Ata tohumları, çevreye zarar vermeden yüksek verimlilik sunarak sürdürülebilir tarımın kapılarını aralıyor. Doğal dayanıklılığı ve kimyasal kullanımı azaltan yapısıyla hem ekosistemi koruyan hem de çiftçilerin daha sağlıklı ve bol ürün yetiştirmesini sağlayan ata tohumları ile yapılan tarımsal üretimler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile belediyelerin projeleriyle yaygınlaştırılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 08.04.2025 09:59
Haber Güncellenme Tarihi: 08.04.2025 10:04
Muhabir:
ALİ GÜRELİ
Günümüzde hızla artan dünya nüfusu, çevresel değişiklikler ve tarımda kullanılan kimyasal ürünlerin etkisi, sağlıklı gıda üretimini zorlaştırıyor. Ancak, ata tohumları, sürdürülebilir tarımın temel taşlarından biri olarak bu zorluklarla başa çıkmak için güçlü bir çözüm sunuyor. Ata tohumları, genetik çeşitliliği artırarak sağlık, rekolte ve ekonomik açıdan pek çok fayda sağlıyor.
Sürdürülebilir tarımda ata tohumlarının rolü
Sürdürülebilir tarım, doğanın dengesini bozmadan uzun vadeli gıda üretimi yapmayı hedefliyor. Ata tohumları, bu amaca ulaşmada büyük bir rol oynuyor. Kimyasal gübreler ve pestisitlere bağımlılığı azaltarak doğaya zarar vermeden gıda üretimi yapılmasını sağlayan bu tohumlar, geleneksel tarım yöntemlerine dayandığı için çevre dostu yapısıyla ekosistem üzerinde minimum etki yaratıyor.
Sağlık açısından ata tohumlarının önemi
Genetik mühendislikten uzak, doğal yollarla korunmuş olan ata tohumları, bu özellikleri sayesinde günümüzde birçok ürünün genetik yapısına müdahale edilmeden yetiştiriliyor. Kimyasal ilaçlar ve yapay gübreler kullanmadan yetiştirilen ata tohumları, gıda güvenliği ve sağlığı açısından önemli bir alternatif sunuyor. Modern tarımda sıkça karşılaşılan hormonlar ve pestisitler, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilirken, ata tohumları organik tarımın temelini atarak daha sağlıklı, besin değeri yüksek gıdaların üretilmesini sağlıyor.
Rekolte üzerindeki etkisi
Ata tohumlarının bir diğer önemli özelliğinin ise yüksek verimlilik ve adaptasyon kabiliyeti olduğu belirtiliyor. Bu tohumların genellikle çevresel koşullara daha dayanıklı sebebiyle rekolteye katkı sağladığı ifade ediliyor. Geleneksel tarımda kullanılan hibrit tohumlar, belirli iklim ve toprak koşullarında daha verimli olabilirken, ata tohumları çok daha geniş bir coğrafyada başarıyla yetiştirilebiliyor. Bu da tarımda çeşitliliği artırarak, çiftçilerin iklim değişikliklerinden daha az etkilenmesini sağlıyor.
Ekonomik açıdan yararlı olan ata tohumları ile üretim, bakanlık ve belediyelerin projeleriyle yaygınlaşıyor
Yerel tohumların üretimi ve satışı, çiftçilere pazarlarda yeni gelir fırsatları yaratırken, Tarım ve Orman Bakanlığı ile belediyelerin projeleriyle de ata tohumları ile üretim teşvik ediliyor.
Sürdürülebilir tarımın önemli bir parçası olan ve gelecekte daha sağlıklı, verimli ve ekonomik bir tarım modeline geçişi sağlamada kritik önem taşıyan ata tohumları ile üretim, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından da teşvik ediliyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi koordinesinde 2021 yılında başlatılan “Yerel Nohut Çeşitlerinin Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi” de bunlardan bir tanesini oluşturuyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği proje ile Gülnar’ın meşhur atalık nohudu yeniden hayat bulurken, Gülnarlı üreticiler hem ata mirasına sahip çıkmanın hem de kendi topraklarında kazanç elde etmenin mutluluğunu yaşıyor. Uygun hava koşulları dolayısıyla atalık nohutlarını toprakla buluşturan üreticiler, birkaç ay sonra hasat yapacak olmanın heyecanını şimdiden taşıyor.
