Dünyada bazı yerler var ki, girişleri kesinlikle yasak! BoredPanda’dan derlediğimiz bu mekanlar, hem gizemleri hem de korkutucu sebepleriyle dikkat çekiyor. İşte keşfedilmeyi bekleyen, ama asla ziyaret edilemeyen o yasaklı bölgeler...
Oluşturulma Tarihi: 10 Temmuz 2025, Perşembe 16:08
Güncellenme Tarihi: 10 Temmuz 2025, Perşembe 16:16
Haber Merkezi
Paris Yeraltı Mezarları, Fransa
Bu tünellerin çok küçük bir kısmı halka açık. Burada binlerce iskeleti ve kafatasını yan yana dizilmiş şekilde görebilirsiniz. Buna rağmen 274 kilometrelik bu labirentin geriye kalan %99'luk kısmına giriş yasak çünkü kaybolmamak neredeyse imkansız. Ne yazık ki bu durum meraklı insanların ve toplulukların bu mezarlara girişini ve özel polis gücüyle başlarını belaya sokmalarını engelleyemiyor.
51. Bölge
Burayı bilmeyen yoktur herhalde. Las Vegas'ın 160 km kuzeyinde bulunan bir ABD askeri tesisi. Dünya üzerindeki en gizemli yerlerden biri, ABD hükumeti 2013 yılına kadar varlığını inkar etti. Şu anda UFO'larla ilgili komplo teorilerine konu oluyor bu bölge.
Çernobil Yasak Bölge, Ukrayna
1986 yılında yaşandı bugün Çernobil Felaketi adı verilen nükleer kaza. Yüksek radyasyon seviyesinden ötürü halka anında bölgeyi boşaltması emredildi ve kısa bir süre sonra bu bölge hayalet şehre dönüştü. Günümüzde, şehrin hızlıca boşaltıldığı zamandan kalan ayakkabılar, oyuncaklar ve başka eşyalar bulabilirsiniz.
Kuzey Sentinel Adası, Hindistan
Burası, dünyada modern uygarlıkla bağı olmayan sayılı kabilelerden biri olan Sentinellilere ev sahipliği yapıyor. Kabilenin avlanarak, balık tutarak ve vahşi bitkileri toplayarak hayatta kaldığı biliniyor ancak şu ana kadar tarıma veya ateşe dair herhangi bir ize rastlanmadı. İlk başarılı keşif gezisi 1967 yılında T.N. Pandit liderliğinde yapıldı. O günden beri kabile modern dünyayla iletişimi tamamen reddediyor, bölgelerine girmeye çalışanları şiddet kullanarak dışarı atıyor.
Svalbard Küresel Tohum Deposu, Norveç
Kuzey Kutup Dairesi'nin derinliklerinde, Norveç'in Spitsbergen Adası'nda, Küresel Tohum Deposu bir dağın içinde saklı. Buraya bazen 'Kıyamet Günü Deposu' da deniliyor çünkü insanlığın başına gelebilecek en kötü senaryoda bile dünyanın gıda mahsullerinin çeşitliliğini koruyup bitki krallığını eski haline getirme amacıyla yaratıldı. 200 yıl boyunca herhangi bir patlamaya veya depreme dayanacak şekilde inşa edildi. Dağın yamacına kurulan depo Dünya üzerindeki tüm buzullar erise bile deniz seviyesinin üzerinde kalıyor. Depoda 100 milyon tohum ve Dünya'nın mevcut bütün besin ürünlerine ait tohumların birer yedeği bulunuyor.
Poveglia Adası, İtalya
Bu ada dünyadaki en ürkütücü ve gizemli adalardan biri olarak biliniyor. Her şey Roma İmparatorluğu döneminde veba kurbanı insanların adaya taşınmasıyla başlıyor. Sonrasında, Ortaçağ döneminde veba hastalığı geri döndüğünde, ada bir kez daha binlerce ölümcül derecede hasta insana ev sahipliği yaptı. Çok sayıda insan buraya terk edildi, aynı mezarın içine gömüldü, hatta yakıldı. Söylenene göre, toprak çürüyen ve yakılan cesetlerden o kadar etkilendi ki bugün %50'si insan küllerinden oluşuyor.
Fukuşima Yasak Bölge, Japonya
2011 yılında, Fukuşima Nükleer Santrali Kazası Japonya'yı sarstı. Bölgenin 29 kilometreye kadar yakınındaki sakinleri evlerini boşaltmak zorunda kaldı. Uluslararası Nükleer Olay Skalası'nda Çernobil'den sonra 7. Seviye olarak sınıflandırılan 2. kaza. Aşırı radyasyon seviyesinden ötürü bölgeye giriş kesinlikle yasak.
Plüton'un Kapısı, Türkiye
Frigyalılar devrinde Hierapolis adı verilen antik kentte yer alan kapı, bir dönem Romalıların ölüm tanrısı Plüton'a adanmıştı. Antik tarihçi Strabon bir keresinde burayı ziyaret edip 'İçeri giren her hayvan anında ölümle karşılaşıyor. İçeri birkaç serçe fırlattım ve hepsi son nefesini verip yere düştü.' yorumunu yapmıştı. 1965'te keşfedilen kapı hakkındaki hikayelerin birer şehir efsanesinden daha fazlası olduğu ortaya çıktı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Merak Edilen Ama Giriş Yasak Olan Yerler
Dünyada bazı yerler var ki, girişleri kesinlikle yasak! BoredPanda’dan derlediğimiz bu mekanlar, hem gizemleri hem de korkutucu sebepleriyle dikkat çekiyor. İşte keşfedilmeyi bekleyen, ama asla ziyaret edilemeyen o yasaklı bölgeler...
