Adana Sanatevi Derneği Başkanı Ecdat Güvel, halk kültürü üzere çalışmalara önem veriyor, sonuçları Adana Sanatevi Derneği sergi salonuna taşıyor.
Bu kez halkbilim fotoğraflarını gündeme almış. 16 Nisan 2024 günü; Vahap Kelekçi, Ahmet Kadir Tohumcu, Ayhan Sarıbayrak, Ayşe Esra Uluçınar, Burak Taner, Gülfidan Mezreli, Kübra Tunç, Mustafa Şahin, Mürvet Rişvanoğlu, Özlem Dağlı, Saniye Tunca, Suna Karacanoğlu, Sinem Savcı, Timuçin Uçar, Vedat Çetin fotoğraflarından oluşan fotoğrafları sergilemiş.
Sergi, birçok sanatsever, halkbilim (Folklor) meraklısı tarafından izlendi. Halkbilimci Ayşe Başçetinçelik’in halk kültürü üzerine verdiği bilgiler dinlenildi, bilgi edinildi. Nişan düğün, komşuluk, yardımlaşma, ölüm, cenaze töreni, küçüklere sevgi, büyüklere saygı gelenekleri üzerinde duruldu.
Sanatevi’nin odaları sanata yakışır biçimde düzenlenmiş. Odaların her birine isim verilmiş. Toplantı Salonu, Başkanlık Odası, Turan Altuntaş Salonu; Kemal Onaran Atölyesi, Aşık Halil Karabulut Kütüphanesi; Nuri Ayvalı Kapısı, Mustafa Dulda Atölyesi, Heykel Atölyesi gibi.
Fotoğraflar bakıyoruz. Çok güzel incelikli tamlayıcı, ilgi çekici, halk kültürünü anlatan fotoğraflar bunlar.
Duvar dibinde tahta sandalye oturmuş iki yaşlıca insan, duvarla, evle, çevre ile bütünleşmişler, kahvelerini içip söyleşiyorlar, kim bilir hangi konuları, nelerini anlatıyorlar?! Bir köye gitseniz, ya da bir kenar mahalleye uğrasınız bu ve benzer sahneleri görebilirsiniz…
Kurşun dökme geleneği bugün bile sürmektedir! Daha çok nazar için kurşun dökme işlemi yapılır. Gök gözlülerin nazarının değeceğine inanılır. Fotoğrafla belgelenmiş bu olay.
Kurşun, bir tavada eritilir. Hastanın başı üstüne bir savan ya da çul gerilir. Tam baş üstüne gelecek biçimde içi su dolu bir kap tutulur. Erimiş kurşun su dolu kabın içine dökülür; cas diye bir ses çıkar. Hemen alır bakarlar kurşuna. Kurşun türlü biçimlere girmiştir, yorum yapılır. Hasta kurtulmuş olur!
Bir başka fotoğrafta, iki katlı ev örtmesinden (balkon) bakanlar, çevreye toplanmış olanlar arasında semah dönenler var. Bu, dünyanın dönüşüne benzer devinimli yakarıdır. Bu yakarıda günahlar savrulur, dökülür gider. Semah dönenler arınmış olur.
Köy düğünün anlatan bir fotoğraf görülüyor duvarda. Gelin, davul çalan, oynayan bir insan yahut damat, ya da başka biri. Düğüne şenlik katan komşular, insanlar… eğleniyor. Eğlencesiz olmaz. Halk geleneklerinden biri de evlenme töreni…düğün eğlencesidir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
M.Demirel Babacanoğlu
Adana Sanatevi’nde karma fotoğraf sergisi
Adana Sanatevi Derneği Başkanı Ecdat Güvel, halk kültürü üzere çalışmalara önem veriyor, sonuçları Adana Sanatevi Derneği sergi salonuna taşıyor.
Bu kez halkbilim fotoğraflarını gündeme almış. 16 Nisan 2024 günü; Vahap Kelekçi, Ahmet Kadir Tohumcu, Ayhan Sarıbayrak, Ayşe Esra Uluçınar, Burak Taner, Gülfidan Mezreli, Kübra Tunç, Mustafa Şahin, Mürvet Rişvanoğlu, Özlem Dağlı, Saniye Tunca, Suna Karacanoğlu, Sinem Savcı, Timuçin Uçar, Vedat Çetin fotoğraflarından oluşan fotoğrafları sergilemiş.
Sergi, birçok sanatsever, halkbilim (Folklor) meraklısı tarafından izlendi. Halkbilimci Ayşe Başçetinçelik’in halk kültürü üzerine verdiği bilgiler dinlenildi, bilgi edinildi. Nişan düğün, komşuluk, yardımlaşma, ölüm, cenaze töreni, küçüklere sevgi, büyüklere saygı gelenekleri üzerinde duruldu.
Sanatevi’nin odaları sanata yakışır biçimde düzenlenmiş. Odaların her birine isim verilmiş. Toplantı Salonu, Başkanlık Odası, Turan Altuntaş Salonu; Kemal Onaran Atölyesi, Aşık Halil Karabulut Kütüphanesi; Nuri Ayvalı Kapısı, Mustafa Dulda Atölyesi, Heykel Atölyesi gibi.
Fotoğraflar bakıyoruz. Çok güzel incelikli tamlayıcı, ilgi çekici, halk kültürünü anlatan fotoğraflar bunlar.
Duvar dibinde tahta sandalye oturmuş iki yaşlıca insan, duvarla, evle, çevre ile bütünleşmişler, kahvelerini içip söyleşiyorlar, kim bilir hangi konuları, nelerini anlatıyorlar?! Bir köye gitseniz, ya da bir kenar mahalleye uğrasınız bu ve benzer sahneleri görebilirsiniz…
Kurşun dökme geleneği bugün bile sürmektedir! Daha çok nazar için kurşun dökme işlemi yapılır. Gök gözlülerin nazarının değeceğine inanılır. Fotoğrafla belgelenmiş bu olay.
Kurşun, bir tavada eritilir. Hastanın başı üstüne bir savan ya da çul gerilir. Tam baş üstüne gelecek biçimde içi su dolu bir kap tutulur. Erimiş kurşun su dolu kabın içine dökülür; cas diye bir ses çıkar. Hemen alır bakarlar kurşuna. Kurşun türlü biçimlere girmiştir, yorum yapılır. Hasta kurtulmuş olur!
Bir başka fotoğrafta, iki katlı ev örtmesinden (balkon) bakanlar, çevreye toplanmış olanlar arasında semah dönenler var. Bu, dünyanın dönüşüne benzer devinimli yakarıdır. Bu yakarıda günahlar savrulur, dökülür gider. Semah dönenler arınmış olur.
Köy düğünün anlatan bir fotoğraf görülüyor duvarda. Gelin, davul çalan, oynayan bir insan yahut damat, ya da başka biri. Düğüne şenlik katan komşular, insanlar… eğleniyor. Eğlencesiz olmaz. Halk geleneklerinden biri de evlenme töreni…düğün eğlencesidir.