Dünya yıldızlarından biri olan Charlie Chaplin’i hala anabiliyor olmak, kendisinin ne kadar başarılı bir komedyen olduğunu bizlere gösterir. O dönemlere ait başarılara imza atmış ve o dönemlerin üzerinden yıllar geçse de hala açıp onunla biraz olsun gülebilen insanlarımızın olması bence güzel.
Peki, kimdir Charlie Chaplin?
Gerçek adı Sir Charles Spencer Chaplin, olan ama Charlie Chaplin olarak hafızalarımıza kazınan komedyen, İngiliz sinema yönetmeni, oyuncu ve yazardır. Çağını ve sonrasını en çok etkileyen düşünür, yazar, yönetmen ve oyuncu olarak sinemada yer almış, siyasal görüşünü de yansıttığı Chaplin Sineması bir ekole dönüşmüştür. Halkın içinden karakterler ve sıradan olaylarla ördüğü sinemasında, olağanüstü etkiler bırakmıştır. Ayrıca o dönemde korkusuzca siyasi görüşünü dile getiren tek komedyen oyuncudur. 1940 yılında, Hitler gücünün doruğundayken, üstelik Naziler dünya çapında henüz itibarlıyken çekilen Büyük Diktatör, mizah silahıyla faşizmi yerden yere vurmuştur. The Great Dictator, Chaplin’in çektiği ilk sesli filmdir. Chaplin filmde Hitler’i canlandırmakla kalmamış, Nazi Almanya’sını hem de ABD’nin hala barış içerisinde yaşadığı ve henüz savaşa girmediği bir dönemde de yerden yere vurmuştur. Amerikan rüyasının üstündeki perdeyi çekip alan, kamerasını yoksulluğa çeviren, faşizmi ve hatta kapitalizmi acımasız bir alaycılıkla yerden yere vuran Chaplin, damgalansa da fikirlerinden, tarzından ödün vermemiştir.
Sinema sanatına yaptığı katkıları çok büyüktür. Dünya çapında milyonlarca hayrana ulaşan ve çığır açan büyük başyapıtlara rağmen Chaplin’in yıldızı, Amerikan film endüstrisiyle hiç barışmamış, çoğu filmi görmezden gelinmiştir. Charlie Chaplin, dünya sinema tarihinde düşünceleri nedeniyle sansürlenen ve dışlanan ilk sanatçılardan biridir. Charlie Chaplin filmlerindeki üslubunu, “konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir.” sözleriyle dile getirmiştir.
Keşke şu anda da Charlie Chaplin gibi insanlar sanatlarını icra etseler ve bizde bu yüz yılda kendilerinden biraz olsun ders çıkarabilsek. Charlie Chaplin gibileri asla gelmez elbette bizlerin içlerinde de var büyük ustalar ama kendisi çok farklı bir kişilik. Kolay değil hiç konuşmadan milyonları yüzyıllarca televizyon karşısında kendisini izletmek. Sizlere özellikle bir filminden bahsetmek istiyorum;
“Modern Zamanlar” filmi bence herkesin izlemesi gereken bir filmdir. Ne anlatmakta peki bu film; Modern Zamanlar, 1929 yılında tüm dünyada baş gösteren global ekonomik krizi döneminin atmosferini tüm çıplaklığıyla yansıtan bir Charlie Chaplin filmi. Film, döneminin sosyal ve ekonomik konumu üzerine çekilen bir filmdir. Bir fabrikada sıkı bir mesaiyle çalışan Şarlo’nun, bu tempoya ayak uyduramaması, beraberinde türlü yanlış anlaşılmalarla akıl sağlının yerinde olmadığına karar verilip hastaneye yatırılması gibi trajideleri konu alır. Hastaneden çıkan Şarlo, bu kez amaçsızca elinde salladığı kırmızı bayrak yüzünden hapse atılır. Her haliyle kara komedi ve esaslı bir eleştiri niteliği taşıyan filmde Şarlo’nun hayatını değiştiren şey ise kimsesiz bir kızla yollarının kesişmesi olur.
Sizlere Charlie Chaplin bir sözüyle veda etmek isterim;
'Gerçekten gülebilmek için dertlerinizi anlamalı ve onlarla oynayabilmelisiniz.'