Oluşturulma Tarihi: 10 Temmuz 2025, Perşembe 16:08
Güncellenme Tarihi: 10 Temmuz 2025, Perşembe 16:16
Haber Merkezi
Paris Yeraltı Mezarları, Fransa
Bu tünellerin çok küçük bir kısmı halka açık. Burada binlerce iskeleti ve kafatasını yan yana dizilmiş şekilde görebilirsiniz. Buna rağmen 274 kilometrelik bu labirentin geriye kalan %99'luk kısmına giriş yasak çünkü kaybolmamak neredeyse imkansız. Ne yazık ki bu durum meraklı insanların ve toplulukların bu mezarlara girişini ve özel polis gücüyle başlarını belaya sokmalarını engelleyemiyor.
51. Bölge
Burayı bilmeyen yoktur herhalde. Las Vegas'ın 160 km kuzeyinde bulunan bir ABD askeri tesisi. Dünya üzerindeki en gizemli yerlerden biri, ABD hükumeti 2013 yılına kadar varlığını inkar etti. Şu anda UFO'larla ilgili komplo teorilerine konu oluyor bu bölge.
Çernobil Yasak Bölge, Ukrayna
1986 yılında yaşandı bugün Çernobil Felaketi adı verilen nükleer kaza. Yüksek radyasyon seviyesinden ötürü halka anında bölgeyi boşaltması emredildi ve kısa bir süre sonra bu bölge hayalet şehre dönüştü. Günümüzde, şehrin hızlıca boşaltıldığı zamandan kalan ayakkabılar, oyuncaklar ve başka eşyalar bulabilirsiniz.
Kuzey Sentinel Adası, Hindistan
Burası, dünyada modern uygarlıkla bağı olmayan sayılı kabilelerden biri olan Sentinellilere ev sahipliği yapıyor. Kabilenin avlanarak, balık tutarak ve vahşi bitkileri toplayarak hayatta kaldığı biliniyor ancak şu ana kadar tarıma veya ateşe dair herhangi bir ize rastlanmadı. İlk başarılı keşif gezisi 1967 yılında T.N. Pandit liderliğinde yapıldı. O günden beri kabile modern dünyayla iletişimi tamamen reddediyor, bölgelerine girmeye çalışanları şiddet kullanarak dışarı atıyor.
Svalbard Küresel Tohum Deposu, Norveç
Kuzey Kutup Dairesi'nin derinliklerinde, Norveç'in Spitsbergen Adası'nda, Küresel Tohum Deposu bir dağın içinde saklı. Buraya bazen 'Kıyamet Günü Deposu' da deniliyor çünkü insanlığın başına gelebilecek en kötü senaryoda bile dünyanın gıda mahsullerinin çeşitliliğini koruyup bitki krallığını eski haline getirme amacıyla yaratıldı. 200 yıl boyunca herhangi bir patlamaya veya depreme dayanacak şekilde inşa edildi. Dağın yamacına kurulan depo Dünya üzerindeki tüm buzullar erise bile deniz seviyesinin üzerinde kalıyor. Depoda 100 milyon tohum ve Dünya'nın mevcut bütün besin ürünlerine ait tohumların birer yedeği bulunuyor.
Poveglia Adası, İtalya
Bu ada dünyadaki en ürkütücü ve gizemli adalardan biri olarak biliniyor. Her şey Roma İmparatorluğu döneminde veba kurbanı insanların adaya taşınmasıyla başlıyor. Sonrasında, Ortaçağ döneminde veba hastalığı geri döndüğünde, ada bir kez daha binlerce ölümcül derecede hasta insana ev sahipliği yaptı. Çok sayıda insan buraya terk edildi, aynı mezarın içine gömüldü, hatta yakıldı. Söylenene göre, toprak çürüyen ve yakılan cesetlerden o kadar etkilendi ki bugün %50'si insan küllerinden oluşuyor.
Fukuşima Yasak Bölge, Japonya
2011 yılında, Fukuşima Nükleer Santrali Kazası Japonya'yı sarstı. Bölgenin 29 kilometreye kadar yakınındaki sakinleri evlerini boşaltmak zorunda kaldı. Uluslararası Nükleer Olay Skalası'nda Çernobil'den sonra 7. Seviye olarak sınıflandırılan 2. kaza. Aşırı radyasyon seviyesinden ötürü bölgeye giriş kesinlikle yasak.
Plüton'un Kapısı, Türkiye
Frigyalılar devrinde Hierapolis adı verilen antik kentte yer alan kapı, bir dönem Romalıların ölüm tanrısı Plüton'a adanmıştı. Antik tarihçi Strabon bir keresinde burayı ziyaret edip 'İçeri giren her hayvan anında ölümle karşılaşıyor. İçeri birkaç serçe fırlattım ve hepsi son nefesini verip yere düştü.' yorumunu yapmıştı. 1965'te keşfedilen kapı hakkındaki hikayelerin birer şehir efsanesinden daha fazlası olduğu ortaya çıktı.
Foto Galeriler