Oğuz Şahin: Türkiye’nin yüzde 63’ü yüksek erozyon tehlikesinde
Oğuz Şahin: Türkiye’nin yüzde 63’ü yüksek erozyon tehlikesinde
Çevre Uzmanı Oğuz Şahin, Türkiye topraklarının yüzde 63’ünün şiddetli erozyon tehdidi altında olduğunu belirterek, acil önlem çağrısı yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 12.08.2025 09:23
Haber Güncellenme Tarihi: 12.08.2025 09:27
Muhabir:
HIDIR YENİAY
Çevre ve İklim Değişikliği Uzmanı Oğuz Şahin, çölleşmenin Türkiye’nin geleceğini tehdit eden en önemli çevresel sorunlardan biri olduğunu söyledi.
Çölleşmeyi ‘kurak, yarı kurak ve yarı nemli bölgelerde iklim değişikliği ve insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan arazi bozulması’ olarak Şahin, bunun yalnızca toprağın verimliliğini kaybetmesi anlamına gelmediğini belirterek, “Çölleşme , gıda güvenliği, biyolojik çeşitlilik ve insan yaşam kalitesini tehdit eden küresel bir sorundur” dedi.
"Türkiye’nin yüzde 63’ü yüksek risk altında"
Türkiye’nin coğrafi konumu ve iklim özellikleri nedeniyle çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Şahin, özellikle Konya, Iğdır ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yüksek risk taşıdığını ifade etti. Şahin, “Topraklarımızın yüzde 63’ü çok şiddetli ve şiddetli erozyon tehlikesine maruz. NASA’nın araştırmasına göre, bu hızla devam ederse Türkiye’nin büyük bölümü yakın gelecekte çölleşebilir” uyarısında bulundu.
“Yılda 1,4 milyar ton toprak kayboluyor”
Şahin, ülke genelinde her yıl yaklaşık 1,4 milyar ton toprağın erozyonla kaybedildiğini, bunun büyük kısmının orman alanları dışında kalan 6,1 milyon hektar marjinal tarım alanlarından kaynaklandığına dikkati çekerek, “Toprakla birlikte mineral ve organik maddeler de yok oluyor. Kimyevi gübreye ayrılan yıllık 4,5 trilyon liranın boşa gitmesi, ekonomik kaybın büyüklüğünü ortaya koyuyor” diye konuştu.
“Çölleşme hepimizi ilgilendiriyor”
Nerede yaşanırsa yaşansın çölleşmenin herkesi doğrudan veya dolaylı etkilediğini vurgulayan Şahin, “İnsanların ihtiyaç duyduğu kalorinin yüzde 99’u hâlâ topraktan geliyor. Sağlıklı topraklar, kuraklık ve taşkın gibi afetlere karşı ilk savunma hattıdır. Verimli arazilerin kaybı, gıda ve ekosistem hizmetlerine yönelik talebi artırarak rekabeti kızıştırır” ifadelerini kullandı.
Şahin, çölleşmeyle mücadelede konusunda, “Türkiye’deki 26 yağış havzasında acilen ıslah çalışmalarına başlanmalı, ağaçlandırma, orman koruma ve restorasyon projeleri doğaya uygun şekilde yapılmalı, sürdürülebilir tarım uygulamaları hayata geçirilmeli, su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanmalı, erozyon kontrolü ve mera ıslah çalışmaları hız kesmeden devam etmeli, yerel halkın katılımı teşvik edilmeli” uyarılarında bulundu.
“Bugün adım atmazsak yarın çok geç olabilir”
Şahin, çölleşmenin sadece çevresel değil, açlık, göç ve yoksulluk gibi sosyo-ekonomik sorunlara da yol açtığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bireysel bilinçlenme, doğaya saygılı uygulamalar ve küresel iş birliği ile çölleşmeye ‘dur’ diyebiliriz. Gelecek nesillere daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için bugün harekete geçmeliyiz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Oğuz Şahin: Türkiye’nin yüzde 63’ü yüksek erozyon tehlikesinde
Çevre Uzmanı Oğuz Şahin, Türkiye topraklarının yüzde 63’ünün şiddetli erozyon tehdidi altında olduğunu belirterek, acil önlem çağrısı yaptı.
Çevre ve İklim Değişikliği Uzmanı Oğuz Şahin, çölleşmenin Türkiye’nin geleceğini tehdit eden en önemli çevresel sorunlardan biri olduğunu söyledi.
Çölleşmeyi ‘kurak, yarı kurak ve yarı nemli bölgelerde iklim değişikliği ve insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan arazi bozulması’ olarak Şahin, bunun yalnızca toprağın verimliliğini kaybetmesi anlamına gelmediğini belirterek, “Çölleşme , gıda güvenliği, biyolojik çeşitlilik ve insan yaşam kalitesini tehdit eden küresel bir sorundur” dedi.
"Türkiye’nin yüzde 63’ü yüksek risk altında"
Türkiye’nin coğrafi konumu ve iklim özellikleri nedeniyle çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Şahin, özellikle Konya, Iğdır ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yüksek risk taşıdığını ifade etti. Şahin, “Topraklarımızın yüzde 63’ü çok şiddetli ve şiddetli erozyon tehlikesine maruz. NASA’nın araştırmasına göre, bu hızla devam ederse Türkiye’nin büyük bölümü yakın gelecekte çölleşebilir” uyarısında bulundu.
“Yılda 1,4 milyar ton toprak kayboluyor”
Şahin, ülke genelinde her yıl yaklaşık 1,4 milyar ton toprağın erozyonla kaybedildiğini, bunun büyük kısmının orman alanları dışında kalan 6,1 milyon hektar marjinal tarım alanlarından kaynaklandığına dikkati çekerek, “Toprakla birlikte mineral ve organik maddeler de yok oluyor. Kimyevi gübreye ayrılan yıllık 4,5 trilyon liranın boşa gitmesi, ekonomik kaybın büyüklüğünü ortaya koyuyor” diye konuştu.
“Çölleşme hepimizi ilgilendiriyor”
Nerede yaşanırsa yaşansın çölleşmenin herkesi doğrudan veya dolaylı etkilediğini vurgulayan Şahin, “İnsanların ihtiyaç duyduğu kalorinin yüzde 99’u hâlâ topraktan geliyor. Sağlıklı topraklar, kuraklık ve taşkın gibi afetlere karşı ilk savunma hattıdır. Verimli arazilerin kaybı, gıda ve ekosistem hizmetlerine yönelik talebi artırarak rekabeti kızıştırır” ifadelerini kullandı.
Şahin, çölleşmeyle mücadelede konusunda, “Türkiye’deki 26 yağış havzasında acilen ıslah çalışmalarına başlanmalı, ağaçlandırma, orman koruma ve restorasyon projeleri doğaya uygun şekilde yapılmalı, sürdürülebilir tarım uygulamaları hayata geçirilmeli, su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanmalı, erozyon kontrolü ve mera ıslah çalışmaları hız kesmeden devam etmeli, yerel halkın katılımı teşvik edilmeli” uyarılarında bulundu.
“Bugün adım atmazsak yarın çok geç olabilir”
Şahin, çölleşmenin sadece çevresel değil, açlık, göç ve yoksulluk gibi sosyo-ekonomik sorunlara da yol açtığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bireysel bilinçlenme, doğaya saygılı uygulamalar ve küresel iş birliği ile çölleşmeye ‘dur’ diyebiliriz. Gelecek nesillere daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için bugün harekete geçmeliyiz.”
Kaynak: HIDIR YENİAY