Ziraat Mühendisi Pembegül Şeker, 2021 yılında başlatılan ve 2022-2023 yıllarında devam eden ‘Yerel Nohut Çeşitlerinin Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi’ ile ilgili şunları belirtiyor: “3 yılda 71 üreticiye 4 bin 260 kilogram tohum desteği verildi. 2025 yılında ise Gülnar ilçesi Bereket Mahallesi’nde yaşayan 10 üreticiye daha destek olunarak toplamda 600 kilogram nohut desteği verilecek. Projeyle; Mersin’de yerel nohut üretiminin düzenli bir şekilde yapılması, pazarlanması ve sürdürülebilirliği sağlanmakta. Bu şekilde kaybolmaya yüz tutmuş atalık nohut üretiminin gelecek nesillere aktarılması ve gen kaynaklarının korunması amaçlanıyor.”
Proje kapsamında çiftçilerin, ürünlerin pazarlanması konusunda da desteklendiğini aktaran Şeker, “Proje kapsamında yerel tohum üretiminin teşvik edildiği üreticilere, elde ettikleri ürünlerin pazarlanması kısmında gerek Mersin Büyükşehir Belediyesi gerekse de Mersinden Kadın Kooperatifi tarafından destek veriliyor” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ata tohumlarıyla tarımda çevre dostu verimlilik
Ata tohumları, çevreye zarar vermeden yüksek verimlilik sunarak sürdürülebilir tarımın kapılarını aralıyor. Doğal dayanıklılığı ve kimyasal kullanımı azaltan yapısıyla hem ekosistemi koruyan hem de çiftçilerin daha sağlıklı ve bol ürün yetiştirmesini sağlayan ata tohumları ile yapılan tarımsal üretimler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile belediyelerin projeleriyle yaygınlaştırılıyor.
Günümüzde hızla artan dünya nüfusu, çevresel değişiklikler ve tarımda kullanılan kimyasal ürünlerin etkisi, sağlıklı gıda üretimini zorlaştırıyor. Ancak, ata tohumları, sürdürülebilir tarımın temel taşlarından biri olarak bu zorluklarla başa çıkmak için güçlü bir çözüm sunuyor. Ata tohumları, genetik çeşitliliği artırarak sağlık, rekolte ve ekonomik açıdan pek çok fayda sağlıyor.
Sürdürülebilir tarımda ata tohumlarının rolü
Sürdürülebilir tarım, doğanın dengesini bozmadan uzun vadeli gıda üretimi yapmayı hedefliyor. Ata tohumları, bu amaca ulaşmada büyük bir rol oynuyor. Kimyasal gübreler ve pestisitlere bağımlılığı azaltarak doğaya zarar vermeden gıda üretimi yapılmasını sağlayan bu tohumlar, geleneksel tarım yöntemlerine dayandığı için çevre dostu yapısıyla ekosistem üzerinde minimum etki yaratıyor.
Sağlık açısından ata tohumlarının önemi
Genetik mühendislikten uzak, doğal yollarla korunmuş olan ata tohumları, bu özellikleri sayesinde günümüzde birçok ürünün genetik yapısına müdahale edilmeden yetiştiriliyor. Kimyasal ilaçlar ve yapay gübreler kullanmadan yetiştirilen ata tohumları, gıda güvenliği ve sağlığı açısından önemli bir alternatif sunuyor. Modern tarımda sıkça karşılaşılan hormonlar ve pestisitler, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilirken, ata tohumları organik tarımın temelini atarak daha sağlıklı, besin değeri yüksek gıdaların üretilmesini sağlıyor.
Rekolte üzerindeki etkisi
Ata tohumlarının bir diğer önemli özelliğinin ise yüksek verimlilik ve adaptasyon kabiliyeti olduğu belirtiliyor. Bu tohumların genellikle çevresel koşullara daha dayanıklı sebebiyle rekolteye katkı sağladığı ifade ediliyor. Geleneksel tarımda kullanılan hibrit tohumlar, belirli iklim ve toprak koşullarında daha verimli olabilirken, ata tohumları çok daha geniş bir coğrafyada başarıyla yetiştirilebiliyor. Bu da tarımda çeşitliliği artırarak, çiftçilerin iklim değişikliklerinden daha az etkilenmesini sağlıyor.
