'Doğa temelli politikaların oluşturulması' önerisi

Asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat’ın yıldönümünde depremin yıkıcı etkisi, aradan geçen 2 yıla rağmen aynı acıyla yüreklerde hissedildi. Binlerce insanın yaşamını yitirdiği deprem, hafızalarda silinmesi zor derin izler bıraktı. Felaketin 2. yıldönümünde, 6 Şubat 2025 saat 04.17'de, yürekler, yine derin bir hüzün ve anlam dolu sessizliğe büründü. 53 bin 537 vatandaşın yaşamını yitirdiği, 107 bin 213 kişinin de yaralandığı 11 ili etkileyen felaketin yaşandığı saatte bir araya gelen vatandaşlar, kaybedilen canlar için başta 11 il olmak üzere ülke genelinde saygı duruşunda bulundu ve dualar okudu.

Sadece binaları değil, aynı zamanda kalpleri de sarsan depremin yıkıcı etkilerinin yaraları hâlâ sarılmaya devam etse de, o an, depremde yakınlarını kaybeden, yaralanan, evlerinden olan birçok insan için korku ve belirsizlikle dolu bir anıya dönüştü.

6 Şubat 2025 tarihinde, Kahramanmaraş merkezli depremin ikinci yıl dönümünde, çeşitli kamu ve sivil toplum kuruluşları mesajlar yayımlayarak depremzedelere destekler ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

6 Şubat depremlerini anma programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "6 Şubat'ın acısını ilk günkü gibi hissediyoruz" dedi. Deprem bölgesine 2.6 trilyon lirayı aşan yatırım yapıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehirleri ayağa kaldırıyoruz. Evine girmeyen bir vatandaş dahi kalmayacak" diye konuştu.

Depremden etkilenen 11 ilin valileri de, anma programlarına katılarak konuşmalar yapıp, mesajlar yayımladı. Yaşanan felaketin yıldönümünde çevre dernekleri tarafından da depremde yaşamlarını kaybedenler anıldı.

'Depremin ardından bölgedeki tüm yaşam ağır hasar aldı'

Doğa Derneği tarafından yapılan paylaşımda ise depremin ardından bölgedeki tüm yaşamın ağır hasar aldığı belirtildi.

Doğa Derneği, "Yanlış planlama ve uygulamalarla hasar ve kayıp devam ediyor. Bunun önüne geçmek için yaşam, yeniden doğayla uyumlu şekilde inşa edilmeli. Yeni yerleşim planlamaları ve uygulama aşamaları, ekosistemler göz önünde bulundurularak yapılmalı. Böylece hem insan kaynaklı felaketlerin önüne geçmek hem de o bölgede yaşayan biyolojik çeşitliği korumak mümkün. Doğa temelli politikaların bir an önce oluşturulması, tüm Türkiye’de uygulanması ve denetlenmesi hayati bir önem taşıyor. Ancak böyle bir yaklaşımla, gelecekte benzer felaketlerin önüne geçebiliriz" mesajı verdi.