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gamze Pehlivan
Charlie Chaplin
Dünya yıldızlarından biri olan Charlie Chaplin’i hala anabiliyor olmak, kendisinin ne kadar başarılı bir komedyen olduğunu bizlere gösterir. O dönemlere ait başarılara imza atmış ve o dönemlerin üzerinden yıllar geçse de hala açıp onunla biraz olsun gülebilen insanlarımızın olması bence güzel.
Peki, kimdir Charlie Chaplin?
Gerçek adı Sir Charles Spencer Chaplin, olan ama Charlie Chaplin olarak hafızalarımıza kazınan komedyen, İngiliz sinema yönetmeni, oyuncu ve yazardır. Çağını ve sonrasını en çok etkileyen düşünür, yazar, yönetmen ve oyuncu olarak sinemada yer almış, siyasal görüşünü de yansıttığı Chaplin Sineması bir ekole dönüşmüştür. Halkın içinden karakterler ve sıradan olaylarla ördüğü sinemasında, olağanüstü etkiler bırakmıştır. Ayrıca o dönemde korkusuzca siyasi görüşünü dile getiren tek komedyen oyuncudur. 1940 yılında, Hitler gücünün doruğundayken, üstelik Naziler dünya çapında henüz itibarlıyken çekilen Büyük Diktatör, mizah silahıyla faşizmi yerden yere vurmuştur. The Great Dictator, Chaplin’in çektiği ilk sesli filmdir. Chaplin filmde Hitler’i canlandırmakla kalmamış, Nazi Almanya’sını hem de ABD’nin hala barış içerisinde yaşadığı ve henüz savaşa girmediği bir dönemde de yerden yere vurmuştur. Amerikan rüyasının üstündeki perdeyi çekip alan, kamerasını yoksulluğa çeviren, faşizmi ve hatta kapitalizmi acımasız bir alaycılıkla yerden yere vuran Chaplin, damgalansa da fikirlerinden, tarzından ödün vermemiştir.
Sinema sanatına yaptığı katkıları çok büyüktür. Dünya çapında milyonlarca hayrana ulaşan ve çığır açan büyük başyapıtlara rağmen Chaplin’in yıldızı, Amerikan film endüstrisiyle hiç barışmamış, çoğu filmi görmezden gelinmiştir. Charlie Chaplin, dünya sinema tarihinde düşünceleri nedeniyle sansürlenen ve dışlanan ilk sanatçılardan biridir. Charlie Chaplin filmlerindeki üslubunu, “konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir.” sözleriyle dile getirmiştir.
Keşke şu anda da Charlie Chaplin gibi insanlar sanatlarını icra etseler ve bizde bu yüz yılda kendilerinden biraz olsun ders çıkarabilsek. Charlie Chaplin gibileri asla gelmez elbette bizlerin içlerinde de var büyük ustalar ama kendisi çok farklı bir kişilik. Kolay değil hiç konuşmadan milyonları yüzyıllarca televizyon karşısında kendisini izletmek. Sizlere özellikle bir filminden bahsetmek istiyorum;
“Modern Zamanlar” filmi bence herkesin izlemesi gereken bir filmdir. Ne anlatmakta peki bu film; Modern Zamanlar, 1929 yılında tüm dünyada baş gösteren global ekonomik krizi döneminin atmosferini tüm çıplaklığıyla yansıtan bir Charlie Chaplin filmi. Film, döneminin sosyal ve ekonomik konumu üzerine çekilen bir filmdir. Bir fabrikada sıkı bir mesaiyle çalışan Şarlo’nun, bu tempoya ayak uyduramaması, beraberinde türlü yanlış anlaşılmalarla akıl sağlının yerinde olmadığına karar verilip hastaneye yatırılması gibi trajideleri konu alır. Hastaneden çıkan Şarlo, bu kez amaçsızca elinde salladığı kırmızı bayrak yüzünden hapse atılır. Her haliyle kara komedi ve esaslı bir eleştiri niteliği taşıyan filmde Şarlo’nun hayatını değiştiren şey ise kimsesiz bir kızla yollarının kesişmesi olur.
Sizlere Charlie Chaplin bir sözüyle veda etmek isterim;
'Gerçekten gülebilmek için dertlerinizi anlamalı ve onlarla oynayabilmelisiniz.'