Ekonomik açıdan yararlı olan ata tohumları ile üretim, bakanlık ve belediyelerin projeleriyle yaygınlaşıyor
Yerel tohumların üretimi ve satışı, çiftçilere pazarlarda yeni gelir fırsatları yaratırken, Tarım ve Orman Bakanlığı ile belediyelerin projeleriyle de ata tohumları ile üretim teşvik ediliyor.
Sürdürülebilir tarımın önemli bir parçası olan ve gelecekte daha sağlıklı, verimli ve ekonomik bir tarım modeline geçişi sağlamada kritik önem taşıyan ata tohumları ile üretim, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından da teşvik ediliyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi koordinesinde 2021 yılında başlatılan “Yerel Nohut Çeşitlerinin Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi” de bunlardan bir tanesini oluşturuyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği proje ile Gülnar’ın meşhur atalık nohudu yeniden hayat bulurken, Gülnarlı üreticiler hem ata mirasına sahip çıkmanın hem de kendi topraklarında kazanç elde etmenin mutluluğunu yaşıyor. Uygun hava koşulları dolayısıyla atalık nohutlarını toprakla buluşturan üreticiler, birkaç ay sonra hasat yapacak olmanın heyecanını şimdiden taşıyor.
Ziraat Mühendisi Pembegül Şeker, 2021 yılında başlatılan ve 2022-2023 yıllarında devam eden ‘Yerel Nohut Çeşitlerinin Yerinde Korunması ve Pazarlanması Projesi’ ile ilgili şunları belirtiyor: “3 yılda 71 üreticiye 4 bin 260 kilogram tohum desteği verildi. 2025 yılında ise Gülnar ilçesi Bereket Mahallesi’nde yaşayan 10 üreticiye daha destek olunarak toplamda 600 kilogram nohut desteği verilecek. Projeyle; Mersin’de yerel nohut üretiminin düzenli bir şekilde yapılması, pazarlanması ve sürdürülebilirliği sağlanmakta. Bu şekilde kaybolmaya yüz tutmuş atalık nohut üretiminin gelecek nesillere aktarılması ve gen kaynaklarının korunması amaçlanıyor.”
Proje kapsamında çiftçilerin, ürünlerin pazarlanması konusunda da desteklendiğini aktaran Şeker, “Proje kapsamında yerel tohum üretiminin teşvik edildiği üreticilere, elde ettikleri ürünlerin pazarlanması kısmında gerek Mersin Büyükşehir Belediyesi gerekse de Mersinden Kadın Kooperatifi tarafından destek veriliyor” dedi.
Kaynak: ALİ GÜRELİ
Prof. Dr. Naci Görür’den İstanbul açıklarında art arda yaşanan depremler hakkında dikkat çeken açıklama
Adana’da kırmızı ışıkta pusu: Trafikte silahlı saldırıya uğrayan sürücü ağır yaralandı
Silivri açıklarında 3,9 büyüklüğünde deprem: İstanbul’da da hissedildi
İstanbul'da şiddetli deprem! 6.2 Büyüklüğünde sarsıntı meydana geldi
Irak'ın kuzeyinde Piyade Uzman Onbaşı Berat Mecit Day şehit oldu
SON HABERLER
Muş'ta heyelan meydana geldi
Muş merkeze bağlı Derecik-Ilıca-Ağıllı grup köy yolunda meydana gelen heyelan sonrası, Muş İl Özel İdaresi ekipleri hızlı bir müdahale ile yolu yeniden ulaşıma açtı.
İstanbul’da 6,2 büyüklüğündeki deprem sonrası hastalar sedyelerle hastaneden çıkarıldı
İstanbul'da 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Mehmet Akif Ersoy Hastanesi tedbiren tahliye edildi, bazı hastalar sedyeyle dışarı çıkarıldı.
Pegasus’tan Deprem Sonrası Fiyat Düzenlemesi
Pegasus Hava Yolları, İstanbul’da meydana gelen depremler nedeniyle 25 Nisan Cuma gününe kadar İstanbul çıkışlı ve varışlı tüm yurt içi seferlerde bilet tavan fiyatını 1.750 TL olarak belirlediğini açıkladı.