Türkiye çok acı bir felaket yaşadı. Türkiye genelinde 11 ilde büyük hasarlara yol açan, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli ardı ardına yaşanan iki ayrı deprem; bazı bölgelerde taş üstünde taş bırakmadı, 38 bin 044 insanın hayatını elinden aldı, 108 bin 68 kişi ise bu depremde yaralandı. Bu büyük felaket hepimizi derin üzüntülere boğdu. Tesellisi mümkün olmayan tarifsiz acılar içindeyiz. Bu büyük felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet; yaralılara şifalar, yakınlarını kaybedenlere Allah’tan büyük sabırlar diliyorum.
CANLA BAŞLA ÇALIŞTILAR
Deprem bölgelerine arama kurtarma çalışmaları için gidenler canla başla çalıştı. Zonguldaklı madenciler de kazmasını küreğini kapıp deprem bölgesinde hayat kurtarmaya gitti.
Aynı kaderi kim bilir kaç kez yaşamışlardı enkaz altında kalanlarla. Onların da kaderiydi enkazlar. Madenci babaların madenci çocukları onlar. Babasını, kardeşini, akrabasını, dostunu kömür madenlerinde oluşan göçüklerde kaybetmeyen neredeyse yok gibi o coğrafyada…
Hani damdan düşenin halini en iyi damdan düşer anlarmış ya; o madenciler o acıyı çocukluklarından bu yana kim bilir kaç kez yaşamıştır.. İşte o yüzden kazma-küreklerine sarılıp koştular acının merkezine…
Günler boyu kar- kış demeden, açlık-tokluk düşünmeden, yorgunluğu önemsemeden enkazları elleriyle temizleyip, çıkardılar bedenleri. Çocukları geldi akıllarına, anaları, babaları, kardeşleri, eşleri, sevdikleri geldi akıllarına nefessiz kalana kadar çalıştılar çalıştılar…
Deprem bölgesinden gelenler, enkazda yakınlarını yitirenler madencileri konuşuyor hep. “İyi çalışıyorlar”, “Çok başarılılar”, “Bu işi çok bilinçli yapıyorlar”, “Deneyimliler”, “Enkaz içinde kendilerine yol açıp korkmadan içerilere kadar giriyorlar” İşte bu sözler enkazda çalışan madencilerin arkasından depremzedelerin söylediği sözler.
Büyük yıkımların yaşadığı o bölgelere giderek arama kurtarma çalışmalarına katılan, hayat kurtaran kocaman yürekli insanlara, AFAD çalışanlarına, gönüllülere ve o Madencilere sonsuz teşekkür ediyorum. Belki bu kez kara elmas değildi çıkardıkları, ama çok daha kıymetlisini, paha biçilmezini çıkardılar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Süreyya Uri
Bu kez çıkardıkları paha biçilemeyendi
Türkiye çok acı bir felaket yaşadı. Türkiye genelinde 11 ilde büyük hasarlara yol açan, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli ardı ardına yaşanan iki ayrı deprem; bazı bölgelerde taş üstünde taş bırakmadı, 38 bin 044 insanın hayatını elinden aldı, 108 bin 68 kişi ise bu depremde yaralandı. Bu büyük felaket hepimizi derin üzüntülere boğdu. Tesellisi mümkün olmayan tarifsiz acılar içindeyiz. Bu büyük felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet; yaralılara şifalar, yakınlarını kaybedenlere Allah’tan büyük sabırlar diliyorum.
CANLA BAŞLA ÇALIŞTILAR
Deprem bölgelerine arama kurtarma çalışmaları için gidenler canla başla çalıştı. Zonguldaklı madenciler de kazmasını küreğini kapıp deprem bölgesinde hayat kurtarmaya gitti.
Aynı kaderi kim bilir kaç kez yaşamışlardı enkaz altında kalanlarla. Onların da kaderiydi enkazlar. Madenci babaların madenci çocukları onlar. Babasını, kardeşini, akrabasını, dostunu kömür madenlerinde oluşan göçüklerde kaybetmeyen neredeyse yok gibi o coğrafyada…
Hani damdan düşenin halini en iyi damdan düşer anlarmış ya; o madenciler o acıyı çocukluklarından bu yana kim bilir kaç kez yaşamıştır.. İşte o yüzden kazma-küreklerine sarılıp koştular acının merkezine…
Günler boyu kar- kış demeden, açlık-tokluk düşünmeden, yorgunluğu önemsemeden enkazları elleriyle temizleyip, çıkardılar bedenleri. Çocukları geldi akıllarına, anaları, babaları, kardeşleri, eşleri, sevdikleri geldi akıllarına nefessiz kalana kadar çalıştılar çalıştılar…
Deprem bölgesinden gelenler, enkazda yakınlarını yitirenler madencileri konuşuyor hep. “İyi çalışıyorlar”, “Çok başarılılar”, “Bu işi çok bilinçli yapıyorlar”, “Deneyimliler”, “Enkaz içinde kendilerine yol açıp korkmadan içerilere kadar giriyorlar” İşte bu sözler enkazda çalışan madencilerin arkasından depremzedelerin söylediği sözler.
Büyük yıkımların yaşadığı o bölgelere giderek arama kurtarma çalışmalarına katılan, hayat kurtaran kocaman yürekli insanlara, AFAD çalışanlarına, gönüllülere ve o Madencilere sonsuz teşekkür ediyorum. Belki bu kez kara elmas değildi çıkardıkları, ama çok daha kıymetlisini, paha biçilmezini çıkardılar.