmamış olmaktadır.
Namazdan önce kamet getirmek farz mı sünnet mi?
Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir.
Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir.
Günün Ayeti
Allah dilediği kimselere rızkı bollaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatıyla sevinip mutlu oluyorlar, oysa âhiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.
Ra’d, 13/26.
Günün Hadisi
“Malı uğrunda öldürülen şehittir, dini uğrunda öldürülen şehittir, canı uğrunda öldürülen şehittir, ailesi uğrunda öldürülen şehittir.”
(Tirmizi, Diyât, 22.)
Günün Sözü
Kendinizi iyi yetiştirin, size ne zaman ihtiyaç duyulacak bilemezsiniz.
Abdullah b. Mesud
Günün Duası
Allah’ım bugün hiçbir Müslümanı hiçbir konuda aciz ve çaresiz bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Kuşluk namazı nedir?
Güneşin doğmasından yaklaşık 45-50 dakika geçmesinden, zeval vaktine kadar olan süre içinde kılınan nafile namaza denir.
Günün Nüktesi
O altınlar sana ait delikanlı…
Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeye karar verdi. İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.
Yarışma günü, insanlar akın ettiler. Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti: Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti.
Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu. Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu: Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.
Günün sonunda yalnız bir yolcu da bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı:
"Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan tas ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı."
Kral gülümseyerek cevap verdi:
"O altınlar sana ait delikanlı."
"Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı."
"Evet" dedi kral. "Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Zarûrât-ı Dîniyye nedir?
Zarûrât-ı Dîniyye nedir?
"Dini zarûretler" anlamına gelen "zarûrât-ı dîniye" Hz. Peygamberin Allah'tan alıp tebliğ ettiği kesin olarak belli olan dinî esaslara ve haberlere denir. Mesela Kur’an, Allah kelamıdır ve son peygamber Hz. Muhammed’e indirilmiştir, beş vakit namaz, Ramazan orucu, hac ve zekat farzdır; içki, kumar, hırsızlık, zina ve yalan söylemek haramdır. Bunlar, tevatür ile sabittir.
Dolayısıyla her Müslüman’ın bütün bunları bilmesi ve kabul etmesi gerekir. Çünkü bunları kabul etmeyen kimse mümin olamaz.
Ölü için yedi yemeği vermek dinen zorunlu mu?
İslâm’da, Peygamber Efendimizin sünnetinde ve İslâm âlimlerinin tatbikatında “ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi” gibi bir âdet ve ibadet şekli yoktur.
Bu yemek ya da anma diğer kültür ve inançlardan Müslümanların hayatına sokulmuş bir adettir. Bu yemeğin İslam’da yeri olmamakla beraber her zaman ve her gün ölülerimiz için yemek verebilir. Mevlitler dualar, Kur’an-ı Kerim okunabilir. Ancak bunu belli bir güne hasretmek doğru değildir.
Vefat eden kimse için yaptığımız hayır ya da yedirdiğimiz yemek onların ruhunu serinletecek, kabirlerini nurlandıracak, varsa üzerlerindeki kabir azabını hafifletecektir diye temenni ederiz.
Kişi abdestsizken Kur’an-ı Kerime dokunmadan Kur’an okuya bilir mi?
Abdest, ibadetleri yerine getirmeyi mubah kılan, kulun bu ibadetlere manen ve ruhen hazırlanmasına ve bu ibadetlerden azami verim elde etmesine yardımcı olan vasıta bir ibadettir. Abdestsiz olan kimsenin Kabeyi tavaf etmesi, Kur’an’a dokunması, onu elle tutması caiz görülmez.
Abdestsiz kimsenin Kur’ana bakarak ya da ezberden Kur’an okuması caiz görülmüştür. Ancak mümin’in Kur’an okurken abdestli olması, hatta hayatının her safhasında abdestli gezmesi hem Kur’an’ın bereketinden istifade etmesi, hem de maddeten ve ruhen kötülüklerden arınıp, yapmış olduğu güzel amellerden azami ölçüde verim elde etmesi açısından önemlidir.
Aynı şekilde televizyonda ya da bilgisayarda Kur’an okuyan programları takip eden kimse, takip ettiği yerleri sessizce tekrarlıyorsa, Kur’an okumuş gibi olur bunun için de abdestli olması gerekmez. Çünkü Kur’an-ı Kerime dokunmamış olmaktadır.
Namazdan önce kamet getirmek farz mı sünnet mi?
Kâmet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ve ezan lafızlarına benzeyen sözlerdir. Ezandan farklı olarak, “hayya ale’l-felâh” cümlesinden sonra, “kad kameti’s-salât” cümlesinin eklenmesidir.
Namaz, ister cemaatle, isterse tek başına kılınsın fark etmeksizin ki her farz namazdan önce kâmet getirmek sünnettir.
Günün Ayeti
Allah dilediği kimselere rızkı bollaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatıyla sevinip mutlu oluyorlar, oysa âhiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.
Ra’d, 13/26.
Günün Hadisi
“Malı uğrunda öldürülen şehittir, dini uğrunda öldürülen şehittir, canı uğrunda öldürülen şehittir, ailesi uğrunda öldürülen şehittir.”
(Tirmizi, Diyât, 22.)
Günün Sözü
Kendinizi iyi yetiştirin, size ne zaman ihtiyaç duyulacak bilemezsiniz.
Abdullah b. Mesud
Günün Duası
Allah’ım bugün hiçbir Müslümanı hiçbir konuda aciz ve çaresiz bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Kuşluk namazı nedir?
Güneşin doğmasından yaklaşık 45-50 dakika geçmesinden, zeval vaktine kadar olan süre içinde kılınan nafile namaza denir.
Günün Nüktesi
O altınlar sana ait delikanlı…
Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeye karar verdi. İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.
Yarışma günü, insanlar akın ettiler. Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti: Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti.
Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu. Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu: Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.
Günün sonunda yalnız bir yolcu da bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı:
"Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan tas ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı."
Kral gülümseyerek cevap verdi:
"O altınlar sana ait delikanlı."
"Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı."
"Evet" dedi kral. "Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir.