2023 yılının sonuna yaklaşırken, yapay zeka (AI) pazarı çeyrek trilyon dolara ulaşma yolunda hızla ilerliyor. Bankacılık, finansal hizmetler, sigorta, kamu, havacılık, savunma sanayi, otomotiv, sağlık, bilişim, telekomünikasyon, üretim, eğitim, perakende, e-ticaret, enerji ve medya gibi sayısız sektörü dönüştüren bu devrim, etkisini her geçen gün daha da artırıyor. Yapay zeka, kimileri tarafından elektriğin icadına benzetiliyor: Her evde, her iş yerinde hazır bir çözüm olarak karşımızda.

Ancak, yapay zeka sadece bir araç. Önemli olan, bu gücü nasıl kullanacağımız. 2017’de 10 yapay zeka girişimi varken, 2023 yılı sonunda bu rakamın 400’ü aşması, gelecekte bu teknolojinin potansiyelinin daha da büyüyeceğini gösteriyor. Global tahminler, yapay zeka pazarının 2030’a kadar trilyon dolarlarla ifade edileceğini öngörüyor. Kimi araştırmalar bu rakamı 2 trilyon dolar, kimileri ise 5 trilyon dolar olarak tahmin ediyor.

PR SEKTÖRÜNDE YAPAY ZEKA DEVRİMİ

Yapay zekanın bu büyük yükselişi, halkla ilişkiler sektöründe de derin etkiler yaratmaya başladı. Uluslararası Halkla İlişkiler Ağı (IPRN) tarafından yayınlanan PR Sektör Araştırması 2024, bu değişimin boyutlarını gözler önüne seriyor. 30 ülkeden 50’ye yakın temsilcinin katılımıyla yapılan araştırma, özellikle halkla ilişkilerde yapay zeka kullanımının ne kadar yaygınlaştığını gösteriyor.

Katılımcıların %83’ü, yapay zekayı iş çözümlerinde aktif olarak kullandıklarını ve gelecekte de bu teknolojinin varlığını sürdüreceğini belirtiyor. Bu oran, halkla ilişkiler gibi yaratıcı bir alanda bile yapay zekanın ne denli güçlü bir araç haline geldiğini gözler önüne seriyor. İçerik oluşturma, sosyal medya yönetimi, medya izleme ve veri analitiği gibi işlevlerde kullanılan yapay zeka, sektördeki birçok rutin görevi hızlandırarak verimliliği artırıyor.

YAPAY ZEKANIN FIRSATLARI VE TEHDİTLERİ

IPRN’nin araştırmasına göre, yapay zekanın halkla ilişkiler sektörüne sağladığı en büyük faydalar arasında:

• Verimlilik artışı (%26),
• Araştırma desteği (%23),
• Personelin iş yükünün azaltılması (%20) gibi maddeler yer alıyor.

Ancak, her yeni teknoloji gibi yapay zeka da beraberinde bazı sorunlar getiriyor. Araştırmanın dikkat çektiği en önemli sorunlardan biri, fikri mülkiyet ile ilgili. Yapay zeka ile oluşturulan içeriklerin %26’sı fikri mülkiyet sorunlarına yol açabiliyor. Ayrıca, sahte haberlerde artış (%24) ve sosyal medyaya duyulan güvenin azalması () gibi problemler de sektörü tehdit eden unsurlar arasında.

GELECEK İÇİN STRATEJİK KULLANIM

IPRN Başkanı Rodrigo Viana de Freitas, yapay zekanın PR sektöründe uzun süreli güven ilişkileri kurma ve sürdürülebilir stratejik çözümler yaratmada önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Medya izleme ve sosyal medya yönetimi gibi görevlerde zaman kazandıran yapay zeka, PR profesyonellerine daha stratejik kararlar almaları ve yaratıcı çözümler üretmeleri için fırsatlar sunuyor.

Türkiye’deki IPRN temsilcisi, Feveran İletişim Ajansı Başkanı Ali Kahraman ise yapay zekanın, halkla ilişkilerde yaratıcı süreçleri hızlandıran bir araç olduğunu düşünüyor. Kahraman’a göre, yapay zekanın en önemli avantajlarından biri doğru sorularla yönlendirilmesi. Bir zeka, yapay bile olsa, doğru yönlendirildiğinde çözümler ve öneriler üretme kapasitesi çok daha yüksek oluyor. Ancak yapay zeka tarafından sunulan çözümler, mutlaka denetimden geçirilmeli ve yaratıcı fikirlerle harmanlanarak farklılaştırılmalı.

YAPAY ZEKA İLE GELECEĞE HAZIRLANMAK

Yapay zeka, her sektörde olduğu gibi halkla ilişkilerde de devrim yaratıyor. Ancak bu teknolojiyi etkin kullanabilmek, onu sadece bir araç değil, stratejik bir ortak olarak görmeyi gerektiriyor. Verimliliği artırırken, ortaya çıkabilecek fikri mülkiyet ve güven sorunlarını da göz önünde bulundurmak şart. Yapay zekanın gücünü doğru sorular ve doğru stratejilerle yönlendirebilenler, geleceğin kazananları olacak.