Türkiye’nin yakın tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olan 15 Temmuz, sadece bir darbe girişimi değil; aynı zamanda milletin birlik, beraberlik ve demokrasiye olan sarsılmaz bağlılığının destanıdır.
O gece, sokaklara dökülen milyonlarca insan, bayraklarıyla tankların önüne yatarak, sadece kendi geleceklerine değil, tüm Türkiye’nin geleceğine sahip çıktı.
15 Temmuz’un üzerinden yıllar geçti. Ancak o gece yaşananlar hafızalarımızdan silinmedi. Çünkü orada yaşananlar, sadece askerî bir kalkışmayı engellemekle kalmadı; aynı zamanda demokrasiye inancın ve halkın gücünün en güçlü ifadesi oldu.
Herkesin unutmadığı görüntüler var; Boğaziçi Köprüsü’nde tankların karşısına dikilen vatandaşlar, TRT binasında direnenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millete seslendiği o kritik anlar...
O gece Türkiye bir sınav verdi. Ve bu sınavdan başarıyla çıktı. Elbette bu süreçte kaybettiklerimiz oldu, şehitlerimiz oldu.
Onlar, özgürlük ve bağımsızlık için en değerli varlıklarını feda eden kahramanlarımızdır. Onları anmak, hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak bizim en kutsal görevimizdir.
15 Temmuz, sadece bir tarih değil; aynı zamanda milletin demokrasiye olan bağlılığının ve hain kalkışmalara karşı direnişinin sembolüdür.
O geceyi unutmamak, aynı ruhu yaşatmak ve geleceğe taşımak için hepimize büyük sorumluluk düşüyor.
Bugün, 15 Temmuz’u anarken, demokrasiye, hukuka ve birlik beraberliğe olan inancımızı tazelemek; bir daha böyle karanlık günler yaşanmaması için kenetlenmek zorundayız.
Çünkü demokrasi, emek ister, fedakarlık ister ve en önemlisi hepimizin ortak iradesidir.
15 Temmuz’un hatırlattığı en önemli gerçek; Türkiye’nin gücünün, milletin iradesinde saklı olduğudur.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
15 Temmuz: Unutulmaması Gereken Demokrasi Nöbeti
Fatma AKÇAY
Türkiye’nin yakın tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olan 15 Temmuz, sadece bir darbe girişimi değil; aynı zamanda milletin birlik, beraberlik ve demokrasiye olan sarsılmaz bağlılığının destanıdır.
O gece, sokaklara dökülen milyonlarca insan, bayraklarıyla tankların önüne yatarak, sadece kendi geleceklerine değil, tüm Türkiye’nin geleceğine sahip çıktı.
15 Temmuz’un üzerinden yıllar geçti. Ancak o gece yaşananlar hafızalarımızdan silinmedi. Çünkü orada yaşananlar, sadece askerî bir kalkışmayı engellemekle kalmadı; aynı zamanda demokrasiye inancın ve halkın gücünün en güçlü ifadesi oldu.
Herkesin unutmadığı görüntüler var; Boğaziçi Köprüsü’nde tankların karşısına dikilen vatandaşlar, TRT binasında direnenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millete seslendiği o kritik anlar...
O gece Türkiye bir sınav verdi. Ve bu sınavdan başarıyla çıktı. Elbette bu süreçte kaybettiklerimiz oldu, şehitlerimiz oldu.
Onlar, özgürlük ve bağımsızlık için en değerli varlıklarını feda eden kahramanlarımızdır. Onları anmak, hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak bizim en kutsal görevimizdir.
15 Temmuz, sadece bir tarih değil; aynı zamanda milletin demokrasiye olan bağlılığının ve hain kalkışmalara karşı direnişinin sembolüdür.
O geceyi unutmamak, aynı ruhu yaşatmak ve geleceğe taşımak için hepimize büyük sorumluluk düşüyor.
Bugün, 15 Temmuz’u anarken, demokrasiye, hukuka ve birlik beraberliğe olan inancımızı tazelemek; bir daha böyle karanlık günler yaşanmaması için kenetlenmek zorundayız.
Çünkü demokrasi, emek ister, fedakarlık ister ve en önemlisi hepimizin ortak iradesidir.
15 Temmuz’un hatırlattığı en önemli gerçek; Türkiye’nin gücünün, milletin iradesinde saklı olduğudur.